SAHİH-İ MÜSLİM |
MUSAKAT |
7 - باب
تحريم مطل
الغني. وصحة
الحوالة،
واستحباب
قبولها إذا
أحيل على ملى.
7/28- VARLIKLININ BORCUNU
ÖDEMEMESİNİN HARAM OLDUĞU, HAVALENİN SAHİH OLUP ÖDEYEBİLECEK DURUMDA OLANA
HAVALE EDİLENİN BUNU KABUL ETMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU
33 - (1564) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال (مطل
الغني ظلم.
وإذا أتبع
أحدكم على ملء
فليتبع).
3978-33/1- Bize Yahya b.
Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e Ebu Zinad'dan rivayetini okudum, o
A'rec'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) varlıklınm borcunu savsaklaması zulümdür. Sizden biriniz
ödeyebilecek durumda olan birisine havale edilecek ölursa o da kabul etsin
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2287; Ebu Davud, 3345; Nesai, 4705
(1564) - حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا عيسى
بن يونس. ح
وحدثنا محمد
بن رافع.
حدثنا عبدالرزاق.
قالا جميعا:
حدثنا معمر عن
همام بن منبه،
عن أبي هريرة،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثله.
3979- .. ./2- Bize İshak
b. İbrahim tahdis etti, bana İsa b. Yunus haber verdi (H.) Bize Muhammed b.
Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, ikisi beraber dedi ki: Bize
Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den tahdis etti, o Ebu Hureyre'den, o Nebi
{Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Zenginin
borcunu savsaklaması zulümdür." Kadı lyaz ve başkaları dedi ki: Matıl:
Ödenmesi hak olan bir şeyi ödememek, ödemeyi engellemek demektir. Buna göre
varlıklı kimsenin borcunu savsaklaması zulümdür ve haramdır. Varlıklı olmayanın
borcunu ödememesi ise zulüm de değildir, haram da değildir. Çünkü hadisin
mefhumu bunu gerektiriyor ve ayrıca bu kişi mazurdur. Eğer varlıklı olup da
malının hazır bulunmaması ya da başka bir sebebten ötürü ödeme imkanı yoksa
böyle birisinin imkanı olacak vakte kadar ödemeyi geciktirmesi caiz olur. Bu
ise varlıklının savsaklamasından ayrı özel bir haldir. Yahut da şöyle
denilebilir. Varlıklıdan kasıt ödeme imkanı bulan kimsedir. Dolayısı ile böyle
bir kişi bunun kapsamına girmez.
Bazılarının dediklerine
göre bu hadis Malik'in, Şafii'nin ve cumhurun ödeme imkanı olmayan bir kimseyi
hapsetmek de onun peşine takılmak da ödemesini istemek de -ödeme imkanını
bulacak varlığı oluncaya kadar- helal değildir diyenlerin görüşlerinin lehine
delil vardır. Mesele daha önce iflas eden kimse babında geçti. Malik'in
mezhebine mensup ilim adamları ile başkaları borcunu savsaklayan kimse bundan
dolayı fasık olup bu savsaklamayı bir defa yapmasından ötürü şahitliği
reddolunur mu yoksa bu tutumu tekrarlayıp bir adet haline gelmedikçe şahitliği
kabul edilmemesi devam eder mi hususunda ihtilaf etmişlerdir, Bizim
mezhebimizin gerektirdiği üzere bu halinin tekrarlaması şarttır.
Müslim'de yer alan bir
başka hadiste borcunu ödeyebilecek bir varlığı olan kimsenin savsaklaması şeref
ve haysiyetinin saygınlığını ortadan kaldım, cezalandırılmayı helal kılar"
buyurulmaktadır. Bu hadiste geçen lam harfi fethalı "leyl" savsaklamanın
kendisi {matl)dır. Vacid ise varlıklı kimse anlamındadır. İlim adamlarının
dediklerine göre şeref ve haysiyetinin saygınlığını ortadan kaldırması hak
sahibinin bu bana zulmetti, bu borcumu savsakladı demesi demektir.
Cezalandırılması ise hapsedilmesi ve tazir edilmesi (azarlanmak vs) dir.
"Sizden biriniz
varlıklı birisine havale edilirse bunu kabul etsin." Burada "utbia:
havale edilirse" lafzında te harfi sakindir. Aynı şekilde "felyetba:
havale edilmeyi kabul etsin" de de te harfi sakindir. Tıpkı uhrice felyahruc
demek gibidir. Rivayetlerde doğru ve meşhur olan dil kitaplarında ve garibul
hadis kitaplarında bilinen budur. Kadı lyaz ve başkaları ise kimi
muhaddislerden ikincisinde te harfini şeddeli okuduğunu nakletmektedir. Doğrusu
ise birincisidir. Anlamı da şudur: Kişinin başkasındaki alacağı onu
ödeyebilecek bir başkasına havale edilecek olursa o da yapılan bu havaleyi
kabul etsin. Aynı kökten olmak üzere: tebi'tu erracule el hakki: hakkım adama
havale edildi denilir. Yüce Allah'ın: "Bize karşı onun öcünü alacak kimse
bulamazsınız" (İsra, 69) buyruğunda da bu lafız kullanılmıştır.
Mezhep alimlerimizin ve
cumhurun kanaatine göre bir kimse ödeyebilecek durumda olan birisine havale
edilecek olursa bu havaleyi kabul etmesi müstehaptır. Onlar böylelikle hadisi mendubluk
ifade etmektedir diye yorumlamış olmaktadır. Kimi ilim adamı da: Bu havaleyi
kabul etmek mübahtır, mendub değildir derken bazıları emrin zahiri dolayısı ile
vaciptir demişlerdir. Bu da Davud ez-Zahiri'nin ve başkasının görüşüdür.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: