SAHİH-İ MÜSLİM |
MUSAKAT |
8/29- KIRSALDA BULUNAN
VE (HAYVANLARI) ÇİMENDE OTLATMAK İÇİN GEREK DUYULAN İHTİYAÇ FAZLASI SUYU
SATMANIN, BU SUYU KARŞILIKSIZ VERMEMENİN VE ERKEK HAYVANIN ÇİFTLEŞMESİ
KARŞILIĞINDA ÜCRET ALMANIN HARAM KILINDIĞI BABI
3980-34/1- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Veki' tahdis etti (H.) Bana Muhammed b. Hakim
de tahdis etti, bize Yahya b. Said tahdis etti, hepsi İbn Cureyc'den, o Ebu
Zubeyr'den, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiyaç fazlası suyun satılmasını yasakladı.
Diğer tahric: İbn
Mace, 2477
3981-35/2- Bize İshak b.
İbrahim de tahdis etti, bize Ravh b. Ubade tahdis etti, bize İbn Cureyc tahdis
etti, bana Ebu Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle
derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deveyi çiftleşmek
için, suyun ve ekilmesi için yerin satılmasını yasakladı. Evet, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları yasakladı.
Diğer tahric: Nesai,
4684
3982-36/3- Bize Yahya b.
Yahya tahdis edip dedi ki: Ben Malik'e okudum. (H.) Bize Kuteybe de tahdis
etti, bize Leys tahdis etti, ikisi Ebu Zinad'dan, o Arec'den, o Ebu Hureyre’den
rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neticede o
yolla otun engellenmesi için artan su da engellenmez" buyurdu.
Diğer tahric: Yahya b.
Yahya'nın hadisini Buhari, 2353; Kuteybe hadisini Tirmizi, 1272;
3983-37/4- Bana
Ebu't-Tahir ve Harmele -lafız Harmele'ye ait olmaz üzere- bize İbn Vehb haber
verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan haber verdi. Bana Said b. el-Müseyyeb ve Ebu
Seleme b. Abdurrahman'ın tahdis ettiklerinegöre Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonuçta onunla otu engellemeniz için artan
suyu da engellemeyiniz" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3984-37/5- Bize Ahmed b.
Osman en-Nevfeli de tahdis etti, bize Ebu Asım, ed-Dahhak b. Mahled tahdis
etti, bize İbn Cureyc tahdis etti, bana Ziyad b. Sa'd'ın haber verdiğine göre
Hilal b. Üsame kendisine şunu haber verdi: Ebu Seleme b. Abdurrahman'ın
kendisine haber verdiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Karşılığında ot satılmış
olacağı için artan su satılamaz. " Buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (3980)
"Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fazla suyun satışını
yasakladı" başka bir rivayette (3981) "Deveyi çiftleştirmek için
satmayı, suyun satışını ve arazinin ekilmesi için satışını yasakladı"
diğer rivayette (3982) "Sonuçta bu yolla otun engellenmesi için fazla su
engellenmez" diğer rivayette (3984) "Netice itibari ile karşılığında
ot satılmış olacağı için fazla su satılmaz" buyurulmaktadır.
Netice itibari ile bu
yolla ota engel olmak için artan suyun satılmasının yasaklanması şu demektir:
Bir insanın kırsalda kendi mülkü olan bir kuyusu olur. Bu kuyuda ihtiyacından
arta kalan su bulunur. Diğer taraftan bunun dışında yakınında su bulunmayan bir
mera bulunur. Davar sahiplerinin ise bu kuyudan su ihtiyaçlarını karşılamadan o
merada davarlarını otlatmalarına imkan bulunmaz. Bu durumda fazla suyu olan
kimsenin bu davarların bu sudan yararlanmalarına engel olması haram değildir ve
bu davarlara herhangi bir bedel almaksızın bu suyu onlara vermesi kap eder.
Çünkü bu suyu bedelsiz vermeyecek olursa insanlar da susuz kalır korkusuyla
davarlarını o merada otlatmak istemez. Böylelikle bu kimse suyu engellemekle o
merada otlamayı engellemiş olur.
İlk rivayetteki:
"İhtiyaç fazlası suyun sablmasını yasaklaması"na gelince bu da bu ikinci
rivayette sözkonusu olan böylelikle o merada otlamanın engellenmesi neticesini
verecek şekilde yorumlanır. Bu hadisin başka bir hal hakkında olma ihtimali ve
yasağın tenzihi anlamda olma ihtimali de mümkündür. Mezhep alimlerimiz der ki:
Az önce zikrettiğimiz gibi kırsal kesimde ihtiyaç fazlası suyun bedelsiz
verilmesi birkaç şartla gereklidir:
1. Orada o suya ihtiyaç
bırakmayacak başka bir suyun bulunmaması.
2. Karşılıksız verilen
bu suyun ekinin sulanması için değil davarların ihtiyacı için verilmesi.
