SAHİH-İ MÜSLİM

İTİKAF

 

(2) باب متى يدخل من أراد الاعتكاف في معتكفه

2- İTİKAF YAPMAK İSTEYEN KİMSE, İTİKAF YAPACAĞI YERE NE ZAMAN GİRER BABI

 

6 - (1172) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو معاوية عن يحيى بن سعيد، عن عمرة، عن عائشة رضي الله عنها. قالت: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذا أراد أن يعتكف، صلى الفجر. ثم دخل معتكفه. وإنه أمر بخبائه فضرب. أراد الاعتكاف في العشر الأواخر من رمضان. فأمرت زينب بخبائها فضرب. وأمر غيرها من أزواج النبي صلى الله عليه وسلم بخبائه فضرب. فلما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم الفجر، نظر فإذا الأخبية. فقال " آلبر تردن ؟ " فأمر بخبائه فقوض. وترك الاعتكاف في شهر رمضان  حتى اعتكف في العشر الأول من شوال.

 

2777- Bize Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Ebu Muaviye, Yahya b. Said'den haber verdi, o Amre'den, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) itikaf yapmak istedi mi sabah namazını kıldıktan sonra itikaf yapacağı yere girerdi. Bir kere Ramazan'ın son on gününde itikaf yapmak istedi ve verdiği emir ile çadırı kuruldu. Zeynep te emir verdi ve onun da çadırı kuruldu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in başka zevcelerinin de verdikleri emir ile çadırları kuruldu. Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılıp da o çadırları görünce: "Siz gerçekten iyi amellerde bulunmak mı istiyorsunuz?" buyurdu ve sonra da verdiği emir ile çadırı söküldü ve Ramazan ayında itikMı bıraktı. Nihayet Şevval ayının ilk on gününde itikaf yaptı.

 

Diğer tahric: Buhari, 2033 -buna yakın-, 2034 -muhtasar-, 2041, 2045; Ebu Davud, 2464; Tirmizi, 791 -buna yakın-; Nesai, 708; İbn Mace, 1771 -buna yakın-

 

 

(1172) وحدثناه ابن أبي عمر. حدثنا سفيان. ح وحدثني عمرو بن سواد. أخبرنا ابن وهب. أخبرنا عمرو بن الحارث. ح وحدثني محمد بن رافع. حدثنا أبو أحمد. حدثنا سفيان. ح وحدثني سلمة بن شبيب. حدثنا أبو المغيرة. حدثنا الأوزاعي. ح وحدثني زهير بن حرب. حدثنا يعقوب بن إبراهيم بن سعد. حدثنا أبي عن ابن إسحاق. كل هؤلاء عن يحيى بن سعيد، عن عمرة، عن عائشة رضي الله عنها، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمعنى حديث أبي معاوية. وفي حديث ابن عيينة وعمرو بن الحارث وابن إسحاق ذكر عائشة وحفصة وزينب رضي الله عنهن. أنهن ضربن الأخبية للاعتكاف.

 

2778- Bunu bize İbn Ömer de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti, (H.) Bana Amr b. Sevvab da tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bize Amr b. el-Haris haber verdi (H.) Bana Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Ebu Ahmed tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti (H.) Bana Seleme b. Şebih tahdis etti, bize Ebu'l-Muğire tahdis etti, bize el-Evzai tahdis etti (H.) Bana Züheyr b. Harb da tahdis etti, bize Yakub b. İbrahim b. Sa'd tahdis etti, bize babam İbn İshak'dan tahdis etti, bütün bunlar Yahya b. Said'den, o Amre'den, o Aişe (r.anha)'dan Ebu Muaviye'nin rivayet ettiği hadis ile aynı manada hadisi rivayet ettiler.

İbn Uyeyne, Abn el-Haris ve İbn İshak'ın hadisi rivayetlerinde Aişe (r.anha), Havsa ve Zeynep -Allah hepsinden razı olsun-in itikaf yapmak maksadı ile çadırlarını kur (dur) dukları zikredilmektedir.

 

 

AÇIKLAMA:          "İtikaf yapmak istediği zaman sabah namazını kıldıktan sonra itikaf yerine girerdi." Bunu itikafa günün başından itibaren başlanır diyenler delil göstermişlerdir. Evzai, Sevr!, iki görüşünden birisine göre Leys de böyle demişlerdir. Malik, Ebu Hanife, Şafii ve Ahmed ise eğer bir ay yahut on gün itikaf yapmak isterse, güneş batmadan önce itikaf edeceği yere girerdi, demişler ve hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in itikaf yerine girip orada dışarı ile alakasını keserek sabah namazından sonra tek başına yalnız kaldığı şeklinde yorumlamışlardır. Yoksa itikafa başlama vaktinin o olduğu anlamında değildir. Aksine mescidin tamamında zaten akşamdan önce itiMfta idi ve mescidde duruyordu. Ama sabah namazını kıldıktan sonra yalnız başına kaldı, demişlerdir.

 

"Verdiği emir ile çadırı kuruldu" ilim adamları der ki: İşte bunda itikafta bulunan kimsenin mescitte itikafta bulunduğu süre boyunca yalnız kalabileceği bir yer edinmesinin -diğer insanlar aleyhine yeri daraltmamak şartı ile- caiz olduğuna bir delil vardır. Eğer böyle bir yer edinecek olursa bu yeri mescidin arka taraflarında ve geniş yerinde edinir ki başkası aleyhine yeri daraltmasın, kendisi için daha bir halveti sağlasın ve daha mükemmel bir şekilde tek başına kalabilsin.

 

"Bakınca çadırları gördü ve: "Siz iyilik mi yapmak istiyorsunuz" buyurup verdiği emir ile çadırı söküldü." Buradaki "kuvvida" ötreli kaf ve dat harfi ile olup izale edildi (söküldü) anlamındadır.

 

"Siz birri mi (iyiliği mi) istiyorsunuz?" sorusunda, birr'den kasıt itaattir.

Kadi İyaz dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sorusu onların yaptıklarına olumsuz bir tepkidir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Buhari'nin rivayet ettiği gibi bu hususta birilerine izin vermişti. Ama tepki göstermesinin sebebi itikafta bulunmak hususunda ihlaslarının tam olmayacağından, aksine onu kıskandıkları için ona yakın olmak isteği ile bunu yapmış olduklarından korktu. Ya da kendisi onlara karşı gayreti sebebi ile devamlı 'mescitte kalmalarından hoşlanmamıştır. Halbuki o insanları bir araya getirip topluyor, yanına bedeviler ve münafıklar da gelip hazır bulunuyordu. Kendileri ise ortaya çıkacak ihtiyaçları sebebi ile dışarı çıkıp içeri girmek gereğini duyuyorlar, bundan dolayı bazı hallerde elbiseleri üzerlerinden açılabiliyordu. Yahut ta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları, kendisi mescitte iken yanı başında mescitte görünce adeta zevceleri ile birlikte kendisini kendi evinde imiş gibi zannetti, böylelikle itikafın önemli maksadı da ortadan kalkmış oldu. Bu önemli maksat ise kişinin eşlerinden, dünya ile alaka sağlayan hususlardan ve benzerlerinden uzak kalmaktır. Ya da kurdukları çadırları ile mescidi daralttıklarından dolayı onlara çıkışmış olabilir.

 

Hadis-i şerifte kadınların da itikafta payları bulunduğuna bir delil vardır. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara önce izin vermiş, ama bundan sonra arızi bir sebeple onlara engel olmuştur.

 

Yine hadisten anlaşıldığı üzere erkek, izni olmaksızın zevcesinin itikatına mani olabilir. Bütün ilim adamları böyle demişlerdir. Eğer ona izin verdikten sonra ona engel olabilir mi? Bu hususta ilim adamlarının farklı görüşleri bulunmaktadır. Şafii, Ahmed ve Davud'a göre Nafile itikaftan eşini, kölesini engelleyebilir ve itikaftan onları çıkartabilir. Malik ise bunları kabul etmezken, