SAHİH-İ MÜSLİM

MUSAKAT

 

6/27- BORCUNU ÖDEMEKTE ZORLANAN KİMSEYE SÜRE VERMENİN FAZİLETİ BABI

 

3969-2611- Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus da tahdis etti, bize Zuheyr tahdis etti, bize Mansur'un, Rib'i b. Hiraş'dan tahdis ettiğine göre Huzeyfe kendilerine tahdis edip dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Melekler sizden öncekilerden bir adamın ruhunu karşıladı. Ona: Hayır adına bir şey işledin mi? dediler. O: Hayır, dedi. Ona: Hatırla, dediler, o: Ben insanlara borç veriyordum. Görevlilerime ödeme zorluğu çeken kimseye süre tanımalarını, varlıklı kimseye müsamahakar davranmalarını emrederdim. (Bu sebeple) Aziz ve Celil Allah da: Onu affedin, buyurdu."

 

Diğer tahric: Buhari, 2077,2391 -buna yakın-, 3451; İbn Mace, 2420 -buna yakın-

 

 

 

3970-27/2- Bize Ali b. Hucr ve İshak b. İbrahim -lafız İbn Hucr'a ait olmak üzere- dedi ki: Bize Cerir, Muğire'den tahdis etti, o Nuaym b. Ebu Him'den, o Rib'i b. Hiraş'dan, şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe ve Ebu Mes'ud bir araya geldiler. Huzeyfe dedi ki: "Bir adam rabbi ile karşılaştı. Ne amel işledin, buyurdu. O: Ben hayır adına bir am el işlemedim, ancak malı olan bir adamdım. İnsanlardan onu (alacağımı) istediğim zaman kolayca "(zorlanmadan) verebildiklerini kabul eder ama ödemekte zorlanan kimseyi de müsamaha ile karşılardım, dedi. Yüce Allah da: Kulumu bağışlayın, buyurdu."

 

Ebu Mesud: Ben de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i böyle buyururken dinledim, dedi.

 

 

 

3971-28/3- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti. .. Huzeyfe Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir adam öldü, cennete girdi. Ona: Sen ne am el işlerdin denildi. -Ya kendisi hatırladı ya ona hatırlatıldı da- dedi ki: Ben insanlara mal satardım. Ödemekte zorlanan kimseye süre tanırdım. Para ya da nakit hususunda da müsamaha gösterirdim. Bu sebeple ona mağfiret olundu. "

Ebu Mesud dedi ki: Ben de bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den dinledim.

 

 

 

3972-29/4- Bize Ebu Said el-Eşec de tahdisetti, bize Ebu Halid el-Ahmer, Sa'd b. Tarık'dan tahdis etti, o Rib'i b. Hiraş'dan, o Huzeyfe'den şöyle dediğini rivayet etti: Allah'ın huzuruna, Allah'ın kendisine mal verdiği kullarından bir kul getirildi. Ona: Dünyada ne amel ettin dedi. -Ki Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler- O şöyle dedi: Rabbim, sana ait olan malı bana vermiştin. Ben de insanlarla alışveriş yapardım. Müsamahakar davranmak benim ahlakımdandi. Bu sebeple varlıklı olana kolaylık sağlar, eli dar olana mühlet verirdim. Yüce Allah da: Bunu yapmaya ben senden daha çok hak sahibiyim. Kulumu affedin buyurdu."

Ukbe b. Amir el-Cuheni ve Ebu Mesud el-Ensari: Biz bunu Rasulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından bu şekilde dinledik, dediler.

 

 

AÇIKLAMA:          (3969) "İnsanlara borç verirdim ... Onu affedin buyurdu." Bir rivayette (3970) "kolaylıkla ödeyenin ödemesini kabul eder, ödeme zorluğu çekene de müsamaha gösterirdim." Başka bir rivayette (3971) "Ödeme zorluğu çekene mühlet verir, para ya da nakit ödemede müsamaha gösterirdim." Diğer bir rivayette (3972) "Müsamahakar davranmak ahlakımdandi...

 

Fityani: hizmetkarlarım demektir. Diğer rivayette açıkça ifade ettiği gibi benim kölelerim (çalıştırdığım elemanlar) anlamındadır.

 

Burada tecavüz ve tecevvüz borcun tahsilinde ve yapılacak ödemede müsamahakar davranmak ve ödemedeki bir takım basit eksiklikleri kabul etmek demektir. Nitekim: Para hususunda müsamahakar davranırdım dediği rivayet edilmiştir.

 

Hadis-i şeriflerde ödeme zorluğu çeken kimseye süre tanımanın ya borcun tamamının yahut da az ya da bir kısmının indirilip ona bağışlanmasının faziletli olduğu, alacağın tahsilinde müsamahakarlık göstermenin fazileti, zenginden olsun, fakirden olsun borcunu ödemesi istenirken müsamahakar davranmanın fazileti anlaşılmaktadır. Aynı zamanda borcun bir kısmının indirilmesinin faziletli olduğu, hayır işlerinden hiçbir şeyin küçümsenmemesi gerektiği, belki de böyle bir işin saadet ve rahmetin sebebi olabileceği de anlaşılmaktadır.

 

Ayrıca bu hadiste kölelere vekalet vermenin ve tasarruf iznini vermenin caiz olduğu da anlaşılmaktadır. Bu bizden öncekilerin şeriati bizim için şeriattir diyenlerin görüşüdür.

 

(3970) "Meysur ve ma'sur" yani kolaylıkla ödenebileni alır, zorlanılan kadarını da affeder, müsamaha gösterirdim demektir.

 

(3972) "Bize Ebu Said el-Eşec tahdis etti, bize Ebu Halid el-Ahmed, Sa'd b. Tarık’DAN tahdis etti. .. Huzeyfe'den" sonra da hadisin sonunda: "Ukbe b. Amir el-Cuheni ve Ebu Mesud el-Ensari dedi ki: Biz bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ağzından böylece işittik dediler." Hadis bütün nüshalarda bu şekildedir. Ukbe b. Amir ve Ebu Mesud dedi ki denilmektedir. Hadis hafızları ise şunları söylemiştir: Bu hadis ancak Ebu Mesud, Ukbe b. Amr el-Ensari el-Bedri'den sadece ondan hıfz edilmiştir. Ukbe b. Amir'in bu hadiste herhangi bir rivayeti bulunmamaktadır. Darakutni dedi ki: Bu isnadda yanılan kişi Ebu Halid el-Ahmer'dir. Doğrusu ise Ukbe b. Amr Ebu Mesud el-Ensari olmasıdır. Ebu Malik Sa'd b. Tarık'ın arkadaşları bunu bu şekilde rivayet etmiş olup Nuaym b. Ebu Hind, Abdulmelik b. Umeyr, Mansur ve başkaları Rib'i'den o Huzeyfe'den diye onlara mutabaat etmişlerdir. Bunlar hadisin sonunda: Ukbe b. Amr, Ebu Mesud dedi ki demektedirler. Müslim de bu babta Mansur'un, Nuaym'ın ve Abdulmelik'in rivayet ettikleri hadisi rivayet etmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

 

3973-30/5- Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim -lafız Yahya'ya ait olmak üzere- tahdis etti. Yahya bize Ebu Muaviye, A'meş'den haber verdi derken diğerleri tahdis etti dedi. O Şakik'den, o Ebu Mesud’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerden bir adam hesaba çekildi. Onun için hayır diye bir şey bulunmadı. Ancak o insanlarla oturup kalkar, varlıklı birisi idi. Hizmetkarlarına ödeme zorluğu çekene bağışlamalarını da emrederdi. Aziz ve celil Allah: Bunu yapmaya biz ondan daha bir hak sahibiyiz. Siz de onu affedin, buyurdu."

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1307

 

 

 

3974-31/6- Bize Mansur b. Ebu Muzahim ve Muhammed b. Cafer b.

Ziyad tahdis etti, Mansur: Bize İbrahim b. Sa'd, ez-Zühri'den tahdis etti dedi, İbn Cafer de dedi ki: Bize İbrahim -ki o b. Sa'd'dır- İbn Şihab'dan haber verdi, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İnsanlara borç veren bir adam vardı. O görevlisine: Eğer ödeme zorluğu çeken birisine gidersen sen de onu bağışla derdi. Yüce Allah'ın huzuruna çıkınca O da onu bağışladı. "

 

Diğer tahric: Buhari, 2078, 3480; Nesai, 4709

 

 

 

3975- ... /7- Bize Harmele b. Yahya tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan haberverdiğine göre Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe kendisine Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlediğini tahdis etli: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim, dedi ve hadisi aynen rivayet etti.

 

 

 

3976-32/8- Bize Ebu'l-Heysem, Halid b. Hidaş b. Aclan tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd, Eyyub'dan tahdis etti, o Yahya b. Ebu Kesir'den, o Abdullah b. Ebu Katade'den rivayet ettiğine göre Ebu Katade bir alacaklısının arkasından gitti. O da ondan saklandI. Sonra onu buldu. Adam: Ödeyecek durumda değilim dedi. Ebu Katade: Allah adına yemin edebilir misin dedi. Adam: Vallahi dedi. Ebu Katade dedi ki: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Her kim Allah'ın kendisini kıyamet günü sıkıntılarından kurtarmasından memnun alacaksa borcunu ödeyemeyen bir kimseyi rahatlatsın yahut onun borcunu affetsin." Buyururken dinledim.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

3977- .. ./9- Bunu bana Ebu't-Tahir de tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Cerir b. Hazim, Eyyub'dan bu isnad ile buna yakın olarak rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

7/28- VARLIKLININ BORCUNU ÖDEMEMESİNİN HARAM OLDUĞU, HAVALENİN SAHİH OLUP ÖDEYEBİLECEK DURUMDA OLANA HAVALE EDİLENİN BUNU KABUL ETMESİNİN MÜSTEHAP OLDUĞU-