SAHİH-İ MÜSLİM

NİKAH

 

(22) باب حكم العزل

22- AZL'İN HÜKMÜ BABI

 

Azl, cima edip inzal yaklaşınca geri çekilip fercin dışında inzal yapmak demektir. Bize (Şafii mezhebine) göre her durumda ve ister razı olsun ister olmasın her kadın ile cimada azil mekruhtur. Çünkü bu neslin sonunu getirmenin bir yoludur. Bu sebeple bir başka hadiste ona "elve'du'l-hafi: gizli çocuk gömmek" adı verilmiştir. Çünkü bu doğumu kesmenin bir yoludur. Tıpkı doğan çocuğun diri diri gömülerek öldürülmesi gibi. Haram kılınmasına gelince mezhep alimlerimiz mülkiyetindeki cariyesi ile de cariye olan zevcesi ile de ister razı olsunlar ister olmasınlar azil yapması haram değildir. Çünkü mülkiyeti altındaki cariyesi Um Veled olması ve artık onu satamayacak duruma gelmesi dolayısıyla bir zarar görür. Cariye olan zevcesi ise çocuk doğurması halinde çocuğu annesine tabi olarak köle olacağı için kendisi yine zarar görür. Hür zevcesine gelince eğer azil yapmasına izin verirse haram değildir. Aksi taktirde (izin vermezse) iki görüş vardır. Daha sahih olanına göre haram olmayacağıdır.

 

Diğer taraftan bu hadis-i şerifler ile diğer hadislerle birlikte ele alınacak olursa araları şu şekilde cem edilir: Azli yasaklamaya dair varid olmuş olan hadisler tenzihen mekruh olarak yorumlanır. Bu hususda izin vermeye dair varid olmuş hadisler ise haram olmadığı şeklinde yorumlanır. Yoksa bunların anlamı mekruh olmadığını ortaya koymak değildir.

 

Bunlar bu bab ile ilgili hükümler ve hadislerin birbirleri ile telifi ile alakalı yapılacak açıklamaların bir özetidir. Selefin de az önce mezhebimiz ile alakalı olarak zikrettiğimize yakın görüş ayrılıkları vardır. Hür zevcenin izni olmaksızın azlin haram olduğunu söyleyen kimseler çünkü azil yapmak kadına bir zarardır, bundan dolayı caiz olması için kadının izni şarttır demişlerdir.

 

 

125 - (1438) وحدثنا يحيى بن أيوب وقتيبة بن سعيد وعلي بن حجر. قالوا: حدثنا إسماعيل بن جعفر. أخبرني ربيعة عن محمد ابن يحيى بن حبان، عن ابن محيريز ؛ أنه قال:

 دخلت أنا وأبو صرمة على أبي سعيد الخدري. فسأله أبو صرمة فقال: يا أبا سعيد ! هل سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يذكر العزل ؟ فقال: نعم. غزونا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم غزوة بلمصطلق. فسبينا كرائم العرب. فطالت علينا العزبة ورغبنا في الفداء. فأردنا أن نستمتع ونعزل. فقلنا: نفعل ورسول الله صلى الله عليه وسلم بين أظهرنا لا نسأله ! فسألنا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: "لا عليكم أن لاتفعلوا. ما كتب الله خلق نسمة هي كائنة إلى يوم القيامة، إلا ستكون".

 

3529-125/1- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr tahdis edip dedi ki: Bize İsmail b. Cafer tahdis etti, bana Rabia, Muhammed b. Yahya b. Habban'dan haber verdi, o İbn Muhayriz'den şöyle dediğini rivayet etti: Ben ve Ebu Sırma, Ebu Said el-Hudri'nin yanına girdik. Ebu Sırma ona şöyle sordu: Ey Ebu Said! Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i azilden söz ederken dinledin mi? Ebu Said: Evet dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Mustalık oğulları gazasına çıktık. Arapların en değerli kadınlarını esir aldık. Bir taraftan beMrlık bize uzun geldi, diğer taraftan cariyelerin fidyelerini almak isterdik. Bundan dolayı hem yararlanmak hem azil yapmak istedik. Bu arada kendi aramızda Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aramızda iken ona sormadan mı bu işi yapacağız, dedik. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduk. O: "Böyle yapmamanız da sizin için bir vebal yoktur. Aziz ve celil Allah eğer kıyamet gününe kadar bir canlının var olacağını yazmışsa o mutlaka var olacaktır."

 

 

Diğer tahric: Buhari, 2229, 2542, 4138, 7409, 6603, 5210; Ebu Davud, 2172

 

AÇIKLAMA:          "Mustalık oğulları gazasına çıktık." Bu aynı zamanda Müreysi Gazvesi'dir. Kadı Iyaz dedi ki: Hadis ehlinin dediklerine göre bu rivayet Musa b. Ukbe'nin bu hadise Evtas Gazvesinde olmuştur şeklindeki rivayetine tercih edilir.

 

"Arapların en değerli kadınlarını" aralarından en nefis, en kıymetli olanlarını demektir.

 

"Bekarlık bize uzun geldi diğer taraftan onların fidyelerini almayı arzu ediyorduk." Yani cinsel ilişkiye ihtiyacımız oldu fakat cariyelerin gebe kalmalarından ve böylelikle onların Um Veled olup onları satamayacağımızdan ve karşılıklarında fidye alamamaktan korktuk.

 

İşte buradan Um Veled'in satılamayacağı ve bu hükmün aralarında oldukça yaygın ve meşhur olduğu anlaşılmaktadır.

 

"Yapmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. .. mutlaka olacaktır." Yani sizin azli terketmenizde bir zararınız yoktur. Çünkü Yüce Allah yaratmayı takdir etmiş olduğu her bir canı mutlaka yaratır. İster azil yapın, ister yapmayın. Yaratılmasını taktir etmediği de ister azil yapın, ister yapmayın olmayacaktır. O halde azil yapmanızın bir faydası yoktur. Çünkü eğer yüce Allah onu yaratmayı taktir buyurmuşsa kendinizi tutamayıp meniniz akar ve sizin o yaratılması takdir olanı engellemeye çalışmanızın faydası olmaz.

 

Bu hadis-i şerif aynı zamanda ilim adamlarının büyük çoğunluğunun kabul ettiği şu kanaatin lehine delildir: Arap olmayanlar nasıl köleleştirilebiliyorsa Araplar da aynı şekilde köleleştirilebilir. Müşrik olmaları halinde de esir alınırlarsa köleleştirilmeleri caiz olur. Çünkü Mustalık oğulları Huzaalarından saf Araptırlar. Onları köleleştirdiler, alınan kadın esiri en ile ilişki kurdular, onları satmayı ve onlara karşılık fidye almayı mübah gördüler. Nitekim Malik. sahih ve yeni görüşünde Şafii ve ilim adamlarının çoğunluğu böyle demişlerdir. Ebu Hanife ve kadim görüşünde Şafii ise şereflerinden ötürü onlar köleleştirilemezler demişlerdir.

 

 

 

126 - (1438) حدثني محمد بن الفرج مولي بني هاشم. حدثنا محمد بن الزبرقان. حدثنا موسى بن عقبة عن محمد بن يحيى بن حبان، بهذا الإسناد، في معنى حديث ربيعة. غير أنه قال:

 "فإن الله كتب من هو خالق إلى يوم القيامة".

 

3530-126/2- Bana Haşim oğullarının azadlısı Muhammed b. el-fe ra: tahdis etti, bize Muhammed b. ez-Zibrikan tahdis etti, bize Musa b. Ukbe Muhammed b. Yahya b. Habban'dan bu isnad ile Rabia'nın hadisi ile aynı manada tahdis etti, ancak o rivayetinde: "Şüphesiz Allah kıyamet gününe kadar yaratacağı kimseleri yazıp taktir buyurmuştur" dedi. 

 

 

127 - (1438) حدثني عبدالله بن محمد بن أسماء الضبعي. حدثنا جويرية عن مالك، عن الزهري، عن ابن محيريز، عن أبي سعيد الخدري ؛ أنه أخبره قال: أصبنا سبايا فكنا نعزل. ثم سألنا رسول الله صلى الله عليه وسلم عن ذلك ؟ فقال لنا "وإنكم لتفعلون ؟ وإنكم لتفعلون ؟ وإنكم لتفعلون ؟ ما من نسمة كائنة إلى يوم القيامة إلا هي كائنة".

 

3531-127/3- Bana Abdullah b. Esma ed-Dubai de tahdis etti. Bize Cuveyriye, Malik'ten tahdis etti. O, Zühri'den, o İbn muhayriz'den, o Ebu Said el-Hudri'nin kendisine şöyle haber verdiğini söylemiştir: Biz bir takım kadın esirler almıştık. Azil yapıyorduk. Sonra Rasulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bunun hükmünü sorduk, bize şöyle buyurdu: "Siz bunu yapıyor musunuz? Siz bunu yapıyor musunuz? Siz bunu yapıyor musunuz? Halbuki kıyamet gününe kadar var olacak her bir can mutlaka var olacaktır. " 

 

 

128 - (1438) وحدثنا نصر بن علي الجهضمي. حدثنا بشر بن المفضل. حدثنا شعبة عن أنس بن سيرين، عن معبد بن سيرين، عن أبي سعيد الخدري. قال: قلت له: سمعته من أبي سعيد ؟ قال: نعم. عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا عليكم أن لاتفعلوا. فإنما هو القدر".

 

3532-128/4- Bize Nasr b. Ali el-Cahdami de tahdis etti, bize Bişr b. elMufaddal tahdis etti, bize Şu'be, Enes b. Sirin'den tahdis etti, o Ma'bed b. Sirin'den, o Ebu Said el-Hudri'den rivayet edip dedi ki: Ben ona (Ma'bed'e) bunu Ebu Said'den mi dinledin? dedim. O, evet Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yapmamanızda sizin için bir mahzur yoktur. Çünkü varsa yoksa her şey kaderdir. "  

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

129 - (1438) وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. ح وحدثنا يحيى بن حبيب. حدثنا خالد (يعني ابن الحارث]. ح وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا عبدالرحمن بن مهدي وبهز. قالوا جميعا: حدثنا شعبة عن أنس بن سيرين، بهذا الإسناد، مثله. غير أن في حديثهم: عن النبي صلى الله عليه وسلم قال في العزل:

 "لا عليكم أن لا تفعلوا ذا كم. فإنما هو القدر".

وفي رواية بهز قال شعبة: قلت له: سمعته من أبي سعيد ؟ قال: نعم.

 

3533-129/5- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, (H.) Bana Yahya b. Habib de tahdis etti, bize Halid -yani b. el-Haris- tahdis etti. (H.) Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Abdurrahman b. Mehdi ve Behz tahdis etti, hepsi birlikte dedi ki: Bize Şu'be, Enes b. Sirin'den bu isnad ile aynısını rivayet etti ancak onların hadisi rivayetlerinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den azil hakkında şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: "Bunu yapmamanızda da sizin için bir mahzur yoktur. Çünkü varsa yoksa her şey kader iledir. "

Behz'in rivayetinde ise: Şu'be dedi ki: Ben ona: Bunu Ebu Said'den dinledin mi? dedim, o: Evet dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

130 - (1438) وحدثني أبو الربيع الزهراني وأبو كامل الجحدري (واللفظ لأبي كامل). قالا: حدثنا حماد (وهو ابن زيد). حدثنا أيوب عن محمد، عن عبدالرحمن بن بشر بن مسعود، رده إلى أبي سعيد الخدري. قال: سئل النبي صلى الله عليه وسلم عن العزل ؟ فقال:

 "لا عليكم أن تفعلوا ذا كم. فإنما هو القدر".

قال محمد: وقوله "لا عليكم" أقرب إلى النهي.

 

3534- 130/6- Bize Ebu Rabi' ez-Zehranı ve Ebu Kamil el-Cahderi de -lafız Ebu Kamil'e ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Hammad -o b. Zeyd'dir- tahdis etti, bize Eyyub, Muhammed'den tahdis etti, o Abdurrahman b. Bişr b. Mesud'dan rivayet etti, Abdurrahman hadisi Ebu Mesud elHudri'ye havale ederek (ona isnad ederek) şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e azle dair soru soruldu, o: "Bu işi yapmamanızda sizin için bir vebal yoktur, çünkü her şey kader ile olur" buyurdu. 

 

Muhammed dedi ki: Allah Rasulü'nün: "Üzerinize bir vebal yoktur" ifadesi yasak bildirme ihtimali daha yüksek bir ifadedir.

 

Diğer tahric: Nesai, 3327

 

 

131 - (1438) وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا معاذ بن معاذ. حدثنا ابن عون عن محمد، عن عبدالرحمن بن بشر الأنصاري. قال  فرد الحديث حتى رده إلى أبي سعيد الخدري. قال:

 ذكر العزل عند النبي صلى الله عليه وسلم فقال "وما ذاكم ؟" قالوا: الرجل تكون له المرأة ترضع فيصيب منها. ويكره أن تحمل منه. والرجل تكون له الأمة فيصيب منها. ويكره أن تحمل منه. قال: "فلا عليكم أن تفعلوا ذا كم. فإنما هو القدر".

قال ابن عون: فحدثت به الحسن فقال: والله ! لكأن هذا زجر.

 

3535-131/7- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Muaz b. Muaz tahdis etti, bize İbn Avn, Muhammed'den tahdis etti, o Abdurrahman b. Bişr el-Ensari'den şöyle dediğini rivayet etti: Hadisi geri çevirdi ve nihayet bunu Ebu Said el-Hudri'ye isnad etti. O dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda azil sözkonusu edildi. Allah Rasulü: "O dediğiniz nedir?" diye sordu. Onlar: Adamın süt emzirmekte olan bir zevcesi olur, onunla yararlanmakla birlikte kendisinden hamile kalmasını istemez. Yine adamın cariyesi olur, onunla birlikte olmakla beraber kendisinden hamile kalmasından hoşlanmaz dediler. Allah Rasulü: "Bunu yapmamanızda sizin için bir sakınca yok. Çünkü her bir şey kader iledir. "

İbn Avn dedi ki: Ben bunu el-Hasan'a tahdim ettim: O vallahi sanki bu bir yasaktır dedi. 

 

 

(1438) وحدثني حجاج بن الشاعر. حدثنا سليمان بن حرب. حدثنا حماد بن زيد عن ابن عون. قال: حدثت محمدا عن إبراهيم بحديث عبدالرحمن بن بشر. (يعني حديث العزل) فقال: إياي حدثه عبدالرحمن بن بشر.

 

3536- .. ./8- Bana Haccac b. eş-Şair de tahdis etti, bize Süleyman b. Harb tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd, İbn Avn'dan şöyle dediğini tahdis etti: Ben Muhammed'e İbrahim'den Abdurrahman b. Bişr'in hadisini -yani azI ile ilgili hadisi- tahdis ettim. O da şöyle dedi: Bu hadisi Abdurrahman b. Bişr bana tahdis etti.

 

 

(1438) حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا عبدالأعلى. حدثنا هشام عن محمد، عن معبد بن سيرين. قال: قلنا لأبي سعيد:

 هل سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يذكر في العزل شيئا ؟ قال: نعم. وساق الحديث بمعنى حديث ابن عون. إلى قوله "القدر".

 

3537 - .. ./9- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti, bize Abdu'l-A'la tahdis etti, bize Hişam Muhammed'den tahdis etti, o Ma'bed b. Sirin'den şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Said'e: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den azil hakkında bir şey söylediğini dinledin mi? dedik, o evet dedi ve hadisi İbn Avn'ın hadisi ile aynı manada "kaderden ibarettir" sözüne kadar rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

132 - (1438) حدثنا عبيدالله بن عمر القواريري وأحمد بن عبدة (قال ابن عبدة: أخبرنا. وقال عبيدالله: حدثنا سفيان بن عيينة) عن ابن أبي نجيح، عن مجاهد، عن قزعة، عن أبي سعيد الخدري. قال: ذكر العزل عند رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال:

 "ولم يفعل ذلك أحدكم ؟ (ولم يقل: فلا يفعل ذلك أحدكم) فإنه ليست نفس مخلوقة إلا الله خالقها".

 

3538-132/10- Bana UbeyduIlah b. Ömer el-Kavarırı ve Ahmed b. Abde de tahdis etti, İbn Abde bize Süfyan b. Uyeyne, İbn Ebu Necih'den haber verdi derken Ubeydullah tahdis etti dedi. (İbn Ebu Necih) Mücahid'den, o Kazae'den, o Ebu Said el-Hudri'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda azil sözkonusu edildi. Allah Resulü şöyle buyurdu: "Sizden bir kimse bunu neden yapar ki? -öyle demekle birlikte biriniz bunu yapmasın demedi- Çünkü yaratılması taktir edilmiş her bir canı aziz ve celil Allah mutlaka yaratır."

 

Diğer tahric: Buhari, 7409 -muallak olarak-; Ebu Davud, 2170; Tirmizi, 1138

 

 

133 - (1438) حدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا عبدالله بن وهب. أخبرني معاوية (يعني ابن صالح) عن علي بن أبي طلحة  عن أبي الوداك، عن أبي سعيد الخدري. سمعه يقول: سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم عن العزل ؟ فقال:

 "ما من كل الماء يكون الولد. وإذا أراد الله خلق شيء لم يمنعه شيء".

 

3539-133/11- Bana Harun b. Said el-Eylf tahdis etti. .. Ebu'l-Veddak, Ebu Said el-Hudri'yi şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e azle dair soru sorulunca o: "Her sudan çocuk doğmaz ki. Allah bir şeyi murad ederse de hiçbir şeyona engel olmaz. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

(1438) حدثني أحمد بن المنذر البصري. حدثنا زيد بن حباب. حدثنا معاوية. أخبرني علي بن أبي طلحة الهاشمي عن أبي الوداك، عن أبي سعيد الخدري، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

3540- .. ./12- Bunu bana Ahmed b. el-Munzir el-Basri de tahdis etti. ..

Ebu'l-Veddak'den, o Ebu Said el-Hudri'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

134 - (1439) حدثنا أحمد بن عبدالله بن يونس. حدثنا زهير. أخبرنا أبو الزبير عن جابر ؛ أن رجلا أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: إن لي جارية هي خادمنا وسانيتنا. وأنا أطوف عليها وأنا أكره أن تحمل. فقال:

 "اعزل عنها إن شئت. فإنه سيأتيها ما قدر لها" فلبث الرجل. ثم أتاه فقال: إن الجارية قد حبلت. فقال:"قد أخبرتك أنه سيأتيها ما قدر لها".

 

3541-134/13- Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus tahdis etti. .. Ebu Zubeyr'in Cabir'den tahdis ettiğine göre bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek dedi ki: Benim bir cariyem vardır, o hem bizim hizmetçimizdir, hem su taşıyıcımızdır. Ben ayrıca onunla da birlikte oluyorum. Ama hamile kalmasını da istemem. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İstersen ondan azil yap, şüphesiz onun için ne taktir edilmişse ona o gelir" buyurdu. Adam bir süre kaldıktan sonra yine yanına gelerek: Cariye gebe kaldı dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben sana onun için ne taktir edilmişse ona onun geleceğini haber vermiştim" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2173

 

AÇIKLAMA:          "Benim bir cariyem var o hem bizim hizmetçimizdir hem de su taşıyıcımızdır. " Bizim için su taşıyor sözleri ile onun yaptığı işleri develerin yaptığı işe benzetmektedir.

 

 

 

135 - (1439) حدثنا سعيد بن عمرو الأشعثي. حدثنا سفيان بن عيينة عن سعيد بن حسان، عن عروة بن عياض، عن جابر بن عبدالله، قال: سأل رجل النبي صلى الله عليه وسلم فقال: إن عندي جارية لي. وأنا أعزل عنها. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "إن ذلك لن يمنع شيئا أراده الله" قال: فجاء الرجل فقال: يا رسول الله ! إن الجارية التي كنت ذكرتها لك حملت. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "أنا عبد الله ورسوله".

 

3542-135/14- Bize Said b. Amr el-Eş'asi tahdis etti ... Urve b. İyaz, Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: Yanımda bir cariyem var ve ben ondan azil yapıyorum dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun üzerine: "Şüphesiz ki bu Allah'ın murad ettiği bir şeye asla engel olamaz" dedi. Sonra adam geldi ve: Ey Allah'ın Resulü! Sana kendisinden söz ettiğim cariye gebe kaldı dedi. Bunun üzerine ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben Allah'ın kulu ve rasulüyüm" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azil yaptığı bir cariyesinin olduğunu haber veren adama: Söyledikleri ile sonradan o adamın gelip cariyesinin gebe kaldığını söylediği hadiste şuna delil vardır:

 

1. Azil yapılsa bile neseb ilgili erkeğe ait kabul edilir. Çünkü su (meni) öne geçmiştir.

 

2. Bir kimse cariyesi ile ilişki kurduğunu itiraf edecek olursa artık onun döşeği olur ve o cariyenin çocukları onun nesebine katılır. İstibrada bulunduğu iddiasında bulunması hali müstesnadır. Bu da bizim mezhebimizin ve Malik'in görüşüdür.

ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Ben Allah'ın kulu ve Rasulü'yüm" buyurması da burada şu demektir: Benim size söylediğim haktır, o halde ona itimad edin, ona kesin inanın. Çünkü ne dersem o sabahın aydınlığı gibi gerçekleşir.

 

 

 

(1439) وحدثنا حجاج بن الشاعر. حدثنا أبو أحمد الزبيري. حدثنا سعيد بن حسان، قاص أهل مكة. أخبرني عروة بن عياض بن عدي بن الخيار النوفلي عن جابر بن عبدالله. قال: جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم. بمعنى حديث سفيان.

 

3543- .. ./15- Bana Haccac b. eş-Şair de tahdis etti, bize Ebu Ahmed ez-Zubeyri tahdis etti, bize Said b. Hassan -Mekke ahalisinden bir kıssacıdır- bana Urve b. İyaz b. Adiy b. el-Hiyar en-Nevfeli, Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini tahdis etti: Bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi deyip Süfyan'ın hadisi ile aynı manada rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

136 - (1440) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال أبو بكر: حدثنا سفيان)  عن عمرو، عن عطاء، عن جابر. قال: كنا نعزل والقرآن ينزل. زاد إسحاق: قال سفيان: لو كان شيئا ينهى عنه، لنهانا عنه القرآن.

 

3544-136/16- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe İshak b. İbrahim tahdis etti, İshak bize Süfyan, Amr’DAN haber verdi derken Ebu Bekr tahdis etti dedi. O Ata'dan, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Kur'an nazil oluyorken biz azil yapıyorduk.

 

İshak şunu da ekledi: Süfyan dedi ki: Eğer nehy olunacak bir şeyolsaydı mutlaka Kur'an onu bize yasaklardı.

 

Diğer tahric: Buhari, 5208, Tirmizi, 1137; İbn Mace, 1927;

 

 

137 - (1440) وحدثني سلمة بن شبيب. حدثنا الحسن بن أعين. حدثنا معقل عن عطاء. قال: سمعت جابرا يقول: لقد كنا نعزل على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

3545-137/17- Bana Seleme b. Şebib de tahdis etti. .. Ata dedi ki: Cabir'i: Andolsun biz Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken azil yapardık dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

138 - (1440) وحدثني أبو غسان المسمعي. حدثنا معاذ (يعني ابن هشام). حدثني أبي عن أبي الزبير، عن جابر. قال: كنا نعزل على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم. فبلغ ذلك نبي الله صلى الله عليه وسلم. فلم ينهنا.

 

3546-138/18- Bize Ebu Gassan el-Mismai de tahdis etti. .. Ebu Zubeyr Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Bizler Allah'ın Nebisi'nin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında azil yapardık. Bu yaptığımızın haberi Allah'ın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ine ulaştığı halde bize onu yasaklamadı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

23- GEBE ESİR KADIN İLE İLİŞKİ KURMANIN HARAM OLDUĞU BABI