SAHİH-İ MÜSLİM

BUYU’

 

2- BEY''UL HASAT (TAŞ ATMA SATıŞı) VE ĞARAR (ALDATMA) BULUNAN SATIŞIN BATIL OLUŞU BABI

 

3787-411- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Abdullah b. İdris, Yahya b. Said ve Ebu Üsame, Ubeydullah'dan tahdis etti, (H.) Bana -lafız kendisine ait olmak üzere- Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yahya D. Said, Ubeydullah'dan tahdis etti, bana Ebu Zinad, A'rec'den tahdis etti, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taş atma satışını (bey'u'l-hasat) ve garar (aldatma) ihtiva eden satışı yasakladı. 

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3376; Tirmizi, 1230; Nesai, 4530; İbn Mace, 2194;

 

AÇIKLAMA:          Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bey'u'l-hasat (taş atma satışı) ile garar satışını yasaklamaktadır. Bey'u'l-hasat ile ilgili üç türlü açıklama yapılmıştır:

 

1. Bir kimsenin, ben sana şu atacağım taşların üzerlerine düştüğü elbiseleri sattım yahut ben sana bu araziyi buradan itibaren bu taşın varacağı yere kadar sattım, demesidir.

 

2. Bir kimsenin diğerine: Ben bu taşı alıncaya kadar sana muhayyerlik (salışı kabul edip etmeme seçimi) tanımak üzere sattım demesidir.

 

3. Taşı atmanın kendisini satış olarak kabul etmeleridir. Şöyle ki: Ben bu elbiseye (ya da kumaşa) bu taşı atacak olursam o taktirde sen de onu bu kadara satmış olursun, demesi ile olur.

 

Garar denilen alışverişin yasaklanmasına gelince şüphesiz bu buyu' (alışveriş) kitabının pek büyük bir esasıdır. Bundan dolayı Müslim bunu öne almıştır. Bunun kapsamına sayılamayacak kadar mesele girer. Kaçkın (abik) kölenin, mevcut olmayanın, meçhulun, teslim edilemeyen malın, müphem kaldığı sürece yığının, bir kumaşı birden çok kumaşa mukabil bir koyunu birden çok koyuna mukabil satmanın ve bunun benzerleri gibi. Bütün bu gibi alışverişler batıldır. Çünkü bunlar ihtiyaç olmadığı halde garar (risk, belirsizlik) ihtiva eder. İhtiyacın gerektirmesi halinde satışta bir miktar garara katlanmak mümkündür. Evin temelinin bilinmemesi gibi. Aynı şekilde gebe koyunu ve memesinde süt bulunan koyunu satması halindeki durum da böyledir. Böyle bir durum satış için sahihdir. Çünkü temel evin görünen kısmına tabidir. Ayrıca ihtiyaç da böyle bir satışı gerektirmektedir. Onu görmeye imkan yoktur. Koyunun cenini ve sütü hakkında da aynı şey söylenir.

 

Aynı şekilde Müslümanlar pek önemsenmeyen çapta bir takım garar (belirsizlikler, riskler) bulunan bazı hususların caiz olduğu üzerinde de icma etmişlerdir. Mesela yüzü ile astarı arasında dolgu bulunan bir kaftanın satışının sahih olduğu üzerinde icma etmişlerdir. İsterse kişi içteki dolgu malzemesini görmesin. Ama içindeki dolguyu tek başına satacak olursa bu caiz olmaz. Yine icma ettikleri üzere evi, bineği, elbiseyi ve buna benzer bir şeyi bir ay süre ile kiraya vermek caizdir. Halbuki ay bazen 30 gün bazen 29 gün olabilir. Yine insanların su kullanımları ve içerde kalış süreleri farklı olmakla birlikte ücretle hamama girmenin caiz olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Ne kadar içileceği meçhul olmakla ve içenlerin adet ve alışkanlıkları farklı olup birbirlerinin aksine olmakla birlikte bedel karşılığında bir kaptan su içmenin de caiz olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Aynı zamanda annelerinin karnında ceninlerin, havada uçan kuşların satışının batıl olduğunu da icma ile kabul etmişlerdir.

İlim adamları der ki: Bu gibi alışverişlerin batıl olmasının ana sebebi garardır. Sözünü ettiğimiz hususlar hakkında bu garar bulunmakla birlikte sahih olması ise şundan dolayıdır. İhtiyaç gararı göğüslemeyi gerektirip ancak meşakket ile ondan sakınmak mümkün olabiliyorsa ve garar önemli değilse alışveriş caiz olur değilse olmaz.

 

Bu türden bazı meselelerde alışverişin sahih ve fasid oluşu hususunda ilim adamlarının görüş ayrılıklarına gelince -hazır olmayan bir ayn'ın satışı gibi- bu da bu kaideye dayanır. Bazıları buradaki gararın önemsiz olduğu görüşünde olur ve böyle bir gararı yok gibi değerlendirir ve alış veriş sahih olur. Bazıları ise bunun önemsiz olmadığı kanaatinde olur, ona göre de alış veriş batıl olur. Allah en iyi bilendir.

 

Şunu da bilelim ki, mülamese (dokunmaca) ve münabeze (atmaca) satışları ile gebenin karnındaki ceninin satışı, taş atma satışı, erkeğin dişinin üzerine çekilmesi ücreti ve buna benzer haklarında özel naslar gelmiş alış veriş şekilleri garar ihtiva eden alışverişin yasaklanışı kapsamı içerisindedir. Bununla birlikte bunlar cahiliye döneminde meşhur bir takım alışverişler olduklarından ötürü başlı başına sözkonusu edilmişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3- GEBE DEVENİN YAVRUSUNUN GEBELİĞİNE VADELİ SATIŞ YAPMANIN HARAM KILINDIĞI BABI