SAHİH-İ MÜSLİM |
BUYU’ |
8- SATILIK MALI
KABZETMEDEN ÖNCE SATMANIN BATIL OLDUĞU BABI
3815-29/1- Bize Yahya b.
Yahya tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd tahdis etti, (H.) Bize Ebu Habi'
el-Ateki ve Kuteybe de tahdhs edip dedi ki: Bize Hammad, Amr b. Dinar’DAN
tahdis etti, o Tavus'dan, o ıbn Abbas' dan rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satır. alırsa onu tamamı
ile teslim almadan satmasın" buyurdu.
İbn Abbas dedi ki:
Zannederim her şeyonun gibidir.
Diğer tahric: Buhari,
2135; Ebu Davud 3497; Tirmizi, 1291; Nesai, 4612; İbn Macc. 2227
3816- .. ./2- Bize İbn
Ebu Ömer ve Ahmed b. Abde de tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan tahdis etti,
(H.) Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Veki',
Süfyan'dan -ki o es-Sevri'dir- tahdis etti, ikisi Amr b. Dinar'dan bu isnad ile
hadisi buna yakın olarak rivayet etti.
3817-30/3- Bize İshak b.
İbrahim, Muhammed b. Rafi' ve Abd b. Humeyd de tahdis etti, İbn Rafi', bize
Abdurrezzak tahdis etti derken diğer ikisi haber verdi dedi. Bize Ma'mer, İbn
Tavus'dan haber verdi, o babasından, o İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet
etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın
alırsa onu kabzetmeden satmasın" buyurdu.
İbn Abbas: Zannederim
her şey de yiyecek konumundadır dedi.
Diğer tahric: Buhari,
2132; Ebu Davud, 3496 -muhtasar-, Nesai, 4611 -muhtasar-, 4613,4614
3818-31/4- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe, Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim tahdis edip dedi ki: İshak, bize
Veki', Süfyan’dan haber verdi derken, diğer ikisi tahdis etti dedi. O, İbn
Tavus'dan, o babasından, o İbn Abbas’dan şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa
onu ölçmeden satmasın" buyurdu.
Ben İbn Abbas'a: Neden,
dedim. O: Sen onların yiyecek veresiye olmak üzere altın ile sattıklarını
görmez misin, dedi.
Ebu Kureyb rivayetinde
"veresiye" demedi.
3819-32/5- Bize Abdullah
b. Müseyleme el-Ka'nebitahdis etti, bize Malik tahdis etti, (H.) Bize Yahya b.
Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum, o İbn
Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kim yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmedikçe satmasın"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2126, 2136; Ebu Davud, 3492; Nesai, 4609; İbn Mace, 2226
3820-33/6- Bize Yahya b.
Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum, o İbn
Ömer'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zamanında yiyecek satın alırdık. O bizim üzerimize onu satın aldığımız yerden,
biz onu satmadan önce başka bir yere satmamızı emredecek kimseler gönderirdi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3493; Nesai, 4619
3821-34/7- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ali b. Mushir, Ubeydullah'dan tahdis etti (H.)
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -lafız ona ait olmak üzere- tahdis etti,
bize babam tahdis etti, bize Ubeydullah, Nafi’den tahdis etti, o İbn Ömer’DEN
rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir
yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmeden satmasın" buyurdu.
(İbn Ömer) dedi ki: Biz
gelen kafilelerden götürü olarak yiyecek satın alırdık. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize onu yerinden taşımadıkça satmamızı yasakladı.
Diğer tahric: Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe'nin rivayetini Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Muhammed b.
Abdullah b. Numeyr'in rivayetini İbn Mace, 2229
3822-35/8- Bana Harmele
b. Yahya tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Ömer b. Muhammed,
Nafi'den tahdis etti, o Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu tamamen
alıp kabzetmedikçe satmasın" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3823-36/9- Bize Yahya b.
Yahya ve Ali b. Hucr tahdis etti, Yahya dedi ki: Bize İsmail b. Cafer haber
verdi, Ali de dedi ki: Bize İsmail, Abdullah b. Dinar'dan tahdis ettiğine göre
o İbn Ömer'i şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kim bir yiyecek satın alırsa onu kabzetmedikçe satmasın"
buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3824-37/10- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Abdu'l-A'la, Ma'mer'den tahdis etti, o
ez-Zühri'den, o Salim'den, o İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken götürü bir yiyecek satın aldıkları
taktirde onu yerinden başka bir yere götürmeden satmaları dolayısı ile
dövülürlerdi.
Diğer tahric: Buhari,
6852; Ebu Davud, 3498; Nesai, 4622;
3825-38/11- Bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Yunus, İbn Şihab'dan
haber verdi, bana Salim, Abdullah'tan haber verdiğine göre babası dedi ki: Ben
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken insanlar götürü bir
yiyecek satın aldıkları taktirde onu kendi kaldıkları yerlerine götürüp oraya
koymadan bulundukları yerde satmaları dolayısı ile dayak yerlerdi.
İbn Şihab dedi ki: Bana
Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer'in tahdis ettiğine göre babası götürü yiyecek
satın alır, sonra onu ailesinin yanına taşır (götürür)dı.
Diğer tahric: Buhari,
2137
3826-39/12- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe, İbn Numeyr ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Zeyd b.
Hubab, Dahhak b. Osman'dan tahdis etti, o Bukeyr b. Abdullah b. Eşec'den, o
Süleyman b. Yesar'dan, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim bir yiyecek satın alırsa onu
ölçmeden satmasın" buyurdu.
Ebu Bekr'in rivayetinde:
"(meniştera yerine) menibtae (satın alan)" şeklindedir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3827-40/13- Bize İshak
b. İbrahim tahdis etti... Ebu Hureyre'den rivayete göre o Mervan'a: Sen riba
satışını helal ettin dedi. Mervan: Ne yaptım dedi. Ebu Hureyre: Sen saklarla
(çeklerle) alış verişi helal kıldın, halbuki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yiyeceğin tamamen alınmadan satılmasını yasakladı, dedi. Bunun üzerine
Mervan insanlara bir hutbe verdi ve onlara bu alışverişi yasakladı.
Bunu Ebu Hureyre'den
rivayet eden (Süleyman) dedi ki: Ben bekçilerin bunları (sakları) insanların
elinden aldıklarını gördüm.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3828-41/14- Bize İshak
b. İbrahim tahdis etti... Ebu Zubeyr'in tahdis ettiğine göre o Cabir b.
Abdullah'ı şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bir yiyecek satın alacak olursa onu tamamen kabzetmeden onu satma"
buyururdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (3815)
"Kim bir yiyecek satın alırsa onu tamamen kabzetmeden satmasın. İbn Abbas
dedi ki: Zannederim her şey de onun gibidir." Diğer bir rivayette
(3816) "Onu kabzetmeden"
bir diğerinde (3818) "kim bir yiyecek satın alırsa onu ölçmeden satmasın
... yiyecek veresiye olduğu halde altınla satın aldıklarını görmüyor musun
dedi." İbn Ömer'in rivayetinde (3820) biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zamanında yiyecek alırdık. .. Başka bir yere taşırdık. .. " Bir
diğer rivayette (3821) "Bizler götürü olarak gelen kafilelerden yiyecek
satın alırdık. .. " İbn Ömer'den gelen bir başka rivayette (8324)
"bir yiyeceği götürü olarak satın aldıkları taktirde ... dövülürlerdi."
Başka bir rivayette (3825) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in
zamanında ... dövüldüklerini gördüm."
Murce': Sonra, verilmek
üzere, gecikmeli (veresiye) demektir. CüzM ise cim harfi, fethalı ve dammeli de
okunabilir. Üç ayrı söyleyiş olmakla birlikte kesreli söyleyiş (cizM) daha
fasih ve daha meşhurdur. Bu ise ölçmeden, tartmadan ve miktarını taktir etmeden
satmak (götürü) demektir. Bu hadiste bir yığını bu şekilde cizMen satmanın caiz
olduğuna delil vardır.
Şafii ve onun mezhebine
mensup ilim adamları buğday, hurma ve buna benzer yığınları götürü olarak
satmak sahihtir, haram değildir demişlerdir. Peki mekruh mudur? Bu hususta
Şafii'nin iki görüşü vardır. Daha sahih olanına göre tenzihen mekruhtur. İkinci
görüşüne göre ise mekruh değildir.
Fukahanın dediklerine
göre bu şekilde üst üste yığılı bulunan dirhemler ile götürü surette satış da
caizdir. Mezhep alimlerimizin Malik’DEN nakl ettiklerine göre eğer yığını
götürü olarak satan kişi onun miktarını biliyorsa satış sahih olmaz.
Bu hadis-i şeriflerde
satın alınan malı satacak kişi kabzetmedikçe satmanın yasaklandığı
bildirilmektedir. İlim adamları bu hususta ihtilaf etmişlerdir. Şafii dedi ki:
Bir malı kabzetmeden satmak sahih olmaz. Bu ister yiyecek olsun ister akar
olsun ister taşınır olsun ister nakit olsun ister başka bir şey olsun. Osman
el-Betti ise her bir şeyin bu şekilde satılması caizdir demiştir. Ebu Hanife
ise akar dışında hiçbir şeyde caiz olmaz, demiştir. Malik de yiyecekte olmaz,
onun dışındakilerde olur, demiştir. Pek çok kimse Malik'e muvafakat etmiş,
başkaları ise ölçek ile ölçülen, ağırlık ile tartılan şeylerde caiz olmaz,
bunların dışındakilerde caiz olur, demişlerdir.
Osman el-Betti'nin
kanaatini ise el-Mazeri ve Kadı Iyaz nakletmiş olmakla birlikte çoğunluk bu görüşü
nakletmemiştir. Aksine çoğu ilim adamı yiyeceğin kabzedilmeden önce
satılmasının batıl olduğu üzerinde icma bulunduğunu nakletmişler ve: Görüş
ayrılığı onun dışındakiler hakkındadır, demişlerdir. Buna göre el-Betti'nin bu
görüşü şaz ve terkedilmiş bir görüştür. Allah en iyi bilendir.
(3824, 3825) "Bu
şekilde satmaları halinde dövülürlerdi" ifadesi de şu demektir. Yani böyle
bir malı kabzetmeden satmaları halinde dayak yerlerdi. Bu da veliyyül emrin,
fas it bir alışveriş yapılmasından dolayı ta'zir cezası vereceğine, böyle yapan
kimseyi döverek yahut da fıkıh kitaplarında tespit edilen şekilde bedeni olarak
uygun göreceği başka bir ceza ile cezalandırabileceğine delil vardır.
(3827) "Ebu
Hureyre, Mervan'a: Sen saklarla (çeklerle) alışverişi helal kıldın ... "
Sikak "sakk"ın çoğulu olup bu da alacağın üzerinde yazılı olduğu bir
kağıttır. Bu aynı zamanda sukuk olarak da çoğul yapılabilir. Burada maksat ise
veliyyül emr tarafından hak eden kimseler adına çıkartılan ve verilecek erzak
miktarının yazılı olduğu kağıtlara denilir. O kağıda filan kimseye şu kadar
yiyecek ya da başka şey verilmesi yazılır. Bu kağıda sahip olan kişi ise onu
kabzetmeden önce bir başkasına bunu satardı.
İlim adamları bunun
hükmü hakkında farklı kanaatlere sahiptirler. Bizim mezhep alimlerimize ve
başkalarına göre daha sahih olan kanaat bunları satmanın caiz olduğudur. İkinci
görüşe göre ise bu yasaktır. Bunun yasak olduğunu kabul edenler Ebu Hureyre'nin
sözünün zahir anlamını ve delilini esas almışlardır. Caiz kabul edenler ise Ebu
Hureyre'nin bu meselesini sakk'ın kendi adına düzenlendiği şahısdan onu satın
alan kişinin onu satması şeklinde yorumlamışlardır. Üçüncü görüşe göre ise
müşteri kabzetmeden önce sözkonusu yasak, birincisi için değil ikincisi
hakkındadır. Çünkü böyle bir sakkın sahibidir diye adına düzenlenmiş olan kişi
bunu kesin olarak mülk edinmiştir. O müşteri değildir. Dolayısı ile onun böyle
bir sakkı kabzetmeden önce satmasında bir engel yoktur. Tıpkı miras aldığı bir
malı kazbetmeden önce satmasının önünde bir engel bulunmadığı gibi.
Kadı Iyaz, bunu benim az
önce yorumladığım şekilde yorumladıktan sonra şunları söylemektedir: Onlar bu
gibi belgeleri alıp satarlardı. Sonra müşteriler bunları kabzetmeden önce
bunları tekrar satarlardı. İşte bu onlara yasaklandı. (Kadı Iyaz devamla) dedi
ki: Böyle yaptıkları Ömer b. el-Hattab'a ulaşınca o bunu kabul etmedi ve
şunları söyledi: Satın aldığın bir yiyeceği kabzetmeden satma. İşte
Muvatta'daki hadisin geri kalan kısmı bu şekildedir. Aynı zamanda hadis
Muvatta'da şöylece müfesser olarak (açıklanmış olarak) gelmektedir: Mervan
zamanında insanlara verilecek yiyecek miktarlarının yazılı olduğu sakklar
(belgeler) çıktı. İnsanlar da bunlarda yazılan miktarları almadan önce bu
sakkları satmaya başladılar. Hatta Muvatta'da bundan daha da açık bir ifade
vardır. O da şudur: Hakım b. Hizam, Ömer b. el-Hattab (r.a.)'ın verilmesini
emrettiği bir yiyeceği satın almıştı. Sonra Hakım, satın almış olduğu bu
yiyeceği daha kabzetmeden önce sattı. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan:
9- MİKTARI BELLİ
OLMAYAN BİR HURMA YIĞININI YİNE HURMA KARŞILIĞINDA SATMANIN HARAM OLDUĞU BABI