SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(16) باب
إحرام
النفساء،
واستجاب
اغتسالها
للإحرام،
وكذا الحائض
16- LOHUSANIN İHRAMI VE İHRAM
SEBEBİ İLE KENDİSİNİN DE -AYNI ŞEKİLDE- AY HALİ KADININ DA GUSLETMESİNİN
MÜSTEHAB OLDUĞU BABI
109 - (1209) حدثنا
هناد بن السري
وزهير بن حرب
وعثمان بن أبي
شيبة. كلهم عن
عبدة. قال
زهير: حدثنا
عبدة بن سليمان
عن عبيدالله
بن عمر، عن
عبدالرحمن بن القاسم،
عن أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها.
قالت:
نفست
أسماء بنت
عميس بمحمد بن
أبي بكر،
بالشجرة. فأمر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أبا بكر،
يأمرها أن
تغتسل وتهل.
2900- Bize Hennad
es-Serri, Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe de tahdis etti. Hepsi Abde'den
rivayet etti. Züheyr dedi ki: Bize Abde b. Süleyman, UbeyduIlah b. Ömer'den
tahdis etti, o Abdurrahman b. elKasım'dan, o babasından, o Aişe (r.anha)'dan
şöyle dediğini rivayet etti: Umeys kızı Esma, Şecere denilen mevkide Ebu Bekir
oğlu Muhammed'i doğurarak lohusa oldu. ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Ebu Bekir'e (Esma'ya} gusledip ihrama girmesini emretmesini emir buyurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, ı 743; İbn Mace, 2911
110 - (1210) حدثنا
أبو غسان محمد
بن عمرو.
حدثنا جرير بن
عبدالحميد عن
يحيى بن سعيد،
عن جعفر بن
محمد ، عن
أبيه، عن جابر
بن عبدالله
رضي الله
عنهما. في
حديث أسماء
بنت عميس، حين
نفست بذى
الحليفة ؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أمر أبا
بكر رضي الله
عنه، فأمرها
أن
تغتسل وتهل.
2901- Bize Ebu Gassan,
Muhammed b. Amr tahdis etti, bize Cerir b. Abdülhamid, Yahya b. Said'den tahdis
etti, o Cafer b. Muhammed'den, o babasından, o Cabir b. Abdullah (r.anhuma)'dan
Umeys kızı Esma' nın Zülhuleyfe de lohusa olduğu zaman ile ilgili naklettiği
hadisinde: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr (r.anh) verdiği
emir üzerine o da Esma'ya gusledip ihrama girmesini emretti dediğini rivayet
etti.
Diğer tahric: Nesai,
214, 390, 2760, 2761; İbn Mace, 2913
AÇIKLAMA: Bu babta
Aişe (r.anha)'nın: Umeys kızı Esma, Şecere denilen mevkide Muhammed b. Ebu
Bekir'i doğurmakla lohusa oldu ... " hadisi yer almaktadır. Aişe (r.anha)'nın:
"Nefiset" sözü doğurdu demektir. Fe harfi kesrelidir 'başka türlü
olamaz. Nun harfi ise iki türlü telaffuz edilir, meşhur olan ötreli okunuşudur.
İkincisi ise fethalı okuyuştur. Lohusalığa "nifas" deniliş sebebi ise
doğanın ve aynı zamanda kanın adı olan "nefesilin çıkışından dolayıdır.
Kadi İyaz dedi ki: Her iki söyleyiş bu lafzın ay hali hakkında kullanılması
halinde de geçerlidir. Bunun için nun harfi fethalı ve aynı zamanda ötreli
olarak nefiset ve nüfiset ay hali oldu anlamında kullanılır. Bu iki söyleyişi
el-Elfal müellifi zikretmiş bulunmaktadır. Ama bir topluluk ay hali anlamında
nun harfinin ötreli söyleyişini kabul etmemektedir.
Hadisten anlaşılan
hükümlere gelince:
1. Lohusa ve ay hali
olan kadının ihrama girmesi sahihtir.
2. İhrama girmek için
gusletmeleri müstehabtır. Bunun emredildiği hususunda icma olmakla birlikte
bizim Malik, Ebu Hanife ve cumhurun mezhebine göre bu (emir ile) müstehabtır.
Hasan ve Zahiri mezhebi mensubları ise bu vaciptir demişlerdir.
3. Ay hali ve lohusa
kadının, tavaf ve iki rekatlik tavaf namazı dışında haccın bütün fiillerini
yapmaları sahihtir. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Haccedenin yaptığı her bir işi yap ancak tava! etme" buyruğu bunu
gerektirmektedir.
4. İhrama girmek sebebi
ile kılınan iki rekat namaz haccın sıhhati için şart olmayıp sünnettir. Çünkü
Esma (r.anhfı) bu iki rekat namazı kılmamıştır.
"Şecere denilen
mevkide lahusa oldu" bir rivayette "Zülhuleyfe de" başka bir
rivayette de "el-Beyda' da" denilmektedir. Bu üç yer birbirine
yakındır. Şecere Zülhuleyfe dedir. Beyda ise Zülhuleyfe'nin kıyısında bir
yerdir.
Kadi İyaz dedi ki: Bu,
onun insanlardan uzak durmak için Beyda'nın bir tarafında konakladığı şeklinde
yorumlanır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise gerçek anlamda Zülhuleyfe de
konaklamış, orada gecelemiş ve ihrama girmişti. Bundan dolayı bütün insanların
konakladıkları yere onların imamı olan zatın konakladığı yerin adı ile
adlandırılmış oldu.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: