SAHİH-İ MÜSLİM

BUYU’

 

4- ADAMIN KARDEŞİNİN ALIŞVERİŞİ ÜZERİNE ALIŞVERİŞ YAPMASININ, PAZARLIĞI ÜZERİNE PAZARLIK YAPMASININ, MÜŞTERİ KIZIŞTIRMANIN VE (SÜT VEREN HAYVANIN) MEMESİNDE SÜTÜ BİRİKTİRMENİN HARAM KILINMASI BABI

 

3790-7/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Ben Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biriniz diğerinizin satışı üzerine satış yapmasın" buyurdu.

 

 

 

3791-8/2- Bize Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna -lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Yahya, Ubeydullah'dan tahdis etti, bize Nafi', İbn Ömer’DEN haber verdi, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Bir kimse din kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Din kardeşinin talib olduğu kimseye ona izin vermesi müstesna talib olmasın" buyurdu.

 

 

 

3792-9/3- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr tahdis edip dedi ki: Ebu Hureyre'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslüman müslümanın pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          (3790) "Biriniz bir diğerinizin satışı üzerine satış yapmasın." Diğer rivayette (3791) "bir kimse kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Onun talib olduğu kıza -ona izin vermediği sürece- talib olmasın" bir diğer rivayette (3792) "Müslüman başka bir müslümanın pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın" buyurulmaktadır.

 

Kişinin kardeşinin satışı üzerine satışının misali şudur: Muhayyerlik süresi içerisinde bir şey satın almış olan kimseye, sen bu satışı fesh et (boz, geri çevir) ben sana aynısını ondan daha ucuza ya da ondan daha kalitelisini onun fiyatına satayım ve benzeri şeyler söylemesidir. Bu ise haramdır. Aynı şekilde kardeşinin satın aldığı şey üzerine satın almak da haramdır. Bu da muhayyerlik süresi içerisinde satıcıya sen bu satışı fesh et, bu malı ben senden o fiyattan daha yükseğe satın alırım ve benzeri şeyler söylemesi ile olur.

 

Kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmaya gelince, mal sahibi ile onu almak isteyenin satış üzerinde ittifak etmekle birlikte henüz akdi tamamlamamış olması ile birlikte bir diğerinin satıcıya onu ben satın alırım demesidir. Fiyatın belirlenmesinden sonra bu haramdır. Fakat artırma yolu ile satılan bir mal için fiyat vermek haram değildir.

 

Kardeşinin talib olduğu kıza talib olmaya ve kadının kız kardeşinin boşanmasını istemeye gelince Nikah Kitabı'nda bunlara dair geniş açıklamalar geçmiş bulunmaktadır.

 

Yine orada belirtildiği üzere "La yebiu veLa yehtubu: satmaz ve talib olmaz" şeklinde nehy maksadı ile haber kipinde merfu olarak geldikleri rivayet de geçmiş bulunmakta, bunun anlatım bakımından daha beliğ olduğunu da zikretmiş bulunmaktayız.

 

İlim adamları icma ile bir kimsenin kardeşinin satışı üzerine sabş yapmasının, alışı üzerine alışa kalkışmasının, pazarlığı üzerine pazarlık yapmasının yasak olduğunu kabul etmişlerdir. Şayet buna uymayıp akdi yapacak olursa günahkar olmakla birlikte akit de yapılmış olur. Şafii, Ebu Hanife ve başkalarının görüşü budur. Davud ise bu akid gerçekleşmez demiştir. Malik’DEN ise bu iki mezhep (görüş) gibi iki rivayet nakledilmiştir. Fukaha'nın cumhuru artırma sureti ile alış verişin mübah olduğunu kabul etmişlerdir. Şafii ise: Seleften bazıları bunu mekruh görmüşlerdir demişlerdir.

 

 

 

 

3793-10/4- Bunu bana İbrahim ed-Devraki de tahdis etti, bana Abdüssamet tahdis etti, bize Şu'be el-Ala ve Suheyl’den tahdis etti, ikisi babasından, babaları Ebu Hureyre (r.a.)'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (rivayet etti). (H.) Bunu bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdüssamed tahdis etti, bize Şu'be, A'meş'den tahdis etti, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (H.) Bize Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be, Adiy -ki o b. Sabit'dir- den tahdis etti, o Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre (radıyallahu anh)’DAN rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kimsenin kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasını yasaklamıştır. Ed-Devraki'nin

'vayetinde ise: (sevm: pazarlık) lafzı yerine "sımeh" lafzını kullanmıştır. 

 

 

Diğer tahric: Ahmed b. İbrahim ed-Devraki'nin hadisini yalnız Müslim rivayet etmiştir; Muhammed b. el-Müsenna'nın hadisinin kaynakları ise 3448 numaralı hadisin kaynaklarıdır.

 

AÇIKLAMA:          "Bize Şu'be el-Ala ve Suheyl’DEN tahdis etti. Onlar babalarından, babaları Ebu Hureyre'den rivayet etti." Bu ibare bütün nüshalarda bu şekilde "an ebıhima: babalarından" şeklindedir. Bu ise açıklanması gereken bir ifadedir. Çünkü el-Ala, Abdurrahman'ın oğlu, Süheyl ise İbn Ebu Salih'in oğludur. Onun kardeşi değildir. O halde be harfi kesreli olarak "an ebıhima" denilmez. Aksine bunun yeri doğru olarak: "an ebeveyhime: her biri kendi babasından" demesi gerekirdi. Nüshalarda mevcut olanın da be harfi fethalı olarak "ebeyhima" şeklinde kabul edilmesi gerekir. Bu durumda "hazani ebani ve raeytu ebeyni: bunlar iki babadır, ben iki baba gördüm" diyenlerin söyleyişine göre "eb: baba" lafzının tesniyesi olur. Bu durumda eb kelimesi elif ve nun ile ayrıca ye ve nun ile tesniye yapılmış olur. Bunun bir benzeri daha önce Nikah Kitabı'nda da geçmiş olup orada da bunu açıklamıştık.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Bu hadiste bütün üstadlarımız nezdinde rivayet be harfi kesreli olarak nakledilmiştir. Fakat bu doğru değildir. Çünkü her ikisi kardeş değildir. Fakat bazı rivayetlerde "an ebeveyhima: her biri kendi babasından" şeklinde kaydedilmiştir ki doğrusu da budur. Bazıları ise birincisinde bunun be harfi fethalı olarak "an ebeyhima" olması ihtimali de vardır, demişlerdir.

 

"Ed-Devraki'nin rivayetinde ise: (sevm: pazarlık) lafzı yerine "sımeh" lafzını kullanmıştır." Bu da sin harfi kesreli, ye harfi sakin (harekesiz med harfi) iledir. Bu ise sevm (denilen pazarlık}ın bir söyleyişidir. Bunu el-Cevheri ve başka dil bilginleri zikretmiştir. El-Cevheri dedi ki: Ayrıca: İnnehu leğali'ssıme: şüphesiz ki onun pazarlık fiyatı yüksektir, denilir.

 

 

 

 

3794-11/5- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e, Ebu Zinad'dan rivayetini okudum. O A'rec'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Satış maksadı ile gelen kafileler karşılanmaz. Birinizin satışı üzerine diğeriniz satış yapmasın. Müşteri kızıştırmayın. Şehirli köylü adına satış yapmasın. Develerin ve koyunların memelerinde sütü hapsedip biriktirmeyin. Kim bu halden sonra satın alacak olursa o hayvanı sağdıktan sonra iki görüşten birini tercih etmekte serbesttir. Ona razı olursa alıkoyar, beğenmezse bir sa hurma ile birlikte geri verir. "

 

 

Diğer tahric: Buhari, 2150 -uzunca-; Ebu Davud, 3443; Nesai, 4508

 

AÇIKLAMA:          "Develerle koyunların memelerinde sütü hapsedip biriktirmeyin." Buradaki "hapsedip biriktirmeyin" anlamındaki fiilin te harfi ötreli, sad harfi fethalı olarak "vela tusarru" şeklinde olup develer anlamındaki "el-İbl" lafzı da nasb ile okunur. Burada fiil toplamak anlamına gelen "tasriye" den alınmaktadır. Bu şekilde sütleri memelerinde toplananlara "musarraf'' denilir.

 

Kadı İyaz dedi ki: Biz bu lafzı Müslim'in Sahihi'nden başka kaynaklarda bazılarından te harfi fethalı, sad harfi ötreli olarak "la tesurro." şeklinde rivayet etmekle birlikte bazılarından ise te harfi fethalı olarak meçhul (edilgen) bir fiil olmak üzere "tusar" diye rivayet ettik. Bu ise devenin meme uçlarını bağlamak demektir. Ama doğru ve meşhur olan birincisidir. Bu da: Müşteri bol süt vermek bu hayvanın sürekli özelliği olduğunu sansın diye memesinin büyük görünmesi için o hayvanı satmak istediğiniz zaman memesinde sütün toplanmasını sağlamaya kalkışmayın, demektir. Arapların: "Saraytülma: suyu topladım" ifadesi de buradan gelmektedir. Saralmae fi zahrihi ise: -Evlenmedi anlamında- suyunu sırtında hapsetti, demektir.

 

Hattabi dedi ki: İlim adamları ve dil bilginleri sütü memesinde hapsedilmiş olan anlamındaki "musarraf'' lafzının açıklaması ve türediği kökü hakkında ihtilaf etmişlerdir. Şafii dedi ki: Bu, dişi devenin yahut koyunun meme uçlarını bağlayıp o hayvanı süt toplansın diye iki üç gün sağmayı terk etmek demektir. Böylelikle onu satın alacak kişi bol süt vermek bu hayvanın adetidir diye zannedeceğinden ona daha fazla para verir.

 

Ebu Ubeyd dedi ki: Bu sütü hayvanın memesinde toplayıp biriktirmek anlamındaki "sara" fiilinden gelmektedir. Bunun asıl anlamı ise suyu hapsetmek için kullanılır.

Ebu Ubeyd (devamla) dedi ki: Eğer meme uçlarının bağlanmasından türeyen bir kelime olsaydı bu şekilde uygulama yapılmış olan hayvana "masrura yahut musarrara" demek gerekirdi.

 

Hattabi dedi ki: Ebu Ubeyd'in bu açıklaması güzeldir, Şafii'nin görüşü de doğrudur. Çünkü Araplar sütü sağılan hayvanların memelerini bağlarlar. Hattabi, Şafii'nin sözünün doğruluğuna Arapların: "(.....): O güzel bir şekilde hücum etmeyi beceremiyor, o ancak güzelce süt sağmayı ve hayvanların memelerini bağlamayı beceriyor" demelerini delil göstermiştir. Ayrıca Malik b. Nuveyre'nin şu beytini de delil gösterir:

 

"Ben kavmime, işte bunlar sizin sadakalarınızdır dedim, meme uçları bağlanmış ve sağılmamış oldukları halde".

 

Bununla birlikte "musarra"nın aslının "masrure" olup iki re harfinden birisinin yerine elif değiştirilmiş olma ihtimali de vardır. Yüce Allah'ın: "Hdbe men desseha: onu kötülüklerle örten hüsrana, uğrar" (Şems, 10) buyruğunda "dessaha"nın aslının "desseseha" olması gibi. Burada aynı cinsten üç harfin bir araya gelmesini hoş görmediklerinden böyle yapmışlardır.

 

Şunu da bilelim ki ister devenin ister ineğin ister koyunun ister cariyenin ister atın ister dişi eşeğin ve başka hayvanların meme uçlarını bağlamak haramdır. Çünkü bu bir aldatma ve bir kandırmadır. Haram olmakla birlikte satış sahihdir. Bununla birlikte satın alan da onu alıp kabul etmek ile geri çevirmek arasında serbesttir. Yüce Allah'ın izni ile bundan sonraki babta bunu açıklayacağız.

 

Bu hadiste her hususta tedlis yapmanın (kusuru gizlemenin) haram olduğu ve bu tür hallerde alışveriş akdinin gerçekleşmekle birlikte fiilen tedlisin de tıpkı sözlü tedlis gibi haram olduğu hükmü anlaşılmaktadır.

 

 

 

 

3795-12/6- Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberi tahdis etti. .. Ebu Hureyre’DEN rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışarıdan gelen binekli kafileleri karşılamayı ve şehirlinin köylü adına satış yapmasını, kadının (Müslüman) kızkardeşinin (kocası tarafından) boşanmasını istemesini, pazarlığı kızıştırmayı, dişi hayvanların meme uçlarını bağlamayı ve bir kimsenin kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasını yasakladı. 

 

 

 

3796- .. ./7- Bunu bana Ebu Bekr b. Nafi'de tahdis etti, bize Gunder tahdis etti, (H.) Bunu bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Vehb b. Cerir tahdis etti, (H.) Bunu bize Abdulvaris b. Abdussamed de tahdis etti, bize babam tahdis etti, hepsi dedi ki: Bize Şu'be bu isnad ile Gunder ve Vehb'in hadisi rivayetlerinde "nehyedildi" diye Abdussamed'in hadisi rivayetinde: "Şüphesiz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nehyetti" diye Muaz'ın Şu'be'den rivayet ettiği (önceki) hadis gibi rivayet etmişlerdir.

 

 

 

3797-13/8- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e Nafi'den rivayetini okudum, o İbn Ömer’DEN rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) pazarlığı kızıştırmayı yasakladı.

 

Diğer tahric: Buhari, 2142, 6963; Nesai, 4517; İbn Mace, 2173

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

5- CELEB (BAŞKA YERDEN GETİRİLEN MALLARI PAZARA GELMEDEN) KARŞILAMANIN HARAM KILINDIĞI