SAHİH-İ MÜSLİM

NİKAH

 

(6) باب تحريم الخطبة على خطبة أخيه حتى يأذن أو يترك

6- DİN KARDEŞİNİN TALİB OLDUĞUNA -KENDİSİNE İZİN VERMEDİKÇE YAHUT VAZGEÇMEDİKÇE- TALİB OLMANIN HARAM KILINDIĞI BABI

 

49 - (1412) وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث. ح وحدثنا ابن رمح. أخبرنا الليث عن نافع، عن ابن عمر،، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا يبع بعضكم على بيع بعض. ولا  يخطب بعضكم على خطبة بعض".

 

3440-49/1- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys tahdis etti, (H.) Bize Muhammed b. Rumh da tahdis etti, bize Leys, Nafi'den haber verdi, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Birbirinizin alışverişi üstüne alışveriş yapmayın, birbirinizin üstüne birisine talib olmayın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2139, 2165; Müslim, 3790, 3799; Ebu Davud, 3436; Tirmizi, 1292; Nesai. 3238 -muhtasar-, 4515 -muhtasar-; İbn Mace, 2171 -muhtasar-

 

 

50 -  (1412) وحدثني زهير بن حرب ومحمد بن المثنى. جميعا عن يحيى القطان. قال زهير: حدثنا يحيى عن عبيدالله. أخبرني نافع عن ابن عمر، عن النبي صلى الله عليه وسلم، قال:

 "لا يبع الرجل على بيع أخيه، ولا  يخطب على خطبة أخيه، إلا أن يأذن له".

 

3441-50/2- Bana Zuheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna birlikte Yahya el-Kattan’DAN tahdis etti: Zuheyr dedi ki bize Yahya b. Ubeydullah tahdis etti, bana Nafi', İbn Ömer'den haber verdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kimse kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın, kardeşinin talib olduğu kimseye -ona izin vermesi hali dışında- talib olmasın. "

 

Diğer tahric: Müslim, 3791; İbn Mace, 1868 -muhtasar-;

 

 

(1412) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا علي بن مسهر عن عبيدالله، بهذا الإسناد.

 

3442-,../3- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir, Ubeydullah’DAN bu isnad ile tahdis etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

(1412) وحدثنيه أبو كامل الجحدري. حدثنا حماد. حدثنا أيوب عن نافع، بهذا الإسناد.

 

3443-,../4- Bunu bana Ebu Kamil el-Cahderi de tahdis etti, bize Hammad tahdis etti, bize Eyyub, Nafi'den bu isnad ile tahdis etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

51 - (1413) وحدثني عمرو الناقد وزهير بن حرب وابن أبي عمر. قال زهير: حدثنا سفيان بن عيينة عن الزهري، عن سعيد، عن أبي هريرة ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى أن يبيع حاضر لباد. أو يتناجشوا. أو يخطب الرجل على خطبه أخيه. أو يبيع على بيع أخيه. ولا  تسأل المرأة طلاق أختها لتكتفيء ما في إنائها. أو ما في صحفتها.

زاد عمرو في روايته: ولا  يسم الرجل على سوم أخيه.

 

3444-51/5- Bana Amr en-Nakid, Zuheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer de tahdis etti, Zuheyr dedi ki: Bize Süfyan b, Uyeyne, Zühri'den tahdis etti, o Said'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), şehirlinin köylü adına satmasını yahut fiyat kızıştırmalarını yahut bir kimsenin kardeşinin talib olduğuna talib olmasını yahut kardeşinin satışı üzerine satış yapmasını yasakladı. Ayrıca kadın, kızkardeşinin kabındakini döküp boşaltmak için (kocası tarafından) boşanmasını istemesin.

 

Amr rivayetinde: Ve adam kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın ibaresini de ekledi.

 

Diğer tahric: Buhari, 2140; Müslim, 3803; Ebu Davud, 2080 -muhtasar-, 3438; Tirmizi, 113-:, -muhtasar-, 1190, 1222, 1304; Nesai, 3239; İbn Mace, 1867 -muhtasar- 2172, 2174, 2175;

 

 

52 - (1413) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. حدثني سعيد بن المسيب ؛ أن أبا هريرة قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. لا تناجشوا. ولا  يبع المرء على بيع أخيه. ولا  يبع حاضر لباد. ولا  يخطب المرء على خطبة أخيه. ولا  تسأل المرأة طلاق الأخرى لتكتفيء ما في إنائها".

 

3445-52/2- Bana Harmele b, Yahya da tahdis etti. Said b. el-Müseyyeb'in tahdis ettiğine göre Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Pazarlık yaparak alışverişi kızıştırmayın. Kişi kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın. Şehirli bir kimse köylü kimse adına satış yapmasın. Kişi kardeşinin talib olduğu kimseye (o vazgeçmeden) talib olmasın. Kadın de onun kabında bulunanları boşaltmak için bir başka kadının (kocası tarafından) boşanmasını da istemesin" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

53 - (1413) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالأعلى. ح وحدثني محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. جميعا عن معمر، عن الزهري، بهذا الإسناد، مثله. غير أن في حديث معمر "ولا يزد الرجل على بيع أخيه".

 

3446-53/7- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Abdü'l-A'la tahdis etti, (H.) Bana Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, hepsi birlikte Ma'mer'den, o ez-Zührı'den aynısını rivayet etti an cak Ma'mer'in hadisinde: "ve kişi kardeşinin satın almak istediği malın fiyarını artırmasın" ibaresi vardır.

 

Diğer tahric: Buhari, 1723 -buna yakın-; Nesai, 4514, 4519

 

 

54 - (1413) حدثنا يحيى بن أيوب وقتيبة وابن حجر. جميعا عن إسماعيل بن جعفر. قال ابن أيوب: حدثنا إسماعيل. أخبرني العلاء عن أبيه، عن أبي هريرة ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا يسم المسلم على سوم أخيه، ولا  يخطب على خطبته".

 

3447-54/8- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr birlikte İsmail b.

Cafer'den tahdis etti. İbn Eyyub dedi ki: Bize İsmail tahdis etti, bize el-Ala babasından haber verdi, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın, onun talib olduğu kimseye talib olmasın" buyurdu. 

 

Diğer tahric: Müslim, 2792

 

 

55 - (1413) وحدثني أحمد بن إبراهيم الدورقي. حدثنا عبدالصمد. حدثنا شعبة عن العلاء وسهيل عن أبيهما، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. ح وحدثناه محمد بن المثنى. حدثنا عبدالصمد. حدثنا شعبة عن الأعمش، عن أبي صالح، عن أبي هريرة،، عن النبي صلى الله عليه وسلم. إلا أنهم قالوا:

 "على سوم أخيه، وخطبه أخيه".

 

3448-55/9- Bana Ahmed b. İbrahim ed-Devraki de tahdis etti, bize Abdussamed tahdis etti, bize Şu'be, el-Ala ve Suheyl'den tahdis etti, her ikisi babalarından, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti (H.) Bunu bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdüssamed tahdis etti, bize Şu'be, A'meş'den tahdis etti, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye rivayet etti. Ancak onlar "kardeşinin pazarlığı ve kardeşinin talib olduğu üzerine" demişlerdir.

 

Diğer tahric: Müslim, 3793

 

 

56 - (1414) وحدثني أبو الطاهر. أخبرنا عبدالله بن وهب عن الليث وغيره، عن يزيد بن أبي حبيب، عن عبدالرحمن بن شماسة  أنه سمع عقبة بن عامر على المنبر يقول: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "المؤمن أخو المؤمن. فلا يحل للمؤمن أن يبتاع على بيع أخيه. ولا  يخطب على خطبة أخيه حتى يذر".

 

3449-56/10- Bana Ebu't-Tahir de tahdis etti... Ukbe b. Amir minber üzerinde dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Mümin, müminin kardeşidir. Bu sebeple mümin bir kimsenin kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapması da kardeşinin talib olduğu birisine -o vaçgeçinceye kadar talib olması da helal değildir. "

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, 4246 -buna yakın muhtasar olarak-

 

AÇIKLAMA:          (3440) "Kişi kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın ... " Diğer rivayette (3441): "Adam, kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın ... " bir diğer rivayette (3449) "Mümin, müminin kardeşidir. .. " buyurmaktadır.

 

Bu hadis-i şerifler bir kimsenin kardeşinin talib olduğu birisine talib olmanın haram kılındığı hususunda gayet açıktır. İlim adamlarının icma ettikleri üzere haram oluşu ilk talib olana kız tarafının açıkça olumlu cevap vermesi ve talib olanın da başkası tarafından talib olunması için izin vermemesi ve vazgeçmemesi halinde sözkonusudur. Eğer bu durumda kardeşinin talib olduğuna kendisi de talib olup durum bu iken onunla evlenecek olursa günahkar olur, nikah ise sahih olup fesh edilmez. Bizim de cumhurun da görüşü budur. Davud ez-Zahiri ise nikah fesh olur demiştir. Malik'den ise bu hususta belirttiğimiz iki görüş gibi iki ayrı rivayet gelmiştir. Malik'in mezhebine mensup fukahadan bir topluluk ise duhulden önce nikah fesh edilir, ondan sonra ise edilmez demişlerdir. Şayet ilk talib olana üstü kapalı olumlu cevap verilmiş olmakla birlikte bu açıkça bildirilmemiş ise onun talib olduğuna talib olmanın haram olup olmadığı hususunda Şafii'nin iki görüşü vardır, sahih olan görüşüne göre haram değildir. Kimi Maliki alimi: Koca adayını kabul etmedikleri ve mehir tayin edilmediği sürece haram olmaz demişler ve naklettiğimiz görüşlerine haram kılmak ancak ona olumlu cevap verilmiş olması halinde sahih olur diyerek Kays kızı Fatıma ile ilgili hadisi delil göstermişlerdir. Buna göre Fatıma şöyle demiştir: Ebu Cehm ile Muaviye bana talib oldu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise onların birbirleri üstüne (arka arkaya) talib olmalarına karşı çıkmadığı gibi kendisi onu Üsame'ye istedi. Bu delile itiraz edilerek şöyle denilebilir: Muhtemelen ikincisi birincisinin talib olduğunu bilmiyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise Üsame'ye işarette bulunmuştur. Yoksa Üsame adına ona talib olmamıştır. Diğer taraftan ittifakla kabul ettiklerine göre eğer bir kimse talib olduğunu bırakıp vazgeçecek olup başkasının talib olmasına izin verecek olursa artık onun talib oluşundan sonra talib olmak caizdir. Bu hadis-i şerifle de bunu açıkça ifade etmiş olmaktadır.

 

"Kardeşinin talib olduğuna talib olması" Hattabı ve başkaları dedi ki: Bu ifadenin zahirinden anlaşıldığı üzere haramlık talib olanın müslüman olması halinde sözkonusudur. Eğer talib olan kişi kMirse haram oluş sözkonusu değildir. Evzai de böyle demiştir. İlim adamlarının çoğunluğu ise şöyle demektedir: Kafirin talib olduğuna da talib olmak aynı şekilde haramdır. Ayrıca bu kanaat sahipleri hadise bu hadiste "kardeşi" kaydının sözkonusu edilmesinin çoğunlukla görülen durum dolayısıyla kullanıldığını bundan dolayı da kendisi ile am el etmeyi gerektirecek bir mefhumu olmadığını söyleyip cevap verebilirler. Nitekim yüce Allah'ın: "Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin" (En'am, 151) buyruğu ile yüce Allah'ın: "Himayenizde bulunan hanımlarınızın (başka kocadan) kız çocukları da ... " (Nisa, 32) buyruğu ve benzerlerinde de olduğu gibi.

 

Şunu bilelim ki, bu hadislerin ve hadislerdeki genel ifadelerin gerektirdiği talib olanın fasık olup olmaması arasında bir fark yoktur. Maliki mezhebine mensup İbnu'l-Kasım dedi ki: Fasığın talib olduğuna talib olmak caizdir.

 

Bütün bu hususlarda talib olmak (anlamındaki hıtbe) lafzı hı harfi kesreli söylenir. Cuma, bayram, hacc ve başka münasebetlerle yapılan konuşmalar ile nikah akdinden önceki konuşmalara hı harfi ötreli olarak "hutbe" denilir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: (3440) "Kiminiz kiminizin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın ... " buyruğunun şerhi yüce Allah'ın izni ile Buyu (alışveriş) Kitabında gelecektir.

 

(3448) "Bize Şu'be, el-A'la ve Suheyl'den tahdis etti, onlar babalarından" bütün nüshalarda bu şekildedir. Halbuki el-A'la'nın babası Süheyl'in babasından ayrıdır. Dolayısı ile babalarından denilmesi caiz olmaz. Doğrusu her biri kendi babasından anlamını verecek şekilde "ebeveyhima" denilmesidir. Kadı Iyaz ve başkaları ise şöyle demektedir: Bununla birlikte "baba" anlamındaki "eb" lafzınin ikilini -(el anlamındaki) yed kelimesinin tesniyesinin "yedani" diye gelmesi gibi- "ebani" söyleyenlerin söyleyişine göre be harfi fethalı olarak "ebeyhima" denilmesi doğrudur. Bu durumda rivayet sahih olur ama o taktirde be harfi fethalı söylenmelidir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

7- ŞiĞAR NİKAHININ HARAM KILINMASI VE BATIL OLDUĞU BABI