SAHİH-İ MÜSLİM

TALAK

 

8- KOCASI VEFAT ETMİŞ KADININ VE BAŞKALARININ İDDETİNİN HAMİLE İSELER DOĞUMLA SONA ERDİĞİ

 

3706-56/1- Bana Ebu't-Tahir ve Harmele b. Yahya -lafız itibari ile rivayetleri birbirine yakın olarak- tahdis etti. Harmele: Bize İbn Vehb tahdis etti derken, Ebu't-Tahir: Haber verdi, dedi. (İbn Vehb dedi ki) Bana Yunus b. Yezid, İbn Şihab'dan tahdis etti, bana Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud'un tahdis ettiğine göre babası Ömer b. Abdullah b. el-Erkam ez-Zühri'ye yazdığı mektubunda Eslem'li el-Haris kızı Sübey'a'nın yanına gidip ona kendisinin başından geçen olay ile fetva sorduğu sırada Rasülullah Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ona neler söylediğini sormasını istedi. Bunun üzerine Ömer b. Abdullah, Abdullah b. Utbe'ye yazdığı mektubunda şunu haber verdi: Sübey'a'nın kendisine haber verdiğine göre o Amir b. Lueyoğullarından olan Sa'd b. Havle'nin nikahı altında idi. Sa'd, Bedir'e katılmış olanlardan birisi idi. Kendisi hamile olduğu halde Veda Haccı'nda vefat etti. Vefatı üzerinden fazla bir zaman geçmeden doğum yaptı. Lahusalığını bitirdikten sonra evlenmek için talib olanlara süslendi. Abduddar oğullarından bir adam olan Ebu's-Senabil b. Ba'kek onun yanına geldi ve: Neden senin süslendiğini görüyorum? Galiba sen evlenmeyi ümid ediyorsun. Allah'a yemin ederim ki senin üzerinden dört ayan gün geçmeden kimse seni nikahlayamaz, dedi. Sübey'a dedi ki: O bana bu sözleri söyleyip akşam olunca hemen elbiseleri- i üzerime aldım, Rasülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gidip ona bu durumu sordum. O da bana doğumumu yapmakla birlikte iddetimin bittiği fetvasını verdi ve eğer uygun görürsem evlenmemi emir buyurdu.

 

İbn Şihab dedi ki: Bu sebeple isterse daha kanı içinde bulunsun, doğum yapınca evlenmesinde bir sakınca görmüyorum. Şu kadar var ki, temizlenmeden kocası ona yaklaşamaz.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 3991-muallak olarak-, 5319 -muhtasar-; Ebu Davud, 2306; Nesai, 3518, 3519,3520; İbn Mace, 2028

 

AÇIKLAMA:          Bu babta sin harfi ötreli, be fethalı olmak üzere Sübey'a ile ilgili hadis-i şerif vardır. Bu hadise göre Sübey'a kocasının vefatından birkaç gün sonra doğum yapmış, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de doğum yapması ile iddetinin sona erdiğini ve artık evlenmesinin helal olduğunu beyan buyurmuştur. Selef ve haleften ilim adamlarının büyük çoğunluğu bunun gereğini almış ve kocası vefat eden hamile kadının iddeti doğum yapması ile birlikte biter. Velev ki kocasının ölümünden bir an sonra ve henüz kocası yıkanmamış dahi olsa iddeti biter ve derhal evlenmesi helal olur demişlerdir. Bu Malik, Şafii, Ebu Hanife, Ahmed ve genel olarak ilim adamlarının görüşüdür. Bundan tek istisna Ali ve İbn Abbas’DAN gelen rivayet ile Maliki mezhebine Sahnun’DAN gelen şu rivayettir: Onun iddeti iki iddet süresinin en uzun olanı ile biter. Bu iki süre ise dört ay on gün ile doğumdur. Yine Şabi, Hasan, İbrahim ve Hammad’DAN rivayet edilen şu görüş de müstesnadır: Onların bu görüşüne göre lohusalığından temizlenmedikçe evlenmesi sahih olmaz.

 

Cumhurun delili zikredilen Sübey'a hadisidir. O yüce Allah'ın: "İçinizden vefat edip geriye zevceler bırakan kimselerin b'ıraktıkları o eşler kendilerinden dört ayan gün beklerler. " (Bakara, 234) buyruğunun genel ifadesini tahsis etmekte, buna karşılık yüce Allah'ın: "Hamile olanların da iddetleri yüklerini bırakmalarıdır" (Talak, 4) buyruğunu beyan etmektedir. Çünkü bu buyruk talak ile boşanmış ve kocası ölmüş kadınlar hakkında geneldir ve genelliği üzeredir.

 

Cumhur dedi ki: Bu iki ayetin genel anlamları birbirleri ile çelişmektedir. İki genel ifade çelişecek olursa ikisinden birisini tahsis etmek için tercih etmeyi gerektiren sebebe başvurmak kap eder. Burada ise dört ayan günü tahsis eden Sübey'a hadisi bulunmaktadır. O halde bu ayet-i kerime hamile olmayan kadınlar hakkındadır. Şabi'ye ve ona muvafakat edenlere delil de Müslim'in bu babtaki rivayetinde yer alan şu ifadelerdir: Sübey'a dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana doğumumu yapmakla birlikte iddetimin bittiği şeklinde fetva verdi. Bu ise doğum yapmakla birlikte iddetin sona erdiğini açıkça ifade etmektedir. Eğer onlar "lohusalığından iyileşince" yani lahusalık halinden temizlenince ibaresini delil gösterecek olurlarsa buna da şöyle cevap verilir: Bu onun soru sorduğu zamanı haber veren bir ifadedir. Bunda bir delil yoktur. Delil Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Doğum yaptığı zaman iddetini bitirmiş oldu" buyruğudur ve lohusalıktan temizlenmeyi illet göstermemiştir.

 

Mezhep alimlerimizden ve başkalarından ilim adamlarının dediklerine göre onun gebe bulunduğu ister bir ister birden çok cenin olsun ister hılkati tam ister eksik ister alaka isterse de bir çiğnemlik et olsun. İddeti eğer o ceninde Ademoğlu hılkatinin sureti varsa doğum ile sona erer. Bu sureti ister yalnızca özel olarak kadınların bildiği gizli bir suret olsun, ister herkesin bilebildiği açık seçik bir suret olsun farketmez. Bunun delili Subey'a'nın hamile bulunduğu ve doğum yaptığı ceninin nitelikleri hakkında soru sorulmadan kendi haline terk edilmesidir.

 

"Amir b. Luey oğullarından Sa'd b. Havle'nin nikahı altında idim." Bu nüshalarda bu şekilde fe harfi ile "fi beni amir" şeklindedir ve sahih bir ifadedir. Yani nesebi Amir oğulları arasındadır. Onlardan birisidir demektir.

 

"Ebu Senabii b. Ba'kek" Senabillafzında sin harfi fethalı, Ba'kek ise be harfinden sonra sakin bir ayn, biri fethalı iki nun iledir. Ebu Senabil'in adı Amr'dır. Habbe olduğu da söylenmiştir. Nun ile Hanne de denilmiştir. Her iki ismi de İbn Makula nakletmektedir. Nesebine gelince o, Ebu's-Senabil b. Ba'kek b. el-Haccac b. el-Haris b. es-Sebbak b. Abdu'd-Dar'dır.

 

İbnu'l-Kelbi ve İbn Abdi'l-Berr nesebini böyle vermiştir. Nesebinin bundan farklı olduğu da söylenmiştir.

 

 

 

 

3707-57/2- Bize Muhammed b. el-Müsenna el-Anezi tahdis etti, bize Abdülvehhab tahdis edip dedi ki: Yahya b. Said'i dinledim, bana Süleyman b. Yesar'ın haber verdiğine göre Ebu Seleme b. Abdurrahman ve İbn Abbas, Ebu Hureyre'nin yanında bir araya geldiler. Her ikisi de kocasının vefatından birkaç gün sonra doğum yapıp lohusa olan kadının durumu hakkında konuştular. İbn Abbas: Bu kadının iddeti iki vadenin uzak olanıdır dedi. Ebu Seleme ise: Hayır, helal olur diyerek bu hususta birbirleri ile tartışmaya koyuldular. Ebu Hureyre: -Ebu Seleme'yi kastederek- Ben kardeşimin oğlu ile aynı kanaatteyim, dedi.

 

Bunun üzerine İbn Abbas'ın azadlısı olan Kureyb'i, Um Seleme'ye bu durumu sormak üzere gönderdiler. Kureyb geri dönüp onlara şunu bildirdi:

 

Um Seleme dedi ki: Eslem'li Subey'a kocasının vefatından birkaç gün sonra doğum yaptı. Subey'a bu hususu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e arz edince ona (isterse) evlenmesini emir buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 4909; Tirmizi, 1194; Nesai, 3511-3515;

 

AÇIKLAMA:          "Kocasının vefatından birkaç gün sonra doğum yaptı." Nefiset ve nufiset doğum yapmak hakkında iki ayrı söyleyiştir.

 

"Vefatından birkaç gün sonra" sözü ile ilgili olarak bunun bir ay olduğu söylendiği gibi yirmibeş gün olduğu, bundan daha az bir süre olduğu da söylenmiştir. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

 

3708- .. ./3- Bunu bize Muhammed b. Rumh da haber verdi, bize Leys haber verdi (H.) Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nakid de tahdis edip dediler ki: Bize Yezid b. Harun tahdis etti, ikisi Yahya b. Said'den bu isnad ile rivayet ettiler. Ancak Leys hadisinde: Um Seleme'ye (birisini) gönderdiler, dedi ve Kureyb'in ismini zikretmedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

9- VEFATTAN DOLAYI BEKLENEN İDDETTE İHDAD (BİR ÇEŞİT YAS)IN VÜCUBU VE BUNDAN BAŞKASI DOLAYISI İLE -ÜÇ GÜNDEN FAZLASINDA- HARAM OLDUĞU BABI