SAHİH-İ MÜSLİM |
BUYU’ |
17- ARAZİYİ KİRAYA VERME
BABI
3893-87/1- Bana Ebu
Kamil el-Cahderi de tahdis etti, bize Hammad -yani b. Zeyd- Matar el-Verrak'dan
tahdis etti, o Ata'dan, o Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiraya verilmesini yasakladı.
Diğer tahric: Nesai,
3887
3894-88/2- Bize Abd b.
Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. el-Fadl -lakabı Alim olup kendisi Ebu
Numan es-Sedusi'dir- tahdis etti, bize Mehdi b. Meymun tahdis etti, bize Matar
el-Verrak, Ata'dan tahdis etti, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kimin bir
arazisi varsa onu eksin. Şayet kendisi onu ekmezse eksin diye kardeşine versin.
"
Diğer tahric: Nesai,
6886; İbn Mace, 2454
3895-89/3- Bize el-Hakem
b. Musa tahdis etti, bize Hikl -yani b. ZiyadEvzai’DEN tahdis etti, o Ata'dan,
o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem}'in ashabından bazı kimselerin fazla arazileri vardı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Kimin fazla bir arazisi
varsa onu kendisi eksin yahut da karşılıksız olarak onu kardeşine (eksin diye)
versin. Eğer bunu da yapmak istemez ise o zaman arazisini tutsun. "
Diğer tahric: Buhari,
2340, 2632; Nesai, 3885; İbn Mace, 2451;
3896-90/4- Bana Muhammed
b. Hatim de tahdis etti, bize Mualla b.
Mansur er-Razi tahdis
etti, bize Halid tahdis etti, bize eş-Şeybani, Bukeyr b. el-Ahnes'den haber
verdi, o Ata'dan, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti:
Rasülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazi için bir ücret yahut bir
payalınmasını yasakladı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3897-91/5- Bize İbn
Numeyr tahdis etti ... Cabir dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kimin bir arazisi varsa onu eksin, kendisi ekemiyorsa ve bundan aciz
kalıyorsa o taktirde onu müslüman kardeşine (eksin diye) karşılıksız versin ve
o arazisini ona ücretle vermesin. "
Diğer tahric: Nesai,
3883, 3884
3898-92/6- Bize Şeyban
b. Ferruh da tahdis etti, bize Hemmam tahdis edip dedi ki: Süleyman b. Musa,
Ata'ya sordu ve: Cabir b. Abdullah sana Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Kimin bir arazisi varsa onu ya eksin yahut eksi n diye kardeşine versin
ve onu kiraya vermesin" dedi mi diye sordu. Cabir: Evet dedi.
Diğer tahric: Nesai,
3890
3899-93/7- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Süfyan Amr’DAN tahdis etti, o Cabir’DEN rivayet
ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhabereyi yasakladı.
Diğer tahric: Nesai,
3931 -uzunca-
3900-94/8- Bize Haccac
b. eş-Şairtahdis etti ... Bize Sa'd b. Mina dedi ki: Cabir b. Abdullah'ı şöyle
derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
"Kimin fazla bir arazisi varsa onu eksin yahut da eksin diye kardeşine
versin. Onu satmayın. " Ben Said'e: Onu satmayın sözü ne demektir. Kiraya
vermeyi mi kastediyor? dedim. O; evet dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3901-95/9- Bize Ahmed b.
Yunus tahdis etti. .. Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında muhabere yapardık da kesmikden (başakta kalan tanelerden) şu ndan ve
şundan alırdık. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kimin bir arazisi varsa onu ya kendisi eksi n yahut eksin diye kardeşine
versin yahut da olduğu gibi bıraksın" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3902-96/10- Bana
Ebu't-Tahir ve Ahmed b. İsa birlikte İbn Vehb'den tahdis etti. İbn İsa dedi ki:
Bize Abdullah b. Vehb tahdis etti, bana Hişam b. Sa'd'ın tahdis ettiğine göre
Ebu Zubeyr el-Mekki kendisine tahdis edip dedi ki: Cabir b. Abdullah'ı şöyle
derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zamanında su
kenarlarındaki arazileri üçte bir yahut dörtte bir karşılığında alırdık. Bu
maksatla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkarak:
"Kimin bir arazisi
varsa onu eksin. Kendisi onu ekmezse kardeşine bedelsiz versin. Kardeşine
bedelsiz vermiyorsa elinde tutsun" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3903-97/11- Bize
Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti... Bize Ebu Süfyan, Cabir'den şöyle dediğini
tahdis etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Kimin bir arazisi
varsa onu ya hibe etsin yahut da emaneten versin" buyururken dinledim.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3904-98/12- Bize Haccac b.
eş-Şair de tahdis etti, bize Ebu'l-Cevvab tahdis etti, bize Ammar b. Züreyk
A'meş’den bu isnad ile tahdis etti. Ancak o: "onu ya kendisi eksin yahut
eksin diye bir adama versin" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3905-99/13- Bize Harun
b. Said el-Eyl!: de tahdis etti. Bize İbn Vehb tahdis etti, bana Amr'ın -ki
el-Haris'dir- haber verdiğine göre Bukeyr de kendisine şunu tahdis etti:
Abdullah b. Ebu Seleme kendisine en-Nu'man b. Ebu Ayyaş’dan tahdis etti, o
Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) arazinin kiraya verilmesini yasakladı.
Bukeyr dedi ki: Bana
Nafi'de şunu tahdis etti: O İbn Ömer'i şöyle derken dinledi: Bizler arazimizi
kiraya verirdik sonra da Rafi b. Hadle'in hadisini işittiğimiz zaman bu işi
bıraktık.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3906-100/14- Bize Yahva,
b. Yahya da tahdis etti... Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) çıplak arazinin iki ya da üç yıl süreliğine satılmasını yasakladı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3907-101115- Bize Said
b. Mansur, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip
dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Humeyd el-A'rec'den tahdis etti, o Süleyman b.
Atik'den, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir kaç yıl (bir arazinin mahsulünün) satılmasını yasakladı.
İbn Ebu Şeybe'nin
rivayetinde ise birkaç yıllığına mahsullerin (satışını) yasakladı şeklindedir.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3374 -buna yakın uzunca-; Nesai, 4544, 4641; İbn Mace, 2218 -buna yakın-
3908-102/16- Bize Hasan
b. Ali el-Hülvani tahdis etti... Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Kimin bir arazisi varsa onu eksi n yahut kardeşine
(ekmesi için) bedelsiz versin. Eğer vermek istemezse o taktirde arazisini
tutsun" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2341; İbn Mace, 2452
3909-103/17- Bize
el-Hasan el-Hülvani de tahdis etti. Bize Ebu Tevbe tahdis etti, bize Muaviye
Yahya b. Ebu Kesir’DEN tahdis ettiğine göre Yezid b. Nuaym kendisine şunu haber
verdi. Cabir b. Abdullah'ın kendisine haber verdiğine göre o RasuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i müzabeneyi ve hukulu yasaklarken dinlemiştir.
Cabir b. Abdullah dedi
ki: Müzabene taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Hukul ise arazinin
kiraya verilmesidir.
Diğer tahric: Nesai,
3891
3910-104118- Bize
Kuteybe b. Said tahdis etti ... Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) muhakele ve müzabeneyi yasakladı.
Diğer tahric: Tirmizi,
1224
3911-105/19- Bana
Ebu't-Tahir de tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bize Malik b. Enes,
Davud b. el-Husayn'dan haber verdiğine göre İbn Ebu Ahmed'in azadlısı Ebu
Süfyan'ın kendisine haber verdiğine göre o Ebu Said el-Hudri'yi şöyle derken
dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müzabene ve muhakeleyi
yasakladı. Müzabene hurma ağaçlarının dallarında bulunan taze mahsulü satın
almak, muhakele ise araziyi kiraya vermektir.
Diğer tahric: Buhari,
2186; İbn Mace, 2455 -muhtasar-
3912-106/20- Bize Yahya
b. Yahya ve Ebu Rabi' el-Ateki tahdis etti. Ebu Rabi' bize Hammad b. Zeyd,
Amr’DAN şöyle dediğini tahdis etti derken. Yahya haber verdi dedi. Amr dedi ki:
Ben İbn Ömer'i şöyle derken dinledim: Bizler hibr (muhabere}de bir sakınca
görmezdik. Nihayet geçen sene Rafi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onu
yasakladığını söyledi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3389; Nesai, 3926, 3927, 3928; İbn Mace, 2450
3913-107/21- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, (H.) Bana Ali b.
Hucr ve İbrahim b. Dinar da tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o b.
el-Uleyye'dir- Eyyub'dan tahdis etti (H.) Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti,
bize Veki' tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, hepsi Amr b. Dinar'dan bu
isnad ile aynısını rivayet etti. İbn Uyeyne'nin hadisinde ayrıca: "Biz de
bundan dolayı onu bıraktık" ibaresini ziyade eyledi.
3914-108/22- Bana Ali b.
Hucr da tahdis etti, bize İsmail, Eyyub'dan tahdis etti, o Ebu'l-Halil'den, o
Mücahid’den şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer: Gerçekten Rafi' arazimizden
yararlanmamıza engel oldu dedi.
3915-109/23- Bize Yahya
b. Yahya da tahdis etti, bize Yezid b. Zurey'h, Eyyub'dan haber verdi, o
Nafi'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in hayatında Ebu Bekir, Ömer ve Osman (r.a.)'un emirliğinin döneminde
ve Muaviye'nin halifeliğinin ilk zamanlarında tarlalarını kiraya veriyordu.
Nihayet Muaviye'nin halifeliğinin son dönemlerinde ona Rafi' b. Hadlc'in bu
hususta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir yasak olduğunu söylediği
haberi ulaştı. İbn Ömer onun yanına, ben onunla birlikte olduğum halde girdi.
Ona sordu, o da: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarlaları kiraya vermeyi
yasaktardı dedi. Bundan sonra İbn Ömer bunu terketti.
Bundan sonra bu hususta
ona soru sorulursa kendisi: Rafi' b. Hadic, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in bu işi yasaktadığını söyledi, derdi.
Diğer tahric: Buhari,
2285 -muhtasar-, 2343, 2344; Ebu Davud, 3394 -muallak olarak-, Nesai, 3920,
3921, 3922, 3923, 3924; İbn Mace, 2453
3916- .. ./24- Bize Ebu
Rabi' ve Ebu Kamil de tahdis edip dedi ki: Bize Hammad tahdis etti (H.) Bana
Ali b. Hucr da tahdis etti, bize İsmail tahdis etti, ikisi Eyyub'dan bu isnad
ile aynısını rivayet etti. İbn Uleyye'nin hadisinde şu ilaveyi yaptı: Dedi ki:
Bundan sonra İbn Ömer onu terketti ve artık arazisini kiralamaz oldu.
3917-110/25- Bize İbn
Numeyr de tahdis etti, bana babam tahdis etti, bize Ubeydullah, Nafi’DEN şöyle
dediğini tahdis etti: İbn Ömer ile birlikte Rafi b. Hadic'in yanına gittim.
Nihayet Medine'de Balat denilen yerde onun yanına vardı. Ona Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in tarlaları kiraya vermeyi yasakladığını haber verdi.
3918- .. ./26- Bana İbn
Ebu Halef ve Haccac b. eş-Şair de tahdis edip dedi ki: Bize Zekeriyya b. Adiy
tahdis etti, bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den haber verdi, o el-Hakem'den, o
el-Nafi'den, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rafi'in yanına gitti deyip bu
hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye zikretti.
3919-111127- Bize
Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Husayn -yani b. Hasan b. Yesar- tahdis
etti, bize İbn Avn, Nafi'den tahdis ettiğine göre İbn Ömer araziyi alır
(ücretle kiralar)dı. Sonra ona Rafi' b. Hadic'den naklen bir hadis bildirildi.
(Nafi') dedi ki: Bunun
üzerine benimle birlikte onun yanına gitti (Nafi') dedi ki: O da bazı
amcalarından zikrederek Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in araziyi
kiralamayı yasakladığını söyledi.
(Nafi') dedi ki: Bunun
üzerine İbn Ömer onu bıraktı, ondan sonra onu almadı (kiraya vermedi).
3920- .. ./28- Bunu bana
Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize İbn Avn
bu isnad ile tahdis etti ve dedi ki: Bazı amcalarından ona Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den diye hadis rivayet etti.
3921-112/29- Bana
Abdulmelik b Şuayb b. el-leys b. Sa'd da tahdis etti ... İbn Şihab dedi ki:
Bana Salim b. Abdullah'ın haber verdiğine göre Abdullah b. Ömer arazilerini
kiraya verirdi. Nihayet Ensar'dan Rafi' b. Hadic'in araziyi kiralamayı
yasakladığı haberi ona ulaştı. Abdullah onunla karşılaştı ve: Ey İbn Hadic!
Arazinin kirası hususunda Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye
naklettiğin hadis nedir? dedi. Rafi b. Hadic Abdullah'a: Ben iki amcamı -ki her
ikisi de Bedir'e katılmışlardı- bu belde ahalisine tahdis ederken dinledim.
Buna göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiralanmasını
nehyetmişti.
Abdullah dedi ki:
Şüphesiz ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında arazinin kiraya
verildiğini biliyordum. Sonra Abdullah Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in bu hususta kendisinin bilmediği yeni bir hüküm ortaya koymuş
olacağından korktuğu için araziyi kiraya vermeyi bıraktı.
Diğer tahric: Nesai,
3913
AÇIKLAMA: (3893)
"Cabir dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin
kiralanmasını yasakladı." Başka rivayette (3897) "kimin bir arazisi
varsa onu eksin ... ve ona ücretle kiralamasın" bir diğer rivayette (3898)
"kimin bir arazisi varsa ... ve kiraya vermesin"; başka bir rivayette
(3899) "muhabereyi yasakladı" başka bir rivayette (3900) onu eksin
yahut ekmesi için kardeşine versin, onu satmayın" sonra ravi bunu kira
diye açıkladı; başka bir rivayette (3901) "onu eksin yahut ekmesi için
kardeşine versin, değilse onu olduğu gibi bıraksın" diğer bir rivayette
(3902) "bizler su kenarlarında araziyi üçte bir, dörtte bir karşılığında
kiralardık ... onu alıkoysun" bir diğer rivayette (3903) "arazisi
olan bir kimse onu bağışlasın ... " başka rivayette (3906) "iki ya da
üç yıl ekilip biçilmeyen arazinin satılmasını yasakladı" başka bir
rivayette (3909) "huklilu yasakladı" deyip Cabir bunu arazinin kiraya
verilmesi olarak tefsir etmektedir; bunun benzeri diğer rivayet ise Ebu Said
el-Hudri'nin (3911) rivayetidir. İbn Ömer'den gelen rivayette: "Biz arazimizi
kiraya verirdik, sonra Rafi' b. Hadic'in hadisini işittiğimiz zaman bu işi
bıraktık." Yine ondan gelen başka bir rivayette (3912) "bizler hibrde
bir sakınca görmezdik. Nihayet geçen sene Rafi', Allah'ın Nebi'sinin bunu
yasakladığını söyledi" bir başka rivayette (3915) Nafi'den rivayete göre
İbn Ömer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ... tarlalarını kiraya
verirdi... bunun üzerine İbn Ömer kiraya vermeyi bıraktı."
(Daha sonra gelecek
olan) Hanzala b. Kays'dan gelen (3929) rivayette: "Dedi ki: Rafi' b.
Hadic'e altın ve gümüş ile arazi kiralamayı sordum. O: Bunda bir sakınca
yoktur. Çünkü insanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında su
kenarlarında su kanallarının baş taraflarında bulunan arazileri ve ekinden bazı
şeyleri kiralıyorlardı da bunlar telef olurken öbürleri afetten
kurtulabiliyordu. Birileri kurtulurken öbürleri telef oluyordu. İnsanların
bunun dışında bir kiralama şekilleri yoktu. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu yasakladı. Ama bilinen ve teminat altında olan bir şeyolursa
bunda bir sakınca yoktur." Diğer rivayette (3930) "Biz bu bizim
olsun, bu da onların olsun esası üzere kiralardık. Bazı hallerde bu mahsul
verir, öteki mahsul vermezdi. Böyle yapmamızı bize yasakladı. Gümüş para
karşılığında kiralamaya gelince bunu bize yasaklamadı." Başka bir
rivayette (3932) Abdullah b. Makil'den şöyle dediği rivayet edilmektedir: Sabit
b. ed-Dahhak'ın söylediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
muzaraayı yasakladı, ücretle kiralamayı emir buyurdu. Ayrıca: Bunda bir sakınca
yoktur dedi."
Bazı Lafızların
Açıklamalan
Maziyanat lafzı ile
ilgili olarak Kadı Iyaz bazı ravilerden Müslim'in Sahihi'nden başkasında zel
harfinin fethalı okunacağını da rivayet etmiştir {mazeyanat şeklinde}. Suların
aktığı yerlere denilir. Suyun aktığı yerin kenarlarında ekin biten yerler
olduğu söylendiği gibi su kanallarının etrafında biten şeyler olduğu da
söylenmiştir. Bu Arapça bir kelime olmayıp Arapçalaştırılmış bir kelimedir.
(3929) Ekbal -hemze
fethalı olarak- baş tarafları uç kısımları demektir. Cedavil ise cedvelin
çoğulu olup kanalı andıran küçük ırmak demektir. Rabi' ise küçük gölet
demektir.
Hadislerin Anlamı
Hadislerin bu değişik
lafızlarının ihtiva ettiği anlama gelince; ashab araziyi kendisi tarafından
temin edilen tohum ile ekecek kimselere veriyorlardı. Bununla birlikte su
kenarlarında, kanal başlarında yetişecek olan mahsulün arazi sahibine yahut da
şu bölüm arazi sahibine, geri kalan da emeği ile çalışana ait olmasını şart
koşuyorlardı. Böyle bir akitteki garar (risk ve aldatma) dan ötürü böyle
yapmaları yasaklandı. Çünkü bazan bir kısmı telef olur diğer kısım ise telef
olmaz ya da aksi olabilirdi.
İlim adamları arazi
kiralamak hakkında ihtilaf etmişlerdir. Tavus ve Hasan-ı Basri ister buğday,
ister altın, ister gümüş karşılığında, ister araziden çıkan ekinin bir bölümü
karşılığında olsun hiçbir durumda kiralamak caiz değildir demişlerdir. Çünkü
arazinin kiralanmasını yasaklayan hadislerdeki ifadeler mutlaktır.
Şafii, Ebu Hanife ve
pekçok kimse ise arazinin altın, gümüş, buğday, elbise ve diğer eşya
karşılığında kiralanması caizdir. İster o arazide ekilenlerin türünden olsun,
ister başkasından olsun farketmez. Ama araziden elde edilen mahsulün üçte biri
ve dörtte biri gibi bir bölümü karşılığında kiraya verilmesi caiz değildir.
İşte muhabere denilen akit de budur. Aynı zamanda arazinin belli bir bölümünün
ekininin kendisine ait olmasını şart koşması da caiz değildir.
Rabia dedi ki: Yalnızca
altın ve gümüşle kiralanması caiz olur.
Malik dedi ki: Altın,
gümüş ve -buğday dışında- daha başka şeylerle de kiralanabilir demiştir.
Ahmed, Ebu Yusuf,
Muhammed b. el-Hasan, Malikilerden bir topluluk ve başkaları ise arazinin altın
ve gümüş ile kiralanması caiz olduğu gibi üçte bir, dörtte bir ve daha başka oranlarda
müzaraa da caizdir. İbn Şureyh, İbn Huzeyme, Hattabi ve mezhep alimlerimizin
muhakkiklerinden daha başkaları da böyle demiştir. Tercih olunan ve seçilen
görüş budur. Yüce Allah'ın izni ile bunu Müsakat babında açıklayacağız
Tavus ve Hasan'ın delillerini
zikretmiş bulunuyoruz. Şafii ve ona uygun kanaat belirtenler ise Rafi' b.
Hadic'in ve Sabit b. ed-Dahhak'ın altın, gümüş ve benzerleri karşılığında
icarenin caiz olduğu hususundaki rivayetlerinin açık ifadelerine dayanmışlar ve
yasaklayıcı hadisleri iki şekilde yorumlamışlardır. Birincisi bu hadisleri su
kenarlarında yetişen mahsul karşılığında ya da belirli bir arazi parçasının
ekini yahut üçte bir, dörtte bir ve buna benzer oranlar karşılığında kiralamak
ile ilgili yorumlamışlardır. Nitekim zikretmiş olduğumuz bu hadislerde raviler
de bunu böylece açıklamışlardır.
İkincisi bu hadislerdeki
yasağı tenzihi kerahet ve arazinin başkasına emanet olarak verilmesine
yönlendirmek diye yorumlamışlardır. Nitekim garar ihtiva eden satış da tenzihen
yasaklanmıştır. Hatta bu arazileri birbirlerine bağış olarak vermeleri ve
benzer yolları göstermek için dahi ifade edilmiş yasaklardır.
Hadislerin arasını cem
ve telif etmek için bu iki yorum ya da ikisinden birisini kabul etmek
kaçınılmazdır. İşte Buhari ve başkaları da bu ikinci yanıma işaret etmişlerdir.
Bu manada bir açıklama İbn Abbas’DAN da rivayet edilmiştir. Allah en iyi
bilendir.
(3898) "Yahut
ekmesi için kardeşine versin" yani tarla olarak kardeşi ondan yararlansın.
Bunu da ondan herhangi bir bedel almaksızın ona ariyet emanet) olarak versin
demektir. Bu da diğer rivayetteki (3902) "yahut kardeşine bedelsiz
versin" ifadesi ile aynı anlamdadır. Ona ariyet versin demektir.
-Kira" lafzı ise sonu memduddur.
"Başakta kalan
taneleri... alırdık." el-Kısrl (başakta kalan tane) kesreli kaf ve sakin
sad iledir. Kıpti veznindedir. Bunu biz böylece zaptettik. Cumhur da bu şekilde
zaptetmiştir. Meşhur olan zaptı da budur. Kadı Iyaz dedi ki: Biz bunu
birçoğundan böylece rivayet ettik. Taberi’DEN ise kaf harfi fethalı ve re harfi
maksur olarak rivayet ettik. İbn el-Huzai ise kaf harfi ötreli ve maksur olarak
rivayet ettik (Kadı Iyaz) dedi ki: Doğrusu ise birincisidir. Bu da
dövülmesinden sonra başakta kalan taneye denilir. Buna kusara da denilir. Hatta
bu isim "el-kısri"den daha meşhurdur.
(3912) "Biz hibrde
sakınca görmezdik." Hibr kelimesini bu şekilde hı harfi kesreli ve fethalı
da zaptettik ama kesreli söyleyiş daha sahih ve daha meşhurdur. Cevheri ve
ondan başka dil bilginleri kesreli söyleyişten başkasını zikretmemektedirler.
Kadı Iyaz bu kelimenin hı harfinin kesreli, fethalı ve dammeli söyleyişini
nakletmekte ve kesreli söyleyişi sonra da fethalı söyleyişi tercih etmektedir.
Bu da muhabere anlamındadır.
(3917) "Balat' be
harfi fethalı olup Medine'de taş döşeli bilinen bir yerdir. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mescidine yakındır.
(3919) "Nafi'den
rivayete göre İbn Ömeraraziyialırdı... Rafi' b. Hadic'den ona bir hadisten
haber verildi..." Hadisin sonunda da "bunun üzerine İbn Ömer onu terk
etti ve onu almadı" denilmektedir. Hadis pek çok nüshada bu şekilde hı
harfi ile ye'huzu: alırdı şeklindedir. Birçoğunda ise her iki yerde de cim
harfinin ve re harfinin ötreli söyleyişi ile "ye'curu" şeklindedir.
Kadı lyaz ve el-Metali sahibi dedi ki: Müslim'in Sahihi'nin ravilerinin
çoğunluğunun bilinen rivayeti budur. Yine el-Metali sahibi dedi ki: Birincisi
(ye'huzu: alırdı) rivayeti tashiftir. Hatta bazı nüshalarda "yüaciru:
kiralardı" şeklindedir ve bu sahihtir.
(3921) "Abdullah b.
Ömer arazilerini kiraya verirdi." Bu bazı nüshalarda bu şekilde re harfi
fethalı, dad harfi kesreli "aradihi: arazilerini" şeklinde çoğul
olarak kaydedilmiştir. Bazı nüshalarda ise tekil olarak ''ardahu:
arazisini" diye kaydedilmiştir. Her ikisi de doğrudur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
18- ARAZİYİ BUĞDAY
İLE KİRALAMA BABI