SAHİH-İ MÜSLİM |
BUYU’ |
2 - باب
بطلان بيع
الحصاة،
والبيع الذي
فيه غرر
2- BEY''UL HASAT (TAŞ ATMA
SATıŞı) VE ĞARAR (ALDATMA) BULUNAN SATIŞIN BATIL OLUŞU BABI
4 - (1513) وحدثنا
أبي بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبدالله بن
إدريس ويحيى
بن سعيد وأبي
أسامة عن
عبيدالله. ح
وحدثني زهير
بن حرب
(واللفظ له).
حدثنا يحيى بن
سعيد عن
عبيدالله.
حدثني أبي
الزناد عن
الأعرج، عن
أبي هريرة. قال
:نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن بيع
الحصاة وعن
بيع الغرر.
3787-411- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Abdullah b. İdris, Yahya b. Said ve Ebu
Üsame, Ubeydullah'dan tahdis etti, (H.) Bana -lafız kendisine ait olmak üzere-
Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yahya D. Said, Ubeydullah'dan tahdis etti,
bana Ebu Zinad, A'rec'den tahdis etti, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taş atma satışını
(bey'u'l-hasat) ve garar (aldatma) ihtiva eden satışı yasakladı.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3376; Tirmizi, 1230; Nesai, 4530; İbn Mace, 2194;
AÇIKLAMA: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bey'u'l-hasat (taş atma satışı) ile garar
satışını yasaklamaktadır. Bey'u'l-hasat ile ilgili üç türlü açıklama
yapılmıştır:
1. Bir kimsenin, ben
sana şu atacağım taşların üzerlerine düştüğü elbiseleri sattım yahut ben sana
bu araziyi buradan itibaren bu taşın varacağı yere kadar sattım, demesidir.
2. Bir kimsenin
diğerine: Ben bu taşı alıncaya kadar sana muhayyerlik (salışı kabul edip etmeme
seçimi) tanımak üzere sattım demesidir.
3. Taşı atmanın
kendisini satış olarak kabul etmeleridir. Şöyle ki: Ben bu elbiseye (ya da
kumaşa) bu taşı atacak olursam o taktirde sen de onu bu kadara satmış olursun,
demesi ile olur.
Garar denilen
alışverişin yasaklanmasına gelince şüphesiz bu buyu' (alışveriş) kitabının pek
büyük bir esasıdır. Bundan dolayı Müslim bunu öne almıştır. Bunun kapsamına
sayılamayacak kadar mesele girer. Kaçkın (abik) kölenin, mevcut olmayanın, meçhulun,
teslim edilemeyen malın, müphem kaldığı sürece yığının, bir kumaşı birden çok
kumaşa mukabil bir koyunu birden çok koyuna mukabil satmanın ve bunun
benzerleri gibi. Bütün bu gibi alışverişler batıldır. Çünkü bunlar ihtiyaç
olmadığı halde garar (risk, belirsizlik) ihtiva eder. İhtiyacın gerektirmesi
halinde satışta bir miktar garara katlanmak mümkündür. Evin temelinin
bilinmemesi gibi. Aynı şekilde gebe koyunu ve memesinde süt bulunan koyunu
satması halindeki durum da böyledir. Böyle bir durum satış için sahihdir. Çünkü
temel evin görünen kısmına tabidir. Ayrıca ihtiyaç da böyle bir satışı
gerektirmektedir. Onu görmeye imkan yoktur. Koyunun cenini ve sütü hakkında da
aynı şey söylenir.
Aynı şekilde Müslümanlar
pek önemsenmeyen çapta bir takım garar (belirsizlikler, riskler) bulunan bazı
hususların caiz olduğu üzerinde de icma etmişlerdir. Mesela yüzü ile astarı
arasında dolgu bulunan bir kaftanın satışının sahih olduğu üzerinde icma
etmişlerdir. İsterse kişi içteki dolgu malzemesini görmesin. Ama içindeki
dolguyu tek başına satacak olursa bu caiz olmaz. Yine icma ettikleri üzere evi,
bineği, elbiseyi ve buna benzer bir şeyi bir ay süre ile kiraya vermek caizdir.
Halbuki ay bazen 30 gün bazen 29 gün olabilir. Yine insanların su kullanımları
ve içerde kalış süreleri farklı olmakla birlikte ücretle hamama girmenin caiz
olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Ne kadar içileceği meçhul olmakla ve
içenlerin adet ve alışkanlıkları farklı olup birbirlerinin aksine olmakla birlikte
bedel karşılığında bir kaptan su içmenin de caiz olduğunu icma ile kabul
etmişlerdir. Aynı zamanda annelerinin karnında ceninlerin, havada uçan kuşların
satışının batıl olduğunu da icma ile kabul etmişlerdir.
İlim adamları der ki: Bu
gibi alışverişlerin batıl olmasının ana sebebi garardır. Sözünü ettiğimiz
hususlar hakkında bu garar bulunmakla birlikte sahih olması ise şundan
dolayıdır. İhtiyaç gararı göğüslemeyi gerektirip ancak meşakket ile ondan
sakınmak mümkün olabiliyorsa ve garar önemli değilse alışveriş caiz olur
değilse olmaz.
Bu türden bazı
meselelerde alışverişin sahih ve fasid oluşu hususunda ilim adamlarının görüş
ayrılıklarına gelince -hazır olmayan bir ayn'ın satışı gibi- bu da bu kaideye
dayanır. Bazıları buradaki gararın önemsiz olduğu görüşünde olur ve böyle bir
gararı yok gibi değerlendirir ve alış veriş sahih olur. Bazıları ise bunun
önemsiz olmadığı kanaatinde olur, ona göre de alış veriş batıl olur. Allah en
iyi bilendir.
Şunu da bilelim ki,
mülamese (dokunmaca) ve münabeze (atmaca) satışları ile gebenin karnındaki
ceninin satışı, taş atma satışı, erkeğin dişinin üzerine çekilmesi ücreti ve
buna benzer haklarında özel naslar gelmiş alış veriş şekilleri garar ihtiva
eden alışverişin yasaklanışı kapsamı içerisindedir. Bununla birlikte bunlar
cahiliye döneminde meşhur bir takım alışverişler olduklarından ötürü başlı
başına sözkonusu edilmişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3- GEBE DEVENİN
YAVRUSUNUN GEBELİĞİNE VADELİ SATIŞ YAPMANIN HARAM KILINDIĞI BABI