SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(94) باب
فضل الصلاة
بمسجدي مكة
والمدينة
94- MEKKE VE MEDİNE
MESCİDLERİNDE NAMAZ KILMANIN FAZİLETİ BABI
505 - (1394) حدثني
عمرو الناقد
وزهير بن حرب
(واللفظ لعمرو)
قالا: حدثنا
سفيان بن
عيينة عن
الزهري، عن
سعيد بن
المسيب، عن
أبي هريرة،
يبلغ به النبي
صلى الله عليه
وسلم. قال
"صلاة
في مسجدي هذا.
أفضل من ألف
صلاة فيما سواه،
إلا المسجد
الحرام".
3361-505/1- Bana Amr
en-Nakid ve Zuheyr b. Harb -ki lafız Amr'a aittir- dediler ki: Bize Süfyan b.
Uyeyne, ez-Zühr'i'den tahdis etti, o Said b. el-Müseyyeb'den, o Ebu Hureyre'den
hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırarak şöyle buyurduğunu rivayet
etti: "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz Mescid-i Haram müstesna başka
mescitlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir. "
Diğer tahric: İbn
Mace, 1404
AÇIKLAMA: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz Mescid-i
Haram müstesna onun dışındaki diğer mescitlerde kılınan bin namazdan daha
faziletlidir" buyruğu geçen bu istisna ile neyin kastedildiği hususunda
ilim adamları Mekke ile Medine'nin hangisinin daha faziletli olduğu hakkındaki
görüş ayrılıklarına uygun olarak farklı görüşlere sahiptirler. Şafii ve ilim
adamlarının çoğunluğunun kanaatine göre Mekke, Medine'den faziletlidir. Mekke
mescidi (Mescid-i Haram) da Medine Mescidi'nden daha faziletlidir. Malik ve bir
başka kesim ise bunun tam aksini söylemişlerdir. Şafii'ye ve cumhura göre
hadisin manası Mescid-i Haram müstesna, çünkü Mescid-i Haram'da kılınan bir
namaz benim bu mescidimde kılınan bir namazdan daha faziletlidir demektir.
Malik ve ona muvafakat edenlere göre ise Mescid-i Haram müstesna. Çünkü benim
mescidimde kılınan bir namaz Mescid-i haram'daki namaza göre bin kattan daha az
faziletlidir demektir.
Kadı Iyaz dedi ki: İlim
adamlarının icmaı ile Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kabrinin
bulunduğu yer, yeryüzünün en faziletli yeridir. Mekke ve Medine'de yeryüzünün
en faziletli yeridir. Bununla birlikte -Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
kabrinin yeri dışında hangisinin daha faziletli olduğu hususunda ihtilaf
etmişlerdir. Ömer bazı ashab Malik ve Medine alimlerinin çoğunluğu, Medine daha
faziletlidir derken Mekke'liler, Kufeliler, Şafii ve Maliki mezhebine mensup
İbn Vehb ile İbn Habib, Mekke daha faziletli demişlerdir.
Derim ki: Mekke'nin daha
faziletli olduğu hususunda mezhep alimlerimizin gösterdikleri delillerden
birisi de Abdullah b. Adiyy b. el-Hamra (r.a.)'ın rivayet ettiği şu hadistir:
Buna göre o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Mekke'de devesi üzerinde
dururken şöyle buyurduğunu dinlemiştir: ''Allah'a yemin ederim ki şüphesiz ki
sen Allah'ın arzının en hayırlısısın ve Allah'ın arzı arasında en sevdiği
yersin. Ve eğer ben senden çıkarılmamış olsaydım çıkmayacaktım." Bu hadisi
Tirmizi ve Nesai rivayet etmiş olup Tirmizi: Bu hasen sahih bir hadistir
demiştir. Abdullah b. ez-Zubeyr (r.a.)'dan da şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Benim bu mescidimde
bir namaz Mescid-i Haram müstesna onun dışındaki mescitlerde kılınan bin
namazdan daha faziletlidir. Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz ise benim
mescidimde kılınan yüz namazdan daha faziletlidir." Bu hasen bir hadistir.
Bunu Ahmed b. Hanbel Müsnedi'nde, Beyhaki ve başkaları hasen bir isnad ile
rivayet etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Şunu da bilelim ki bizim
mezhebimize göre bu faziletli oluş bu iki mescidde sadece farz namazlara has
değildir. Aksine bu fazilet farzı da nafile namazı da kuşabr. Maliki mezhebi
alimlerinden Mutarrif de böyle demiştir. Tahavi ise farza özeldir demiştir.
Ancak bu, bu sahih hadislerdeki mutlak ifadelere muhalifiir. Allah en iyi
bilendir.
Şunu da bilelim ki
Medine mescidinde kılınan bir namaz Mescid-i Haram müstesna, onun dışındaki
mescitlerdeki namazlardan bin kat fazilettem bile daha fazla faziletlidir.
Çünkü bin namaza denk olmakla birlikte binden de fazlasına denktir. Nitekim
(babtaki) bu hadisler bunu açıkça ifade etmiştir: Bin namazdan daha
faziletlidir, bin namazdan daha hayırlıdır ve benzeri ifadelerle bu husus dile
getirilmektedir. İlim adamları der ki: Bu husus sevap ile alakalıdır.
Dolayısıyla o mescitte bir namazın sevabı onun dışındaki mescidlerde kılınan
namazın bin kat sevabından da fazladır. Ama bu katlama, kazaya kalmış namazlara
kadar ulaşmaz. Öyle ki onun kılması gereken iki namaz borcu varken Medine
Mescidi'nde bir namaz kılarsa kıldığı bu namaz o iki namazın yerine geçmez. Bunda
da görüş ayrılığı yoktur. Allah en iyi bilendir.
Şunu da belirtelim ki,
bu fazilet Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zamanındaki mescidine özeldir.
Ondan sonra yapılan ilaveler için sözkonusu değildir. Dolayısı ile namaz kılacak
kimsenin buna dikkat etmesi ve dediğim bu hususu iyice bellemesi gerekir. Ben
buna Kitabu'l-Menasik adlı eserimde de dikkat çekmiş bulunmaktayım. Allah en
iyi bilendir.
506 - (1394) حدثني
محمد بن رافع
وعبد بن حميد
(قال عبد: أخبرنا.
وقال ابن
رافع: حدثنا
عبدالرزاق).
أخبرنا معمر
عن الزهري، عن
سعيد بن
المسيب، عن
أبي هريرة
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"صلاة
في مسجدي هذا،
خير من ألف
صلاة في غيره
من المساجد،
إلا المسجد
الحرام".
3362-506/2- Bana
Muhammed b. Rafi' ve Abd b. Humeyd de tahdis etti, Abd bize Abdurrezzak haber
verdi derken İbn Rafi' tahdis etti dedi. (Abdurrezzak dedi ki): Bize Ma'mer,
ez-Zühri'den haber verdi, o Said b. el-Müseyyeb'den, o Ebu Hureyre'den şöyle
dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benim
bu mescidimde kılınan bir namaz Mescid-i Haram müstesna, ondan başka diğer
mescitlerdeki bin namazdan daha hayırlıdır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
507 - (1394) حدثني
إسحاق بن
منصور. حدثنا
عيسى بن
المنذر الحمصي.
حدثنا محمد بن
حرب. حدثنا
الزبيدي عن الزهري،
عن أبي سلمة
بن
عبدالرحمن،
وأبي عبدالله
الأغر مولى
الجهنيين 0
(وكان من
أصحاب أبي هريرة)
أنهما
سمعا أبا
هريرة يقول:
صلاة
في مسجد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أفضل
من ألف صلاة
فيما سواه من
المساجد، إلا
المسجد
الحرام. فإن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم آخر
الأنبياء. وإن
مسجده آخر
المساجد.
قال
أبو سلمة وأبو
عبدالله: لم
نشك أن أبا
هريرة كان
يقول عن حديث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فمنعنا ذلك
أن نستثبت أبا
هريرة عن ذلك
الحديث. حتى إذا
توفي أبا
هريرة،
تذاكرنا ذلك.
وتلاومنا أن لا
نكون كلمنا
أبا هريرة في
ذلك حتى يسنده
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. إن كان
سمعه منه،
فبينا نحن على
ذلك، جالسنا
عبدالله بن
إبراهيم بن
قارظ. فذكرنا
ذلك الحديث.
والذي فرّطنا
فيه من نص أبي
هريرة عنه.
فقال لنا عبدالله
بن إبراهيم:
أشهد أني سمعت
أبا هريرة يقول:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم "فإني آخر
الأنبياء،
وإن مسجدي آخر
المساجد".
3363-507/3- Bana İshak
b. Mansur da tahdis etti, bize İsa b. el-Munzir el-Hımsi tahdis etti, bize
Muhammed b. Harb tahdis etti, bize ez-Zübeydi, ez-Zühri'den tahdis etti, o Ebu
Seleme b. Abdurrahman ile Cühenilerin azatlısı Ebu Abdullah el-Agar'dan -ki Ebu
Hureyre'nin ashabındandı- rivayet ettiğine göre her ikisi de Ebu Hureyre'yi
şöyle derken dinlemişlerdir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
mescidinde bir namaz, Mescid-i Haram müstesna, onun dışındaki diğer mescitlerde
kılınan bin namazdan daha faziletlidir. Çünkü Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) nebilerin sonuncusudur ve onun mescidi de mescitlerin sonuncusudur .
Ebu Seleme ve Ebu
Abdullah dedi ki: Bizler Ebu Hureyre'nin Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in hadisinden diye bunu söylediğinde şüphe etmiyoruz. Bu hal ise bizim
Ebu Hureyre'den bu hadis hakkında emin olmamızı istememize engel oldu. Nihayet
Ebu Hureyre vefat ettiğinde bu hususu birbirimize hatırlattık ve bu hususta Ebu
Hureyre ile konuşmadığımız ve böylelikle eğer bunu Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den bizzat dinlemişse onu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e isnad etmesini sağlamadığımız için birbirimizi kınadık. Biz bu halde
iken Abdullah b. İbrahim b. Kariz bizizmle oturdu. Biz de ona bu hadisi ve Ebu
Hureyre'nin açık bir ifade ile bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den diye rivayet etmesini sağlamaktaki kusurumuzu söyledik. Bunun
üzerine Abdullah b. İbrahim bize dedi ki: Ben Ebu Hureyre'yi şöyle derken
dinlediğime şahitlik ederim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Şüphesiz ben nebilerin sonuncusuyum ve muhakkak benim mescidim de
mescitlerin sonuncusudur" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1190; Tirmizi, 325; Nesai, 693 -uzunca-; 2899; İbn Mace, 1404;
508 - (1394) حدثنا
محمد بن
المثنى وابن
أبي عمر.
جميعا عن الثقفي.
قال ابن
المثنى: حدثنا
عبدالوهاب
قال:سمعت يحيى
بن سعيد يقول:
سألت أبا
صالح: هل سمعت
أبا هريرة
يذكر فضل
الصلاة في
مسجد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم ؟ فقال:
لا. ولكن
أخبرني
عبدالله بن
إبراهيم بن
قارظ
؛ أنه سمع أبا
هريرة يحدث ؛
أن رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
صلاة
في مسجدي هذا
خير من ألف
صلاة (أو كألف
صلاة) فيما
سواه من
المساجد، إلا
أن يكون
المسجد
الحرام".
3364-508/4- Bize
Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Ebu Ömer birlikte es-Sekafi'den tahdis etti,
İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize Abdülvehhab tahdis edip dedi ki: Yahya b. Said'i
şöyle derken dinledim: Ebu Salih'e sordum: Ebu Hureyre'yi Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mescidinde namazın faziletini sözkonusu
ederken dinledin mi? O şu cevabı verdi: Hayır, ama bana Abdullah b. İbrahim'in
haber verdiğine göre o Ebu Hureyre'yi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i şöyle buyurdu diye tahdis ederken dinlemiştir: ''Benim bu mescidimde
bir namaz, Mescid-i Haram olması müstesna onun dışındaki mescitlerdeki bin
namazdan hayırlıdır -yahut bin namaz gibidir-"
(1394) وحدثنيه
زهير بن حرب
وعبيدالله بن
سعيد ومحمد بن
حاتم قالوا:
حدثنا يحيى
القطان عن يحيى
بن سعيد، بهذا
الإسناد.
Bunu bana Zuheyr b.
Harb, Ubeydullah b. Said ve Muhammed b: Hatim de tahdis edip dediler ki: Bize
Yahya el-Kattan, Yahya b. Said'den bu isnad ile tahdis etti.
509 - (1395) وحدثني
زهير بن حرب
ومحمد بن
المثنى. قالا:
حدثنا يحيى
(وهو القطان)
عن عبيدالله.
قال: أخبرني
نافع عن ابن
عمر، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال
"صلاة
في مسجدي هذا،
أفضل من ألف صلاة
فيما سواه إلا
المسجد
الحرام".
3365-509/5- Bana Zuheyr
b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna da tahdis edip dediler ki: Bize Yahya -ki o
el-Kattan'dır- Ubeydullah'dan şöyle dediğini tahdis etti: Bana Nafi, İbn
Ömer'den haber verdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim
bu mescidimde bir namaz, Mescid-i Haram müstesna, onun dışındaki diğer mescitlerdeki
bin namazdan daha faziletlidir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
(1395) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا ابن
نمير وأبو
أسامة. ح
وحدثناه ابن
نمير حدثنا
أبي. ح وحدثناه
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالوهاب.
كلهم عن
عبيدالله،
بهذا الإسناد.
3366- .. ./6- Bunu bize
Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize İbn Numeyr ve Ebu Üsame tahdis etti (H.)
Bunu bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti, (H.) Bunu bize
Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdülvehhab tahdis etti, hepsi
Ubeydullah'dan bu isnad ile rivayet etti.
Diğer tahric: Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe ile Muhammed b. el-Müsenna'nın rivayetini Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; İbn Numeyr'in hadisini İbn Mace, 1405
(1395) وحدثني
إبراهيم بن
موسى. أخبرنا
ابن أبي زائدة
عن موسى
الجهني، عن
نافع، عن ابن
عمر. قال: سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول. بمثله.
3367- .. ./7- Bana
İbrahim b. Musa da tahdis etti, bize İbn Ebu Zaide, Musa el-Cuheni'den haber
verdi, o Nafi' den, o İbn Ömer'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim deyip, aynısını
rivayet etti.
Diğer tahric: Nesai,
2897, 2898
م (1395)
وحدثناه ابن
أبي عمر.
حدثنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن أيوب، عن
نافع، عن ابن
عمرن عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. بمثله.
3368- .. ./8- Bunu bize
İbn Ebu Ömer de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, bize Ma'mer,
Eyyub'dan haber verdi, o Nafi'den, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
510 - 0 (1396) وحدثنا
قتيبة بن سعيد
ومحمد بن رمح.
جميعا عن
الليث بن سعد.
قال قتيبة:
حدثنا ليث عن
نافع، عن
إبراهيم ابن
عبدالله بن
معبد، عن ابن
عباس ؛ أنه
قال: إن امرأة
اشتكت شكوى. فقالت:
إن شفاني الله
لأخرجن
فلآصلين في
بيت المقدس.
فبرأت. ثم
تجهزت تريد
الخروج. فجاءت
ميمونة زوج
النبي صلى
الله عليه وسلم،
تسلم عليها.
فأخبرتها ذلك.
فقالت: اجلسي
فكلي ما صنعت.
وصلي في مسجد
الرسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فإني
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول:
"صلاة
فيه أفضل من
ألف صلاة فيما
سواه من المساجد،
إلا مسجد
الكعبة".
3369-510/9- Bize Kuteybe
b. Said ve Muhammed b. Rumh da birlikte Leys b. Sa'd'dan tahdis etti, İbn
Kuteybe dedi ki: Bize Leys Nafi'den tahdis etti, o İbrahim b. Abdullah b.
Ma'bed'den, o İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın bir
hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine: Eğer Allah bana şifa verirse, mutlaka
çıkıp Beytül'l-Makdis'de namaz kılacağım dedi. Sonra iyileşti. Arkasından
(Beytül'l-Makdis'e) çıkmak isteği ile hazırlıklarını yaptı. Derken Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Meymune'nin yanına selam vermek üzere
geldi ve ona bunu haber verdi. Meymune (r.anha): Otur da kendi yaptığını ye,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mescidinde namaz kıl. Çünkü ben
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim:
"Bunda bir namaz kılmak, Kdbe mescidi müstesnd, onun dışındaki diğer
mescitlerde bin namazdan daha faziletlidir. "
Diğer tahric: Nesai,
690 -muhtasar-, 2898 -muhtasar-
AÇIKLAMA: "Bize
Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh da birlikte Leys b. Sa'd'dan tahdis etti.
.. Bin namazdan daha faziletlidir."
Bu hadis senedi sebebi
ile Müslim'e itiraz olunan hadislerden birisidir. Hadis hafızlarının
dediklerine göre senedinde İbn Abbas'ın adının geçmesi bir yanılmadır. Doğru
şekli ise İbrahim b. Abdullah'tan, o Meymune'den diye rivayet edilmesidir. Leys
ve İbn Cureyc'in, NMi'den, onun İbrahim b. Abdullah'tan, onun Meymune'den
rivayeti bu şekilde hıfz edilmiş ve İbn Abbas ayrıca zikredilmemiştir. Diğer
taraftan Buhari de bu hadisi Sahihi'nde Leys'den, o NMi'den, o İbrahim'den, o
Meymune'den diye rivayet etmiş olup İbn Abbas'ı sözkonusu etmemiştir. Darakutni,
Kitabu'l-İlel adlı eserinde der ki: Bazıları bunu İbn Abbas'dan, o Meymune'den
diye rivayet etmiş olmakla birlikte bu sabit değildir. Buhari de
et-Tarihu'l-Kebir adlı eserinde İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed b. el-Abbas b.
Abdulmuttalib babasından ve Meymune'den şeklindeki rivayetine gelince ... deyip
onun bu hadisini Leys ve İbn Cureyc yolu ile kaydetmekte ve senedinde İbn
Abbas'ı sözkonusu etmemektedir. Sonra da şunları eklemektedir: Bize el-Mekki,
İbn Cureyc'den naklen dediğine göre, İbn Cureyc Nafi'in şöyle dediğini
dinlemiştir: İbrahim b. Ma'bed'in tahdis ettiğine göre İbn Abbas kendisine
Meymune'den tahdis etti. Buhari: Bu isnadda İbn Abbas'ın zikredilmesi sahih
değildir.
Kadı Iyaz dedi ki: Bazılarının
dediğine göre bunun doğru şekli İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed b. Abbas'ın
dediğine göre bir kadın rahatsızlanmıştı... şeklindedir.
Kadı Iyaz dedi ki:
Müslim bu babta bu hadisten önce Abdullah'ın NMi'den, onun İbn Ömer'den rivayet
ettiği hadisi Musa el-Cüheni'nin, NMi'den, onun İbn Ömer'den rivayet ettiği
hadisi ve Eyyub'un NMi'den, onun İbn Ömer'den diye rivayet ettiği hadisi
zikretmiş bulunmaktadır. Bu ise Darakutni'nin Müslim'e istidrakte bulunduğu
hadislerden birisidir. Darakutni:
Bu hadis Eyyub'dan
mahfuz değildir dedikten sonra hadisin Nafi'den rivayetini bundan dolayı
illetli kabul etmiş ve şöyle demiştir: Leys ve İbn Cureyc onlara muhalefet
ederek bunu İbrahim b. Abdullah b. Ma'bed'den, o Meymune'den diye rivayet
etmiştir. Müslim iki rivayeti zikretmiş olmakla birlikte Buhari Sahihi'nde
herhangi bir şekilde NMi'in rivayetini zikretmemiştir. Ayrıca Buhari Tarihi'nde
Abdullah ve Musa'nın, Nafi'den rivayetini zikredip birincisi daha sahihtir
demiştir. Kastettiği ise -Darakutni'nin dediği gibi- İbrahim b. Abdullah'ın
rivayetidir.
Derim ki: Müslim'in
yaptığı gibi her iki rivayetin de sahih olma ihtimali vardır. Sözü edilen bu
rivayet ihtilafının bu hususta herhangi bir faydası yoktur. Bütün bunlarla
birlikte metnin sahih olduğunda da ihtilaf bulunmamaktadır. Allah en iyi
bilendir.
Meymune (r.anha)'ın
Beytü'l-Makdis'de namaz kılmayı adamış bulunan bir kadına Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in mescidinde namaz kılmasını fetva verip, hadisi delil
göstermesine gelince, hadisin buna delaleti gayet açıktır. Ayrıca bu, bu mesele
hakkında bizim mezhebimizdeki görüşlerin en sahih olanının lehine de bir
delildir. Buna göre bir kimse Medine Mescidi'nde ya da Mescid-i Aksa'da namaz
kılmayı adayacak olursa acaba bu namazı muayyen olarak orada kılması gerekir
mi? Bu hususta iki görüş vardır: Daha sahih olan muayyen olarak orada
kılacağıdır. Kılacağı o adak namazı başka bir yerde onun için geçerli olmaz.
İkinci görüşe göre ise; muayyen olarak orada kılmasına gerek yoktur. Aksine
kılacağı o namazı nerede kılarsa onun için yeterli gelir. Eğer bizler muayyen
olarak orada kılması gerekir görüşünü kabul edecek olursak; bu iki mescitten
birisinde namaz kılmayı adaması muayyen olarak sözkonusu olur. Sonra bunu
diğerinde kılmayı arzu ederse, bu hususta da üç görüş vardır. Birinci görüşe
göre caizdir, ikinci görüşe göre değildir, daha sahih olan üçüncü görüşe göre
eğer Mescid-i Aksa'da kılmayı adamışsa Medine Mescidi'nde kılması caiz olur ama
aksi caiz değildir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
95- (YOLCULUK
MAKSADI İLE) YÜKLER ANCAK ÜÇ MESCİD İÇİN BAĞLANIR BABI