SAHİH-İ MÜSLİM |
BUYU’ |
3 - باب
تحريم بيع حبل
الحبلة
3- GEBE DEVENİN
YAVRUSUNUN GEBELİĞİNE VADELİ SATIŞ YAPMANIN HARAM KILINDIĞI BABI
5 - (1514) حدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح.
قالا: أخبرنا
الليث. ح
وحدثنا قتيبة
بن سعيد.
حدثنا ليث عن
نافع، عن
عبدالله ، عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه نهى
عن بيع حبل
الحبلة.
3788-5/1- Bize Yahya b.
Yahya ve Muhammed b. Rumh tahdis edip dedi ki: Bize Leys haber verdi (H.) Bize
Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys Nafi'den tahdis etti, o Abdullah'tan,
o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gebe devenin yavrusunun gebeliğine
kadar vadeli satışı yasakladığını rivayet etti.
Diğer tahric: Nesai,
4638
5 - (1514) حدثني
زهير بن حرب
ومحمد بن
المثنى
(واللفظ لزهير).
قالا: حدثنا
يحيى (وهو
القطان) عن
عبيدالله.
أخبرني نافع
عن ابن عمر.
قال :كان
أهل الجاهلية
يتبايعون لحم
الجزور الى حبل
الحبلة. وحبل
الحبلة أن
تنتج الناقة
ثم تحمل التي
نتجت. فنهاهم
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
عن ذلك.
3789-6/2- Bana Zuheyr b.
Harb ve Muhammed b. el-Müsenna -lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dedi
ki: ... İbn Ömer dedi ki: Cahiliye dönemi insanları deve etini habelü'l-
-habele adını verdikleri vadeli satışla satarlardı. Habelü'l-habele ise devenin
yavrulaması, sonra yavruladığı devenin yavrulamasıdır. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onlara bunu yasakladı.
Diğer tahric: Buhari,
3843; Ebu Davud, 3381 -muhtasar-
AÇIKLAMA: Bu babta
İbn Ömer'in rivayet ettiği Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
habelü'l-habele denilen alış verişi yasakladığı" belirtilmektedir.
"Habel" kelimesi ha ve be harfleri fethalı olarak söylenir. Habele
ile ilgili olarak Kadı Iyaz şunları söylemektedir: Bazıları birinci lafız olan
"habel" kelimesini be harfi sakin olarak "habl" şeklinde
rivayet etmiş iseler de bu yanlıştır. Doğrusu fethalı olduğudur. Dil bilginleri
der ki: Burada habele, habil'in çoğuludur. Zalimin çoğulunun zaleme, facirin
çoğulunun fecera, katibin çoğulunun ketebe gelmesi gibi. Ahfeş dedi ki:
Habeleti'l-meretu: Kadın hamile kaldı, denilir. Hamileye de "habil"
denilir. Çoğulu ise nisvetün habeletün şeklinde gelir. İbnu'l-Enbari dedi ki:
Habele'nin sonundaki yuvarlak te mübalağa ifade eder. Bazıları da buna
mufavakat etmişlerdir.
Dil bilginlerinin
ittifak ettikleri üzere habel yalnızca Adem oğlunun dişileri hakkında
kullanılır. Onların dışındaki dişiler hakkında ise "hamI" kullanılır.
Mesela hameletil-meratu ve habelet denilir. Yine hameleti'ş-şatü: koyun gebe
kaldı denilir ama "habelet" denilmez. Ebu Ubeyd dedi ki: Hiçbir
hayvan hakkında -bu hadiste gelen dışında- habellafzı kullanılmaz.
İlim adamları
habelü'l-habele denilen alışverişin yasaklanması ile neyin kastedildiği
hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bir topluluk: Bu dişi devenin doğurup ondan
sonra onun yavrusunun da doğurmasına kadar vadeli bir bedelle satıştır. Müslim
bu hadiste bu açıklamayı İbn Ömer’DEN rivayet etmiştir. Malik, Şafii ve onlara
uyanlar da böyle açıklamışlardır.
Başkaları ise bunu gebe
dişi devenin karnındaki yavrusunu peşin olarak satmaktır demişlerdir. Bu ise Ebu
Ubeyde, Ma'mer b. el-Müsenna ile onun arkadaşı Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam'ın
ve daha başka dil bilginlerinin açıklamasıdır. Ahmed b. Hanbel ve İshak b.
Rahuye de böyle demişlerdir. Böyle bir açıklama dile daha yakındır ama hadisin
ravisi olan İbn Ömer bunu birinci şekilde açıklamıştır. Ve o bunun anlamını
daha iyi bilir. Şafii'nin ve usulcü muhakkıkların kanaatine göre ravinin
yaptığı tefsir eğer zahire aykırı değilse önceliklidir.
Her iki tefsire göre de
böyle bir alışveriş batıldır. Birincisinin batıl olması bunun belli olmayan bir
vadeye kadar bir bedel karşılığında satış oluşundan dolayıdır. Çünkü vadenin
değerden de bir payı vardır. İkincisi ise olmayan ve meçhul ile satıcı
tarafından mülkiyet altında bulunmayan ve teslimine güç yetirilemeyen bir şeyin
satışı olduğundan dolayı yasaktır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: