SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(14) باب
ما يفعل
بالمحرم إذا
مات
14- İHRAMLI KİMSE ÖLÜRSE
ONA NE YAPILIR BABI
93 - (1206) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
عمرو، عن سعيد
بن جبير، عن
ابن عباس رضي الله
عنهما
عن النبي صلى
الله عليه وسلم.
خر رجل من
بعيره، فوقص،
فمات. فقال:
اغسلوه
بماء وسدر.
وكفنوه في
ثوبه ولا تخمروا
رأسه. فإن
الله يبعثه
يوم القيامة
ملبيا".
2883- Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan tahdis etti, o Said b.
Cübeyr'den, o İbn Abbas (r.a.)'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
rivayet ettiğine göre bir adam devesinden düştü ve boynu kırılıp öldü. Bunun
üzerine: "Onu su ve sidr ile yıkayın, üzerindeki iki elbisesi ile (ihram!
ile) kefenleyin, başını örtmeyin. Çünkü şüphesiz Allah onu kıyamet günü telbiye
getirdiği halde diriltecektir" diye buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1268 -buna yakın-, 1849; Ebu Davud, 2328, 2329; Tirmizi, 951; Nesai, 1903,
2713, 2858; İbn Mace. 3084
94 - (1206) وحدثنا
أبو الربيع
الزهراني.
حدثنا حماد عن
عمرو بن دينار
وأيوب، عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما. قال:
بينما
رجل واقف مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بعرفة.
إذ وقع من راحلته.
قال أيوب:
فأوقصته (أو قال
فأقعصته) وقال
عمرو: فوقصته.
فذكر ذلك
للنبي صلى
الله عليه
وسلم فقال:
"اغسلوه بماء
وسدر. وكفنوه
في ثوبين. ولا تحنطوه.
ولا
تخمروا رأسه.
(قال أيوب) فإن
الله يبعثه
يوم القيامة
ملبيا. (وقال
عمرو) فإن
الله يبعثه
يوم القيامة
يلبى".
2884- Bize Ebu'r-Rabi'
ez-Zehrani de tahdis etti, bize Hammad, Amr b. Dinar ve Eyyub'dan tahdis etti,
o Said b. Cübeyr'den, o İbn Abbas (r.a.)'dan şöyle dediğini rivayet etti. Bir
adam Arafatta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte vakfede
iken ansızın devesinden düştü -Eyyub ya boynunun kırılması sureti ile ölümüne
sebeb oldu dedi yahut da anında ölmesine sebeb oldu dedi. Amr ise: Boynunun
kırılması sebebi ile ölümüne sebeb oldu- dedi. Bu husus Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e söylenince o: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki parça ile
onu kefenleyin. Onu tahnitlemeyin. (Hanut denilen kokular sürmeyin) başını da
örtmeyin. -Eyyub dedi ki-:
Çünkü şüphesiz Allah
kıyamet gününde onu telbiye eden olarak diriltecektir dedi. Amr ise:
"Şüphesiz Allah kıyamet gününde onu telbiye getirdiği halde
diriltecektir" dedi.
Diğer tahric: Buhari,
1265, 1266, 1268, 1850; Ebu Davud, 3239, 3240; Nesai, 2855;
Amr b. Dinar'ın
hadisinin kaynakları ise 2883 numaralı hadisin kaynaklandır.
95 - (1206) وحدثنيه
عمرو الناقد.
حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم عن
أيوب. قال:
نبئت عن سعيد
بن جبير، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما ؛
أن رجلا كان
واقفا مع النبي
صلى الله عليه
وسلم وهو
محرم. فذكر
نحو ما ذكر
حماد عن أيوب.
2885- Bunu bana Amr
en-Nakid de tahdis etti, bize İsmail b. İbrahim, Eyyub'dan şöyle dedi diye
tahdis etti: Said b. Cübeyr'den bana bildirildiğine göre o İbn Abbas (r.a.)'dan
şu rivayeti nakletmiştir: Bir adam ihramlı olduğu halde Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte vakfede idi. Sonra hadisi Hammad'ın Eyyub'dan
zikrettiğine yakın olarak zikretti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
96 - (1206) وحدثنا
علي بن خشرم.
أخبرنا عيسى
(يعني ابن يونس)
عن ابن جريج.
أخبرني عمرو
بن دينار عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما. قال:
أقبل
رجل حراما مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم. فخر من
بعيره، فوقص
وقصا، فمات.
فقال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"اغسلوه
بماء وسدر
وألبسوه
ثوبيه. ولا تخمروا
رأسه. فإنه
يأتي يوم
القيامة يلبى".
2886- Bize Ali b. Haşrem
de tahdis etti... İbn Abbas (r.a.) dedi ki: Bir adam ihramlı olduğu halde Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte geldi. Devesinden düştü ve boynu
kırılıp öldü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu
su ve sidr ile yıkayın. Üzerindeki iki parça elbiseyi de ona giydirin
(kefenleyin). Başını örtmeyin, çünkü o kıyamet gününde telbiye ederek
gelecektir" buyurdu.
97 - (1206) وحدثناه
عبد بن حميد.
أخبرنا محمد
بن بكر البرساني.
أخبرنا ابن
جريج. أخبرني
عمرو بن دينار
؛ أن سعيد بن
جبير أخبره
أخبره عن ابن
عباس رضي الله
عنهما، قال:
أقبل
رجل حرام مع
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
بمثله. غير
أنه قال "فإنه
يبعث يوم
القيامة ملبيا".
وزاد: لم يسم
سعيد بن جبير
حيث خر.
2887- Bunu bize Abd b.
Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. Bekr el-Bursani haber verdi, bize İbn
Cüreyc haber verdi, bana Amr b. Dinar'ın haber verdiğine göre Said b. Cübeyr
kendisine İbn Abbas (r.anhuma) haber vererek dedi ki: İhramlı bir adam
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte geldi dedi ve hadisi
aynen zikretti. Ancak rivayetinde: "Çünkü muhakkak o kıyamet gününde
telbiye getiren birisi olarak diriltilecektir" dedi. Ayrıca şunu da
ekledi: Said b. Cübeyr düştüğü yedn ismini vermedi.
98 - (1206) وحدثنا
أبو كريب.
حدثنا وكيع عن
سفيان، عن
عمرو بن
دينار، عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما
أن رجلا أو
قصته راحلته،
وهو محرم،
فمات. فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
"اغسلوه
بماء وسدر.
وكفنوه في
ثوبيه. ولا تخمروا
رأسه ولا وجهه.
فإنه يبعث يوم
القيامة
ملبيا".
2888- Bize Ebu Kureyb de
tahdis etti... İbn Abbas (r.anhuma)'dan rivayete göre bir adamı ihramlı olduğu
halde devesi düşürmüş ve boynu kırılıp ölmüştü. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu su ve sidr ile yıkayınız, üzerindeki
iki parça elbise ile onu kefenleyiniz, başını da yüzünü de örtmeyiniz. Çünkü o
muhakkak kıyamet gününde telbiye eden olarak diriltilecektir. "
99 - (1206) وحدثنا
محمد بن
الصباح. حدثنا
هشيم. أخبرنا
أبو بشر.
حدثنا سعيد بن
جبير عن ابن
عباس رضي الله
عنهما. ح
وحدثنا يحيى
بن يحيى
(واللفظ له).
أخبرنا هشيم
عن أبي بشر،
عن سعيد بن
جبير، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما ؛ أن
رجلا كان مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم محرما.
فوقصته
ناقته، فمات.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"اغسلوه
بماء وسدر.
وكفنوه في
ثوبيه. ولا تمسوه
بطيب. ولا تخمروا
رأسه. فإنه يبعث
يوم القيامة
ملبدا".
2889- Bize Muhammed b.
es-Sabbah da tahdis etti, bize Huşeym tahdis etti, bize Ebu Bişr haber verdi,
bize Said b. Cübeyr, İbn Abbas (r.anhuma)'dan tahdis etti. (H.) Bize Yahya b.
Yahya da -ki lafız ona aittir- bize Huşeym, Ebu Bişr'den haber verdi, o Said b.
Cübeyr'den, o İbn Abbas (r.anhuma)'dan rivayet ettiğine göre bir adam ihramlı
olduğu halde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idi. Devesi
onu düşürdü, boynu kırıldı ve öldü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem):
"Onu su ve sidr ile
yıkayınız, üzerindeki iki parça elbise ile onu kefenleyiniz. Ona hoş kokuyu
değdirmeyiniz, başını örtmeyiniz. Çünkü o kıyamet gününde saçları zamk ile
yapıştırılarak taranmış olduğu halde diriltilecektir" buyurdu.
100 - (1206) وحدثني
أبو كامل فضيل
بن حسين
الحجدري.
حدثني أبو
عوانة عن أبي
بشر، عن سعيد
بن جبير، عن
ابن عباس رضي الله
عنهما ؛ أن
رجلا وقصه
بعيره وهو
محرم مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فأمر به رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
يغسل بماء
وسدر. ولا يمس
طيبا. ولا يخمر
رأسه. فإنه
يبعث يوم
القيامة ملبدا.
2890- Bana Ebu Kamil,
Fudayl b. Huseyn el-Cahden de tahdis etti... İbn Abbas (r.anhuma)'dan rivayete
göre bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ihramlı
olduğu halde devesi onu düşürüp boynunun kırılıp ölmesine sebeb olmuştu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun su ve sidr ile yıkanmasını, ona koku
değdirilmemesini, başının örtülmemesini emir buyurdu. Çünkü şüphesiz o kıyamet
gününde saçları zamkla yapıştırılıp taranmış hali ile diriltilecektir.
101 - (1206) وحدثنا
محمد بن بشار
وأبو بكر بن
نافع. قال ابن
نافع: أخبرنا
غندر. حدثنا
شعبة. قال:
سمعت
أبا بشر يحدث
عن سعيد بن
جبير ؛ أنه
سمع ابن عباس
رضي الله
عنهما يحدث ؛
أن رجلا أتى
النبي صلى
الله عليه
وسلم وهو
محرم. فوقع من
ناقته
فأقعصته. فأمر
النبي صلى
الله عليه
وسلم أن يغسل
بماء وسدر.
وأن يكفن في
ثوبين. ولا يمس
طيبا. خارج
رأسه.
قال
شعبة: ثم
حدثني به بعد
ذلك: خارج
رأسه ووجهه،
فإنه يبعث يوم
القيامة
ملبدا.
2891- Bize Muhammed b.
Beşşar ve Ebu Bekr b. Nafi'de tahdis etti, İbn Nafi' dedi ki: Bize Gunder haber
verdi, bize Şu'be tahdis edip dedi ki: Ebu Bişr'i, Said b. Cübeyr'den tahdis
ederken dinledim: O İbn Abbas (r.anhuma)'yı şunu tahdis ederken dinlemiştir:
Bir adam ihramb olarak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelmiş,
devesinden düştüğü için boynu kırılıp ölmüştü. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) su ve sidr ile yıkanmasını, iki parça ile kefenlenmesini, ona hoş koku
sürülmeyip başının dışarıda (kapatılmadan) bırakılmasını emir buyurdu.
Şu'be dedi ki: Bundan
sonra (Ebu Bişr) bu hadisi bana: Başı ve yüzü dışarda çünkü o kıyamet gününde
saçlarını zamkla yapıştırıp taranmış olarak haşredilecektir diye tahdis etti.
102 - (1206) حدثنا
هارون بن
عبدالله.
حدثنا الأسود
بن عامر عن
زهير، عن أبي
الزبير. قال:
سمعت سعيد بن
جبير يقول:
قال ابن عباس
رضي الله
عنهما:
وقصت
رجلا
راحلته، وهو مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فأمرهم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن
يغسلوه بماء و
سدر
وأن يكشفوا
وجهه. (حسبته
قال) ورأسه.
فإنه يبعث يوم
القيامة وهو
يهل
.
2892- Bize Harun b. Abdullah
tahdis etti, bize el-Esved b. Amir, Züheyr'den tahdis etti, o Ebu'z-Zübeyr'den
şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr'i şöyle derken dinledim: İbn Abbas
(r.anhuma) dedi ki: Bir adamı -Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte iken- devesi düşürüp boynu kırdıp ölmüştü. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine onu su ve sidr ile yıkamalarını,
yüzünü açık bırakmalarını -zannederim başını da dedi- emir buyurdu. Çünkü o
kıyamet gününde telbiye getirdiği halde diriltilecektir.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
103 - (1206) وحدثنا
عبد بن حميد.
أخبرنا
عبيدالله بن
موسى. حدثنا
إسرائيل عن
منصور، عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما. قال:
كان
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم رجل. فوقصته
ناقته، فمات.
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم " اغسلوه.
ولا
تقربوه طيبا.
ولا
تغطوا وجهه.
فإنه يبعث
يلبي".
2893- Bize Abd b. Humeyd
de tahdis etti, bize Ubeydullah b. Musa haber verdi, bize İsmail, Mansur'dan, o
Said b. Cübeyr'den, o İbn Abbas (r.anhuma)'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir adam vardı. Devesi
onu düşürdü, boynu kırılıp öldü. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Onu yıkayın ve ona koku yaklaştı rm ayın, yüzünü de örtmeyin,
çünkü o telbiye getirdiği halde diriltilecektir" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: Bu babta
İbn Abbas (r.a.)'ın (2883, 2884) "Bir adam Arafatta Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte vakfede iken ... kıyamet gününde telbiye getiren
olarak diriltilecektir" diğer bir rivayette (2884) "devesinden düştü
ve devesi boynunun kırılıp ölmesine sebeb oldu -yahut derhal ölmesine sebeb
oldu- bir diğer rivayette ise: "Devesi onu düşürüp boynunun kırılıp
ölmesine sebeb oldu" bir başka rivayette (2884) "onu iki parça elbise
ile kefenleyin, ona hamut koymayın (kokulamayın) ... telbiye getirerek
diriltilecektir" başka bir rivayette (2888) "yüzünü de başını da
örtmeyin" bir diğer rivayette (2889) "çünkü o kıyamet gününde
saçlarını zamklayıp taranmış olarak diriltilecektir" denilmektedir.
Bütün bu rivayetlerde
Şafii, Ahmed, İshak ve onlara muvafakat edenlerin ihramh bir kimse öldüğü
taktirde ona dikişli elbise giydirmek (dikişli elbise ile onu kefenlemek) de
başını örtmek de caiz olmadığı, ona hoş koku sürülmeyeceği şeklindeki
görüşlerinin lehine açık bir delildir. Malik, Evzai, Ebu Hanife ve başkaları
ise böyle birisine hayatta olana yapılan muamelenin aynısı yapılır (o da
ihramlı hükmündedir). Ama bu hadis onların görüşlerini reddetmektedir.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Onu su ve sidr ile yıkayınız" buyruğu ölünün
yıkanması esnasında sidr kullanmanın müstehab olduğuna delildir. Bu aynı
zamanda bizim mezhebimizin görüşüdür. Tavus, Ata, Mücahid, İbnü'l-Münzir ve
başkaları da böyle demişlerdir. Malik, Ebu Hanife ve başkaları ise bunu kabul
etmemektedirler.
"Yüzünü de başını
da örtmeyin" ihramlının hayatta iken başının örtülmesinin haram olduğu
üzerinde icma vardır. Yüzünün örtülmesine gelince Malik ve Ebu Hanife yüzü de
başı gibidir demişlerdir. Şafii ve cumhur ise yüzü hakkında ihram sözkonusu
değildir. Aksine o yüzÜnü örtebilir. Ama kadın için yüzün açılması vaciptir.
Hayatta olan ihramlının hükmü budur. Ölmüş ihramlının hükmüne gelince Şafii
mezhebine ve ona uygun kanaat belirtenlere göre az önce geçtiği gibi başını
örtmek haramdır ama yüzünü örtmek haram değildir, yüzünün hükmü hayatta iken
hükmü ne ise öyle kalmaya devam eder. Bu hadis-i şerif ise yüzünün örtülmesi
yasağını yüz olduğu için değil başın açıkta kalmasını sağlamak maksadı iledir
diye yorumlanır. Çünkü yüzünü örtecek olurlarsa başını örtmeyeceklerinden emin
olamazlar. Ayrıca bu hadisin bu şekilde tevil edilmesi de kaçınılmazdır. Çünkü
Malik, Ebu Hanife ve onlara muvafakat edenler şöyle derler: Ölenin başının da
yüzünün de örtülmesine engel olunmaz. Şafii ve ona muvafakat edenler ise yüzü
örtmek mübahtır derler. O halde hadisin tevil edilmesi kaçınılmaz bir hal
almaktadır.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Onu iki parça elbisesi ile kefenleyiniz" bir
diğer rivayette ise: "iki parça elbise ile" buyruğu ile ilgili olarak
Kadi İyaz şunları söylemektedir: Rivayetlerin çoğu: "Onun iki parça
elbisesi" şeklindedir.
Bu hadisden çıkartılacak
bir takım hükümler vardır. Bazıları şunlardır:
1. Ölmüş kişi hakkında
ihram hükmü kalmaya devam eder diyen Şafii'nin ve ona muvafakat edenlerin
görüşlerinin lehine delil vardır.
2. Giyilmiş elbiselerle
kefenlemek caizdir ve bu hususta icma bulunmaktadır.
3. İki parça elbisenin kefen
olması caiz olmakla birlikte efdal olan kefenin üç parça olmasıdır.
4. Kefen ölenin borcu
ile terikedeki diğer haklardan önceliklidir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Bunun, malının tamamını kuşatacak kadar borcu olup olmadığını
sormamıştır.
5. Öleni kefenlemek
vaciptir ve bu müslüman hakkında icma ile kabul edilmiş bir hükümdür. Aynı
şekilde onu yıkamak, namazını kılmak, defnetmek de böyledir.
"Vekasa" boynu
kırıldı demektir. Vekasathu ile evkasathu da aynı anlamdadır.
"Feekhasathu" yani
derhal onun ölümüne sebeb oldu. Koyunların yakalandığı bir hastalık sebebi ile
aniden ölmeleri hakkında da bu mı kullanılır.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Çünkü o kıyamet gününde telbiye getiren, saçlarını
zamklayarak taranmış ve telbiye getirerek diriltilecektir" şeklindeki
tabirlerinin anlamı şudur: O öldüğü hal üzere beraberinde haccın alameti
bulunduğu halde diriltilecektir. Bu ise kıyamet gününde şehidin damarlarından
kan damladığı halde gelmesi gibi faziletine delalet eder. Ayrıca bu ifadelerde
ihramlı iken telbiye getirmeyi sürdürmenin müstehab olduğuna, saçları zam k
gibi bir şeylerle taramanın müstehab olduğuna delil vardır. Buna dair açıklama
daha önce geçmişti.
"Onu
tahnitlemeyin" ona yani tanut sürmeyin. Tinat da denilir ki bu da özel
olarak ölen için bir araya getirilen ve başkası için kullanılmayan hoş koku
karışımıdır.
Ali b. Haşrem'in
rivayetinde (2886) "bir adam ihramlı olarak geldi" ibaresinde
"ihramlı olarak" tabiri "haramen" diye kaydedilmiştir ki
nüshaların bir çoğunda bu şekildedir, bazılarında ise "haramun" diye
zaptedilmiştir. Uygun olan şekil budur, birincisi de açıklanabilir, bu durumda
hal olur. Zülhalin nekire (belirtisiz) olarak gelmekle birlikte halin
zikredilmesi az da olsa kullanılmıştır.
(2889) "Bize
Muhammed b. es-Sabbah tahdis etti... bize Said b. Cübeyr tahdis etti."
Burada adı geçen Ebu Bişr el-Huberi nisbetlidir. Adı da el-Velid b. Müslim b.
Şihab el-Basri' dir. Tabiindendir. O sahabi Cündeb b. Abdullah (r.anh)'dan
rivayet etmiştir. Adı geçen Ebu Bişr'den yalnızca Müslim rivayet etmiş olmakla
birlikte sika olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir.
(2893) "Bize Abd b.
Humeyd tahdis etti... İbn Abbas'dan ... " Kadi İyaz dedi ki: Bu hadis
Darakutni'nin Müslim'e karşı istidrakde bulunduğu hadislerden birisidir.
Darakutni şunları söylemektedir: Bu hadisi Mansur ancak elHakem'den
dinlemiştir. Buhari'de bu şekilde Mansur'dan, o el-Hakem'den, o Said'den diye
rivayet etmiştir. Doğru olanı da budur. Bununla birlikte Mansur'dan, o
Seleme'den de denilmiş olmakla birlikte sahih değildir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: