SAHİH-İ MÜSLİM |
SÜT EMME |
18/42- KADINLARI TAVSİYE
ETME BABI
3629-65/1- Bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus, İbn Şihab'dan
haber verdi, bana İbnu'I-Müseyyeb, Ebu Hureyre'den şöyle dediğini tahdis etti: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Şüphesiz ki kadın kaburga
kemiği gibidir. Onu düzeltmeye kalkarsan onu kırarsın. Onu olduğu gibi
bırakırsan ondan kendisinde bir eğrilik olmakla birlikte yararlanırsın.
"700
3630- ... /2- Bunu bana Zuheyr
b. Harb ve Abd b. Humeyd de tahdis etti, ikisi Yakub b. İbrahim b. Sa'd'dan, o
ez-Zühri'nin kardeşinin oğlundan, o amcasından bu isnad ile birebir aynen
rivayet etti. 701
3631-59/3- Bize Amr
en-Nakid ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Ömer'e ait olmak üzere- tahdis edip
dediler ki: Bize Süfyan, Ebu Zinad’DAN tahdis etti, o el-A'rec'den, o Ebu
Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) buyurdu ki:
"Şüphesiz kadın bir
kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Bir yol üstünde o senin için dosdoğru bir hal
almaz. Eğer ondan yararlanacak olursan onda bir eğrilik bulunmakla birlikte
ondan yararlanırsın. Eğer onu doğrultmaya kalkışırsan onu kırarsın. Onu kırmak,
onu boşamaktır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Şüphesiz
kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. .. Onu kırmak onu boşamaktır."
Hadisteki "el-i'vec: eğrilik" lafzını bazıları ayn harfi fethalı
bazıları kesreli olarak zaptetmişlerdir. Muhtemelen fethalı daha çoktur. Hafız
Ebu'l-Kasım b. Asakir ve başkaları ise kesreli olarak zaptetmişlerdir. İleride
yüce Allah'ın izni ile dil bilginlerinden nakledeceklerimizin gerektirdiği
üzere bu daha çok tercih edilir. Dil bilginleri der ki: Fethalı olarak avec
duvar, sopa ve buna benzer dikey şeyler hakkında kullanılır. Kesreli ise yaygı,
yer, geçim ve din gibi hususlar hakkında kullanılır. Mesela filan kişinin
dininde ivec vardır denilir. Dil bilginlerinin açıklamaları bunlardır.
el-Metali sahibi der ki: Dil bilginlerinin dediklerine göre fethalı olarak avec
şahıs hakkında sözkonusu olur. Kesreli ise görüş ve konuşma gibi müşahhas
olarak görülmeyen şeyler hakkında kullanılır. Ancak Ebu Amr eş-Şeybani onlardan
ayrı olarak tek başına şunları söyler: Her ikisi de kesrelidir, mastarları da
fethalı gelir.
Dila': Kaburga kemiği
dat harfi kesreli, lam harfi fethalıdır. Bunda fukahanın ya da bazılarının
söyledikleri Havva, Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştır sözüne delil
olabilir. Yüce Allah: "Sizi tek bir candan yaratan, ondan da eşini
yaratan" (Nisa, 1) buyurmaktadır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
kadının kaburga kemiğinden yaratıldığını beyan etmektedir.
Bu hadiste kadınlar ile
iyi geçinmek, onlara iyi davranmak, onların huylarındaki eğriliklere sabretmek,
akıllarının zayıflıklıklarına katlanmak, sebebsiz yere onları boşamanın mekruh
olduğuna ve her bakımdan dosdoğru olmalarının beklenmediğine delil vardır.
Allah en iyi bilendir.
3632-60/4- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Huseyn b. Ali, Zaide'den tahdis etti, o
Meysere'den, o Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: ''Allah'a ve ahiret gününe iman
eden bir kimse bir işe tanık olursa ya hayır söylesin yahut sussun. Kadınlar
hakkında da birbirinize hayır tavsiye ediniz. Şüphesiz kadın kaburga kemiğinden
yaratılmıştır ve elbette kaburga kemiğinde en eğri taraf da onun üst tarafıdır.
Onu düzeltmeye kalkarsan onu kırarsın. Onu kendi haline bırakırsan eğri kalmaya
devam eder. Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye edin. "
Diğer tahric: Buhari,
3331
AÇIKLAMA: "Bir
işe tanık olursa ya hayır söylesin yahut sussun. Kadınlar hakkında birbirinize
hayır tavsiye edin. "Bu hadiste kadınlara şefkatle davranmak ve az önce
kaydettiğimiz gibi onlara katlanmak teşvik edilmektedir. Aynı zamanda insanın
hayırdan başka şekilde konuşmaması gerekir. Herhangi bir faydası olmayan mübah
konuşmalara gelince harama ya da m'ekruha uzanır korkusu ile onu da konuşmamak
gerekir.
3633-61/5- Bana İbrahim
b. Musa er-Razi tahdis etti, bize İsa b. Yunus tahdis etti, bize Abdülhamid
yani b, Cafer İmran b. Ebu Enes'den tahdis etti, o Ömer b. el-Hakem'den, o Ebu
Hureyre’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Mümin bir erkek, mümin bir kadına buğz etmesin. Onun bir huyundan
hoşlanmaz ise bir başka huyundan hoşnut olur" ya da "diğerinden"
buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3634- ... /6- Bize
Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Ebu Asım tahdis etti, bize
Abdülhamid b. Cafer tahdis etti, bize İmran b. Ebu Enes, Ömer b. el-Hakem'den
tahdis etti, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
aynısını rivayet etti.
AÇIKLAMA: (3633)
"Mümin bir erkek, mümin bir kadına buğz etmesin ... " Yefrak: ye ve
re harfleri fethalı, aradaki fe harfi sakin olmak üzere dil bilginleri bir
kimseye buğz etmeyi anlatmak için kullanılır demişlerdir. Ferk, buğz etmek
demektir. Kadı Iyaz dedi ki: Bu buyruk aslında nehy için değildir, haberdir.
Yani ondan kadına tam ve eksiksiz bir nefret meydana gelmez. Çünkü erkeklerin
kadınlardan nefret etmesi kadınların erkeklere nefret etmesinden farklıdır.
Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun bir huyundan
hoşlanmazsa bir diğerinden hoşnut olur" buyurmuştur. Kadı Iyaz'ın sözleri
bunlardır. Ama bu açıklamalar zayıf ya da yanlıştır. Aksine bunun doğrusu bunun
bir nehy (yasak) olduğudur. Yani ona buğz etmemesi gerekir. Çünkü erkek kadında
hoşlanmadığı bir huy bulursa onda hoşlanacağı başka bir huy bulabilir. Mesela
kötü huylu olmakla birlikte dinine bağlı yahut güzel yahut iffetli yahut ona
karşı merhametli ve buna benzer nitelikte olabilir. İşte bunun bir nehiy
(yasak) olduğuna dair bu açıklama şu iki sebep dolayısı ile kesindir:
1. Rivayetlerde bilinen
kaf harfi merfu değil sakin olarak "la yefrek: buğz etmesin" şeklinde
gelmiştir. Bu şekil ise kaçınılmaz olarak nehy anlamındadır. Eğer merfu olarak
(La yefreku) diye rivayet edilmiş olsaydı bile yine haber kipinde nehy
anlamında olurdu.
2. Vakıada bunun aksi görülmektedir.
Çünkü bazı kimseler eşine oldukça ileri derecede buğz eder. Eğer hadis haber
olsaydı vakıa ona muhalif olmazdı. Oysa bu bir vakıadır. Kadı lyaz'ı böyle bir
açıklamaya yapmaya itenin ne olduğunu da bilmiyorum.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
19/43- HAVVA
OLMASAYDI HİÇBİR DİŞİ EBEDİYYEN KOCASINA HAİNLİK ETMEZDİ