SAHİH-İ MÜSLİM

BUYU’

 

8 - باب بطلان بيع المبيع قبل القبض.

8- SATILIK MALI KABZETMEDEN ÖNCE SATMANIN BATIL OLDUĞU BABI

 

29 - (1525) حدثنا يحيى بن يحيى. حدثنا حماد بن زيد. ح وحدثنا ابن الربيع بن العتكي وقتيبة. قالا: حدثنا حماد عن عمرو بن دينار، عن طاوس، عن ابن عباس؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من ابتاع طعاما فلا يبعه حتى يستوفيه).

قال ابن عباس: وأحسب كل شيء مثله.

 

3815-29/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd tahdis etti, (H.) Bize Ebu Habi' el-Ateki ve Kuteybe de tahdhs edip dedi ki: Bize Hammad, Amr b. Dinar’DAN tahdis etti, o Tavus'dan, o ıbn Abbas' dan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satır. alırsa onu tamamı ile teslim almadan satmasın" buyurdu.

İbn Abbas dedi ki: Zannederim her şeyonun gibidir.

 

Diğer tahric: Buhari, 2135; Ebu Davud 3497; Tirmizi, 1291; Nesai, 4612; İbn Macc. 2227

 

 

(1525) - حدثنا ابن أبي عمر وأحمد بن عبدة. قالا: حدثنا سفيان. ح وحدثنا أبي بكر بن أبي شيبة وأبي كريب. قالا: حدثنا وكيع عن سفيان (وهو الثوري). كلاهما عن عمرو بن دينار، بهذا الإسناد. نحوه.

 

3816- .. ./2- Bize İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Abde de tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan tahdis etti, (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Veki', Süfyan'dan -ki o es-Sevri'dir- tahdis etti, ikisi Amr b. Dinar'dan bu isnad ile hadisi buna yakın olarak rivayet etti.

 

 

30 - (1525) حدثنا إسحاق بن إبراهيم ومحمد بن رافع وعبد بن حميد (قال ابن رافع: حدثنا. وقال الآخران: أخبرنا عبدالرزاق). أخبرنا معمر عن ابن طاوس، عن أبيه، عن ابن عباس، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من ابتاع طعاما فلا يبعه حتى يقبضه).

قال ابن عباس: وأحسب كل شيء بمنزلة الطعام.

 

3817-30/3- Bize İshak b. İbrahim, Muhammed b. Rafi' ve Abd b. Humeyd de tahdis etti, İbn Rafi', bize Abdurrezzak tahdis etti derken diğer ikisi haber verdi dedi. Bize Ma'mer, İbn Tavus'dan haber verdi, o babasından, o İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu kabzetmeden satmasın" buyurdu.

İbn Abbas: Zannederim her şey de yiyecek konumundadır dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 2132; Ebu Davud, 3496 -muhtasar-, Nesai, 4611 -muhtasar-, 4613,4614

 

 

31 - (1525) حدثنا أبي بكر بن أبي شيبة وأبي كريب وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا وكيع) عن سفيان، عن ابن طاوس، عن أبيه، عن ابن عباس، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من ابتاع طعاما فلا يبعه حتى يكتاله).

فقلت لابن عباس: لم؟ فقال: ألا تراهم يتبايعون بالذهب، والطعام مرجأ؟

ولم يقل أبي كريب: مرجأ.

 

3818-31/4- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim tahdis edip dedi ki: İshak, bize Veki', Süfyan’dan haber verdi derken, diğer ikisi tahdis etti dedi. O, İbn Tavus'dan, o babasından, o İbn Abbas’dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu ölçmeden satmasın" buyurdu.

Ben İbn Abbas'a: Neden, dedim. O: Sen onların yiyecek veresiye olmak üzere altın ile sattıklarını görmez misin, dedi.

Ebu Kureyb rivayetinde "veresiye" demedi.

 

 

32 - (1526) حدثنا عبدالله بن مسلمة القعنبي. حدثنا مالك. ح وحدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن نافع، عن ابن عمر؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من ابتاع طعاما فلا يبتعه حتى يستوفيه).

 

3819-32/5- Bize Abdullah b. Müseyleme el-Ka'nebitahdis etti, bize Malik tahdis etti, (H.) Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmedikçe satmasın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2126, 2136; Ebu Davud, 3492; Nesai, 4609; İbn Mace, 2226

 

 

33 - (1527) حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن نافع، عن ابن عمر، قال:

 كنا في زمان الرسول صلى الله عليه وسلم نبتاع الطعام. فيبعث علينا من يأمرنا بانتقاله من المكان الذي ابتعناه فيه الى مكان سواه. قبل أن نبيعه.

 

3820-33/6- Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum, o İbn Ömer'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında yiyecek satın alırdık. O bizim üzerimize onu satın aldığımız yerden, biz onu satmadan önce başka bir yere satmamızı emredecek kimseler gönderirdi.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3493; Nesai, 4619

 

 

34 - (1526) حدثنا أبي بكر بن أبي شيبة. حدثنا علي بن مسهر عن عبيدالله. ح وحدثنا محمد بن عبدالله بن نمير (واللفظ له). حدثنا أبي. حدثنا عبيدالله بن نافع، عن ابن عمر؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من اشترى طعاما فلا يبعه حتى يستوفيه).

 

(1527) – قال : وكنا نشتري الطعام من الركبان جزافا. فنهانا رسول الله صلى الله عليه وسلم أن نبيعه، حتى ننقله من مكانه.

 

3821-34/7- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ali b. Mushir, Ubeydullah'dan tahdis etti (H.) Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Ubeydullah, Nafi’den tahdis etti, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmeden satmasın" buyurdu.

(İbn Ömer) dedi ki: Biz gelen kafilelerden götürü olarak yiyecek satın alırdık. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize onu yerinden taşımadıkça satmamızı yasakladı. 

 

Diğer tahric: Ebu Bekr b. Ebu Şeybe'nin rivayetini Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Muhammed b. Abdullah b. Numeyr'in rivayetini İbn Mace, 2229

 

 

35 - (1526) حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا عبدالله بن وهب. حدثني عمر بن محمد عن نافع، عن عبدالله بن عمر؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من اشترى طعاما فلا يبعه حتى يستوفيه ويقبضه).

 

3822-35/8- Bana Harmele b. Yahya tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Ömer b. Muhammed, Nafi'den tahdis etti, o Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu tamamen alıp kabzetmedikçe satmasın" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

36 - (1526) حدثنا يحيى بن يحيى وعلي بن حجر (قال يحيى: أخبرنا إسماعيل بن جعفر. وقال علي: حدثنا إسماعيل) عن عبدالله بن دينار؛ أنه سمع ابن عمر قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من ابتاع طعاما فلا يبعه حتى يقبضه).

 

3823-36/9- Bize Yahya b. Yahya ve Ali b. Hucr tahdis etti, Yahya dedi ki: Bize İsmail b. Cafer haber verdi, Ali de dedi ki: Bize İsmail, Abdullah b. Dinar'dan tahdis ettiğine göre o İbn Ömer'i şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu kabzetmedikçe satmasın" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

37 - (1527) حدثنا أبي بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالأعلى عن معمر؛ عن الزهري، عن سالم، عن ابن عمر؛

 أنهم كانوا يضربون على عهد الرسول صلى الله عليه وسلم، إذا اشتروا طعاما جزافا، أن يبيعوه في مكانه حتى يحولوه.

 

3824-37/10- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Abdu'l-A'la, Ma'mer'den tahdis etti, o ez-Zühri'den, o Salim'den, o İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken götürü bir yiyecek satın aldıkları taktirde onu yerinden başka bir yere götürmeden satmaları dolayısı ile dövülürlerdi.

 

Diğer tahric: Buhari, 6852; Ebu Davud, 3498; Nesai, 4622;

 

 

38 - (1527) وحدثني حرملة بن يحيى. حدثنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. أخبرني سالم بن عبدالله؛ أن أباه قال:

 قد رأيت الناس في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذا ابتاعوا الطعام جزافا، يضربون في أن يبيعوه في مكانهم. وذلك حتى يؤوه إلى رحالهم.

قال ابن شهاب: وحدثني عبيدالله بن عبدالله بن عمر؛ أن أباه كان يشتري الطعام جزافا، فيحمله الى أهله.

 

3825-38/11- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Yunus, İbn Şihab'dan haber verdi, bana Salim, Abdullah'tan haber verdiğine göre babası dedi ki: Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken insanlar götürü bir yiyecek satın aldıkları taktirde onu kendi kaldıkları yerlerine götürüp oraya koymadan bulundukları yerde satmaları dolayısı ile dayak yerlerdi.

 

İbn Şihab dedi ki: Bana Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer'in tahdis ettiğine göre babası götürü yiyecek satın alır, sonra onu ailesinin yanına taşır (götürür)dı.

 

Diğer tahric: Buhari, 2137

 

 

39 - (1528) حدثنا أبي بكر بن أبي شيبة وابن نمير وأبي كريب. قالوا: حدثنا زيد بن حباب عن الضحاك بن عثمان، عن بكير بن عبدالله ابن الأشج، عن سليمان بن يسار، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (من اشترى طعاما فلا يبعه حتى يكتاله).

وفي رواية أبي بكر: من ابتاع.

 

3826-39/12- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, İbn Numeyr ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Zeyd b. Hubab, Dahhak b. Osman'dan tahdis etti, o Bukeyr b. Abdullah b. Eşec'den, o Süleyman b. Yesar'dan, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim bir yiyecek satın alırsa onu ölçmeden satmasın" buyurdu.

 

Ebu Bekr'in rivayetinde: "(meniştera yerine) menibtae (satın alan)" şeklindedir. 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

40 - (1528) حدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عبدالله بن الحارث المخزومي. حدثنا الضحاك ابن عثمان عن بكير بن عبدالله بن الأشج، عن سليمان بن يسار، عن أبي هريرة؛

 أنه قال لمروان: أحللت بيع الربا. فقال مروان: ما فعلت. فقال أبي هريرة: أحللت بيع الصكاك. وقد نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن بيع الطعام حتى يستوفى. قال: فخطب مروان الناس. فنهى عن بيعها.

قال سليمان: فنظرت الى حرس يأخذونها من أيدي الناس.

 

3827-40/13- Bize İshak b. İbrahim tahdis etti... Ebu Hureyre'den rivayete göre o Mervan'a: Sen riba satışını helal ettin dedi. Mervan: Ne yaptım dedi. Ebu Hureyre: Sen saklarla (çeklerle) alış verişi helal kıldın, halbuki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yiyeceğin tamamen alınmadan satılmasını yasakladı, dedi. Bunun üzerine Mervan insanlara bir hutbe verdi ve onlara bu alışverişi yasakladı.

 

Bunu Ebu Hureyre'den rivayet eden (Süleyman) dedi ki: Ben bekçilerin bunları (sakları) insanların elinden aldıklarını gördüm.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

41 - (1529) حدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا روح. حدثنا ابن جريج. حدثني أبي الزبير؛ أنه سمع جابر بن عبدالله يقول:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول (إذا ابتعت طعاما فلا تبعه حتى تستوفيه).

 

3828-41/14- Bize İshak b. İbrahim tahdis etti... Ebu Zubeyr'in tahdis ettiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir yiyecek satın alacak olursa onu tamamen kabzetmeden onu satma" buyururdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (3815) "Kim bir yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmeden satmasın. İbn Abbas dedi ki: Zannederim her şey de onun gibidir." Diğer bir rivayette

 

(3816) "Onu kabzetmeden" bir diğerinde (3818) "kim bir yiyecek satın alırsa onu ölçmeden satmasın ... yiyecek veresiye olduğu halde altınla satın aldıklarını görmüyor musun dedi." İbn Ömer'in rivayetinde (3820) biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında yiyecek alırdık. .. Başka bir yere taşırdık. .. " Bir diğer rivayette (3821) "Bizler götürü olarak gelen kafilelerden yiyecek satın alırdık. .. " İbn Ömer'den gelen bir başka rivayette (8324) "bir yiyeceği götürü olarak satın aldıkları taktirde ... dövülürlerdi." Başka bir rivayette (3825) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in zamanında ... dövüldüklerini gördüm."

 

Murce': Sonra, verilmek üzere, gecikmeli (veresiye) demektir. CüzM ise cim harfi, fethalı ve dammeli de okunabilir. Üç ayrı söyleyiş olmakla birlikte kesreli söyleyiş (cizM) daha fasih ve daha meşhurdur. Bu ise ölçmeden, tartmadan ve miktarını taktir etmeden satmak (götürü) demektir. Bu hadiste bir yığını bu şekilde cizMen satmanın caiz olduğuna delil vardır.

 

Şafii ve onun mezhebine mensup ilim adamları buğday, hurma ve buna benzer yığınları götürü olarak satmak sahihtir, haram değildir demişlerdir. Peki mekruh mudur? Bu hususta Şafii'nin iki görüşü vardır. Daha sahih olanına göre tenzihen mekruhtur. İkinci görüşüne göre ise mekruh değildir.

 

Fukahanın dediklerine göre bu şekilde üst üste yığılı bulunan dirhemler ile götürü surette satış da caizdir. Mezhep alimlerimizin Malik’DEN nakl ettiklerine göre eğer yığını götürü olarak satan kişi onun miktarını biliyorsa satış sahih olmaz.

 

Bu hadis-i şeriflerde satın alınan malı satacak kişi kabzetmedikçe satmanın yasaklandığı bildirilmektedir. İlim adamları bu hususta ihtilaf etmişlerdir. Şafii dedi ki: Bir malı kabzetmeden satmak sahih olmaz. Bu ister yiyecek olsun ister akar olsun ister taşınır olsun ister nakit olsun ister başka bir şey olsun. Osman el-Betti ise her bir şeyin bu şekilde satılması caizdir demiştir. Ebu Hanife ise akar dışında hiçbir şeyde caiz olmaz, demiştir. Malik de yiyecekte olmaz, onun dışındakilerde olur, demiştir. Pek çok kimse Malik'e muvafakat etmiş, başkaları ise ölçek ile ölçülen, ağırlık ile tartılan şeylerde caiz olmaz, bunların dışındakilerde caiz olur, demişlerdir.

 

Osman el-Betti'nin kanaatini ise el-Mazeri ve Kadı Iyaz nakletmiş olmakla birlikte çoğunluk bu görüşü nakletmemiştir. Aksine çoğu ilim adamı yiyeceğin kabzedilmeden önce satılmasının batıl olduğu üzerinde icma bulunduğunu nakletmişler ve: Görüş ayrılığı onun dışındakiler hakkındadır, demişlerdir. Buna göre el-Betti'nin bu görüşü şaz ve terkedilmiş bir görüştür. Allah en iyi bilendir.

 

(3824, 3825) "Bu şekilde satmaları halinde dövülürlerdi" ifadesi de şu demektir. Yani böyle bir malı kabzetmeden satmaları halinde dayak yerlerdi. Bu da veliyyül emrin, fas it bir alışveriş yapılmasından dolayı ta'zir cezası vereceğine, böyle yapan kimseyi döverek yahut da fıkıh kitaplarında tespit edilen şekilde bedeni olarak uygun göreceği başka bir ceza ile cezalandırabileceğine delil vardır.

 

(3827) "Ebu Hureyre, Mervan'a: Sen saklarla (çeklerle) alışverişi helal kıldın ... " Sikak "sakk"ın çoğulu olup bu da alacağın üzerinde yazılı olduğu bir kağıttır. Bu aynı zamanda sukuk olarak da çoğul yapılabilir. Burada maksat ise veliyyül emr tarafından hak eden kimseler adına çıkartılan ve verilecek erzak miktarının yazılı olduğu kağıtlara denilir. O kağıda filan kimseye şu kadar yiyecek ya da başka şey verilmesi yazılır. Bu kağıda sahip olan kişi ise onu kabzetmeden önce bir başkasına bunu satardı.

 

İlim adamları bunun hükmü hakkında farklı kanaatlere sahiptirler. Bizim mezhep alimlerimize ve başkalarına göre daha sahih olan kanaat bunları satmanın caiz olduğudur. İkinci görüşe göre ise bu yasaktır. Bunun yasak olduğunu kabul edenler Ebu Hureyre'nin sözünün zahir anlamını ve delilini esas almışlardır. Caiz kabul edenler ise Ebu Hureyre'nin bu meselesini sakk'ın kendi adına düzenlendiği şahısdan onu satın alan kişinin onu satması şeklinde yorumlamışlardır. Üçüncü görüşe göre ise müşteri kabzetmeden önce sözkonusu yasak, birincisi için değil ikincisi hakkındadır. Çünkü böyle bir sakkın sahibidir diye adına düzenlenmiş olan kişi bunu kesin olarak mülk edinmiştir. O müşteri değildir. Dolayısı ile onun böyle bir sakkı kabzetmeden önce satmasında bir engel yoktur. Tıpkı miras aldığı bir malı kazbetmeden önce satmasının önünde bir engel bulunmadığı gibi.

 

Kadı Iyaz, bunu benim az önce yorumladığım şekilde yorumladıktan sonra şunları söylemektedir: Onlar bu gibi belgeleri alıp satarlardı. Sonra müşteriler bunları kabzetmeden önce bunları tekrar satarlardı. İşte bu onlara yasaklandı. (Kadı Iyaz devamla) dedi ki: Böyle yaptıkları Ömer b. el-Hattab'a ulaşınca o bunu kabul etmedi ve şunları söyledi: Satın aldığın bir yiyeceği kabzetmeden satma. İşte Muvatta'daki hadisin geri kalan kısmı bu şekildedir. Aynı zamanda hadis Muvatta'da şöylece müfesser olarak (açıklanmış olarak) gelmektedir: Mervan zamanında insanlara verilecek yiyecek miktarlarının yazılı olduğu sakklar (belgeler) çıktı. İnsanlar da bunlarda yazılan miktarları almadan önce bu sakkları satmaya başladılar. Hatta Muvatta'da bundan daha da açık bir ifade vardır. O da şudur: Hakım b. Hizam, Ömer b. el-Hattab (r.a.)'ın verilmesini emrettiği bir yiyeceği satın almıştı. Sonra Hakım, satın almış olduğu bu yiyeceği daha kabzetmeden önce sattı. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

9- MİKTARI BELLİ OLMAYAN BİR HURMA YIĞININI YİNE HURMA KARŞILIĞINDA SATMANIN HARAM OLDUĞU BABI