SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(20) باب ما جاء أن عرفة كلها موقف

20- ARAFAT'IN TAMAMININ VAKFE YAPILACAK YER OLDUĞUNA DAİR GELEN RİVAYETLER BABI

 

149 - (1218) حدثنا عمر بن حفص بن غياث. حدثنا أبي عن جعفر. حدثني أبي عن جابر في حديثه ذلك:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "نحرت ههنا. ومنى كلها منحر. فانحروا في رحالكم. ووقفت ههنا. وعرفة كلها موقف  ووقفت ههنا. وجمع كلها موقف ".

 

2943-149/1- Bize Ömer b. Hafs b. Gıyas tahdis etti. Bize babam, Cafer'den tahdis etti, bana babam Cabir'den rivayet ettiği o hadisinde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şunları da tahdis ettiğini söyledi: "Ben burada kurbanımı kestim; ama Mina'nm her tarafı kurban kesilecek yerdir. Bu sebeple siz de konakladığmız yerde kesiniz. Ben (Arafat'm) bura(sın)da vakfe yaptım. Arafat'ın her tarafı vakfe yapılacak yerdir. Ben (Müzdelife'nin) bura(sın)da vakfe yaptım. Cem'in (Müzdelife'nin) her tarafı vakfe yapılacak yerdir. "

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1907, 1908 -muhtasar-, 1936; Nesai, 3015 -muhtasar-, 3045 -muhtasar-

 

AÇIKLAMA:          "Ben burada kurban kestim ... Cem'in (Müzdelife'nin) her tarafı vakfe yapılacak yerdir. " Bu sözler, din ve dünyalarının maslahatına olan hususlara dikkatlerini çekmek bakımından Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ümmetine ne kadar şefkatli ve merhametli olduğunu açıkça göstermektedir. O, onlara en mükemmel olanı ve caizi sözkonusu etti. En mükemmeli onun kurban kestiği ve vakfe yaptığı yerdir. Caiz olan yer ise kurban kesim yerinin her bir tarafı ve Arafat'ın her bir tarafıdır. Aynı şekilde Müzdelife'nin de vakfe yaptığı yerin dışında kalan her yeridir. Müzdelife'nin bir diğer adı da Cem'dir. Buna dair açıklama ve Müzdelife'nin sınırı ile Mina'nın sınırı daha önceki babta geçmiş bulunmaktadır.

 

Arafat'ın sınırlarına gelince, Urana Vadisi'ni aşıp, İbn Amir'in bahçelerine bitişik cihetten, karşıdaki dağlara kadar uzanır. Şafii ve mezhebine mensup bütün ilim adamları bunu böylece açıklamışlardır.

 

el-Ezrakı, İbn Abbas'dan şöyle dediğini nakletmektedir: Arafat'ın sınırı Urana Vadisi'nin iç tarafına bakan dağdan itibaren Arafat dağlarına, oradan Vasik denilen yere kadar, Vasik'in Urana Vadisi'ne kavuştuğu yere kadar devam eder. Arafat'ın sınırları ile ilgili bundan başka ama buna yakın daha başka açıklamalar da yapılmıştır. Buna dair geniş açıklamaları Mühezzeb şerhinde ve Kitabü'l-Menasik de yapmış bulunuyorum. Allah en iyi bilendir.

 

Şafii ve mezhep alimlerimiz dedi ki: Hediyelik kurbanlıkları ve diğer kesilmesi gereken bütün hayvanların, Harem'in her tarafında kesilmesi caizdir. Ama hacc eden için daha faziletli olan Mina'da kurbanını kesmesidir. Mina'nın da kurban kesmek için en faziletli yeri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kurbanını kestiği yer ve ona yakın olan yerlerdir.

 

Umre yapan kimse için en faziletlisi Merve'de kurbanını kesmesidir. Çünkü nasıl ki Mina haccedenin ihramdan çıkacağı yer ise Merve de umre yapanın ihramından çıkacağı yerdir. Şafii mezhebi alimleri der ki: Arafatın hangi tarafında olursa olsun vakfe yapmak caizdir. Aynı şekilde Meş'ar-i Haram'ın üzerinde vakfe yapmak caiz olduğu gibi, bu hadisten dolayı Müzdelife'nin her yerinde de vakfe caizdir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Mina'nın her tarafı kurban kesilecek yerdir. Bu sebeple siz de kaldığınız yerlerde kurban kesin." Burada (rahl'in çoğulu) rihal'den kasıt konaklanılan yerlerdir. Dil bilginleri der ki:

 

Adamın rahli, kaldığı yeri demektir. İster taş, ister kerpiç, ister kıl, ister tüyden olsun farketmez.

 

Hadis de Mina'nın her tarafında kurban kesilebilir; her yerinde kurban kesmek caizdir. Dolayısı ile benim kurban kestiğim yerde kurbanınızı kesmek için kendinizi zora koşmayın. Aksine Mina'da kaldığınız yerlerinizde kurbanlarınızı kesmeniz caizdir, anlamındadır.

 

 

 

150 - (1218) وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا يحيى بن آدم. حدثنا سفيان عن جعفر بن محمد، عن أبيه، عن جابر ين عبدالله رضي الله عنهما ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لما قدم مكة أتى الحجر فاستلمه. ثم مشى على يمينه. فرمل ثلاثا ومشى أربعا.

 

2944-150/2- Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize Yahya b. Adem haber verdi, bize Süfyan, Cafer b. Muhammed'den tahdis etti, o babasından, o Cabir b. Abdullah (radıyallahu anhuma)'dan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiğinde Hacer-i Esved'e gelip onu istilam etti, sonra Hacer-i Esved'in sağından yürüyerek üç defa remel yaptı, dört defa da normal yürüdü.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, 856 -uzunca-; Nesai, 2939

 

AÇIKLAMA:          "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye gelince ... normal yürüdü."

 

Bu hadisten anlaşıldığı üzere hacc eden için sünnet olan Mekke'ye geldiğinde ilk iş olarak Kudum tavafı yapmasıdır. Kudum tavafını her şeyden önce yapar. İlk tavafında Hacer-i Esved'i istilam eder. Yedi şavtın ilk üçünde remel yapar. Geri kalan dört şavtta ise normal yürür. Bütün bu hususlar Müslim'in buna dair hadisleri zikredeceği yerde açıklamaları ile gelecektir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

21- VAKFE YAPMAK VE YÜCE ALLAH'IN: "SONRA İNSANLARIN İFADA ETTİĞİ YERDEN SİZ DE İFADA EDİNİZ" (BAKARA, 199) BUYRUĞU HAKKINDA BİR BAB