SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(33) باب التقصير في العمرة

33- UMREDE SAÇLARI KISALTMAK BABI

 

209 - (1246) حدثنا عمرو الناقد. حدثنا سفيان بن عيينة عن هشام بن حجير، عن طاوس. قال: قال ابن عباس: قال لي معاوية

أعلمت أني قصرت من رأس رسول الله صلى الله عليه وسلم عند المروة بمشقص فقلت له: لا أعلم هذا إلاحجة عليك.

 

3011-209/1- Bize Amr en-Nakit de tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne. Hişam b. Huceyr'den tahdis etti, o Tavus'dan şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas dedi ki: Muaviye bana: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarım Mervenin yanında bir makas ile kısalttığını biliyor musun? dedi. Ben de ona:

Benim bildiğim kadarı ile bu ancak senin aleyhine bir delildir dedim.

 

Diğer tahric: Buhari, 1730; Ebu Davud, 1802, 1803; Nesai, 2736

 

 

210 - (1246) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا يحيى بن سعيد عن ابن جريج. حدثني الحسن بن مسلم عن طاوس، عن ابن عباس ؛ أن معاوية بن أبي سفيان أخبره قال:

 قصرت عن رسول الله صلى الله عليه وسلم بمشقص. وهو على المروة. أو رأيته يقصر عنه بمشقص. وهو على المروة].

 

3012-210/2- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Yahya b Said, İbn Cureyc'den tahdis etti, bana el-Hasan b. Müslim, Tavus'dan tahdis etti, o İbn Abbas'dan rivayet ettiğine göre Muaviye b. Ebu Süfyan kendisine haber vererek dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Merve üzerinde iken makas ile saçlarını kısalttım yahut da Merve üzerinde iken bir makas ilE saçlarının kısaltılmakta olduğunu gördüm dedi.

 

 

AÇIKLAMA:          (3011) "İbn Abbas dedi ki: Muaviye bana ... olduğunu biliyorum dedim diğer rivayette (3012) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçlarını o Merve üzerinde iken bir makas ile kısalttım ... kısaltıldığını gördüm." Bu hadis-i şerifte saçları tıraş etmek daha faziletli olmakla birlikte saçları kısaltmakla yetinmenin caiz olduğuna delildir. Bu hususta hacı ile umre yapan arasınde hiçbir fark yoktur. Çünkü Temettu haccı yapan bir kimsenin umreden sonra saçlarını kısaltması haccdan sonra da tıraş etmesi müstehabtır. Böylelikle her iki ibadette saçları tıraş etmek daha kamil manada gerçekleşmiş olur. Bu husustaki hadisler daha önceden geçmiş bulunmaktadır.

 

Yine bu hadisten anlaşıldığına göre umre yapan kimsenin saçını Merve'nin yakınında kısaltması ya da tıraş etmesi müstehabtır. Çünkü orası onun ihramdan çıktığı yerdir. Aynı şekilde hacının da saçını Mina'da tıraş etmesi ya da kısaltması müstehabtır. Çünkü orası da onun ihramdan çıktığı yerdir. Bununla birlikte hacc ve umre yapan Harem bölgesinin her neresinde tıraş olup saçlarını kısaltırsa hepsi caizdir.

 

Bu hadis-i şerif Muaviye'nin Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ci'rane umresi esnasıda saçlarını kısalttığı şeklinde yorumlanmıştır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veda haccını yaptığında az önce açıklandığı gibi Kıran haccı yapmıştı. Ayrıca onun Mina'da tıraş olduğu ve Ebu Talha (r.a.)'ın saçını insanlar arasında dağıttığı sabit olmuştur. Bu sebeple Muaviye'nin kısaltma işini yapmasını veda haccında saymak caiz değildir, aynı şekilde hicretin yedinci yılında gerçekleşmiş bulunan kaza umresinde olmuş diye kabul etmek de doğru olamaz. Çünkü o zaman Muaviye henüz müslüman olmamıştı. O ancak Mekke'nin fethedildiği gün hicretin sekizinci yılında müslüman olmuştur. Sahih ve meşhur olan görüş budur. Bunu veda haccında olmuş diye kabul edenlerin ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Temettu haccı yaptığını iddia edenlerin görüşleri de doğru değildir. Çünkü bu büyük bir hatadır. Zira daha önce Müslim de ve başka kaynaklarda geçen sahih hadisler Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: Neden insanlar ihramdan çıktıkları halde sen ihramdan çıkmadın denilmesi üzerine: "Çünkü ben saçlarımı zamklayıp taradım, kurbanlıklarıma gerdanlık taktım. Bu sebeple kurbanlıklarımı kesinceye kadar ihramdan çıkamam" bir başka rivayette "haccın ihramından çıkıncaya kadar dediğine dair sahih hadisler birbirini destekler durumdadır. Allah en iyi bilendir.

 

''Mişkas: makas" ile ilgili olarak Ebu Ubeyd ve başkaları şöyle demekdir. Bu okun enli olmayan uzun demirine denilir. Ebu Hanife ed-Dineveri de şöyle demiştir: Bu içine okun tahta kısmı sokulmuş sivri her ucudur. Aynı zamanda harbenin ortasındaki çıkıntıya da denilir. el-Halil de: Bu yabani hayvanlara atılan enlice bir tahtası bulunan bir oktur demiştir. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

211 - (1247) حدثني عبيدالله بن عمر القواريري. حدثنا عبدالأعلى بن عبدالأعلى. حدثنا داود عن أبي نضرة، عن أبي سعيد  قال:

 خرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم نصرخ بالحج صراخا. فلما قدمنا مكة أمرنا أن نجعلها عمرة. إلا من ساق الهدي. فلما كان يوم التروية، ورحنا إلى منى، أهللنا بالحج.

 

3013-211/3- Bana Ubeydullah b. Ömer el-Kavariri tahdis etti, bize Abdu'l-A'la b. Abdu'l-A'la tahdis etti, bize Davud, Ebu Nadra'dan tahdis etti. o Ebu Said'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem ile birlikte hacc için yüksek sesle bağırarak terviye getirerek çıktık. Mekke'ye geldiğimizde -beraberinde hediye kurbanlık getirmiş olanlar dışında- on umre yapmamızı emir buyurdu. Terviye günü gelip de Mina'ya gittiğimiz vakit de hacc niyeti ile ihrama girdik.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ... çıktık. Mina'ya gittiğimiz zaman da hacc niyeti ile ihrama girdik."

 

Hadisten yüksek sesle telbiye getirmenin müstehab olduğu anlaşılmaktadır. Bu üzerinde ittifak olunmuş bir husustur. Ancak Bunun kendisine eziye: vermeyecek şekilde orta halli bir yüksek ses olması şarttır. Kadın ise sesin: yükseltmez kendisi duyacak kadar sesli söyler. Çünkü kadının sesi fitneye konu olabilir. genel olarak bütün ilim adamlarına göre erkeğin ise sesini yükseltmesi mendubdur. Zahiri mezhebi alimleri ise vaciptir demişlerdir.

 

Erkek mescidlerden başka yerlerde Mekke, Mina ve Arafat mescidlerinde de yüksek sesle telbiye getirir. Sair mescitlerde sesini yükseltmesine gelince bu hususta ilim adamlarının görüş ayrılığı vardır. Bunlar aynı zamanda ŞafL ve Maliki'nin bu husustaki iki görüşüdür. Bu ikisinden daha sahih olanıne göre diğer üç mescitte olduğu gibi sesin yükseltilmesinin müstehab olduğudur. İkinci görüşe göre bu üç mescitden farklı olarak insanları şaşırtmamas: için yüksek sesle tekbir getirmez. Çünkü sözü geçen yerlerdeki mescitler hacı: ibadetlerinin yapıldığı yerlerdir.

 

Hadis-i şeriften ayrıca hacc aylarında umre yapmanın caiz olduğu hükmü de çıkmaktadır. Bu da icma ile kabul olunmuş bir husustur. Hadiste aynı zamanda Temettu haccı yapan bir kimsenin hacc için ihrama Zülhicce'nin sekizinci günü olan Terviye günü Mina'ya gitmek istediği zaman ihrama girmesi müstehabtır, diyen Şafii ile bu hususta ona muvafakat edenlerin görüşlerinin lehine bir delildir. Mesele daha önce birkaç defa daha geçmişti.

 

''Mina'ya gittiğimizde" yani Mina'ya gitmek istediğimizde. Mina'ya terviye günü, günün ilk saatlerinden yoksa zevalden sonra mı gitmenin müstehab olduğu hususundaki görüş ayrılığı daha önceden açıklanmış bulunmaktadır. Allah en iyi bilendir.

 

 

212 - (1248) وحدثنا حجاج بن الشاعر. حدثنا معلى بن أسد. حدثنا وهيب بن خالد عن داود، عن أبي نضرة، عن جابر. وعن أبي سعيد الخدري رضي الله عنهما. قالا:

 قدمنا مع النبي صلى الله عليه وسلم ونحن نصرخ بالحج صراخا.

 

3014-212/4- Bize Haccac b. eş-Şair de tahdis etti, bize Mualla b. Esid tahdis etti, bize Vuheyb b. Halid, Davud'dan tahdis etti, o Ebu Nadra'dan, o Cabir ve Ebu Said el-Hudd (radıyallahu anhuma)'dan şöyle dediklerini rivayet etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte olabildiğince yüksek sesle telbiye getirerek geldik.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

(1249) حدثني حامد بن عمر البكراوي. حدثنا عبدالواحد عن عاصم، عن أبي نضرة. قال:

 كنت عند جابر بن عبدالله. فأتاه آت فقال: إن ابن عباس وابن الزبير اختلفا في المتعتين. فقال جابر: فعلمناهما مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. ثم نهانا عنهما عمر. فلم نعد لهما.

 

3015-300/5- Bana Hamid b. Ömer el-Bekravi tahdis etti, bize Abdulvahid, Asım'dan tahdis etti, o Ebu Nadra'dan şöyle dediğini rivayet etti: Cabir b. Abdullah'ın yanında idi. Birisi ona gelerek: İbn Abbas ve İbn ez-Zubeyr iki mut'a hususunda ihtilafa düştüler dedi. Cabir: Biz Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bu iki mut'ayı da yaptık. Sonra Ömer her ikisini de bize yasak etti, bir daha onlara geri dönmedik dedi.

 

Diğer tahric: Müslim, 3403

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

34 NEBi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İN İHRAMA GİRMESİ VE HEDİYELİK KURBANLIKLARI BABI