SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
(12) باب
جواز مداواة
المحرم عينيه
12- İHRAMLI KİMSENİN
GÖZLERİNİ TEDAVİ ETMESİNİN CAİZ OLDUĞU BABI
89 - (1204) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وعمرو الناقد
وزهير بن حرب.
جميعا عن ابن
عيينة. قال
أبو بكر: حدثنا
سفيان بن
عيينة. حدثنا
أيوب بن موسى
عن نبيه بن
وهب. قال:
خرجنا
مع أبان بن
عثمان. حتى
إذا كنا بملل،
اشتكى عمر بن
عبيدالله
عينيه. فلما
كنا بالروحاء
اشتد وجعه. فأرسل
إلى أبان بن
عثمان يسأله.
فأرسل إليه أن
أضمدهما
بالصبر. فإن
عثمان رضي
الله عنه حدث عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، في
الرجل إذا
اشتكى عينيه،
وهو محرم،
ضمدهما بالصبر.
2879- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe, Amr en-Nakid ve Züheyr b. Harb birlikte İbn Uyeyne'den tahdis etti.
Ebu Bekr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti, bize Eyyub b. Musa, Nubeyh
b. Vehb'den tahdis etti ve dedi ki: Eban b. Osman ile birlikte sefere çıkbm.
Nihayet bizler Melel denilen yere vardığımızda Ömer b. Ubeydullah gözlerinden
rahatsızlandı. Ravha'ya geldiğimizde ise ağrıları şiddetlendi. Bunun için (ne
yapması gerektiğini) sormak üzere Eban b. Osman'a birisini gönderdi. O da ona:
Gözlerine sabır sür diye haber gönderdi. Çünkü Osman (r.anh) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ihramlı iken gözlerinden rahatsız olan bir
adamın gözlerine sabır koyduğunu rivayet etti.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 1838, 1839; Tirmizi, 952; Nesai, 2710
90 - (1204) وحدثناه
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي.
حدثنا عبدالصمد
بن عبدالوارث.
حدثني أبي.
حدثنا أيوب بن
موسى. حدثني
نبيه بن وهب ؛
أن عمر بن
عبيدالله بن
معمر رمدت
عينه. فأراد
أن يكحلها
فنهاه أبان بن
عثمان. وأمره
أن يضمدها
بالصبر
وحدث عن
عثمان بن
عفان، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم ؛ أنه
فعل ذلك.
2880- Bunu bize İshak b.
İbrahim el-Hanzali de tahdis etti... Bana Nubeyh b. Vehb'in tahdis ettiğine göre,
Ömer b. Ubeydullah b. Ma'mer'in gözleri rahatsızlanmıştı. Onlara sürme çekmek
istedi ise de Eban b. Osman bunu yapmamasını söylemiş ve kendisine gözlerine
sabır koymasını emretmiş, Osman b. Affan (r.anh)'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'den bunu yaptığını rivayet etmişti.
AÇIKLAMA: (2880)
"Nubeyh b. Vehb." Nun harfi ötreli be harfi fethalı ve ye harfi
sakindir.
"Eban b.
Osman" kitabın baş taraflarında "Eban" isminin munsarıf olduğuna
ve olmadığına -ama sahih ve meşhur olanın munsarıf olduğuna- dair açıklamalar
geçmiş bulunmaktadır. Onu munsarıf kabul edenler vezninin "feal"
olduğunu söylerken, munsarıf olmadığını söyleyenler efalu olduğunu
söylemişlerdir.
"Melel"
Medine'den onsekiz mil uzaklıkta bir yer adıdır. Oniki mil olduğu da söylenmiştir.
Bunu Kadi İyaz el-Veşadik adlı eserinde rivayet etmiştir.
"Damade"
şeklinde mim harfi şeddesiz olarak anlamı, sürmek, yapıştırmaktır. Sabir ise be
harfi kesreli söylenir, sakin okunması da caizdir. İlim adamları gözün ve başka
azaların üzerine sabır ve buna benzer hoş koku olmayan şeyleri sürmenin caiz
olduğunu ve bunun için ayrıca bir fidye gerekmediğini ittifakla söylemişlerdir.
Eğer hoş kokusu olan bir şeye ihtiyacı olursa onu kullanması caiz olmakla
birlikte ona frdye düşer. İlim adamları ittifakla ihramlı bir kimsenin ihtiyaç
duyması halinde kokusuz sürme çekeceğini ve bundan dolayı fidye düşmediğini
kabul etmişlerdir.
Süslenmek maksadı ile
sürme çekmek ise Şafii'ye ve başkalarına göre mekruhtur. Aralarında Ahmed ve
İshak'ın bulunduğu bir topluluk ise bunu yasak kabul etmişlerdir. Maliki
mezhebinde bu iki görüş gibi iki görüş vardır. Bunlara göre bundan dolayı
fidyenin gerekip gerekmediği hususunda görüş ayrılığı vardır. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
13- İHRAMLI OLANIN
BEDENİNİ VE BAŞINI YIKAMASININ CAİZ OLDUĞU BABI