SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(59) باب
استحباب
النزول
بالمحصب يوم
النفر، والصلاة
به
59- NEFR GÜNÜ
MUHASSAB'DA İNMENİN VE ORADA NAMAZ KILMANIN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI
337 - (1310) حدثنا
محمد بن مهران
الرازي. حدثنا
عبدالرزاق عن
معمر، عن
أيوب، عن
نافع، عن ابن
عمر ؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم وأبا بكر
وعمر كانوا
ينزلون
الأبطح.
3154-33711- Bize
Muhammed b. Mihran er-Razi tahdis etti, bize Abduırezzak, Ma'mer'den tahdis
etti, o Eyyub'dan, o Nafi'den, o İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir ve Ömer, Abtah denilen yerde inip
konaklıyorlardı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
338 - (1310) حدثني
محمد بن حاتم
بن ميمون.
حدثنا روح بن
عبادة. حدثنا
صخر بن جويرية
عن نافع ؛ أن
ابن عمر كان
يرى التحصيب
سنّة. وكان
يصلي الظهر
يوم النفر بالحصبة.
قال
نافع: قد حصب
رسول الله صلى
الله عليه وسلم،
والخلفاء
بعده.
3155-338/2-
Bana Muhammed b. Hatim b. İbn Meymun da tahdis etti, bize Ravh b. Ubade tahdis
etti, bize Sahr Cuveyriye'nin, Nafi'den rivayet ettiğine göre İbn Ömer, Muhassab'da
kalmayı sünnet olarak görmüyor ve o Nefr günü öğle namazını Hasbe'de
kılıyordu.
Nafi' dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de ondan sonraki halifeler de
Muhassab'da konaklıyorlardı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
339 - (1311) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب. قالا: حدثنا
عبدالله بن
نمير. حدثنا
هشام عن أبيه،
عن عائشة.
قالت
نزول الأبطح
ليس بسنة. إنما
نزله رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
لأنه كان أسمح
لخروجه إذا
خرج.
3156-339/3- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki: Bize Abdullah b. Numeyr
tahdis etti, bize Hişam babasından tahdis etti, o Aişe'den şöyle dediğini
rivayet etti: Abtah'da inip konaklamak sünnet değildir. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in orada inmesi bunun çıkacağı zaman çıkması için daha
elverişli olduğundan dolayı demiştir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
(1311) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا حفص بن
غياث. ح
وحدثنيه أبو
الربيع
الزهراني.
حدثنا حماد
(يعني ابن زيد).
ح وحدثناه أبو
كامل. حدثنا
يزيد بن زريع.
حدثنا حبيب
المعلم. كلهم
عن هشام، بهذا
الإسناد،
مثله.
3157- .. ./4- Bunu bize
Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Hafs b. Giyas tahdis etti, (H.) Bunu
bana er-Rabi' ez-Zehranı de tahdis etti, bize Hammad -yani b. Zeyd- tahdis etti
(H.) Bunu bize Ebu Kamil de tahdis etti, bize Yezid b. Zürey' tahdis etti, bize
Habib el-Muallim tahdis etti, hepsi Hişam’dan bu isnad ile aynısını rivayet
etti.
Diğer tahric: Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe'nin rivayetini İbn Mace, 3067; Ebu Rabi' ez-Zehrani'nin rivayetini
yalnızca Müslim rivayet etmiştir; Ebu Kamil'in rivayetini Tirmizi, 923
340 - (1311) حدثنا
عبد بن حميد.
أخبرنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن الزهري، عن
سالم ؛ أن أبا
بكر وعمر وابن
عمر كانوا
ينزلون
الأبطح. قال
الزهري: وأخبرني
عروة عن عائشة
؛ أنها لم تكن
تفعل ذلك. وقالت:
إنما نزله
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
لأنه كان
منزلا أسمح
لخروجه.
3158-340/5- Bize Abd b.
Humeyd de tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize Ma'mer, ez-Zühr!'den
haber verdi, o Salim'den rivayet ettiğine göre Ebu Bekir ve Ömer ile İbn Ömer
Abtah'da iniyodardı.
Zühri dedi ki: Bana Urve
de Aişe'den haber verdiğine göre o bunu yapmazdı, ayrıca: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in orada inmesinin tek sebebi buranın çıkıp
gitmesine daha elverişli bir konaklama yeri olduğundan dolayıdır.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
341 - (1312) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وإسحاق بن
إبراهيم وابن
أبي عمر وأحمد
بن عبدة
(واللفظ لأبي
بكر) حدثنا
سفيان بن
عيينة عن
عمرو، عن
عطاء، عن ابن
عباس، قال:
ليس
التحصيب بشيء.
إنما هو منزل
نزله رسول الله
صلى الله عليه
وسلم.
3159-341/6-
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim, İbn Ebi Ömer ve Ahmed b. Abde
-lafız Ebu Bekir'e ait olmak üzere- tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan
tahdis etti, o Ata'dan, o İbri Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Muhassab'da inmek hiçbir şey değildir. Bu ancak Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in indiği bir yerden ibarettir.
342 - (1313) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وأبو بكر بن
أبي شيبة وزهير
بن حرب. جميعا
عن ابن عيينة.
قال زهير:
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
صالح بن
كيسان، عن
سليمان بن
يسار. قال: قال
أبو رافع:
لم
يأمرني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
أنزل الأبطح
حين خرج من
منى. ولكني
جئت فضربت فيه
قبته. فجاء
فنزل. قال أبو
بكر، في رواية
صالح: قال:
سمعت سليمان
بن يسار. وفي
رواية قتيبة،
قال: عن أبي
رافع. وكان
على ثقل النبي
صلى الله عليه
وسلم.
3160-342/7-
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb birlikte İbn
Uyeyne'den tahdis etti, Zuheyr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Salih b.
Keysan'dan tahdis etti, o Süleyman b. Yesar'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Ebu Rafi' dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mina'dan çıktığı
zaman Abtah'da inmemi emir buyurmadı ama ben gelip oraya bir çadır kurunca o da
gelip indi.
Ebu Bekr, Salih'den
gelen rivayette Salih'in şöyle dediğini söyledi: Ben Süleyman b. Yesar'ı
dinledim. Kuteybe rivayetinde de şöyle dedi: Ebu Rafi'den -ki o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşyalarına bakmakla görevliydi- dedi.
343 - (1314) حدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب،
عن أبي سلمة
بن عبدالرحمن
بن عوف
عن أبي
هريرة، عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ؛
أنه قال "ننزل
غدا، إن شاء
الله، بخيف
بني كنانة.
حيث تقاسموا على
الكفر".
3161-343/8- Bana Harmele
b. Yahya tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus İbn Şihab'dan haber
verdi, o Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf'dan, o Ebu Hureyre'den, o Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yarın
inşaallah Kinane oğullarının hayfına küfür üzere yeminleşip ahitleştikleri yere
konaklayacağız. "
Diğer tahric: Buhari,
7479
344 - (1314) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا الوليد
بن مسلم.
حدثني
الأوزاعي.
حدثني الزهري.
حدثني أبو
سلمة. حدثنا
أبو هريرة قال:
قال
لنا رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، ونحن بمنى
"نحن نازلون
غدا بخيف بني
كنانة. حيث
تقاسموا على
الكفر". وذلك
أن قريشا وبني
كنانة تحالفت
على بني هشام
وبني المطلب،
أن لا
يناكحوهم،
ولا
يبايعوهم، حتى
يسلموا إليهم
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
يعني، بذلك،
المحصب.
3162-344/9-
Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Velid b. Müslim tahdis etti, bana
el-Evzai tahdis etti, bana ez-Zührı tahdis etti, bana Ebu Seleme tahdis etti,
bize Ebu Hureyre tahdis edip dedi ki: Biz Mina'da iken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize: "Yarın biz Kinane oğullarının hayfına küfür üzere
yeminleştikleri yere konaklayacağız" buyurdu.
Bu da şöyle olmuştu.
Kureyşliler ile Kinane oğulları, Haşim oğulları ve Abdulmuttalip oğullarına
karşı Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i kendilerine teslim edinceye
kadar onlara kız vermemek, onlardan kız almamak ve onlarla alışveriş yapmamak
üzere ahitleşip sözleşmişlerdi. Bununla Muhassab'ı kastediyordu.
Diğer tahric: Buhari,
1590; Ebu Davud, 2011
345 - (1314) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا شبابة.
حدثني ورقاء
عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة،،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
"منزلنا،
إن شاء الله،
إذا فتح الله،
الخيف. حيث
تقاسموا على
الكفر".
3163-345/10-
Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Şebabe tahdis etti, bana Verka', Ebu
Zinad’DAN tahdis etti, o A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İnşaallah Aziz ve
Celil Allah eğer fetih nasip ederse konaklayacağımız yer küfür üzere
yeminleştikleri yer olan hayf olacaktır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Müslim bu
babta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nefr günü Muhassab'ın kendisi olan Abtah'da
inip konakladığına dair hadis-i şerifleri zikretmektedir. Bu hadislerde
zikredildiği üzere Ebu Bekir, Ömer, İbn Ömer ve halifeler (r.a.) burada
yaptıkları halde Aişe ve İbn Abbas burada inip konaklamıyorlar ve burası özel
bir maksatla inilmiş bir yer değil, denk düştüğü için konaklanmış bir yerdir
diyorlardı. Böylelikle ashab (r.a.) arasında görüş ayrılığı hasıl olmuştur.
Şafii, Malik ve cumhurun kanaatine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) raşid halifeler ve diğerlerine uymak maksadıyla müstehap olduğunu
söylemişler ve burada inmeyi terk eden kimselere de hiçbir şey düşmediğini icma
ile kabul etmişlerdir. Bununla birlikte burada öğle ve ikindi, akşam ve yatsı
namazlarını kılıp gecenin tamamını ya da bir kısmını orada geçirmesi de Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e uymak için müstehaptır.
Muhassab, ha harfi ve
sad harfi fethalı telaffuz edilir. Hasbe ise ha fethalı sad harfi sakindir.
Abtah ve Batha ile Kinane oğullarının Hayf'ı aynı şeyin adıdır. Hayf'ın asıl
anlamı ise dağ eteği ve yerden yükselen her bir yer demektir.
"Terviye günü"
Zülhicce'nin sekizinci günüdür, daha önce defalarca açıklanmıştı.
(3156) "çıkmasına
daha elverişli idi." Yani Medine'ye dönmek için çıkmasına daha elverişli,
daha kolaylık sağlayıcı demektir.
(3160) "Bize
Kuteybe, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb birlikte İbn Uyeyne'den tahdis
etti ... Süleyman b. Yesar'ı... dinledim." Bu senet nüshaların bir çoğunda
bu şekildedir. Anlamı şudur: Birinci rivayet ki o Kuteybe ile Zuheyr'in rivayetleridir,
onlar bu rivayette İbn Uyeyne'den, o Salih'den o Süleyman'dan diye rivayet
etmişlerdir. Ebu Bekr'in rivayetinde ise İbn Uyeyne'den, o Salih'den dedi ki:
Ben Süleyman'ı...dinledim. Bu rivayet ise ''an" lafzı kullanılarak
nakledilen rivayetten daha mükemmeldir. Çünkü sema (doğrudan işitip dinlemeklin
delil olacağı icma ile kabul edilmiştir.
"An" lafzı
hakkında -tedlis yapmayan bir ravi tarafından kullanılmış olması halinde dahi-
zayıf bir görüş ayrılığı vardır. Mesele daha önce geçmiş bulunmaktadır.
Bazı nüshalarda da şu
şekildedir: "Ebu Bekir, Salih'in rivayetinde dedi ki'' bir kısmında da şu
şekildedir: "Ebu Bekir, Salih'den bir rivayette dedi ki Süleyman'ı
dinledim." Doğrusu ise birinci rivayettir. Bunu Kadı Iyaz da cumhurdan
böylece nakletmiş ve: Doğrusu odur demiştir. "Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in eşyaları ile görevli idi." Buradaki "sekal" lafzı se
ve kaf harfi fethalı olup yolcunun eşyası ve hayvanları üzerinde taşıdığı
yüklere denilir. Yüce Allah'ın: "Ve onlar sizin ağırlıklarınızı taşırlar"
(Nahı, 7) buyruğunda da bu lafız kullanılmıştır.
(3161) "Yarın
inşaallah Kinane oğullarının Hayfında küfür üzere yeminleştikleri yerde
ineceğiz. " Hayf ile ilgili açıklama ve zaptı daha önceden geçti.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in: "İnşaallah" buyurması yüce Allah'ın: ''İnşaallah
demedikçe sakın yarın muhakkak ben bu işi yapacağım demeyesin''(Kehf, 23)
buyruğundaki emre uymak içindir.
"Küfür üzere
yeminleştikleri" ise bu hususta birbirleri ile ahitleşip sözleştikleri anlamındadır.
Onlar Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Haşim oğullarını ve Muttalib
oğullarını Mekke'den bu vadiye çıkarıp sürmek üzere yeminleşmişlerdi. Burası
Kinane oğullarının Hayfı diye bilinir. Bu sözleşmelerini kendi aralarında
meşhur sahifeye yazmışlardı. Bu sahifeye çeşitli batılları da akrabalık
bağlarını kesmeyi ve küfrü gerektiren hususları da yazmışlardı. Yüce Allah o
yazılarına bir ağaç kurdu salmış ve o kurtçuk da orada yazılı bulunan küfür,
akrabalık bağını koparmak ve batıl sözlerinin yazılı bulunduğu yerleri yemiş,
orada bulunan yüce Allah'ın zikrini ihtiva eden yazıları bırakmıştı. Sonra
Cebrail de bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber vermiş, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bunu amcası Ebu Talib'e haber vermişti. Ebu Talib
kureyşlilerin yanına gidip onlara Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu
hususta söylediklerini haber verince durumun onun haber verdiği gibi olduğunu
gördüler. Olay meşhurdur.
Bazı ilim adamlarının
dediklerine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in burada konaklaması,
Allah'ın dini, önceleri gizli ve saklı iken açıkça ortaya çıkmaya ve Yüce
Allah'ın dinini açığa vurmak imanına kavuşulması dolayısıyla şükür olmak için
idi. Allah en iyi Bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: