SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(61) باب في الصدقة بلحوم الهدي وجلودهم وجلالها

61- KURBANLIĞIN ETLERİNİ, DERİLERİNİ VE ÇULLARINI TASADDUK ETMEK HAKKINDA BİR BAB

 

348 - (1317) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو خيثمة عن عبدالكريم، عن مجاهد، عن عبدالرحمن بن أبي ليلى، عن علي. قال:

 أمرني رسول الله صلى الله عليه وسلم أن أقوم على بدنه. وأن أتصدق بلحمها وجلودها وأجلتها. وأن لا أعطي الجزار منها. قال "نحن نعطيه من عندنا".

 

3167-348/1- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Ebu Hayseme Abdulkerim'den haber verdi, o Mücahid'den, o Abdurrahman b. Ebu Leyla' dan, o Ali'den şöyle dediğini rivayet etti. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana kurbanlık develerinin başında durmamı ve etlerini, derilerini, çullarını tasadduk etmemi, kurbanlıluardan kasaba (ücret olarak) bir şey vermememi emir buyurdu ve: "Ona biz yanımızdan vereceğiz" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 1707, 1716, 1717, 1718, 2299; Ebu Davud, 1769; İbn Mace, 3099, 3157

 

AÇIKLAMA:          "Ali (radıyallahu anh) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana kurbanlık develerinin başında durmamı..." Dil bilginlerinin dediklerine göre (deveye): "bedene" adını verilmesi büyüklüğünden dolayıdır. Erkek ve dişi hakkında kullanıldığı gibi deve, sığır ve koyun türü hakkında da kullanılır. Dil bilginlerinin çoğunluğunun kanaati budur. Ama hadis-i şerifte ve fıkıh kitaplarında özellikle develer hakkında kullanılır.

 

Bu hadis-i şeriften pek çok hüküm anlaşılmaktadır. Bunların bir kısmı şunlardır:

 

1. Hediyelik kurbanlıkları beraber götürmek müstehaptır.

2. Kurbanlık kesiminde kesimlerinin gözetilmesinde, dağıtımında vekalet caizdir.

3. Kurbanlıkların etleri, derileri ve çulları tasadduk edilir.

4. Kurbanlıklara çul konulabilir, ayrıca bunun güzel bir çul olmasını müstehap görmüşlerdir.

 

5. Kurbanlıklardan herhangi bir şey kasaba (ücret olarak) verilmez. Çünkü kurbanlıkdan ona bir şeyler vermek bir anlamda emeğinin karşılığı olur. Bu durumda ona bir şeyler vermek kurbanlığın bir parçası karşılığında satış anlamına gelir. Bu ise caiz değildir. Kurbanlık kesmek vb. işler için başkasını ücretle tutmak caizdir. Bizim mezhebimize göre hediyelik kurbanlığın da kurbanlığın da derisinin de, onlardan herhangi bir bölümünün de satılması caiz değildir. Çünkü kurbanlıklardan evde ya da başka bir yerde yararlanılmaz. Hediyelik ve normal kurbanlıkların nafile ya da vacip olmaları arasında bir fark yoktur. Ancak eğer nafile ise giymek ve benzeri bir yolla derisinden ve başka bir bölümünden yararlanma imkanı vardır. Fakat kurbanlıktan herhangi bir şeyi kasaba vermek -kasaplık işi dolayısı ile- caiz değildir. Bizim mezhebimizin görüşü budur. Ata, Nehai, Malik, Ahmed ve İshak böyle demiştir.

 

İbnu'l-Munzir'in, İbn Ömer, Ahmed ve İshak'dan naklettiğine göre hediye yelik kurbanlığın derisini satıp bedelini tasadduk etmekte bir sakınca yoktur. Ayrıca İbnu'l-Munzir'in dediğine göre Ebu Sevr derisinin satılmasına ruhsat vermiştir. Nehai ve Evzai dedi ki: Onunla kalbur, elek, balta, terazi ve benzeri şeyler satın almakta da bir sakınca yoktur. Hasar-ı Basri dedi ki: Kasab'a derisini vermek caizdir. Fakat bu sünnete aykırıdır. Allah en iyi bilendir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Kurbanlığa çul takmak sünnettir, ilim adamlarına göre bu develere mahsustur. Aynı zamanda bu selefin meşhur olan uygulamalarından birisidir. Bunu öngörenler arasında Malik, Şafii, Ebu Sevr ve İshak da vardır. Onlar derler ki: Kurbanlıklara çul takmak onların -kana bulaşmaması için- alametlendirilmelerinden (iş'ar) sonra olur. Ayrıca kurbanlığa konulan bu çulların değeri ve nefaseti hediyelik gönderenin durumuna göre olması müstehaptır. Seleften bazıları veşi, bazıları habira, bazıları kabati, bazıları melahif (denilen örtü), bazıları da izarlarla çul koyuyoriardı.

 

Malik dedi ki: Eğer bu çulların değeri az ise kurbanlığın üzerinden düşmemesi için hörgüçlerin üstüne gelecek taraftan yarılırlar. Malik, ben bunu terk eden bir kimse olduğunu bilmiyorum. Tek bir istisna İbn Ömer'in elbiselere, kumaşlara zarar verilmemesi için bunu kabul etmemesidir. Çünkü o oldukça değerli emmat, burut ve habira denilen türlerden çul yapardı. Ayrıca o Mina'dan Arafat'a gitmeden önce de hayvanlara çul takmazdı. Ondan nakledilen rivayete göre Zülhuleyfe'den itibaren çul takar ve çulların uçlarını develerin kuyrukları üzerinde bağlardı. Bir gece yol aldıktan sonra da çullarını üzerlerinden alırdı. Arefe günü oldumu onlara tekrar o çulları koyardı. Kurbanların kesileceği esnada bunlara kan bulaşmaması için onları çıkartırdı.

 

Malik dedi ki: Çul dikenlerin onları delmemeleri için geceleyin kaldırılır. Eğer çullar değerli ise bunların yarılmamaları ve ayrıca kurbanlıkları Arafat'a gidinceye kadar çul koymaması da müstehaptır. Eğer pek pahalı değilse ihrama girdiği zamandan itibaren çulları yararak hayvanların üzerine öylece koyar.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Hörgüçlerin üst tarafından çulları yarmanın bir faydası daha vardır ki o da altlarında kalan bölümlerin gizlenmemesi için hediyelik kurbanlıkların alametlendirilmelerinin gösterilmesidir.

 

7. Ayrıca bu hadiste çulların tasadduk edileceği hükmü de anlaşılmaktadır. İlim adamları da böyle demiştir. İbn Ömer önceleri bunları Kabe'ye örtü olarak verirdi. Fakat daha sonra Kabe'ye örtü yapılmaya başlanınca bu çulları tasadduk etmeye başladı. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

(1317) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة وعمرو الناقد وزهير بن حرب. قالوا: حدثنا ابن عيينة عن عبدالكريم الجزري، بهذا الإسناد  مثله.

 

3168- .. ./2- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki: Bize İbn Uyeyne, Abdulkerim el-Cezeri'den bu isnad ile aynısını tahdis etti. 

 

 

م (1317) وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا سفيان. وقال إسحاق بن إبراهيم: أخبرنا معاذ بن هشام. قال: أخبرني أبي. كلاهما عن ابن أبي نجيح، عن مجاهد، عن ابن أبي ليلى، عن علي، عن النبي صلى الله عليه وسلم وليس في حديثهم أجر الجازر.

 

3169- .. ./3- Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Süfyan haber verdi İshak b. İbrahim ayrıca dedi ki: Bize Muaz b. Hişam haber verip dedi ki: Bana babam haber verdi. Her ikisi (Süfyan ile) İbn Ebu Necih'den, o Mücahit'd6n, İbn Ebu Leyla'dan, o Ali'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye rivayet etti, ama ikisinin de hadisi rivayetlerinde kasabın ücreti sözkonusu edilmemiştir. 

 

 

349 - (1317) وحدثني محمد بن حاتم بن ميمون، ومحمد بن مرزوق، وعبد بن حميد (قال عبد: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا محمد بن بكر) أخبرنا ابن جريج. أخبرني الحسن بن مسلم ؛ أن مجاهدا أخبره ؛ أن عبدالرحمن بن أبي ليلى أخبره ؛ أن علي بن أبي طالب أخبره ؛ أن نبي الله صلى الله عليه وسلم أمره أن يقوم على بدنة. وأمره أن يقسم بدنه كلها. لحومها وجلودها وجلالها. في المساكين. ولا  يعطي في جزارتها منها شيئا.

 

3170-349/4- Bana Muhammed b. Hatim b. Meymun, Muhammed b. Merzuk ve Abd b. Humeyd de tahdis etti. Abd bize Muhammed b. Bekr haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti dediler. (Muhammed b. Bekr dedi ki: bize İbn Cureyc haber verdi, bize Hasan b. Müslim'in haber verdiğine göre Mücahid de kendisine şunu haber vermiştir: Abdurrahman b. Ebu Leyla'nın kendisine haber verdiğine göre Ali b. Ebu Talib de kendisine şunu haber vermiştir: Allah'ın Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine kurbanlık develerin başında durmasını emrettiği gibi ona develerinin etleri ile derileri ile çulları ile yoksullar arasında tamamen paylaştırılmasını ve kasaplık işleri dolayısıyla onlardan herhangi bir şeyi (kasaplara) vermemesini emir buyurdu.

 

 

(1317) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا محمد بن بكر. أخبرنا ابن جريج. أخبرني عبدالكريم بن مالك الجزري ؛ أن مجاهدا أخبره ؛ أن عبدالرحمن بن أبي ليلى أخبره ؛ أن علي بن أبي طالب أخبره ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم أمره. بمثله.

 

3171- .. ./5- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Muhammed b. Bekr tahdis etti, bize İbn Cureyc haber verdi, bana Abdulkerim b. Malik el-Cezeri'nin haber verdiğine göre Mücahid de kendisine şunu haber vermiştir: Abdurrahman b. Ebu Leyla'nın ona haber verdiğine göre Ali b. Ebi Talib de kendisine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine ... emrettiğini haber verdiğini diyerek hadisi aynen rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

62- KURBANLIĞA ORTAK OLMAK VE SIGIR İLE DEVENİN HER BİRİSİNİN YEDİ ORTAK İÇİN YETERLİ OLDUĞU BABI