SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(41) باب
استحباب
تقبيل الحجر
الأسود في
الطواف
41- TAVAF EDERKEN
HACER-İ ESVEDİ ÖPMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI
248 - (1270) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
وعمرو. ح
وحدثني هارون
بن سعيد
الأيلي. حدثني
ابن وهب.
أخبرني عمرو
عن ابن شاب،
عن سالم ؛ أن
أباه حدثه.
قال: قبّل عمر
بن الخطاب
الحجر. ثم قال:
أم والله لقد
علمت أنك حجر.
ولولا أني
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يقبّلك
ما قبّلتك.
زاد
هارون في
روايته: قال
عمرو: وحدثني
بمثلها زيد بن
أسلم عن أبيه
أسلم.
3056-248/1- Bana Harmele
b. Yahya da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus ve Amr haber
verdi (H.) Bana Harun b. Said el-Eylı de tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis
etti, bana Amr, İbn Şihab'dan haber verdi, onun Salim'den rivayet ettiğine göre
babası kendisine şunu tahdis etti: Ömer b. el-Hattab Hacer(-i Esved)'i öptükten
sonra: Ama Allah'a yemin ederim ki ben senin bir taş olduğunu gerçekten
biliyorum. Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in seni öptüğünü
görmemiş olsaydım ben de seni öpmezdim, dedi.
Harun rivayetinde
fazladan şunu da zikretmektedir: Amr dedi ki: Bana bunun aynısını Zeyd b. Eslem
de babası Eslem'den tahdis etti.
Diğer tahric: Harmele
b. Yahya'nın rivayetini yalnız Müslim rivayet etmiştir
Harun b. Said
el-Eyli'nin rivayetini Buhari, 1605 -uzunca-; 16ıo'da rivayet etmiştir
249 - (1270) وحدثنا
محمد بن أبي
بكر المقدمي.
حدثنا حماد بن
زيد عن أيوب،
عن نافع، عن
ابن عمر ؛ أن
عمر قبّل
الحجر. وقال:
إني لأقبّلك
وإني لأعلم
أنك حجر.
ولكني
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يقبّلك.
3057-249/2- Bize
Muhammed b. Ebu Bekr el-Mukaddemı de tahdis etti.... İbn Ömer'den rivayete göre
Ömer, Hacer(-i Esved)'i öptü ve: Ben seni öpüyorum. Bununla birlikte senin
muhakkak bir taş olduğunu da biliyorum. Ama ben Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in seni öptüğünü gördüm dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
250 - (1270) حدثنا
خلف بن هشام
والمقدمي
وأبو كامل
وقتيبة بن
سعيد. كلهم عن
حماد. قال خلف:
حدثنا حماد بن
زيد عن عاصم
الأحول، عن
عبدالله بن
سرجس قال:
رأيت
الأصلع (يعني
عمر بن
الخطاب)
يقبّل الحجر
ويقول: والله !
إني لأقبّلك،
وإني أعلم أنك
حجر، وأنك لا
تضر ولا
تنفع. ولولا أني
رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قبّلك ما
قبّلتك.
وفي
رواية
المقدمي وأبي
كامل: رأيت
الأصيلع.
3058-250/3- Bize Halef
b. Hişam el-Mukaddemi, Ebu Kamil ve Kuteybe b. Said, hepsi Hammad'dan tahdis etti.
Halef dedi ki: Bize Hammaad b. Zeyd, Asım el-Ahvel'den tahdis etti, o Abdullah
b. Sercis'ten şöyle dediğini rivayet etti: Ben o el-Asla'ı (o dazlak olanı)
-yani Ömer b. el-Hattab'ı- Hacer (Esved)'i öperken ve şöyle derken gördüm:
Allah'a yemin ederim ki ben seni öpüyorum. Şüphesiz ben senin bir taş olduğunu
da, senin bir fayda veremediğini, bir zararının olmadığını da biliyorum. Ve
eğer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in seni öptüğünü görmemiş
olsaydım ben de seni öpmezdim.
el-Mukaddemi ile Ebu
Kamil'in rivayetinde ise: Usayla'ı (o dazlakcağızızı) gördüm denilmektedir.
Diğer tahric: İbn
Mace, 2943
251 - (1270) وحدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب وابن
نمير. جميعا
عن أبي
معاوية. قال
يحيى: أخبرنا
أبو معاوية عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
عابس بن
ربيعة. قال:
رأيت عمر
يقبّل الحجر
ويقول: إني
لأقبّلك.
وأعلم أنك
حجر. ولولا
أني رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقبّلك لم
أقبّلك.
3059-251/4- Bize Yahya
b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Zuheyr b. Harb ve İbn Numeyr de birlikte Ebu
Muaviye'den tahdis etti. Yahya dedi ki: Bize Ebu Muaviye, A'meş'den tahdis
etti, o İbrahim'den, o Abis b. Rabia'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer'i
Hacer-i (Esved)'i öperken ve şöyle derken gördüm: Şüphesiz seni öpüyorum ve
senin bir taş olduğunu biliyorum. Eğer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i seni öperken görmemiş olsaydım ben seni öpmezdim.
Diğer tahric: Buhari,
1597; Ebu Davud, 1873; Tirmizi, 860; Nesai, 2937
AÇIKLAMA: (3056)
"Ömer b. el-Hattab (r.a.) Hacer-i (Esved)'i öptü ve sonra şöyle
dedi..." Diğer rivayette (3058) "ve şüphesiz ben senin bir taş
olduğunu biliiyorum... ne fayda verirsin ne de bir zarar" şeklindeki bu
hadisten çeşitli hükümler anlaşılmaktadır:
1. Tavaf esnasında
Hacer-i Esvedi istilam ettikten sonra (el sürdükten sonra öpmek müstehaptır.
2. Aynı şekilde alnını
üzerine koymak sureti ile Hacer-i Esvedin üzerinde secde etmek de müstehaptır.
O halde önce onu istilam etmek, sonra öpmek, sonra da alnını onun üzerine
koymak sureti ile bu işi tamamlar.
Bizim ve cumhurun görüşü
budur. Bunu İbnu'l-Munzir, Ömer b el-Hattab, İbn Abbas, Tavus, Şafii ve
Ahmed'den diye naklederek şunları söylemektedir: Ben de böyle diyorum. Üstelik
biz bu hususta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet nakletmiş
bulunmaktayız. Bu hususta Malik diğer ilim adamlarından ayrı olarak onun
üzerinde (belirtilen şekilde) secde etmek bir bid'attir demiştir .
Maliki alimlerinden Kadı
Iyaz da bu meselede İmam Malik'in diğer ilim adamlarından bir istisna teşkil
ettiğini kabul etmiştir .
3. Rükn-i Yemanıyi ise
sadece eli ile istilam eder ama onu öpmez. Fakat onu istilam ettikten sonra
elini öper. Bizim mezhebimizin görüşü budur. Cabir b. Abdullah, Ebu Said
el-Hudri ve Ebu Hureyre de böyle demiştir. Ebu Hanife ise onu istilam etmez
demiştir. Malik ve Ahmed istilam eder fakat istilamdan sonra elini öpmez
demişlerdir. Yine Malik'den elini öptüğü rivayeti de vardır. Ahmed'den de aynı
şekilde elini öpeceği rivayeti nakledilmektedir. Allah en iyi bilendir. Ömer
(r.a.)'ın: "Ben gerçekten senin bir taş olduğunu biliyorum. Senin hiçbir
fayda vermediğini, bir zararının olmadığını da biliyorum" sözleri ile
Hacer-i Esvedi öpmek hususunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
uymayı teşvik etmeye açıklık getirmek istemiş ve eğer ona uymak sözkonusu
olmamış olsaydı bu işi yapmayacağına dikkat çekmiştir. Ömer (r.a.)'ın:
"Şüphesiz ki sen ne bir zarar verirsin ne de bir fayda" sözleri ile
taşları ta'zim ederek faydalarını ümid ederek onları ta'zim etmekte kusur
işlemeleri halinde zarar vereceklerinden korkarak taşlara ibadete alışmış
bulunan ve henüz İslam'a yeni girmiş olan bazı kimseleri bu hususta
aldanmamaları için söylemiştir. Bunların İslam'a girişleri üzerinden fazla bir
zaman geçmediğinden ötürü Ömer (r.a.)'ın bu gibi kimselerden birilerinin onu
öptüğünü görüp ona itina gösterdiğini görmesi neticesinde şüphe ve tereddüde
düşeceğinden korktuğu için bu hususta meşruiyet içerisinde uygulamaya uymanın
mükafat ve sevap bakımından faydası olsa dahi bizatihi onun bir faydasının ve
zararının olamayacağını açıklamış olmaktadır.
Yani bu taşın bizzat
kendisinin bir fayda ve bir zarar verecek gücü yoktur. Bu da diğer fayda ve
zarar veremeyen yaratılmışlar gibi bir yaratılmıştır. Ömer (r.a.) özellikle
bunu hacc mevsiminde yaparak ülkenin her tarafında buna tanık olunmasını, şahit
olunmasını ve değişik vatanlardan gelenlerin hacc mevsiminde bunu belleyip
görmeleri içindi. Allah en iyi bilendir.
(3058) "Ben o
dazlak adamı gördüm" bir rivayette ise "dazlakcağız"
denilmektedir. Kastettiği ise Ömer (r.a.)'dır.
4. Bundan da bir kimseyi
tiksinmediği, hoşlanmadığı lakap ve niteliği ile zikretmekte -başkası
benzerinden hoşlanmasa dahi- bir sakınca olmadığına delildir.
252 - (1271) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
جميعا عن
وكيع. قال أبو
بكر: حدثنا
وكيع عن
سفيان، عن
إبراهيم ابن
عبدالأعلى،
عن سويد بن
غفلة. قال:
رأيت عمر قبّل
الحجر
والتزمه.
وقال: رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بك
حفيا.
3060-252/5- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe ve Zuheyr b. Harb da birlikte Veki'den tahdis etti. Ebu Bekr
dedi ki: Bize Veki', Süfyan’dan tahdis elli, o İbrahim b. Abdü'l-A'la'dan, o
Süveyd b. Gafele'den rivayet etti. Dedi ki: Ben Ömer'i taşı öpüp (alnını ona)
yapış(tır)dığını gördüm ve: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i sana
itina gösterirken gördüm dedi.
Diğer tahric: Nesai,
2936
(1271) وحدثنيه
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالرحمن عن سفيان،
بهذا الإسناد.
قال: ولكني
رأيت أبا القاسم
صلى الله عليه
وسلم بك حفيا.
ولم يقل: والتزمه.
3061- .. ./6- Bunu bana
Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdurrahman, Süfyan'dan bu isnad
ile tahdis etti. (Rivayetine göre Ömer) dedi ki: Ama ben Ebu'l-Kasım
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i sana itina gösterirken gördüm, dedi fakat
"(alnını ona) yapış(tır)dığını gördüm" demedi.
AÇIKLAMA: ''Ömer
(r.a.)'ı taşı öpüp (alnını ona) yapış(tır)dığını gördüm ... " Buradaki
(itina gösteren anlamındaki) "hafiy: itina gösteren" demek olup
çoğulu: Ahfiya diye gelir.
''(Alnını ona) yapış(tır)dığını"
ifadesinde ise daha önce sözünü ettiğimiz Hacer-i Esved üzerinde secde etmenin
müstehap olduğuna işaret vardır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: