SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(13) باب جواز غسل المحرم بدنه ورأسه

13- İHRAMLI OLANIN BEDENİNİ VE BAŞINI YIKAMASININ CAİZ OLDUĞU BABI

 

91 - (1205) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وعمرو الناقد وزهير بن حرب وقتيبة بن سعيد. قالوا: حدثنا سفيان بن عيينة عن زيد ابن أسلم. ح وحدثنا قتيبة بن سعيد. وهذا حديثة عن مالك بن أنس. فيما قرئ عليه، عن زيد بن أسلم، عن إبراهيم بن عبدالله ابن حنين، عن أبيه، عن عبدالله بن عباس والمسور بن مخرمة ،أنهما اختلفا بالأبواء فقال عبدالله بن عباس: يغسل المحرم رأسه. وقال المسور:

 لا يغسل المحرم رأسه. فأرسلني ابن عباس إلى أبي أيوب الأنصاري أسأله عن ذلك. فوجدته يغتسل بين القرنين. وهو يستتر بثوب. قال: فسلمت عليه. فقال: من هذا ؟ فقلت: أنا عبدالله بن حنين. أرسلني إليك عبدالله بن عباس. أسألك كيف كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يغسل رأسه وهو محرم ؟ فوضع أبو أيوب رضي الله عنه يده على الثوب. فطأطأه حتى بدا لي رأسه. ثم قال لإنسان يصب: اصبب. فصب على رأسه. ثم حرك رأسه بيديه. فأقبل بهما وأدبر. ثم قال: هكذا رأيته صلى الله عليه وسلم يفعل.

 

2881- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Amr en-Nakid, Züheyr b. Harb ve Kuteybe b. Said tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Zeyd b. Eslem'den tahdis etti. (H.) Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti: İşte bu da onun Malik b. Enes'den ona Zeyd b. Eslem'den rivayetle okunanlar arasında naklettiği hadisidir. O İbrahim b. Abdullah b. Huneyn'den, o babasından, o Abdullah b. Abbas ile el-Misver b. Mahreme'den rivayet ettiğine göre her ikisi, Ebva'da, Abdullah b. Abbas, ihramlı kişi başını yıkar diyerek Misver de, ihramlı kişi başını yıkam az diyerek anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Bunun üzerine İbn Abbas beni, Ebu Eyyub el-Ensari'ye bu hususu sormak üzere gönderdi. Onun bir elbise ile örtünerek kuyunun iki direği arasında yıkanmakta olduğunu gördüm. Ona selam verdim. O: Kim o, dedi. Ben: Abdullah b. Huneyn'im. Beni sana Abdullah b. Abbas gönderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı olduğu halde başını nasıl yıkardı, diye sormamı istedi, dedim.

Ebu Eyyub (r.anh) elini kendisini örten elbisenin üzerine koydu ve ben başını görünceye kadar onu aşağıya indirdi. Sonra bir kişiye üzerine su dökmesini söyledi. O da onun başına su döktü. Sonra elleri ile başını 'Öne arkaya götürüp getirerek ovaladı, sonra da: Ben onun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde yaptığını gördüm, dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 1840; Ebu Davud, 1840; Nesai, 2664; İbn Mace, 2934

 

 

92 - (1205) وحدثناه إسحاق بن إبراهيم وعلي بن خشرم. قالا: أخبرنا عيسى بن يونس. حدثنا ابن جريج. أخبرني زيد بن أسلم، بهذا الإسناد. وقال:

 فأمر أبو أيوب بيديه على رأسه جميعا. على جميع رأسه. فأقبل بهما وأدبر. فقال المسور لابن عباس: لا أماريك أبدا.

 

2882- Bunu bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem de tahdis edip dediler ki: Bize İsa b. Yunus haber verdi, bize İbn Cüreyc tahdis etti, bize Zeyd b. Eslem bu isnad ile haber verdi ve şöyle dedi: Ebu Eyyub her iki elini birlikte başının tamamının üzerinde ileri geri götürüp getirdi. Bunun üzerine Misver, İbn Abbas' a: Ebediyyen seninle tartışmayacağım, dedi.

 

 

AÇIKLAMA:          Müslim bu babta İbn Huneyn'in rivayet ettiği İbn Abbas ile Misver arasında bir anlaşmazlık çıktığına dair hadisi zikretmektedir. İbn Abbas ihramlı kimsenin başını yıkayabileceğini söylerken Misver ona muhalefet etmişti. Bunun üzerine İbn Abbas, İbn Huneyn'i Ebu Eyyub'a bu hususu sormak üzere göndermişti. Onun bir elbise ile örtünerek kuyunun iki direği arasında yıkanmakta olduğunu gördü. İbn Huneyn dedi ki: Ben ona selam verdim, o:

Kim o dedi. Ben: Ben Abdullah b. Huneyn'im dedi. Beni sana Abdullah b. Abbas ... gönderdi... İşte ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle yaparken gördüm dedi."

 

"Kuyunun iki direği arasında" tekili olan kanın her biri kuyunun başı üzerinde dikilen bir ahşap parçasıdır. Bunların arasına kendisi ile su çekilen ipin üzerinden çekildiği bir ahşap uzatılır. Onun üzerine de makara asılır.

 

 

Hadisten çeşitli hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. İhramlı olanın yıkanması, başını yıkaması, elini saçını yolmayacak şekilde saçının üzerinden geçirmesi caizdir.

 

2. Bir kişinin haberi (haber-i vahid) kabul edilir. Bir kişinin (Vahidın) haberinin kabulü ashab-ı kiram (r.a.) arasında meşhur bir husustur.

 

3. Anlaşmazlık halinde nassa başvurulur, nassın varlığı halinde de içtihad ve kıyasa gidilmez.

 

4. Abdest ve gusül alarak taharet alan kimseye abdest bozmak üzere oturmuş olanın aksine selam verilebilir.

 

5. Taharet alırken yardım almak caizdir ama bir ihtiyaç yoksa yardıma başvurmamak daha uygundur.

 

İlim adamları ihramlı olanın cünüplükten dolayı başını ve vücudunu yıkamasının caiz hatta onun için vacip olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Ama serinlemek maksadı ile yıkanması ise bizim ve cumhurun mezhebine göre kerahet sözkonusu olmaksızın caizdir. Ayrıca bizim mezhebimize göre başını sedir ve hatmi yaprakları ile yıkaması da -saçını yolmayacak surette- caizdir. Saçını yolmadığı sürece ona fidye gerekmez. Ebu Hanife ve Malik ise bu fidye gerektiren haram bir iştir demişlerdir .

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

14- İHRAMLI KİMSE ÖLÜRSE ONA NE YAPILIR BABI