SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(24) باب وجوب الدم على المتمتع، وأنه إذا عدمه لزمه صوم ثلاثة أيام في الحج وسبعة إذا رجع إلى أهله

24- TEMETTU HACCI YAPANA KURBAN KESMENİN VACİB OLDUĞU, KURBAN BULAMAMASI HALİNDE ÜÇ GÜN HACCDA YEDİ GÜN DE AİLESİNİN YANINA DÖNDÜĞÜ VAKİT ORUÇ TUTMASI GEREKTİĞİ BABI

 

174 - (1227) حدثنا عبدالملك بن شعيب بن الليث. حدثني أبي عن جدي. حدثني عقيل بن خالد عن ابن شهاب، عن سالم بن عبدالله ؛ أن عبدالله بن عمر رضي الله عنهما قال:

 تمتع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حجة الوداع بالعمرة إلى الحج. وأهدى. فساق معه الهدي من ذي الحليفة. وبدأ رسول الله صلى الله عليه وسلم فأهل بالعمرة. ثم أهل بالحج. وتمتع الناس مع رسول الله صلى الله عليه وسلم بالعمرة إلى الحج. فكان من اللناس من أهدى فساق الهدي. ومنهم من لم يهد. فلما قدم رسول الله عليه وسلم مكة قال للناس: "من كان منكم أهدى، فإنه لا يحل من شيء حرم منه حتى يقضي حجه. ومن لم يكن منكم أهدى، فليطف بالبيت وبالصفا والمروة وليقصر وليحلل. ثم ليهل بالحج وليهد. فمن لم يجد هديا، فليصم ثلاثة أيام في الحج وسبعة إذا رجع إلى أهله" وطاف رسول الله صلى الله عليه وسلم حين قدم مكة. فاستلم الركن أول شيء. ثم خبّ ثلاثة أطواف من السبع. ومشى أربعة أطواف. ثم ركع، حين قضى طوافه بالبيت عند المقام، ركعتين. ثم سلم فانصرف. فأتى الصفا فطاف بالصفا والمروة سبعة أطواف. ثم لم يحلل من شيء حرم منه حتى قضى حجه، ونحر هديه يوم النحر، وأفاض. فطاف بالبيت ثم حل من كل شيء حرم منه. وفعل، مثل مافعل رسول الله صلى الله عليه وسلم، من أهدى وساق الهدي من الناس.

 

2972-174/1- Bana Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys tahdis etti, bana babam dedemden tahdis etti, bana Ukayl b Halid, İbn Şihab'dan tahdis etti, o Salim b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Ömer (radıyallahu anhuma) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veda haccında umre ile hacca kadar Temettu etti ve kurban kesti. Kurbanlıkları beraberinde Zülhuleyfe'den götürdü. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce umre niyeti ile ihrama girmekle başladı sonra hacc niyeti ile ihrama girdi. İnsanlar da Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte umre ile hacca kadar Temettu yaptı. İnsanlardan bazıları hediyelik kurbanlıklarını almış ve götürmüş, bazıları da hediyelik kurban almamıştı.

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye gelince insanlara buyurdu ki: "Sizden hediyelik kurban getirmiş olanlar haccını bitirinceye kadar ihramının hiçbir şeyini ihlal etmesin. Aranızdan hediyelik kurban almamış olanlar da Beyt'i Safa ile Merve arasını tava! etsin, saçlarını kısaltsın ve ihramdan çıksın. Sonra hacc niyeti ile ihrama girsin ve kurban kessin. Kurbanlık bulamayan kimse haccda üç gün ve ailesinin yanına döndüğü zaman da yedi gün oruç tutsun. "

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye gelince tavaf yaptı ve her şeyden önce rüknü istilam etti. Sonra yedi tavafın üçünde remel yaptı, dört tavafı da (şavtı) normal yürüdü. Beyt'in etrafındaki tavafını bitirdikten sonra da makamın yanında iki rekat namaz kıldı. Sonra selam verip gitti. Safa'ya vardı. Safa ile Merve arasında yedi tavaf (şavt) yaptı. Sonra da haccını bitirinceye kadar ihramından dolayı yasak olan hiçbir şeyi kendisine helal bellemedi. Kurban bayramı birinci günü kurbanını kesti ve ifadasInI yaptı. Beyt'i tavaf ettikten sonra ihramdan dolayı kendisine haram olan her bir şeyden çıkıp helal oldu ve hediyelik kurban alıp hediyelik kurbanlığını getiren herkesde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yaptığı gibi yaptı.

 

Diğer tahric: Buhari, 1691; Ebu Davud, 1805; Nesai, 2731

 

 

175 - (1228) وحدثنيه عبدالملك بن شعيب. حدثني أبي عن جدي. حدثني عقيل عن ابن شهاب، عن عروة بن الزبير ؛ أن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم أخبرته عن رسول الله صلى الله عليه وسلم في تمتعه بالحج إلى العمرة. وتمتع الناس معه. بمثل الذي أخبرني سالم بن عبدالله عن عبدالله رضي الله عنه، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

2973-175/2- Bunu bana Abdulmelik b. Şuayb b. el-leys de tahdis etti, bana babam dedemden tahdis etti, bana Ukayl, İbn Şihab’DAN tahdis etti. O Urve b. ez-Zubeyr'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe (radıyallahu anha) kendisine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hacc ile umreye kadar Temettu ile insanların onun ile birlikte Temettu etmesi hakkında Salim b. Abdullah'ın banaAbdullah (radıyallahuanh)'dan o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye verdiği haberin aynısını haber verdi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 1691

 

AÇIKLAMA:          "İbn Ömer (radıyallahu anh) dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veda haccında umre ile hacca kadar Temettu etti. Sair insanlar da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte umre ile hacca kadar Temettu etti." Kadı İyaz dedi ki: "Temettu etti" sözü sözlük anlamı ile Temettu hakkında yorumlanır. Çünkü sonunda Allah Resulü'nün yaptığı hacc Kıran haccıdır. Bu ifadelerin anlamı da şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce İfrad haccı niyeti ile ihrama girdi, sonra umre niyeti ile ihrama girdi. Böylelikle sonunda Kıran haccı yapmış oldu. Kıran haccı yapan bir kimse de sözlük anlamı itibari ile de mana anlamı itibari ile de Temettu yapan kişi demektir. Çünkü o her ikisi için) aynı mikat, aynı ihram ve fiiller ile rahatlayıp yararlanmış olur. Burada, bundan önceki bablarda bu hususdaki hadisleri cem etmek ile alakalı yaptığımız açıklamalar dolayısı ile bu tevil yapılabilecek tek tevildir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in İfrad haccı yaptığını rivayet edenlerden birisi de buradaki hadisin ravisi olan İbn Ömer'dir. Müslim de bu hadisi bundan s0nra zikretmiş bulunmaktadır.

 

"Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce umre için ihrama girdi, sonra hacc niyeti ile ihrama girdi." Bu ihram esnasında getirdiği telbiye hakkında yorumlanır. Yoksa bundan maksat onun başından beri umre niyeti ile ihrama girdiği sonra hacc niyeti ile ihrama girdiği anlamına gelmez. Çünkü böyle bir anlayış bundan önceki hadislere muhalefet etmeye götürür. Bu husustaki rivayetlerin arasını nasıl cem edileceğine dair açıklama da daha önce geçtiğinden bunu da o hadislere uygun bir şekilde yorumlamak kap etmektedir. Bu yorumu destekleyen bir husus da: "İnsanlar da Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte umre ile hacca kadar Temettu etti sözleridir. Bilindiği gibi ashabtan pek çok kişi ya da onların çoğunluğu öncelikle İfrad haccı niyeti ile ihrama girdiler. Ama sonradan haccı feshederek umreye niyet ettiler. Böylelikle sonunda Temettu yapan kimseler oldular. Bundan dolayı "insanlar da Temettu etti" ifadesi işin sonu oraya vardı anlamındadır. Allah en iyi bilendir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Aranızdan hediyelik kurban getirmemiş olanlar Beyt'i Sa!a ile Merve arasını tava! etsin ... Yedi gün de ailesinin yanına döndüğü zaman tutsun" Buradaki: "Beyt'i Sa!a ile Merve'yi tava! etsin, saçlarını kısaltsın ve ihramdan çıksın" buyruğu şu demektir: Tavafı, say'ı yapıp saçlarını kısaltacak olursa artık ihramdan çıkmış olur. İşte bu saçları kısaltmanın ya da tıraş etmenin haccın menasikinden bir ibadet olduğuna delildir. Mezhebimizde sahih olan görüş bu olduğu gibi ilim adamlarının büyük çoğunluğu da bu görüştedir. tıraş olmanın ya da saçları kısaltmanın yasak olan bir şeyi mübah olmasını sağlamak olduğu bir hacc ibadeti olmadığı da söylenmiştir. Ama bu görüş zayıftır. Yüce Allah'ın izni ile yerinde Bunun açıklaması gelecektir. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in saçları kısaItmayı emredip tıraş olmak daha faziletli olduğu halde tıraş olmayı emretmeyişi hacc ihramından çıkacağı zaman tıraş edecek bir miktar saçının kalması içindir. Çünkü hacc ihramından çıkarken tıraş olmak umre ihramından çıkarken tıraş olmaya göre daha faziletlidir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Ve ihramdan çıksın" buyruğu da artık ihramdan çıkmış olur demektir. Böylelikle ihram halinde iken kendisine haram olan hoş koku sürünmek, dikişli elbise giymek, kadınlar, avlanmak ve daha başka yasakları işleyebilecek bir hale gelir.

 

"Sonra hacc niyeti ile ihrama girsin" yani Arafat'a çıkacağı zaman hacc niyeti ile ihrama girsin. Yoksa umre ihramından çıkmasının hemen akabinde hacc niyeti ile ihrama girsin demek değildir. Bundan dolayı aradaki zamar. fasılasını ve mühleti anlatmak için bu anlamı taşıyan "sümme: sonralıyi kullanarak: "Sonra ihrama girsin" buyurmuştur.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Ve kurban kessin" emrinden kasıt da Temettu kurbanını kessin demektir. Temettu kurbanı mezhep alimlerimizin ittifakla kabul ettikleri dört şart ile ihtilaflı olan üç şart ile vaciptir. Üzerinde ittifak ettikleri dört şarttan biri hacc aylarında umre niyeti ile ihrama girmek, ikincisi aynı senede hacc etmek, üçüncüsü Mescid-i Haramın çevresinde oturanlardan değil de afaki olmak (Mescid-i Harama göre taşradan gelmek) Mescid-i Haramın yakınında bulunanlar (hazır olanlar) ise Harem bölgesinde yaşayanlardır. Aynı zamanda namazın kasredilmesini gerektirmeyecek kadar uzaklıkta bulunanlardır. Dördüncü şart ise hacc ihramı için mikata geri dönmemektir. İhtilaflı üç şartın Temettu niyeti ikincisi hacc ve umrenin aynı sene ve aynı ayda olmasıdır. Üçüncüsü ise hacc ve umrenin aynı kişi tarafından (yahıut aynı kişi adına) yapılmasıdır. Ama daha sahih olan bu üçünün de şart olmadığıdır. Allah en iyi bilendir.

 

"Kurbanlık bulamayan ... " maksat ya kurbanlık olmadığından yahut bedelini bulamadığından yahut da mislinin değerinden daha pahalı satıldığından ötürü yahut da bulunsa bile sahibinin onu satmaması dolayısı ile bulamaması hali kastedilir. Bütün bu hallerde o kurban bulamamış demek olur O vakit kendi beldesinde kurbanlık bedelini ister bulabilecek durumda olsun ister bulamasın oruç tutma sözkonusu olur.

 

"Kurbanlık bulamayan üç gün haccda, yedi gün de döndüğü zaman oruç tutsun." Bu Yüce Allah'ın kitabının nassına uygundur.

 

Bu üç günün Nahr gününden önce tutulması kap eder. Bu üç günden birisinin arefe günü olması caizdir. Ama daha uygunu ondan önceki üç günü oruç tutmaktır. En faziletlisi ise umreyi bitirdikten sonra hacc için ihrama girmeden bu günlerin orucunu tutmamaktır. Eğer umreyi bitirdikten ve hacc niyeti ile ihrama girmeden önce bu üç günü tutacak olursa bizce sahih olan görüşe göre yeterlidir. Eğer umre niyeti ile ihrama girdikten ve umreyi bitirmeden önce bu günleri tutarsa sahih olan görüşe göre caiz olmaz. Şayet nahr / kurban bayramı birinci) gününden önce bu günleri tutmayıp teşrik günlerinde tutmak isterse sıhhati hususunda Şafii'nin meşhur iki görüşü bulunmaktadır. Bu iki görüşün mezhep içinde daha meşhur olanına göre caiz olmayacağıdır. Delil bakımından daha sahih olanları ise caiz olacağıdır. Mezhebimizin bu husustaki tafsilatlı görüşleri bunlardır. Üç günün umrenin bitiminden önce tutulmasının caiz olmadığı hususunda Maliki mezhebi alimleri de bize uygun kanaat belirtmişlerdir. Sevri ve Ebu Hanife ise bunu caiz kabul etmişlerdir. Eğer bayram ve teşrik günleri geçinceye kadar bu üç gün orucunu tutmayacak olursa bize göre bu günlerin kazasını yapması gerekir. Ebu Hanife ise:

 

Bu üç günü oruçla geçirme fırsatını kaçırmış olur ve gücü yetme si halinde kurban kesmesi gerekir demiştir. Allah en iyi bilendir.

 

Yedi gün orucu da döndükten sonra tutması kap eder. Dönmekle neyin kastedildiği hususunda görüş ayrılığı vardır. Mezhebimize göre sahih olan görüş ailesinin yanına döndüğü zaman demektir. Bu sahih ve sarih hadis sebebi ile doğru olan da budur.

İkinci görüş ise haccı bitirip Mina'dan Mekke'ye döndüğü zamandır. Bu iki görüş aynı zamanda Şafii'nin ve Maliki'nin de görüşleridir. Ebu Hanife ise ikinci görüşü kabul etmiştir.

Şayet üç günü de yedi günü de vatanına dönünceye kadar tutmamış ise on gün oruç tutması gerekir. Bu durumda bu on günü oruç tutmak istediği taktirde üç gün ile yedi gün arasını ayırmanın şart olup olmadığı hususunda görüş ayrılığı vardır. Ayırmak gerekmez denilmekle birlikte sahih olan eda etmesi halinde fiilen ortaya çıkacak ayrılığı koyması gerekir. Bu da dört gün ile Mekke ve kendi vatanı arasındaki yol mesafesi arasındaki bir süredir. Allah en iyi bilendir.

 

"Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman her şeyden önce rüknü istilam etti. Sonia da yedi tavafın (şavtın) ilk üçünde remel yaptı, diğer dört tavafı da normal yürüdü." Bu hadis Kudum tavafının sabit ve bu tavafta remel yapmanın da müstehab olduğunu, remel ile (hadisteki lafzı ile:) "habeb"in aynı şeyolduGu, iki rekat tavaf namazı kılıp bunların Makamın arkasında kılınmalarının müstehab olduğu hükümleri çıkmaktadır.

 

Bütün bunlara dair açıklamalar daha önce geçti. Yine bunları Müslim'in bundan sonra zikrettiği yerde biz de yüce Allah'ın izni ile zikredeceğiz.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- KIR'AN HACCI YAPAN KİMSENİN DE ANCAK İFRAD HACCI YAPANIN İHRAMDAN ÇIKTIĞI ZAMANDA İHRAMDAN ÇIKACAĞININ BEYANI BABI