SAHİH-İ MÜSLİM

MUSAKAT

 

5/26- SATTIĞI MALIN İFLAS ETMİŞ MÜŞTERİNİN YANINDA OLDUĞUNU YETİŞİP BULAN KİMSENİN O MALDA RÜCU (GERİ ALMAK) HAKKINA SAHİP OLDUĞU BABI

 

3963-22/1- Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus tahdis etti, bize Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Yahya b. Said tahdis etti, bana Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'ın haber verdiğine göre Ömer b. Abdulaziz kendisine şunu haber verdi: Ebu Bekr b. Abdurrahman b. el-Haris b. Hişam'ın kendisine haber verdiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu -yahut Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim dedi-; "Kim iflas etmiş bir adamın -yahut bir insanın- yanında malını aynen bulursa başkasına göre onu almakta o daha çok hak sahibidir. "

 

 

Diğer tahric: Buhari, 2402; Ebu Davud, 3519, 3520, 3521, 3522 -buna yakın-; Tirmizi, 1262; Nesai, 4690,4691 -buna yakın-, İbn Mace, 2358, 2359 -buna yakın-;

 

AÇIKLAMA:          "Bize Ahmed Abdullah b. Yunus tahdis etti ... Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinledi." Bu isnadda birbirinden rivayet nakleden tabiinden dört ravi bulunmaktadır. Bunlar Yahya b. Said el-Ensari, Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr, Ömer ve Ebu Bekr b. Abdurrahman'dır. Bunun daha önce benzerleri de geçmiş bulunmaktadır.

 

 

 

3964-,. ./2- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Huşeym haber verdi (H.) Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh da tahdis etti, hepsi birlikte Leys b. Sa'd'dan rivayet etti, (H.) Bize Ebu Rabi' ve Yahya b. Habib el-Harisi de tahdis edip dediler ki: Bize Hammad -yani b. Zeyd- tahdis etti, (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti, (H.) Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdülvehhab, Yahya b. Said ve Hafs b. Gıyaz tahdis etti. Bunların hepsi Yahya b. Said'den bu isnad ile Zuheyr'in hadisi anlamında hadisi rivayet etti. Aralarında İbn Rumh ise rivayetinde: "Herhangi bir kimsenin iflası açıklanırsa" dedi.

 

 

 

3965-23/3- Bize İbn Ebu Ömer tahdis etti. .. İbn Ebu'l-Hasen'in tahdis ettiğine göre Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm kendisine şunu haber verdi: Ömer b. Abdulaziz kendisine Ebu Bekr b. Abdurrahman'ın hadisinden tahdis etti. O Ebu Hureyre'nin hadisinden, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den borcunu ödeyemeyen bir adam hakkında eğer (ona satılmış) bir mal onun yanında bulunup da onu dağıtmamış ise "o, onu satmış olan sahibine aittir" (buyurdu).

 

 

AÇIKLAMA:          (3963) "Kim iflas etmiş bir adamın yanında malını aynen bulursa başkasına göre onu almakta o daha hak sahibidir" Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’DEN de ödeme imkanı olmayan fakat (satanın) eşyasını yanında bulduğu ve henüz dağıtmamış olduğu malı hakkında da (3965) "o malın onu satana ait olduğu"nu belirtmektedir ..

 

ilim adamları bir mal satın aldıktan sonra iflas eden yahut da bedelini ödemeden önce vefat eden ve onu ödeyecek bir malı bulunmayan, satın aldığı o mal da kendi halinde hala duruyorsa hükmün ne olacağı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Şafii ve bir kesim der ki: O malı satan kişi muhayyerdir. isterse onu bırakır ve diğer alacaklılarla birlikte onun bedelini ister, isterse de iflas ve ölüm hallerinde malını aynen geri alır.

 

Ebu Hanife dedi ki: Malını aynen geri alması caiz değildir, aksine o da zorunlu olarak diğer alacaklılarla birlikte bulunur.

 

Malik dedi ki: iflas halinde malını aynen geri alır, ölüm halinde ise diğer alacaklılarla birlikte alacaklı olur.

 

Şafii bu hadisi ve ölüm hali hakkında da bu hadisle birlikte Ebu Davud'un Süneni'nde ve başka kaynaklarda yer alan diğer hadisi delil göstermiştir.

 

Ebu Hanife ise bu hadisleri zayıf ve kabul edilemez yorumlarla yorumlamış ve Ali ile İbn Mesud (radıyallahu anh)'dan diye nakledilen bir rivayeti delil diye almış ise de bu rivayet her ikisinden de sabit değildir.

 

 

 

 

3966-24/4- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer ve Abdurrahman b. Mehdi tahdis edip dedi ki: Bize Şu'be, Katade'den tahdis etti, o Nadr b. Enes'den, o Beşir b. Neh'ik'den, o Ebu Hureyre'den, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle dediğini rivayet etti: ''Adam iflas edip de (ona mal satmış olan bir diğer) adam malını aynen onun yanında bulursa onu almakta daha çok hak sahibidir. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

3967- ... /5- Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize İsmail b. İbrahim tahdis etti, bize Said tahdis etti, (H.) Yine bana Zuheyr b. Harb tahdis etti, bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam tahdis etti, ikisi Katade'den bu isnad ile aynısını rivayet etti ve her ikisi: O bunu diğer alacaklılardan daha çok hak eder" dediler.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (3966) "Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti. .. en-Nadr b. Enes'den" sonra da (3967) "Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti ... bize Said tahdis etti." Bizim diyarımızdaki bütün nüshalarda bu şekilde birinci isnadda Şu'be olarak geçmektedir. Bu da Şu'be b. el-Haccac'dır. İkinci isnadda ise -Said" diye geçmektedir. Bu da Said b. Ebu Abure'dir. Kadı Iyaz bunu bu şekilde el-Culadi'nin rivayetinde nakletmiş bulunmaktadır. El-CuICıd'i dedi ki: . n Mahhan'ın rivayetinde ise ikincisinde de yine Şu'be olarak kaydedilmiştir. Dedi ki: Ama doğru olan birincisidir.

 

 

 

 

3968-25/6- Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef ve Haccac b. eş-Şair de tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Seleme el-Huzai tahdis etti, Haccac dedi ki: Bize Mansur b. Seleme tahdis etti, bize Süleyman b. Bilal, Huseym b. Irak'dan haber verdi, o babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Adam iflas edip de (ona mal satmış) diğer adam onun yanında malını aynen bulacak olursa o, o malı daha çok hak eder."

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef de tahdis etti. .. Bize Süleyman b. Bilal haber verdi." Bu senet de diyarımızın nüshalarının ve onların tahkik edilmiş asıllarının çoğunda bu şekildedir.

 

"Haccac dedi ki: (Bize) Mansur b. Seleme (tahdis etti)" kasıt Ebu Seleme el-Huzal'dir, onun adı bu şekilde Mansur b. Seleme'dir. Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef onu bu rivayette künyesi ile zikretmiş, Haccac ise onu adı ile zikretmiştir. Bu şekilde rivayette sahihtir.

 

Kadı Iyaz'ın belirttiğine göre kendi diyarlarındaki nüshaların bir çoğunda ve bütün ravileri tarafından şu şekilde zikredildiğini kaydetmektedir: Haccac dedi ki: Bize Mansur b. Seleme tahdis etti. Burada ise "haddesena" lafzını ziyade etmiştir. 

 

Kadı Iyaz dedi ki: Ama doğru olan buradaki bazı ravilerin kaydettikleri gibi "haddesena" lafzının hazf edilmesidir. Bununla birlikte bu ikincisini de birincisine muvafık bir şekilde yorumlamak mümkündür. Yani kasıt Muhammed b. Ahmed onu künyesi ile Haccac ise onu ismi ile zikretmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

6/27- BORCUNU ÖDEMEKTE ZORLANAN KİMSEYE SÜRE VERMENİN FAZİLETİ BABI