SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(11) باب جواز الحجامة للمحرم

11- İHRAMLI İÇİN HACAMATIN CAİZ OLDUĞU BABI

 

87 - (1202)  حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وزهير بن حرب وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا سفيان بن عيينة) عن عمرو، عن طاوس وعطاء، عن ابن عباس رضي الله عنهما ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم احتجم وهو محرم.

 

2877- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim tahdis etti. İshak bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan haber verdi derken, diğer ikisi tahdis etti, dedi. O Amr'dan, o Tavus ve Ata'dan, o İbn Abbas (r.anhuma)'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı olduğu halde hacamat yaptırdı.

 

Diğer tahric: Buhari, 1835, 5695; Ebu Davud, 1835; Tirmizi, 839; Nesai, 2845, 2847;

 

 

88 - (1203) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا المعلى بن منصور. حدثنا سليمان بن بلال عن علقمة بن أبي علقمة، عن عبدالرحمن الأعرج، عن ابن بحينة ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم احتجم بطريق مكة، وهو محرم، وسط رأسه.

 

2878- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize el-Mualla b. Mansur tahdis etti, bize Süleyman b. Bilal, Alkame'den tahdis etti, o Abdurrahman b. el-A'rec'den, o İbn Muhayne'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke yolunda ihramlı olduğu halde başının ortasına hacamat yaptırdı.

 

 

Diğer tahric: Buhari, 1836, 5698; Nesai, 2850; İbn Mace, 3481

 

AÇIKLAMA:          "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke yolunda ihramlı olduğu halde başının ortasına hacamat yaptırdı."

 

Vesat: Orta; sin harfi fethalı olarak telaffuz edilir. Lügat alimleri şöyle demektedir: Birbirinden ayrılabilen her şeydir. Saffın, gerdanlığın, tesbih {subhanallah demeklin, insanların halkasının vasatı gibi. Bu gibi vasatlar için sin harfi sakin olarak "vest"denilir. Eğer el gibi alın, baş, el ayası gibi birbirinden ayırd edilmeyen bütün ise o taktirde sin harfi fethalı olarak "vasat" söylenir. Ezheri, Cevheri ve başkaları dedi ki: Fethalı söyleyiş için sakin söyleyişi de caiz kabul etmiş olmalarına rağmen, sakin ile söylenenin fethalı olarak söylenişini doğru kabul etmemişlerdir.

 

Bu hadis-i şerifte ihramlı bir kimsenin hacamat yaptırmasının caiz olduğuna delil bulunmaktadır. İlim adamları ihramlı bir kimsenin başında veya başka bir yerde hacamat yaptırmasının caiz olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Elverir ki onun bu hususta bir mazereti bulunsun. Hacamat yaptırırken saç kesilecek olsa dahi hüküm budur. Ama bu durumda saçının kesilmesi dolayısı ile fidye gerekir. Eğer saç kesilmeyecek olursa ona fidye düşmez. Bu meselenin delili yüce Allah'ın: "Artık içinizde her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa ... bir fidye gerekir" (Bakara, 196) buyruğudur.

 

Bu hadis Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in başının ortasında hacamat yaptırmakta mazeretinin bulunduğu şeklinde yorumlanmıştır. Çünkü bu şekilde bir hacamat saçı kesmeden mümkün değildir. Ama ihramlı bir kimse ihtiyacı olmadığı halde hacamat yaptırmak isterse eğer bundan dolayı saçın kesilmesi gerekiyorsa bu saçın kesilmesinin haram oluşundan dolayı haram olur.

 

Şayet saç bulunmayan bir yerde yapılacağından ötürü saç kesmeyi gerektirmiyorsa bize de cumhura göre de bu hacamat caizdir ve bundan dolayı fidye gerekmez. İbn Ömer ve Malik'den Bunun mekruh olduğu, Hasan-ı Basri'den de bu durumda fidye gerektiği görüşleri nakledilmektedir.

 

Bizim delilimiz şudur: İhramlı iken kanı, bir suretle çıkarmak haram değildir. Bu hadis-i şerifte de ihram meseleleri ile ilgili kaidelerden birisi beyan edilmiş olmaktadır ki o da saçları tıraş etmek, dikişli elbise giymek, av hayvanını öldürmek ve buna benzer haram fiiller ihtiyaç dolayısı ile mübah olur ve bu durumda bunu yapana fidye düşer. Hastalık, sıcaklık, soğukluk gibi bir sebeble saçları tıraş etmeye yahut elbise giymeye ya da ihtiyaç sebebi ile av hayvanını öldürmeye ve benzeri hususlara ihtiyaç duyan kimse gibi. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

12- İHRAMLI KİMSENİN GÖZLERİNİ TEDAVİ ETMESİNİN CAİZ OLDUĞU BABI