SAHİH-İ MÜSLİM

NİKAH

 

(4) باب تحريم الجمع بين المرأة وعمتها أو خالتها في النكاح

4- KADININ HALASI YAHUT TEYZESİ İLE BİRLİKTE AYNI KİŞİNİN NİKAHINDA BİR ARADA BULUNMASININ HARAM KILINMASI BABI

 

33 - (1408) حدثنا عبدالله بن مسلمة القعنبي. حدثنا مالك عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "لا يجمع بين المرأة وعمتها، ولا  بين المرأة وخالتها".

 

3422-33/1- Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebi tahdis etti, bize Malik, Ebu Zinad'dan tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadın, halası ve teyzesiyle bir arada (aynı kişinin nikahı altında) bulundurulmaz" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 5109; Nesai 3288

 

 

34 - (1408) وحدثنا محمد بن رمح بن المهاجر. أخبرنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب، عن عراك بن مالك، عن أبي هريرة ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن أربع نسوة، أن يجمع بينهن: المرأة وعمتها، والمرأة وخالتها.

 

3423-34/2- Bize Muhammed b. Rumh b. el-Muhacir de tahdis etti... Ebu Hureyre'den rivayete göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört kadının bir arada nikah altında tutulmalarını yasakladı. Kadın, halası ve teyzesi.

 

Diğer tahric: Nesai, 3290, 3291

 

 

35 - (1407) وحدثنا عبدالله بن مسلمة بن قعنب. حدثنا عبدالرحمن بن عبدالعزيز (قال: ابن مسلمة مدني من الأنصار من ولد أبي أمامة بن سهل بن حنيف) عن ابن شهاب، عن قبيصة بن ذؤيب، عن أبي هريرة. قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول:

 "لا تنكح العمة على بنت الأخ، ولا  ابنة الأخت على الخالة".

 

3424-35/3- Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de tahdis etti... Kabisa b. Züeyb, Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Hala kardeşin kızı üzerine nikahlanmaz, kızkardeşin kızı da teyze üzerine nikahlanmaz" buyururken dinledim.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 5110; Ebu Davud, 2066; Nesai, 3289

 

AÇIKLAMA:          Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kadın ile halası... aynı nikah altında bir arada tutulmaz" diğer rivayette (3424) "hala kardeşin oğlu üzerine, kızkardeşin kızı da teyzesinin üzerine nikahlanmaz" buyruğu bütün ilim adamlarının kadının halası ile ve teyzesi ile birlikte nikahlanmasının haram olduğu şeklindeki görüşlerinin lehine bir delildir. Bunun öz hala ile teyze ya da mecazi hala ve teyzesi olması arasında fark yoktur. Öz hala babanın kızkardeşi, öz teyze annenin kızkardeşidir. Mecazen hala babanın babasının ve dedenin babasının ne kadar yukarı çıkarsa çıksın kızkardeşi, mecazen teyze ise annenin annesinin ve büyük annenin annesinin -anne ve baba cihetinden farketmeksizin- ne kadar yukarı giderse gitsin kızkardeşidir. Bu şekilde bunların hepsini (hala, teyze ve yeğen olarak) bir arada bir nikah altında tutmak ilim adamlarının icmaı ile haramdır. Haricilerden bir kesim ile Şia caizdir demişler ve yüce Allah'ın: "Ve bunların dışındakiler size helal kılındı" (Nisa, 24) buyruğunu delil göstermişlerdir.

 

Cumhur ise bu hadisleri delil göstererek bunlarla bu ayeti tahsis etmişlerdir. Usul alimlerinin cumhurunun benimsedikleri doğru kanaat ise Kur'an'ın genel ifadesinin vahid haber ile tahsis edilmesinin caiz olduğu şeklindedir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara Allah'ın kitabından kendilerine indirileni beyan edendir.

 

Bu şekilde hala ve teyze ile yeğenlerini cariye mülkiyeti yolu ile ilişkide bulunmak sureti ile bir arada tutmaya gelince -nikahta olduğu gibi- bu da bütün ilim adamlarına göre haramdır. Ama Şiaya göre mübahtır. Onlar derler ki aynı şekilde cariye olarak iki kızkardeşi de aynı nikah altında bulundurmak mübahtır. Derler ki: Yüce Allah'ın: "Ve iki kızkardeşi bir arada bulundurmanız" (Nisa, 23) buyruğu ancak nikah hakkında sözkonusudur.

 

Fakat bütün ilim adamları şöyle derler: Bu da nikah gibi haramdır. Çünkü yüce Allah'ın: "Ve iki kızkardeşi bir arada (bir nikah altında) tutmanız da (haramdır)" (Nisa, 23) buyruğunun ifadesinin genelliği sebebi ile nikah gib: haramdır demişlerdir. Bu bakımdan Şianın bu yalnızca nikaha ait özel bir hükümdür demeleri kabul edilemez. Aksine ayet-i kerimede sözü geçenlerin tamamı hem nikah yolu ile hem cariye olarak mülk edinmek yolu ile haram kılınmıştır. Buna delil olan hususlardan birisi de yüce Allah'ın: "Bir de kadınlardan evli olanlar(ı nikahlamak) da (size haramdır). Sağ ellerinizir, malik oldukları (cariyeleriniz) müstesnadır." (Nisa, 24) buyruğu da buna delL olan hususlardan birisidir. Çünkü buyruğun anlamı: Sağ el ile malik olmak (cariye) ile ilişki kurmak onun mülk edinilmesi ile helal olur. Nikahlanmas: ile değiL. Buna göre efendisi tarafından ayrıca onun nikahlanması zaten caiz değildir. Allah en iyi bilendir.

 

Bunların dışında kalan amca kızları, teyze kızları ya da benzer akrabalar: aynı nikah altında tutmaya gelince bu hem bize göre hem de genel olara.;'; bütün ilim adamlarına göre caizdir. Bundan Kadı lyaz'ın seleften birilerinder. bunu haram kıldığına dair yaptığı nakil müstesnadır. Cumhurun delili yücx Allah'ın: "Bunların dışında kalanlar size helal kılındı" buyruğudur. Allah en iyi bilendir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kadın, halası ve teyzesiyle bir arada bir nikah altında tutulmaz" buyruğu her ikisini birlikte nikahlaması ile birisini önce nikahlayıp sonra diğerini nikahlaması arasında bir fark olmadığı ve nasıl olursa olsun her ikisinin aynı nikah altında bulundurulmasının haram olduğu hususunda açık bir delildir. Diğer taraftan Ebu Davud'un ve başkalarının rivayetine göre küçük, büyük üzerine de nikahlanamaz; büyük, küçük üzerine de nikahlanamaz. Ama her ikisini aynı anda bir akit ile nikahlayacak olursa her ikisinin de nikahı batıldır. Şayet önce onlardan birisini nikahlayıp sonra ikincisini nikahlayacak olursa birincisinin nikahı sahih, ikincisinin nikahı batıldır. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

36 - (1408) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب.

أخبرني قبيصة بن ذؤيب الكعبي ؛ أنه سمع أبا هريرة يقول:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يجمع الرجل بين المرأة وعمتها، وبين المرأة وخالتها. قال ابن شهاب: فنرى خالة أبيها وعمة أبيها بتلك المنزلة.

 

3425-36/4- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti... Kabisa b. Züeyb el-Ka'bi'nin haber verdiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir:

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kimsenin kadını halası ile yahut da teyzesi ile birlikte bir arada aynı nikah altında tutmasını yasaklamıştır.

İbn Şihab dedi ki: Bizim gördüğümüz kadarı ile kadının babasının teyzesi ile babasının halası da aynı konumdadır.

 

 

37 - (1408) وحدثني أبو معن الرقاشي. حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا هشام عن يحيى ؛ أنه كتب إليه عن أبي سلمة، عن أبي هريرة، قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "لا تنكح المرأة على عمتها ولا  على خالتها".

 

3426-37/5- Bana Ebu Man er-Rekaşi de tahdis etti, bize Halid b. elHaris tahdis etti, bize Hişam'ın Yahya'dan tahdis ettiğine göre kendisine Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre'den diye yazdı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadın ne halası üzerine ne de teyzesi üzerine nikahlanır" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

(1408) وحدثني إسحاق بن منصور. حدثنا عبيدالله بن موسى عن شيبان، عن يحيى. حدثني أبو سلمة ؛ أنه سمع أبا هريرة يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

3427- .. ./6- Bana İshak b. Mansur da tahdis etti, bize Ubeydullah b. Musa, Şeyban’dan haber verdi, o Yahya’DAN şöyle dediğini rivayet etti: Bana Ebu Seleme'nin tahdis ettiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir:

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu deyip aynısını rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

38 - (1408) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو أسامة عن هشام، عن محمد بن سيرين، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا يخطب الرجل على خطبة أخيه. ولا  يسوم على سوم أخيه. ولا  تنكح المرأة على عمتها ولا  على خالتها. ولا  تسأل المرأة طلاق أختها لتكتفئ صحفتها. ولتنكح. فإنما لها ما كتب الله لها".

 

3428-3817- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Ebu Üsame Hişam'dan tahdis etti, o Muhammed b. İbn Sirin'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: ''Adam kardeşinin talib olduğu kimseye talib olmaz. (Din) kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmaz. Kadın halası üzerine de teyzesi üzerine de nikahlanmaz Kadın kız kardeşinin kabını boşaltsın diye onun boşanmasını istemez. Kadın (kendisi istediği ile) evlenmelidir. Çünkü Allah onun için neyi yazdıysa ona o vardır. "

 

Diğer tahric: İbn Mace, 1929

 

AÇIKLAMA:          Rasülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Adam kardeşinin talib olduğuna talib olmaz, onun yaptığı pazarlık üzerine pazarlık yapmaz." Buyruk bütün nüshalarda bu şekilde vavlı olarak "velayesumu: pazarlık yapmaz" ve aynı şekilde "yahtubu: talib olmaz" şeklinde merfu olarak gelmiştir. Her ikisinin de lafzı haber lafzı olmakla birlikte kasıt yasaktır. (Olmasın, pazarlık yapmasın şeklinde) Fakat bu şekilde kullanım, yasağı bildirmek açısından daha beliğdir. Çünkü Şari'nin verdiği habere muhalif herhangi bir şeyin meydana gelmesi düşünülemez. Yasak hakkında ise muhalefet sözkonusu olabilir. O halde anlam şöyledir: Siz bu husustaki yasağı kesin ve kaçınılmaz olarak böyle olan bir haber gibi telakki edip davranın demektir.

 

Başkasının talib olduğuna talib olmanın hükmü ise yüce Allah'ın izni ile biraz sonra ilgili babında gelecektir. Aynı şekilde pazarlık meselesi de alışveriş kitabında gelecektir.

 

"Kadın kızkardeşinin kabındakini dökmesi için onun boşanmasını istemez. Kadın (uygun gördüğünü) nikahlamalıdır. Çünkü Allah'ın onun için yazdığı ona vardır." Burada "istemez" anlamındaki lafzın merfu ve meksur olması mümkündür. Merfu olması yasak maksadı ile haber anlamındadır. (İstemesin demek olur). Daha önce geçen "talib olmaz, pazarlık yapmaz. şeklindeki buyruğuna münasip olan da budur. İkincisi ise gerçek manada nehiy anlamını ifade eder, (İstemesin).

 

Bu hadisin anlamına gelince yabancı bir kadının bir adamın kendi karısını boşayıp kendisini nikahlamasını istemesini nehyetmektedir. Böylelikle boşamasını istediği kadına yaptığı harcamayı (nafaka) iyiliği, birlikteliği ve geçinmeyi ve benzeri hususların kendisine ait olmasını ister. Bu hususları mecazi olarak kapta bulunan şeylerin dökülmesini istemek tabiri ile ifade etmiştir. Kisai dedi ki: Ekfe'tü'l-ina: Onu baş aşağı çevirdim, demektir. Kefe'tu ve ekfe'tu -aynı anlamda- onu eğdim manalarına da gelir. 

 

"Kız kardeş"ten kasıt ise ister neseben kız kardeşi olsun, ister müslüman kız kardeşi olsun, isterse de kafir olsun fark yoktur. (Kocanın hali hazırda evli bulunduğu ve boşamasını telkin ettiği kadındır.)

 

 

 

39 - (1408) وحدثني محرز بن عون بن أبي عون. حدثنا علي بن مسهر عن داود بن أبي هند، عن ابن سيرين، عن أبي هريرة قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن تنكح المرأة على عمتها أو خالتها. أو أن تسأل المرأة طلاق أختها لتكتفيء ما في صحفتها  فإن الله عز وجل رازقها.

 

3429-39/8- Bana Muharriz b. Avn b. Ebu Avn da tahdis etti... Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının halası üzerine yahut teyzesi üzerine nikahlanmasını ya da kadının kabında bulunanların dökülmesini sağlamak için kız kardeşinin (kocası tarafından) boşanmasını istemesini yasaklamıştır. Çünkü şüphesiz aziz ve celil Allah ona rızık verir.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

40 - (1408) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار وأبو بكر بن نافع. (واللفظ لابن المثنى وابن نافع) قالوا: أخبرنا ابن أبي عدي عن شعبة، عن عمرو بن دينار، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة ؛ قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يجمع بين المرأة وعمتها، وبين المرأة وخالتها.

 

3430-40/30- Bize Muhammed b. el-Müsenna, İbn Beşşar ve Ebu Bekr b. Nafi' -ki lafız İbnu'l-Müsenna ve İbn Nafi'e aittir- tahdis edip dediler ki: Bize İbn Ebu Adiyy, Şu'be'den haber verdi, o Amr b. Dinar'dan, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının halası ile birlikte ve kadının teyzesi ile birlikte bir arada nikahlanmasını yasakladı.

 

Diğer tahric: Nesai, 3293

 

 

(1408) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا شبابة. حدثنا ورقاء عن عمرو بن دينار، بهذا الإسناد، مثله.

 

3431- .. ./10- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Şebabe tahdis etti, bize Verka, Amr b. Dinar'dan bu İsnad ile aynısını tahdis etti. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

5- İHRAMLI KİMSENİN NİKAHLAMASININ HARAM KILINMASI VE EVLENMEK İÇİN TALİB OLMASININ MEKRUH OLDUĞU BABI