3. O suya sahip olanın
ona muhtaç olmaması.
Şunu da belirtelim ki
sahih görüşe göre bir kimsenin mülkiyetindeki bir yerde su çıkacak olursa o su
da onun mülkü olur. Bazı mezhep alimlerimiz ise o su onun mülkü olmaz
demişlerdir fakat bir kimse suyu herkes için mübah olan bir yerden bir kaba
alıp do Id ursa o su onun mülkü olur. Doğru olan budur. Hatta bu hususta icma
olduğu dahi nakledilmiştir. Bazı mezhep alimlerimiz ise kişi bu suyu mülk
edinmez ama o su hakkında daha özel bir hakkı vardır demiş ise de bu açıkça bir
hatadır.
Hadisteki:
"Karşılığında otun (meranın) satılması için artan su satılmaz"
ibaresinin anlamı da şudur: Az önce sözünü ettiğimiz şekilde kırsalda ihtiyaç
fazlası su bulunup orada ise davarları bu sudan sulama imkanını bulmadikça o
meradan otlamak imkanı bulunmayan bir mera varsa bu durumda karşılıksız olarak
davarlara bu suyun verilmesi icap eder ve böyle bir suyu satması haramdır.
Çünkü böyle bir suyu satacak olursa adeta mülkiyetinde olmayan aksine bütün
insanların kullanımına açık (mübah) olan böyle bir merayı satmış olur. Çünkü
böyle bir durumda davar sahipleri su için bedel ödeyecek olurlarsa sadece su
istedikleri için o bedeli ödemiş olmazlar. Aksine böylelikle o meradan otlama
imkanım bulmak için ödemiş olurlar. Yani maksatları o meradan yararlanmaktır.
Bu durumda böyle bir kimse suyu satarken merayı satmış gibi olur. Allah en iyi
bilendir.
Dil bilginlerinin
dediklerine göre hemzeli ve maksur olarak "kele", yaş ya da kuru
olsun nebat demektir. Haşiş ve heşim ise özel olarak kuru ot anlamındadır. Uşb
ise yalnızca yaş ot hakkında kullanılır. Aynı zamanda ona rutb da denilir.
(3981) "Ekilmesi
için arazinin satılmasını da yasakladı" yani ekim kastı ile orayı ücretle
kiralamayı yasakladı. Mesele daha önce arazipin kiralanması babında gerekli
açıklamaları ile birlikte geçti. Ayrıca cumhurun dirhem, elbise ve benzeri
değerler karşılığında kiralamayı caiz gördüklerini de belirtmiş idik. Bu yasağı
da şu iki şekilde yorumladıklarına değinmiştik: İnsanların onu karşılıksız
olarak kullanıma vermeye alışmaları, birbirlerine şefkatli olmaları için
tenzihi anlamda bir nehiydir. İkinci yoruma göre bu nehiy arazi sahibine ekinin
muayyen bir parçasının olması şartı ile kiraya verilmesi hakkında
yorumlanmıştır. Müzaraanın yasak olduğunu kabul edenler ise bunu o araziden
alınan mahsul ün belli bir miktarı karşılığında kiraya verilmesi şeklinde
yorumlarlar. Allah en iyi bilendir.
"Devenin
çiftleştirilmesi karşılığında ücreti yasakladı." Devenin çiftleştirilmesi
karşılığında ücret alınması (dirabul cemel) başka bir hadiste sözü edilen
"asbul fahl" ile aynı şeydir. İlim adamları bu şekilde çiftleştirmek
için erkek devenin ve daha başka hayvanların ücretle verilmesinin hükmü
hakkında farklı görüşlere sahiptir. Şafii, Ebu Hanife, Ebu Sevr ve başkaları bu
maksatla hayvanı kiralamak batıldır, haramdır. Böyle bir durum sebebi ile
hiçbir bedel hak edilmez. Eğer ücretle tutan kişi bu şekilde erkek hayvanı
(kendisine ait dişi hayvanla) çiftleştirecek olursa tespit edilen ücreti
vermekle yükümlü olmadığı gibi misli ücreti veya herhangi bir malı ödemek
yükümlülüğü de olmaz. Derler ki: Çünkü bu belirsiz ve teslim edilmesi imkanı
olmayan bir garardır. Ashab ve tabiinden bir topluluk ile Malik ve başkaları
belli bir süreliğine çiftleştirmek yahut da sayısı belli çiftleştirmek maksadı
ile böyle bir erkek hayvanı ücretle tutmak caizdir demişlerdir. Çünkü buna
ihtiyaç vardır ve bu özel olarak gözetilen bir menfaattir. Bu kanaat sahipleri
yasağı tenzihi yasak olarak ve güzel ahlaka teşvik olarak yorumlamışlardır. Nitekim
onunla birlikte sözkonusu edilen arazi kiralama yasağını da bu anlamda
yorumlamışlardır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: