SAHİH-İ MÜSLİM

BUYU’

 

7- SÜTÜN BİRİKMESİ MAKSADI İLE MEMESİ BAĞLANMIŞ DAVARI SATMANIN HÜKMÜ BABI

 

3809-2311- Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb tahdis etti, bize Davud b. Kays, Musa b. Yesar'dan tahdis etti, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim memeleri bağlanmış bir koyun satın alırsa onu götürüp sütünü sağsın. Şayet süt vermesini beğenirse onu alıkoyar. Aksi taktirde beraberinde bir sa hurma ile birlikte onu geri verir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2148; Nesai, 4500;

 

 

 

3810-24/2- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim memeleri bağlanmış bir koyun satın alırsa o koyun hakkında üç gün muhayyerdir. Dilerse onu alıkoyar, dilerse onu beraberinde bir sa hurma ile birlikte geri verir" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

3811-25/3- Bize Muhammed b. Amr b. Cebele b. Ebu Revvad tahdis etti. .. Ebu Hureyre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Kim memeleri bağlanmış bir koyun satın alırsa o üç gün muhayyerdir. Eğer onu geri çevirecek olursa beraberinde -buğdaydan başka- bir sa' yiyecek (zahire) ile geri iade eder" buyurdu.

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1252

 

 

 

3812-26/4- Bize İbn Ebu Ömer tahdis etti. .. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim memeleri bağlanmış bir koyun satın alırsa o iki husustan birisini seçmekte serbesttir. Arzu ederse onu alıkoyar, dilerse -buğday dışında- bir sa hurma ile birlikte onu geri verir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 4501

 

 

 

3813-27/-5- Bunu bize İbn Ebu Ömer de tahdis etti, bize Abdülvehhab, Eyyub’DAN bu isnad ile tahdis etti ancak o: "Her kim koyun türünden satın alırsa o muhayyerdir" dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

3814-28/6- Bize Muhammed b. Rafi' tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den şöyle dediğini tahdis etti: Bu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayetle Ebu Hureyre'nin bize tahdis ettiğidir. Böyle deyip çeşitli hadisler zikretti. Onlardan birisi de şudur: Yine Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz memeleri bağlı, doğumu yakın bir dişi deve yahut memeleri bağlı bir koyun satın alırsa onu sağdıktan sonra iki husustan birisini seçmekte serbesttir: Ya onu seçer yahut da onu bir sa hurma ile birlikte geri çevirir." 

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          Tasriye denilen memeleri bağlama ile ilgili açıklama daha önce geçtiği gibi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Develerle koyunların memelerini bağlamayın" buyruğunun açıklaması da, "bir kimsenin kardeşinin satışı üzerine satış yapmasının haram kılındığı" ünvanlı babta geçmiş bulunmaktadır.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (3809) "Kim memeleri bağlı bir koyun satın alırsa ... beraberinde bir sa hurma ile onu geri versin" diğer rivayette (3810) "Kim memeleri bağlı bir koyun satın alırsa o onun hakkında üç gün muhayyerdir. .. geri verir." Diğer bir rivayette (3811) "Kim memeleri bağlı bir koyun satın alırsa üç gün muhayyerdir. .. Buğday dışında ... geri verir." Başka bir rivayette (3812) "Kim memeleri bağlı bir koyun satın alırsa ... buğday dışında bir sa hurma ... " bir başka rivayette (3814) "sizden biriniz memeleri bağlı bir dişi deve yahut bir koyun satın alırsa ... " buyurmaktadır.

 

Memeleri bağlı hayvan demek olan musarrat lafzı bunun türeyişi ile ilgili açıklama az önce adını verdiğimiz babta geçmiş bulunmaktadır.

 

Likha ve lekha ise doğumuna iki ya da üç ay kadar kalmış dişi deve demektir. Kesreli söyleyiş olan likha söyleyişi daha fasihtir. Çoğulu "kırba" lafzının çoğulunun "kurab" gelmesi gibi "lukah" diye gelir. Semra ise buğday demektir.

 

Memelerin bağlanmasının haram olduğu ve bu hadis-i şeriflerde haram olduğu belirtilmekle birlikte satışın sahih olduğu, bununla birlikte tedlisin (kusurun gizlenmesi işleminin) bulunduğu diğer alışverişler hakkında da muhayyerliğin sabit olduğuna dair açıklamalar da daha önce geçmişti. Mesela saçları ağarmış cariyenin saçlarını siyaha boyamak yahut saçları düz iken saçlarını dalgalı yapmak ve benzeri işler bu tedlise bir örnektir.

 

Mezhep alimlerimiz memeleri bağlı hayvanı satın alan kimsenin geri verme muhayyerliğinin, durumu öğrenmesinin hemen akabinde mi olması gerektiği yoksa bunun üç gün süre ile mi devam ettiği hususunda farklı görüşlere sahiptir. Bu hadislerin zahirinden ötürü üç gün süre devam eder denilmiştir. Ama mezhep alimlerimize göre daha sahih görülen bunun derhal yapılacağıdır. Bazı hadislerdeki "üç gün" kaydını ise memeleri bağlı olduğunu ancak üç gün içerisinde anlaması hali hakkında yorumlamışlardır. Çünkü çoğunlukla bu durum üç günden aşağı bir süre içerisinde bilinmez. Eğer ikinci günde birinci güne göre sütü eksilecek olursa bu eksilmenin o gün için iyi olmayan bir yerde otlaması ya da başka bir arızi sebep dolayısı ile eksilmiş olma ihtimali vardır. Ama aynı durum üç gün devam edecek olursa o hayvanın memelerinin bağlanmış olduğu anlaşılmış olur. Hayvanı sağdıkdan sonra memeleri bağlı hayvanı geri vermeyi seçecek olursa onun sağdığı süt ister çok ister az olsun aldığı hayvan ister deve ister koyun ister inek olsun bir sa hurma ile geri verir.

 

Mezhebimizin görüşü budur. Malik, Leys, İbn Ebi Leyla, Ebu Yusuf, Ebu Sevr, muhaddislerin fukahaları da böyle demiştir. Sahih ve sünnete muvafık olan da budur. Fakat bazı mezhep alimlerimiz o şehrin temel gıdasından bir sa geri verir, özellikle hurma vermesi gerekmez demişlerdir.

 

Ebu Hanife ve Irak'lı alimlerden bir kesim ile bazı Maliki mezhebi alimleri ile ve Malik'den gelen garib bir rivayete göre ise o hayvanı geri vermekle birlikte beraberinde bir sa hurma da vermez. Çünkü asıl olan şudur: Bir kimse eğer başkasına ait olan bir şeyi telef edecek olursa şayet misli varsa onun mislini, değilse kıymetini geri verir. Bunun dışında başka türden bir mal vermek ise bu husustaki asıl ilkelere aykırıdır.

 

Cumhur ise buna şu şekilde cevap vermektedir: Sünnet varid olduğu taktirde akli gerekçelerle ona karşı çıkılmaz. Bunun bir sa hurma ile kayıtlanmasındaki hikmet ise o zamanda onların temel gıdalarını çoğunlukla hurmanın teşkil etmiş olmasıdır. Dolayısı ile şeriatın hürmü bu doğrultuda devam eder. Onun mislinin ya da kıymetinin verilmesinin icap etmeyip aksine sağılan süt az ya da çok olsun bir sa vermenin vücubu ise bunun başvurulacak bir sınır ve davalaşılma halinde kendisi ile ihtilafın ortadan kalkacağı bir sınır olması içindir.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de davalaşmaları ortadan kaldırıp davalaşnaya sebep teşkil edecek her bir hususu engellemeye çokça özen gösterirdi. Bazı hallerde memeleri bağlı hayvanın satımı çöllerde ve köylerde gerçekleşebilir ve bazı yerlerde bunun değerinin ne olduğunu bilmeyecek ve bu hususta sözüne itimad edilecek kimseler de bulunmayabilir. Süt de telef olabilir, onun azlığı ve çokluğu kendisi olup olmadığı hususunda da birbirleri ile tartışabilirler. Bundan dolayı şeriat onlara tartışmayı ortadan kaldıracak değişmez bir ölçü tayin etmiştir. O da bir sa hurmadır. Bunun bir benzeri de diyettir. Diyet miktarı YÜZ devedir. Maktulün durumunun farklı oluşu tartışmaları ortadan kaldırmak için diyette farklılık göstermez. Cenine karşı işlenen

 

cinayette bir çocuk köle (gurre)nin öngörülmesi de buna benzer. Ceninin erkek yahut dişi olması hilkatinin tam ya da eksik olması, güzel ya da çirkin olması farklılık göstermez. Bunun bir diğer örneği de zekatta iki farklı şey arasındaki farkı telafi etmek için bunu iki koyun yahut yirmi dirhem olarak -tartışmayı kesmek için- tespit etmiştir. İkisi arasındaki fark az ya da çok olsun hüküm değişmemektedir. Hattabi ve başkaları buna benzer anlamda açıklamalar yapmışlardır. Allah en iyi bilendir.

 

Eğer tazminat menfaate karşılıktır ilkesi ile birlikte müşteri neden sütün yerine bir karşılık vermekle yükümlü tutulmuştur ve niçin kusurlu bir şey satın alan sonra da o kusuru öğrendikten sonra bu kusur sebebi ile malı geri verdiği taktirde ondan elde ettiği geliri ya da elinde meydana gelmiş olan kazançları geri çevirmek zorunda değildir diye sorulacak olursa cevabımız şu olur: Süt müşterinin elinde hasıl olan gelir ve verim türünden değildir. Aksine bu süt satıcı nezdinde iken zaten mevcuttu. Akit sırasında vardı ve hem onun hem koyunun üzerine birlikte akit yapılmıştı. Dolayısı ile ikisi birlikte tek bir bedel ile satılmış oldular. Müşterinin mülkünde ortaya çıkan başka şeylerle karıştığından ötürü sütün kendisini geri verme imkansız olduğundan, onun yerini tutacak başka bir şeyin verilmesi kap etmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

8- SATILIK MALI KABZETMEDEN ÖNCE SATMANIN BATIL OLDUĞU BABI