SAHİH-İ MÜSLİM

BUYU’

 

17 - باب كراء الأرض.

17- ARAZİYİ KİRAYA VERME BABI

 

87 - (1536) وحدثني أبو كامل الجحدري. حدثنا حماد (يعني ابن زيد) عن مطر الوراق، عن عطاء، عن جابر بن عبدالله؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء الأرض.

 

3893-87/1- Bana Ebu Kamil el-Cahderi de tahdis etti, bize Hammad -yani b. Zeyd- Matar el-Verrak'dan tahdis etti, o Ata'dan, o Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiraya verilmesini yasakladı.

 

Diğer tahric: Nesai, 3887

 

 

88 - (1536) وحدثنا عبد بن حميد. حدثنا محمد بن الفضل. (لقبه عارم، وهو أبو النعمان السدوسي). حدثنا مهدي بن ميمون. حدثنا مطر الوراق عن عطاء، عن جابر بن عبدالله، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من كانت له أرض فليزرعها. فإن لم يزرعها فليزرعها أخاه).

 

3894-88/2- Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. el-Fadl -lakabı Alim olup kendisi Ebu Numan es-Sedusi'dir- tahdis etti, bize Mehdi b. Meymun tahdis etti, bize Matar el-Verrak, Ata'dan tahdis etti, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kimin bir arazisi varsa onu eksin. Şayet kendisi onu ekmezse eksin diye kardeşine versin. "

 

Diğer tahric: Nesai, 6886; İbn Mace, 2454

 

 

89 - (1536) حدثنا الحكم بن موسى. حدثنا هقل (يعني ابن زياد) عن الأوزاعي، عن عطاء، عن جابر بن عبدالله. قال:

 كان لرجال فضول أرضين من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: من كانت له فضل أرض فليزرعها أو ليمنحها أخاه. فأن أبى فليمسك أرضه.

 

3895-89/3- Bize el-Hakem b. Musa tahdis etti, bize Hikl -yani b. ZiyadEvzai’DEN tahdis etti, o Ata'dan, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in ashabından bazı kimselerin fazla arazileri vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Kimin fazla bir arazisi varsa onu kendisi eksin yahut da karşılıksız olarak onu kardeşine (eksin diye) versin. Eğer bunu da yapmak istemez ise o zaman arazisini tutsun. "

 

Diğer tahric: Buhari, 2340, 2632; Nesai, 3885; İbn Mace, 2451;

 

 

90 - (1536) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا معلى بن منصور الرازي. حدثنا خالد. أخبرنا الشيباني عن بكير بن الأخنس، عن عطاء، عن جابر بن عبدالله قال : نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يؤخذ للأرض أجر أو حظ.

 

3896-90/4- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Mualla b.

Mansur er-Razi tahdis etti, bize Halid tahdis etti, bize eş-Şeybani, Bukeyr b. el-Ahnes'den haber verdi, o Ata'dan, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Rasülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazi için bir ücret yahut bir payalınmasını yasakladı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

91 - (1536) حدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا عبدالملك عن عطاء، عن جابر، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من كانت له أرض فليزرعها. فإن لم يستطع أن يزرعها، وعجز عنها، فليمنحها أخاه المسلم. ولا  يؤاجرها إياه).

 

3897-91/5- Bize İbn Numeyr tahdis etti ... Cabir dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kimin bir arazisi varsa onu eksin, kendisi ekemiyorsa ve bundan aciz kalıyorsa o taktirde onu müslüman kardeşine (eksin diye) karşılıksız versin ve o arazisini ona ücretle vermesin. "

 

Diğer tahric: Nesai, 3883, 3884

 

 

92 - (1536) وحدثنا شيبان بن فروخ. حدثنا همام. قال: سأل سليمان بن موسى عطاء فقال: أحدثك جابر بن عبدالله؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال (من كانت له أرض فليزرعها، أو ليزرعها أخاه، ولا  يكرها).

قال: نعم.

 

3898-92/6- Bize Şeyban b. Ferruh da tahdis etti, bize Hemmam tahdis edip dedi ki: Süleyman b. Musa, Ata'ya sordu ve: Cabir b. Abdullah sana Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kimin bir arazisi varsa onu ya eksin yahut eksi n diye kardeşine versin ve onu kiraya vermesin" dedi mi diye sordu. Cabir: Evet dedi.

 

Diğer tahric: Nesai, 3890

 

 

93 - (1536) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا سفيان عن عمرو، عن جابر؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن المخابرة.

 

3899-93/7- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Süfyan Amr’DAN tahdis etti, o Cabir’DEN rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhabereyi yasakladı.

 

Diğer tahric: Nesai, 3931 -uzunca-

 

 

94 - (1536) وحدثني حجاج بن الشاعر. حدثنا عبيدالله بن عبدالمجيد. حدثنا سليم بن حيان. حدثنا سعيد بن ميناء. قال: سمعت جابر بن عبدالله يقول : إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من كان له فضل أرض فليزرعها، أو ليزرعها أخاه. ولا  تبيعوها).

فقلت لسعيد: ما قوله: ولا  تبيعوها؟ يعني الكراء؟ قال: نعم.

 

3900-94/8- Bize Haccac b. eş-Şairtahdis etti ... Bize Sa'd b. Mina dedi ki: Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kimin fazla bir arazisi varsa onu eksin yahut da eksin diye kardeşine versin. Onu satmayın. " Ben Said'e: Onu satmayın sözü ne demektir. Kiraya vermeyi mi kastediyor? dedim. O; evet dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

95 - (1536) حدثنا أحمد بن يونس. حدثنا زهير. حدثنا أبو الزبير عن جابر. قال : كنا نخابر على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم. فنصيب من القصرى ومن كذا. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من كانت له أرض فليزرعها أو فليحرثها أخاه. وإلا فليدعها).

 

3901-95/9- Bize Ahmed b. Yunus tahdis etti. .. Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında muhabere yapardık da kesmikden (başakta kalan tanelerden) şu ndan ve şundan alırdık. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kimin bir arazisi varsa onu ya kendisi eksi n yahut eksin diye kardeşine versin yahut da olduğu gibi bıraksın" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

96 - (1536) حدثني أبو الطاهر وأحمد بن عيسى. جميعا عن ابن وهب. قال ابن عيسى: حدثنا عبدالله بن وهب. حدثني هشام بن سعد؛ أن أبا الزبير المكي حدثه. قال: سمعت جابر بن عبدالله يقول:

 كنا في زمان رسول الله صلى الله عليه وسلم نأخذ الأرض بالثلث أو الربع. بالماذيانات. فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم في ذلك الحين فقال (من كانت له أرض فليزرعها. فإن لم يزرعها فليمنحها أخاه. فإن لم يمنحها أخاه فليمسكها).

 

3902-96/10- Bana Ebu't-Tahir ve Ahmed b. İsa birlikte İbn Vehb'den tahdis etti. İbn İsa dedi ki: Bize Abdullah b. Vehb tahdis etti, bana Hişam b. Sa'd'ın tahdis ettiğine göre Ebu Zubeyr el-Mekki kendisine tahdis edip dedi ki: Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zamanında su kenarlarındaki arazileri üçte bir yahut dörtte bir karşılığında alırdık. Bu maksatla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkarak: "Kimin bir arazisi varsa onu eksin. Kendisi onu ekmezse kardeşine bedelsiz versin. Kardeşine bedelsiz vermiyorsa elinde tutsun" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

97 - (1536) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا يحيى بن حماد. حدثنا أبو عوانة عن سليمان. حدثنا أبو سيان عن جابر. قال:

 سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول (من كانت له أرض فليهبها أو ليعرها).

 

3903-97/11- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti... Bize Ebu Süfyan, Cabir'den şöyle dediğini tahdis etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Kimin bir arazisi varsa onu ya hibe etsin yahut da emaneten versin" buyururken dinledim.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

98 - (1536) وحدثنيه حجاج بن الشاعر. حدثنا أبو الجواب. حدثنا عمار بن رزيق عن الأعمش، بهذا الإسناد. غير أنه قال: فليزرعها أو ليزرعها رجلا.

 

3904-98/12- Bize Haccac b. eş-Şair de tahdis etti, bize Ebu'l-Cevvab tahdis etti, bize Ammar b. Züreyk A'meş’den bu isnad ile tahdis etti. Ancak o: "onu ya kendisi eksin yahut eksin diye bir adama versin" buyurdu. 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

99 - (1536) وحدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا ابن وهب. أخبرني عمرو (وهو ابن الحارث)؛ أن بكيرا حدثه؛ أن عبدالله بن أبي سلمة حدثه عن النعمان بن أبي عياش، عن جابر بن عبدالله؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء الأرض.

 

3905-99/13- Bize Harun b. Said el-Eyl!: de tahdis etti. Bize İbn Vehb tahdis etti, bana Amr'ın -ki el-Haris'dir- haber verdiğine göre Bukeyr de kendisine şunu tahdis etti: Abdullah b. Ebu Seleme kendisine en-Nu'man b. Ebu Ayyaş’dan tahdis etti, o Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiraya verilmesini yasakladı.

 

Bukeyr dedi ki: Bana Nafi'de şunu tahdis etti: O İbn Ömer'i şöyle derken dinledi: Bizler arazimizi kiraya verirdik sonra da Rafi b. Hadle'in hadisini işittiğimiz zaman bu işi bıraktık.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

100 - (1536) وحدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو خيثمة عن أبي الزبير، عن جابر، قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن بيع الأرض البيضاء سنتين أو ثلاثا.

 

3906-100/14- Bize Yahva, b. Yahya da tahdis etti... Cabir dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıplak arazinin iki ya da üç yıl süreliğine satılmasını yasakladı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

101 - (1536) وحدثنا سعيد بن منصور وأبو بكر بن أبي شيبة وعمرو الناقد وزهير بن حرب. قالوا: حدثنا سفيان بن عيينة عن حميد الأعرج، عن سليمان بن عتيق، عن جابر. قال:

 نهى النبي صلى الله عليه وسلم عن بيع السنين.

وفي رواية ابن أبي شيبة: عن بيع الثمر سنين.

 

3907-101115- Bize Said b. Mansur, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Humeyd el-A'rec'den tahdis etti, o Süleyman b. Atik'den, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kaç yıl (bir arazinin mahsulünün) satılmasını yasakladı.

 

İbn Ebu Şeybe'nin rivayetinde ise birkaç yıllığına mahsullerin (satışını) yasakladı şeklindedir.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3374 -buna yakın uzunca-; Nesai, 4544, 4641; İbn Mace, 2218 -buna yakın-

 

 

102 - (1544) حدثنا حسن بن علي الحلواني. حدثنا أبو توبة. حدثنا معاوية عن يحيى بن أبي كثير، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن، عن أبي هريرة. قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من كانت له أرض فليزرعها أو ليمنحها أخاه. فإن أبى فليمسك أرضه).

 

3908-102/16- Bize Hasan b. Ali el-Hülvani tahdis etti... Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kimin bir arazisi varsa onu eksi n yahut kardeşine (ekmesi için) bedelsiz versin. Eğer vermek istemezse o taktirde arazisini tutsun" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2341; İbn Mace, 2452

 

 

103 - (1536) وحدثنا الحسن الحلواني. حدثنا أبو توبة. حدثنا معاوية عن يحيى بن أبي كثير؛ أن يزيد بن نعيم أخبره؛ أن جابر بن عبدالله أخبره؛

 أنه سمع رسول الله صلى الله عليه وسلم ينهى عن المزابنة والحقول. فقال جابر بن عبدالله: المزابنة الثمر بالتمر. والحقول كراء الأرض.

 

3909-103/17- Bize el-Hasan el-Hülvani de tahdis etti. Bize Ebu Tevbe tahdis etti, bize Muaviye Yahya b. Ebu Kesir’DEN tahdis ettiğine göre Yezid b. Nuaym kendisine şunu haber verdi. Cabir b. Abdullah'ın kendisine haber verdiğine göre o RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i müzabeneyi ve hukulu yasaklarken dinlemiştir.

Cabir b. Abdullah dedi ki: Müzabene taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Hukul ise arazinin kiraya verilmesidir. 

 

Diğer tahric: Nesai, 3891

 

 

104 - (1545) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا يعقوب (يعني ابن عبدالرحمن القاري) عن سهيل ابن أبي صالح، عن أبيه، عن أبي هريرة. قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن المحاقلة والمزابنة.

 

3910-104118- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti ... Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhakele ve müzabeneyi yasakladı.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1224

 

 

105 - (1546) وحدثني أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهب. أخبرني مالك ابن أنس عن داود بن الحصين؛ أن أبا سفيان مولى أبي أحمد أخبره؛ أنه سمع أبا سعيد الخدري يقول:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن المزابنة والمحاقلة. والمزابنة اشتراء الثمر في رؤوس النخل. والمحاقلة كراء الأرض.

 

3911-105/19- Bana Ebu't-Tahir de tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bize Malik b. Enes, Davud b. el-Husayn'dan haber verdiğine göre İbn Ebu Ahmed'in azadlısı Ebu Süfyan'ın kendisine haber verdiğine göre o Ebu Said el-Hudri'yi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müzabene ve muhakeleyi yasakladı. Müzabene hurma ağaçlarının dallarında bulunan taze mahsulü satın almak, muhakele ise araziyi kiraya vermektir.

 

Diğer tahric: Buhari, 2186; İbn Mace, 2455 -muhtasar-

 

 

106 - (1547) حدثنا يحيى بن يحيى وأبو الربيع العتكي (قال أبو الربيع: حدثنا. وقال يحيى: أخبرنا حماد بن زيد) عن عمرو. قال: سمعت ابن عمر يقول:

 كنا لا نرى بالخبر بأسا حتى كان عام أول. فزعم رافع أن نبي الله صلى الله عليه وسلم نهى عنه.

 

3912-106/20- Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Rabi' el-Ateki tahdis etti. Ebu Rabi' bize Hammad b. Zeyd, Amr’DAN şöyle dediğini tahdis etti derken. Yahya haber verdi dedi. Amr dedi ki: Ben İbn Ömer'i şöyle derken dinledim: Bizler hibr (muhabere}de bir sakınca görmezdik. Nihayet geçen sene Rafi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onu yasakladığını söyledi. 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3389; Nesai, 3926, 3927, 3928; İbn Mace, 2450

 

 

107 - (1547) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا سفيان. ح وحدثني علي بن حجر وإبراهيم ابن دينار. قالا: حدثنا إسماعيل (وهو ابن علية) عن أيوب. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا وكيع. حدثنا سفيان. كلهم عن عمرو بن دينار، بهذا الإسناد، مثله. وزاد في حديث ابن عيينة :فتركناه من أجله.

 

3913-107/21- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, (H.) Bana Ali b. Hucr ve İbrahim b. Dinar da tahdis edip dedi ki: Bize İsmail -ki o b. el-Uleyye'dir- Eyyub'dan tahdis etti (H.) Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Veki' tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, hepsi Amr b. Dinar'dan bu isnad ile aynısını rivayet etti. İbn Uyeyne'nin hadisinde ayrıca: "Biz de bundan dolayı onu bıraktık" ibaresini ziyade eyledi.

 

 

108 - (1547) وحدثني علي بن حجر. حدثنا إسماعيل عن أيوب، عن أبي الخليل، عن مجاهد. قال: قال ابن عمر: لقد منعنا رافع نفع أرضنا.

 

3914-108/22- Bana Ali b. Hucr da tahdis etti, bize İsmail, Eyyub'dan tahdis etti, o Ebu'l-Halil'den, o Mücahid’den şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer: Gerçekten Rafi' arazimizden yararlanmamıza engel oldu dedi.

 

 

109 - (1547) وحدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا زيد بن زريع عن أيوب، عن نافع؛

 أن ابن عمر كان يكري مزارعه على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم. وفي إمارة أبي بكر وعمر وعثمان وصدرا من خلافة معاوية. حتى بلغه في آخر خلافة معاوية؛ أن رافع بن خديج يحدث فيها بنهي عن النبي صلى الله عليه وسلم. فدخل عليه وأنا معه. فسأله فقال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم ينهى عن كراء المزارع. فتركها ابن عمر بعد.

وكان إذا سئل عنها، بعد، قال: زعم رافع بن خديج أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عنها.

 

3915-109/23- Bize Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Yezid b. Zurey'h, Eyyub'dan haber verdi, o Nafi'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hayatında Ebu Bekir, Ömer ve Osman (r.a.)'un emirliğinin döneminde ve Muaviye'nin halifeliğinin ilk zamanlarında tarlalarını kiraya veriyordu. Nihayet Muaviye'nin halifeliğinin son dönemlerinde ona Rafi' b. Hadlc'in bu hususta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir yasak olduğunu söylediği haberi ulaştı. İbn Ömer onun yanına, ben onunla birlikte olduğum halde girdi. Ona sordu, o da: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarlaları kiraya vermeyi yasaktardı dedi. Bundan sonra İbn Ömer bunu terketti.

 

Bundan sonra bu hususta ona soru sorulursa kendisi: Rafi' b. Hadic, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu işi yasaktadığını söyledi, derdi.

 

Diğer tahric: Buhari, 2285 -muhtasar-, 2343, 2344; Ebu Davud, 3394 -muallak olarak-, Nesai, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924; İbn Mace, 2453

 

 

(1547) - وحدثنا أبو الربيع وأبو كامل. قال: حدثنا حماد. ح وحدثني علي بن حجر. حدثنا إسماعيل. كلاهما عن أيوب، بهذا الإسناد، مثله. وزاد في حديث ابن علية: قال: فتركها ابن عمر بعد ذلك. فكان لا يكريها.

 

3916- .. ./24- Bize Ebu Rabi' ve Ebu Kamil de tahdis edip dedi ki: Bize Hammad tahdis etti (H.) Bana Ali b. Hucr da tahdis etti, bize İsmail tahdis etti, ikisi Eyyub'dan bu isnad ile aynısını rivayet etti. İbn Uleyye'nin hadisinde şu ilaveyi yaptı: Dedi ki: Bundan sonra İbn Ömer onu terketti ve artık arazisini kiralamaz oldu.

 

 

110 - (1547) وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا عبيدالله عن نافع. قال:

 ذهبت مع ابن عمر إلى رافع بن خديج. حتى أتاه بالبلاط. فأخبره؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء المزارع.

 

3917-110/25- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bana babam tahdis etti, bize Ubeydullah, Nafi’DEN şöyle dediğini tahdis etti: İbn Ömer ile birlikte Rafi b. Hadic'in yanına gittim. Nihayet Medine'de Balat denilen yerde onun yanına vardı. Ona Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tarlaları kiraya vermeyi yasakladığını haber verdi.

 

 

(1547) - وحدثني ابن أبي خلف وحجاج بن الشاعر. قالا: حدثنا زكريا عن ابن عدي. أخبرنا عبيدالله ابن عمرو عن زيد، عن الحكم، عن نافع، عن ابن عمر؛ أنه أتى رافعا. فذكر هذا الحديث عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

3918- .. ./26- Bana İbn Ebu Halef ve Haccac b. eş-Şair de tahdis edip dedi ki: Bize Zekeriyya b. Adiy tahdis etti, bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den haber verdi, o el-Hakem'den, o el-Nafi'den, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rafi'in yanına gitti deyip bu hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye zikretti.

 

 

111 - (1547) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا حسين (يعني ابن حسن بن يسار). حدثنا ابن عون عن نافع؛ أن ابن عمر كان يؤجر الأرض. قال: فنبئ حديثا عن رافع بن خديج. قال: فانطلق بي معه إليه. قال: فذكر عن بعض عمومته،

 ذكر فيه عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه نهى عن كراء الأرض. قال: فتركه ابن عمر فلم يأجره.

 

3919-111127- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Husayn -yani b. Hasan b. Yesar- tahdis etti, bize İbn Avn, Nafi'den tahdis ettiğine göre İbn Ömer araziyi alır (ücretle kiralar)dı. Sonra ona Rafi' b. Hadic'den naklen bir hadis bildirildi.

(Nafi') dedi ki: Bunun üzerine benimle birlikte onun yanına gitti (Nafi') dedi ki: O da bazı amcalarından zikrederek Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in araziyi kiralamayı yasakladığını söyledi.

 

(Nafi') dedi ki: Bunun üzerine İbn Ömer onu bıraktı, ondan sonra onu almadı (kiraya vermedi).

 

 

(1547) - وحدثنيه محمد بن حاتم. حدثنا يزيد بن هارون. حدثنا ابن عون، بهذا الإسناد. وقال: فحدثه عن بعض عمومته، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

3920- .. ./28- Bunu bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Yezid b. Harun tahdis etti, bize İbn Avn bu isnad ile tahdis etti ve dedi ki: Bazı amcalarından ona Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye hadis rivayet etti.

 

 

112 - (1547) وحدثني عبدالملك بن شعيب بن الليث بن سعد. حدثني أبي عن جدي. حدثني عقيل بن خالد عن أبن شهاب؛ أنه قال: أخبرني سالم بن عبدالله؛

 أن عبدالله بن عمر كان يكري أرضه. حتى بلغه أن رافع بن خديج الأنصاري كان ينهى عن كراء الأرض. فلقيه عبدالله فقال: يا ابن خديج! ماذا تحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم في كراء الأرض؟ قال رافع بن خديج لعبدالله: سمعت عمي (وكان قد شهد بدرا) يحدثان أهل الدار؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن كراء الأرض. قال عبدالله: لقد كنت أعلم، في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم، أن الأرض تكرى. ثم خشى عبدالله أن يكون رسول الله صلى الله عليه وسلم أحدث في ذلك شيئا لم يكن علمه. فترك كراء الأرض.

 

3921-112/29- Bana Abdulmelik b Şuayb b. el-leys b. Sa'd da tahdis etti ... İbn Şihab dedi ki: Bana Salim b. Abdullah'ın haber verdiğine göre Abdullah b. Ömer arazilerini kiraya verirdi. Nihayet Ensar'dan Rafi' b. Hadic'in araziyi kiralamayı yasakladığı haberi ona ulaştı. Abdullah onunla karşılaştı ve: Ey İbn Hadic! Arazinin kirası hususunda Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye naklettiğin hadis nedir? dedi. Rafi b. Hadic Abdullah'a: Ben iki amcamı -ki her ikisi de Bedir'e katılmışlardı- bu belde ahalisine tahdis ederken dinledim. Buna göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiralanmasını nehyetmişti.

 

Abdullah dedi ki: Şüphesiz ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında arazinin kiraya verildiğini biliyordum. Sonra Abdullah Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu hususta kendisinin bilmediği yeni bir hüküm ortaya koymuş olacağından korktuğu için araziyi kiraya vermeyi bıraktı.

 

 

Diğer tahric: Nesai, 3913

 

AÇIKLAMA:          (3893) "Cabir dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arazinin kiralanmasını yasakladı." Başka rivayette (3897) "kimin bir arazisi varsa onu eksin ... ve ona ücretle kiralamasın" bir diğer rivayette (3898) "kimin bir arazisi varsa ... ve kiraya vermesin"; başka bir rivayette (3899) "muhabereyi yasakladı" başka bir rivayette (3900) onu eksin yahut ekmesi için kardeşine versin, onu satmayın" sonra ravi bunu kira diye açıkladı; başka bir rivayette (3901) "onu eksin yahut ekmesi için kardeşine versin, değilse onu olduğu gibi bıraksın" diğer bir rivayette (3902) "bizler su kenarlarında araziyi üçte bir, dörtte bir karşılığında kiralardık ... onu alıkoysun" bir diğer rivayette (3903) "arazisi olan bir kimse onu bağışlasın ... " başka rivayette (3906) "iki ya da üç yıl ekilip biçilmeyen arazinin satılmasını yasakladı" başka bir rivayette (3909) "huklilu yasakladı" deyip Cabir bunu arazinin kiraya verilmesi olarak tefsir etmektedir; bunun benzeri diğer rivayet ise Ebu Said el-Hudri'nin (3911) rivayetidir. İbn Ömer'den gelen rivayette: "Biz arazimizi kiraya verirdik, sonra Rafi' b. Hadic'in hadisini işittiğimiz zaman bu işi bıraktık." Yine ondan gelen başka bir rivayette (3912) "bizler hibrde bir sakınca görmezdik. Nihayet geçen sene Rafi', Allah'ın Nebi'sinin bunu yasakladığını söyledi" bir başka rivayette (3915) Nafi'den rivayete göre İbn Ömer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ... tarlalarını kiraya verirdi... bunun üzerine İbn Ömer kiraya vermeyi bıraktı."

 

(Daha sonra gelecek olan) Hanzala b. Kays'dan gelen (3929) rivayette: "Dedi ki: Rafi' b. Hadic'e altın ve gümüş ile arazi kiralamayı sordum. O: Bunda bir sakınca yoktur. Çünkü insanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında su kenarlarında su kanallarının baş taraflarında bulunan arazileri ve ekinden bazı şeyleri kiralıyorlardı da bunlar telef olurken öbürleri afetten kurtulabiliyordu. Birileri kurtulurken öbürleri telef oluyordu. İnsanların bunun dışında bir kiralama şekilleri yoktu. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu yasakladı. Ama bilinen ve teminat altında olan bir şeyolursa bunda bir sakınca yoktur." Diğer rivayette (3930) "Biz bu bizim olsun, bu da onların olsun esası üzere kiralardık. Bazı hallerde bu mahsul verir, öteki mahsul vermezdi. Böyle yapmamızı bize yasakladı. Gümüş para karşılığında kiralamaya gelince bunu bize yasaklamadı." Başka bir rivayette (3932) Abdullah b. Makil'den şöyle dediği rivayet edilmektedir: Sabit b. ed-Dahhak'ın söylediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muzaraayı yasakladı, ücretle kiralamayı emir buyurdu. Ayrıca: Bunda bir sakınca yoktur dedi."

 

 

Bazı Lafızların Açıklamalan

 

Maziyanat lafzı ile ilgili olarak Kadı Iyaz bazı ravilerden Müslim'in Sahihi'nden başkasında zel harfinin fethalı okunacağını da rivayet etmiştir {mazeyanat şeklinde}. Suların aktığı yerlere denilir. Suyun aktığı yerin kenarlarında ekin biten yerler olduğu söylendiği gibi su kanallarının etrafında biten şeyler olduğu da söylenmiştir. Bu Arapça bir kelime olmayıp Arapçalaştırılmış bir kelimedir.

 

(3929) Ekbal -hemze fethalı olarak- baş tarafları uç kısımları demektir. Cedavil ise cedvelin çoğulu olup kanalı andıran küçük ırmak demektir. Rabi' ise küçük gölet demektir.

 

 

Hadislerin Anlamı

 

Hadislerin bu değişik lafızlarının ihtiva ettiği anlama gelince; ashab araziyi kendisi tarafından temin edilen tohum ile ekecek kimselere veriyorlardı. Bununla birlikte su kenarlarında, kanal başlarında yetişecek olan mahsulün arazi sahibine yahut da şu bölüm arazi sahibine, geri kalan da emeği ile çalışana ait olmasını şart koşuyorlardı. Böyle bir akitteki garar (risk ve aldatma) dan ötürü böyle yapmaları yasaklandı. Çünkü bazan bir kısmı telef olur diğer kısım ise telef olmaz ya da aksi olabilirdi.

 

İlim adamları arazi kiralamak hakkında ihtilaf etmişlerdir. Tavus ve Hasan-ı Basri ister buğday, ister altın, ister gümüş karşılığında, ister araziden çıkan ekinin bir bölümü karşılığında olsun hiçbir durumda kiralamak caiz değildir demişlerdir. Çünkü arazinin kiralanmasını yasaklayan hadislerdeki ifadeler mutlaktır.

 

Şafii, Ebu Hanife ve pekçok kimse ise arazinin altın, gümüş, buğday, elbise ve diğer eşya karşılığında kiralanması caizdir. İster o arazide ekilenlerin türünden olsun, ister başkasından olsun farketmez. Ama araziden elde edilen mahsulün üçte biri ve dörtte biri gibi bir bölümü karşılığında kiraya verilmesi caiz değildir. İşte muhabere denilen akit de budur. Aynı zamanda arazinin belli bir bölümünün ekininin kendisine ait olmasını şart koşması da caiz değildir.

 

Rabia dedi ki: Yalnızca altın ve gümüşle kiralanması caiz olur.

 

Malik dedi ki: Altın, gümüş ve -buğday dışında- daha başka şeylerle de kiralanabilir demiştir.

 

Ahmed, Ebu Yusuf, Muhammed b. el-Hasan, Malikilerden bir topluluk ve başkaları ise arazinin altın ve gümüş ile kiralanması caiz olduğu gibi üçte bir, dörtte bir ve daha başka oranlarda müzaraa da caizdir. İbn Şureyh, İbn Huzeyme, Hattabi ve mezhep alimlerimizin muhakkiklerinden daha başkaları da böyle demiştir. Tercih olunan ve seçilen görüş budur. Yüce Allah'ın izni ile bunu Müsakat babında açıklayacağız

 

Tavus ve Hasan'ın delillerini zikretmiş bulunuyoruz. Şafii ve ona uygun kanaat belirtenler ise Rafi' b. Hadic'in ve Sabit b. ed-Dahhak'ın altın, gümüş ve benzerleri karşılığında icarenin caiz olduğu hususundaki rivayetlerinin açık ifadelerine dayanmışlar ve yasaklayıcı hadisleri iki şekilde yorumlamışlardır. Birincisi bu hadisleri su kenarlarında yetişen mahsul karşılığında ya da belirli bir arazi parçasının ekini yahut üçte bir, dörtte bir ve buna benzer oranlar karşılığında kiralamak ile ilgili yorumlamışlardır. Nitekim zikretmiş olduğumuz bu hadislerde raviler de bunu böylece açıklamışlardır.

 

İkincisi bu hadislerdeki yasağı tenzihi kerahet ve arazinin başkasına emanet olarak verilmesine yönlendirmek diye yorumlamışlardır. Nitekim garar ihtiva eden satış da tenzihen yasaklanmıştır. Hatta bu arazileri birbirlerine bağış olarak vermeleri ve benzer yolları göstermek için dahi ifade edilmiş yasaklardır.

 

Hadislerin arasını cem ve telif etmek için bu iki yorum ya da ikisinden birisini kabul etmek kaçınılmazdır. İşte Buhari ve başkaları da bu ikinci yanıma işaret etmişlerdir. Bu manada bir açıklama İbn Abbas’DAN da rivayet edilmiştir. Allah en iyi bilendir.

 

(3898) "Yahut ekmesi için kardeşine versin" yani tarla olarak kardeşi ondan yararlansın. Bunu da ondan herhangi bir bedel almaksızın ona ariyet emanet) olarak versin demektir. Bu da diğer rivayetteki (3902) "yahut kardeşine bedelsiz versin" ifadesi ile aynı anlamdadır. Ona ariyet versin demektir. -Kira" lafzı ise sonu memduddur.

 

"Başakta kalan taneleri... alırdık." el-Kısrl (başakta kalan tane) kesreli kaf ve sakin sad iledir. Kıpti veznindedir. Bunu biz böylece zaptettik. Cumhur da bu şekilde zaptetmiştir. Meşhur olan zaptı da budur. Kadı Iyaz dedi ki: Biz bunu birçoğundan böylece rivayet ettik. Taberi’DEN ise kaf harfi fethalı ve re harfi maksur olarak rivayet ettik. İbn el-Huzai ise kaf harfi ötreli ve maksur olarak rivayet ettik (Kadı Iyaz) dedi ki: Doğrusu ise birincisidir. Bu da dövülmesinden sonra başakta kalan taneye denilir. Buna kusara da denilir. Hatta bu isim "el-kısri"den daha meşhurdur.

 

(3912) "Biz hibrde sakınca görmezdik." Hibr kelimesini bu şekilde hı harfi kesreli ve fethalı da zaptettik ama kesreli söyleyiş daha sahih ve daha meşhurdur. Cevheri ve ondan başka dil bilginleri kesreli söyleyişten başkasını zikretmemektedirler. Kadı Iyaz bu kelimenin hı harfinin kesreli, fethalı ve dammeli söyleyişini nakletmekte ve kesreli söyleyişi sonra da fethalı söyleyişi tercih etmektedir. Bu da muhabere anlamındadır.

 

(3917) "Balat' be harfi fethalı olup Medine'de taş döşeli bilinen bir yerdir. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mescidine yakındır.

 

(3919) "Nafi'den rivayete göre İbn Ömeraraziyialırdı... Rafi' b. Hadic'den ona bir hadisten haber verildi..." Hadisin sonunda da "bunun üzerine İbn Ömer onu terk etti ve onu almadı" denilmektedir. Hadis pek çok nüshada bu şekilde hı harfi ile ye'huzu: alırdı şeklindedir. Birçoğunda ise her iki yerde de cim harfinin ve re harfinin ötreli söyleyişi ile "ye'curu" şeklindedir. Kadı lyaz ve el-Metali sahibi dedi ki: Müslim'in Sahihi'nin ravilerinin çoğunluğunun bilinen rivayeti budur. Yine el-Metali sahibi dedi ki: Birincisi (ye'huzu: alırdı) rivayeti tashiftir. Hatta bazı nüshalarda "yüaciru: kiralardı" şeklindedir ve bu sahihtir.

 

(3921) "Abdullah b. Ömer arazilerini kiraya verirdi." Bu bazı nüshalarda bu şekilde re harfi fethalı, dad harfi kesreli "aradihi: arazilerini" şeklinde çoğul olarak kaydedilmiştir. Bazı nüshalarda ise tekil olarak ''ardahu: arazisini" diye kaydedilmiştir. Her ikisi de doğrudur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

18- ARAZİYİ BUĞDAY İLE KİRALAMA BABI