SAHİH-İ MÜSLİM |
NİKAH |
(5) باب
تحريم نكاح
المحرم،
وكراهة خطبه
5- İHRAMLI KİMSENİN NİKAHLAMASININ
HARAM KILINMASI VE EVLENMEK İÇİN TALİB OLMASININ MEKRUH OLDUĞU BABI
41 - (1409) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن نبيه بن
وهب ؛ أن عمر
بن عبيدالله
أراد أن يزوج
طلحة بن عمر،
بنت شيبة بن
جبير. فأرسل إلى
أبان بن عثمان
يحضر ذلك وهو
أمير الحج.
فقال أبان:
سمعت عثمان بن
عفان يقول قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"لا
ينكح المحرم
ولا
ينكح ولا يخطب".
3432-4111- Bize Yahya b.
Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum. O Nübeyh b.
Vehb'den rivayet ettiğine göre Ömer b. Ubeydullah, Talha b. Ömer'i, Şeybe b.
Cübeyr'in kızı ile evlendirmek istedi. Bunun için o sırada hacc emiri bulunan
Eban b. Osman'a haber gönderdi. O da geldi. Bunun üzerine Eban dedi ki: Ben
Osman b. Affan'ı şöyle derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İhramlı olan kimse ne nikahlanır ne nikah olunur ne de evlenmek
üzere talib olur. "
Diğer tahric: Ebu
Davud, 1841, 1842; Tirmizi, 840; Nesai, 2842, 2843, 2844, 3275, 3276; İbn Mace.
1966
AÇIKLAMA: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem); "İhramlı kişi ne nikahlar, ne ona nikah
olunur, ne de evlenmek üzere birisine talib olur." Bundan sonra Müslim,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Meymune ile evlendiğinde ihramlı mı
olduğu yoksa ihramsız mı olduğu hususundaki ihtilafı sözkonusu etmektedir.
İlim adamları da bundan
dolayı ihramlı kimsenin nikahı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Malik, Şafii,
Ahmed, ashab-ı kiramdan ve ondan sonrakiler arasından ilim adamlarının cumhuru
ihramlı kimsenin nikahı sahih değildir demişler ve bu hususta bu babtaki
hadislere dayanmışlardır. Ebu Hanife ve Kufeliler ise; nikahı sahihtir demişler
ve gerekçe olarak da Meymune ile ilgili olayı anlatan hadisi delil
göstermişlerdir. Cumhur ise Meymune (r.anha) ile ilgili hadis hakkında çeşitli
şekillerde cevap vermiş olmakla birlikte en sahihleri Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem}'in onun ile ihramsız olduğu halde evlendiğidir. Çünkü ashab-ı
kiramın çoğunluğu bunu böylece rivayet etmişlerdir.
Kadı Iyaz ve başkaları
da şöyle demişlerdir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in Meymune (r.anha)
ile ihramlı olarak evlenmiş olduğunu yalnızca İbn Abbas rivayet etmiştir.
Meymune (r.anha)'nın kendisi ve Ebu Rafi' ve başkaları ise onunla ihramlı
değilken evlendiğini rivayet etmişlerdir. Bunlar ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile -İbn Abbas'dan farklı olarak- daha yakın ve alakalı olduklarından
ötürü olayı daha iyi bilmektedir. Ayrıca onlar İbn Abbas’DAN zapt ihtimalleri
daha yüksek ve sayıca da daha çokturlar.
İkinci cevap: İbn
Abbas'ın hadisini Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Meymune (r.anha) ile
harem bölgesinde ama ihramsız iken evlendiği şeklindedir. Çünkü harem
bölgesinde olan kimseye de (ihramlı anlamında) ihramsız dahi olsa
"muhrim" denilir. Bu ise yaygın ve bilinen bir söyleyiştir. Meşhur
beyit de bu anlamdadır: "Halife İbn Osman'ı ihramlı iken öldürdüler."
Halbuki bu Medine'nin harem bölgesinde olduğu halde onu öldürdüler demektir.
Üçüncü cevaba gelince:
Bu söz ve fiilin tearuzu kabilindendir. Bu takdirde usülcülere göre doğru olan
sözü tercih etmektir. Çünkü söz, kişiyi aşıp başkasını etkiler. Fiil ise bazan
kişinin kendi sınırlarını aşmaz.
Dördüncü cevap mezhep
alimlerimizden bir topluluğun verdiği şu cevaptır: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem}'in ihramlı iken evlenme hakkı vardı. Bu da onun ümmeti arasında sahib
olduğu özelliklerdendir. Bu açıklama da mezhep alimlerimiz nezdindeki iki
görüşün daha sahih olanıdır. İkinci görüşe göre ise böyle bir evlilik başkası
hakkında olduğu gibi onun için de haramdır ve onun böyle bir özelliği yoktur.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in: "Ne nikah olunur" yani başka bir kadını velayet yolu
ile de vekalet yoluyla da evlendiremez. İlim adamlarının dediklerine göre bunun
da sebebi şudur: İhram süresi içerisinde kendisi adına akit yapması
yasaklanınca bu durumda o kadının kendisi adına da başkası adına da nikah
yapamaması gibi bir duruma düşer. Bu genel ifadenin zahirinden anlaşıldığı
üzere o baba, kardeş, amca ve buna benzer yakınlarda olduğu gibi özel bir
velayet ile de başkasını evlendiremez, genel velayet ile de -ki bu da yönetici,
hakim ve vekilidir- başkasını evlendiremez. Bize göre sahih olan budur. Mezhep
alimlerimizin çoğunluğu da bu görüştedir. Bazı alimlerimiz ihramh bir kimsenin
genel velayet (kamu velayeti) adına başkasını evlendirmesi caizdir. Çünkü özel
velayet ile sahip olunamayan hususlara genel velayet yolu ile sahip olunabilir.
Bundan dolayı müslüman bir kimsenin özel velayet yetkisi ile değil de genel
velayet yetkisi ile zımmi bir kadını başkası ile evlendirmesi caizdir.
Şunu belirtelim ki
nikahın ve başkasını nikahlamanın ihram halinde yasak oluşu haramlık bildiren
bir yasaktır. Dolayısıyla böyle bir akit olursa bu akit gerçekleşmez. İhramlı
kimsenin koca yahut zevce olması da her ikisinin akdini yapanların velayet yolu
ile ya da vekalet yolu ile yapması arasında da bir fark olmaksızın nikah bütün
bu hallerde babıdır.
Şayet eşler yahut veli
ihramh olmamakla birlikte veli ya da koca akit yapmak üzere ihramlı birisine
vekalet olursa akit gerçekleşmez.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Evlenmek üzere taib olmaz"buyruğu ise tenzihi
bir yasaktır. Haram değildir. Aynı şekilde ihramlı bir kimsenin ihramlı
olmayanların nikah akdinde şahitlik yapması da mekruhtur. Bazı mezhep
alimlerimiz onun şahitliği ile akit olmaz demiştir. Çünkü şahit tıpkı veli gibi
nikah akdinde bir rükün (esas)dır. Fakat cumhurun benim sediği doğru kanaat
akdin gerçekleşeceğidir.
42 - (1408) وحدثنا
محمد بن أبي
بكر المقدمي.
حدثنا حماد بن
زيد عن أيوب،
عن نافع.
حدثني نبيه بن
وهب. قال: بعثني
عمر بن
عبيدالله بن
معمر. وكان
يخطب بنت شيبة
بن عثمان على
ابنه. فأرسلني
إلى أبان بن عثمان
وهو على
الموسم. فقال:
ألا
أراه أعرابيا
"إن المحرم لا
ينكح ولا ينكح".
أخبرنا بذلك
عثمان عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
3433-42/2- Bize Muhammed
b. Ebu Bekr el-Mukaddemı de tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd, Eyyub'dan, o
Nafi'den tahdis etti, bana Nubeyh b. Vehb tahdis edip dedi ki: Ömer b.
Ubeydullah b. Ma'mer beni Şeybe b. Osman'ın kızını oğluna isterken hacc
emirliği yapan Eban b. Osman'a gönderdi. Eban: Bu bir bedevi mi ne
"şüphesiz ihramsız bir kimse ne nikahlar ne de ona nikah olunur" dedi
ve bunu bize Osman, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye haber
verdi (diye ekledi).
AÇIKLAMA: Bir önceki
hadisin senedinde "bize Yahya b. Yahya, Malik'den tahdis etti, o Nafi'den,
onun Nubeyh b. Vehb'den rivayetine göre Ömer b. Ubeydullah, Talha b. Ömer'i, Şeybe
b. Cübeyr'in kızı ile evlendirmek istemiştL" Sonra bu hadisi Hammad b.
Zeyd'in, Eyyub'dan, onun Nafi'den, onun Nubeyh'den diye şöyle dediği şeklinde
rivayet etti: Ömer b. Ubeydullah b. Ma'mer beni Şeybe b. Osman'ın kızını oğluna
talib olup göndermişti." Şeybe b. Osman'ın kızı rivayetinde bu şekilde
Hammad, Eyyub'dan dediği gibi Muhammed b. Raşid b. Osman b. Amr el-Kuraşı de
böyle demiştir. Ebu Davud da Süneni'nde doğrusunun bu olduğunu ve Malik'in bu
hususta yanılmış olduğunu söylemiştir. Cumhur ise şöyle demektedir: Hayır!
Malik'in dediği doğru olandır. Çünkü o Şeybe b. Cübeyr b. Osman
el-Acebi'ninkızıdır. Bunu Darakutni, çoğunluğun naklettiği rivayetten böylece
zikretmiştir.
Kadı Iyaz dedi ki:
Muhtemelen Şeybe b. Osman diyenler onu dedesine nisbet etmişlerdir. Bu durumda
bu bir yanlışlık olmaz. Aksine her iki rivayet de sahih olur. Birisi hakikat
diğeri mecaz olur. ez-Zubeyr b. Bekkar da bu kızın "emetül humeyd"
diye adlandırıldığını zikretmiştir.
Şunu da belirtelim ki
Hammad'ın Eyyub'dan diye naklettiği rivayetin isnadında biri diğerinden rivayet
nakleden tabiinden dört ravi yer almaktadır. Bunlar da Eyyub es-Sahtiyani,
Nafi', Nubeyh ve Eban b. Osman'dır. Daha önce bu kitapda geçmiş buna benzer pek
çok rivayete de dikkat çekmiş bulunmaktayım. Ben bunları ayrı bir cüzde ashab-ı
kiramın rübaiyatı (birbirinden rivayet nakleden dört sahabi) ile birlikte bir
araya getirmiş bulunmaktayım. Allah hepsinden razı olsun.
43 - (1409) وحدثني
أبو غسان
المسمعي.
حدثنا
عبدالأعلى. ح وحدثني
أبو الخطاب
زياد بن يحيى.
حدثنا محمد بن
سواء. قالا
جميعا: حدثنا
سعيد عن مطر
ويعلى بن
حكيم، عن
نافع، عن نبيه
ابن وهب، عن
أبان بن عثمان
عن عثمان بن
عفان ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
"لا
ينكح المحرم
ولا
ينكح ولا يخطب".
3434-43/3- Bana Ebu
Gassan el-Mismai de tahdis etti, bize Abdu'l-A'la tahdis etti. (H.) Bana
Ebu'l-Hattab Ziyad b. Yahya da tahdis etti, bize Muhammed b. Seva tahdis etti.
İkisi birlikte dedi ki: Bize Said, Matar ve Yala' b. Hakim'den tahdis etti, o
Nafi'den, o Nübeyh b. Vehb'den, o Eban b. Osman'dan, o Osman b. Aftan'dan
rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İhram/ı
kimse nikahlamaz. Ona nikah da kıyılmaz ve o evlenmek için de kimseye talib
olmaz" buyurdu.
44 - (1409) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وعمرو الناقد
وزهير بن حرب.
جميعا عن ابن
عيينة. قال
زهير: حدثنا سفيان
بن عيينة عن
أيوب بن موسى،
عن نبيه بن وهب،
عن أبان بن
عثمان، عن
عثمان. يبلغ
به النبي صلى
الله عليه
وسلم. قال:
"المحرم
لا ينكح ولا يخطب".
3435-44/4- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb birlikte İbn Uyeyne'den tahdis
etti, Zuheyr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Eyyub b. Musa'dan tahdis etti, o
Nübeyh b. Vehb'den, o Eban b. Osman'dan, o Osman'dan Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e hadisi isnad ile şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İhramlı bir
kimse ne nikahlanır ne de başkasına evlenmek için talib olur. "
45 - (1409) حدثنا
عبدالملك بن
شعيب بن
الليث. حدثني
أبي عن جدي.
حدثني خالد بن
يزيد. حدثني
سعيد بن أبي هلال
عن نبيه بن
وهب ؛ أن عمر
بن عبيدالله
بن معمر أراد
أن ينكح ابنه،
طلحة بنت شيبة
بن جبير. في
الحج. وأبان
بن عثمان
يومئذ أمير
الحاج. فأرسل
إلى أبان:
إني
قد أردت أن
أنكح طلحة بن
عمر. فأحب أن
تحضر ذلك.
فقال له أبان:
ألا أراك
عراقيا جافيا
! إني سمعت
عثمان بن عفان
يقول: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: "لا ينكح
المحرم".
3436-45/5- Bize
Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys tahdis etti, bana babam dedemden tahdis etti,
bana Halid b. Yezid tahdis etti, bana Said b. Ebu Hilal. Nubeyh b. Vehb'den tahdis
ettiğine göre Ömer b. Ubeydullah b. Ma'mer oğlunu hacc zamanında Şeybe b.
Cubeyr'in kızı Talha'ya nikahlamak istedi. Eb2ın b. Osman da o gün hacc emiri
idi. Bu sebeple Eban'a: Ben Talha b. Ömer'i (oğlumu) nikahlamak istiyorum. Bu
sebeple senin de bunda hazır olmanı arzu ediyorum. Bu sefer Eban ona: Ben seni
(bilgiden) uzak bir Iraklı görüyorum. Gerçek şu ki ben Osman b. Affan'ı şöyle
derken dinledim: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İhramlı kişi
nikahlamaz" buyurdu.
AÇIKLAMA: "Eb2ln
ona: Ben seni (bilgiden) uzak bir Iraklı görüyorum." Bu bizim
diyarımızdaki nüshaların tamamında bu şekilde "bir Iraklı" diye
kaydedilmiştir. Kadı Iyaz, bazı rivayetlerde "bir Iraklı" bazı
rivayetlerde de "bir A'rabi (bedevi)" olarak kaydedildiğini
söyledikten sonra doğrusu da bunun "A'rabi: bedevi" olduğudur. Yani
sünneti bilmeyen bir kişi görüyorum demek olur. A'rabi ise çölde yaşayana
denilir. (Kadı Iyaz devamla) dedi ki: Burada "bir Iraklı" ifadesi
hatadır. Ancak Kufelilerin o zamandaki görüşlerinin ihramlı kimsenin
nikahlamasının caiz olduğunu biliyor idiyse o taktirde "bir Iraklı"
demesi doğru olabilir. Bu da bu hususta sünneti bilmeyen, onların görüşlerini
kabul eden bir kişisin demek olur. Allah en iyi bilendir.
46 - (1410) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وابن
نمير وإسحاق الحنظلي.
جميعا عن ابن
عيينة. قال
ابن نمير: حدثنا
سفيان بن
عيينة عن عمرو
بن دينار، عن
أبي الشعثاء ؛
أن ابن عباس
أخبره ؛ أن
النبي صلى الله
عليه وسلم
تزوج ميمونة
وهو محرم. زاد
ابن نمير:
فحدثت به
الزهري فقال:
أخبرني يزيد
بن الأصم ؛
أنه نكحها وهو
حلال.
3437 -46/6- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe, İbn Numeyr ve İshak el-Hanzali de birlikte İbn Uyeyne'den tahdis
etti: İbn Numeyr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr b. Dinar'dan tahdis etti,
o Ebu Şa'sa'dan rivayet ettiğine göre İbn Abbas kendisine Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ihramlı olduğu halde Meymune (r.anha) ile evlendiğini
haber verdi.
İbn Numeyr şunları
ekledi: Ben bunu ez-Zühri'ye tahdis edince o: Bana Yezid b. el-Asam'ın haber
verdiğine göre Allah Resulü onu ihramlı değilken nikahlamıştır.
Diğer tahric: Buhari, 5114;
Tirmizi, 844; Nesai, 2837, 2838, 3272; İbn Mace, 1965
47 - (1410) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا داود
بن عبدالرحمن
عن عمرو بن
دينار، عن
جابر بن زيد،
أبي الشعثاء،
عن ابن عباس أنه قال:
تزوج رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ميمونة
وهو محرم.
3438-47/7- Bize Yahya b.
Yahya da tahdis etti. .. İbn Abbas dedi ki:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Meymune(r.anha) ile ihramlı olduğu halde evlendi.
48 - (1411) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يحيى بن
آدم. حدثنا
جرير بن حازم.
حدثنا أبو
فزارة عن يزيد
بن الأصم
حدثتني
ميمونة بنت
الحارث ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم تزوجها
وهو حلال. قال:
وكانت خالتي
وخالة ابن
عباس.
3439-48/8- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti. .. Vezid b. el-Asam'dan rivayete göre: Bana
el-Haris kızı Meymune (r.anha), Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
ihramlı değilken kendisi ile evlendiğini tahdis etti. O dedi ki: O hem benim
teyzemdi, hem İbn Abbas'ın teyzesi idi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 1843; Tirmizi, 845; İbn Mace, 1964
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: