SAHİH-İ MÜSLİM |
İTK |
5- HÜRRİYETİ VERİLMİŞ
OLAN KÖLENİN GERÇEK MEVLALARINDAN BAŞKALARINI VELİ EDİNMESİNİN HARAM OLDUĞU
BABI
3769-1711- Bana Muhammed
b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize İbn Cureyc haber
verdi, bana Ebu'z-Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şöyle
derken dinlemiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her bir kala diyet
miktarlarını yazdı sonra da: "Müslüman bir kimsenin bir başka müslümanın
azadlısı olan birisini -onun izni olmadan- kendisine veli edinmesi helal
olmaz" diye yazdı. Sonra da bana onun bu sahifesinde bu işi yapanı
lanetlediği haberi verildi."
Diğer tahric: Nesai,
4844
3770-18/2- Bize Kuteybe
b. Said tahdis etti ... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Her kim gerçek Mevlalarının (kendisini hürriyete
kavuşturanların) izni olmadan bir kavmi veli edinirse Allah'ın ve meleklerin
laneti onun üzerine olsun. Allah ondan ne farz ne nafile (adl ve sarf) bir
ibadet kabul etmesin" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3771-19/3- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe tahdis etti. .. Ebu Hureyre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Her kim gerçek Mevlalarının izni olmadan
bir kavmi veli edinirse Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun
üzerine olsun. Kıyamet gününde Allah onun ne farz ne nafile hiçbir ibadetini
kabul etmeyecektir. "
3772- .. ./4- Bunu bana
İbrahim b. Dinar da tahdis etti, bize Ubeydullah b. Musa tahdis etti, bize
Şeyban, A'meş'den bu isnad ile hadisi rivayet etti ancak o rivayetinde:
"Her kim kendi gerçek Mevlalarının izinleri olmaksızın (başkalarını) veli
edinirse" dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3773-20/5- Bize Ebu
Kureyb de tahdis etti, bize A'meş, İbrahim etTeymfden tahdis etti, o babasından
şöyle dediğini rivayet etti: Ali b. Ebu Talib bize bir hutbe verip dedi ki: Her
kim bizim yanımızda Allah'ın kitabı ve bu sahife dışında okuduğumuz bir şeyin
bulunduğunu iddia edecek olursa -İbrahim'in babası- dedi ki: Kılıcının kınında
da asılı bir sahife vardı- yalan söylemiş olur. Bu sahifede develerin yaşları,
yaralamalar ile alakalı bazı hususlar ile bunda Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in şu buyruğu da yer almaktadır: "Medine Ayr’DAN itibaren Sevr'e
kadar haramdır. Her kim burada herhangi bir günah işler yahut bir günahkarı
barındırırsa Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine
olsun. Allah ondan kıyamet gününde ne farz ne nafile bir ibadetini kabul
etmeyecektir. Müslümanların zimmeti birdir. Onların en alt mertebede olanları
dahi onu yerine getirmek için çalışır. Her kim babası yerine başkasını ileri
sürer yahut gerçek Mevlalarından {efendilerinden} başkalarına kendisini nisbet
ederse Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.
Allah kıyamet gününde ondan ne farz ne nafile bir ibadet kabul etmeyecektir.
"
AÇIKLAMA: Bu babta
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hürriyetine kavuşturulan kölenin kendi
Mevlalarından başkalarını veli edinmesi yasağı ve bunu yapana lanet okuduğuna
dair hadisler yer almaktadır. Bu da şu demektir. Hürriyetine kavuşturulan kişi
kendisini hürriyete kavuşturandan başka kimsenin velilsına kendisini nisbet
eder. Bu ise kendisini hürriyete kavuşturmak sureti ile üzerinde bir nimet
hakkı olan kimsenin bu hakkını ortadan kaldırır. Çünkü vela hakkı da neseb
gibidir. Nesebin kaybedilmesi ve insanın kendisini babasından başkasına nisbet
etmesi haram olduğu gibi velilnın da kaybedilmesi haramdır.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Her kim kendisine hürriyetini kazandıranların izni
olmadan bir takım kimseleri veli edinirse" buyruğunu bazı kimseler
efendilerinin (Mevlalarının) kendisine hürriyetini kazandıranların izni ile
veli edinmesinin caiz olacağına delil göstermişlerdir. Fakat cumhurun
benimsediği doğru kanaat izin verseler dahi bunun caiz olmayacağıdır. Tıpkı bir
kimsenin babasından başkasına kendisini nisbet etmesinin caiz olmadığı gibi.
İsterse bu hususta babası ona izin vermiş olsun. Bu kanaatteki ilim adamları
hadisteki kaydı (izin vermeksizin) çoğunlukla görülen halin bu olmasına binaen
söylendiği kanaatindedirler. Çünkü çoğunlukla böyle bir iş onu hürriyetine
kavuşturan Mevlalarının izni olmaksızın yapılır. O halde bu kaydın gereğince
amel olunacak bir mefhumu yoktur. Bunun benzeri: ''Ve zevcelerinizin himayenizde
bulunan kız çocukları" (Nisa, 23) buyruğu ile: ''Fakirlik korkusu ile
çocuklarınızı öldürmeyin" (En'am, 151) buyrukları buna benzemektedir ve
daha başka çoğunlukla görülen kayıtların yer aldığı diğer ayetler de böyle olup
bu gibi kayıtları gereğince amel olunacak bir mefhumları yoktur.
"Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) her bir kola diyetlerini yazdı." "Ukul:
diyetler" ayn ve kaf harfi ötrelidir. Ukul de diyetler demek olup tekili
ise akl'dir.
Tekil ve çoğulu itibari
ile fels ve fulus gibidir. Yani hata yolu ile ve kasta benzer hata yolu ile
öldürme hallerinde diyet akıle denilen yakınlar tarafından ödenmesi gerekir.
Bunlar ise ister baba ve oğullar olsun ister yukarı çıksın aşağı insin asabe
denilen yakınlardır.
Ali (radıyallahu anh)'ın
sahifesi ile ilgili ve Medine'nin harem bölgesi ile alakah hadis ise daha önce
Hacc Kitabı'nın son taraflarında açık bir şekilde şerh edilmiş bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
6- KÖLE AZAD
ETMENİN FAZİLETİ BABI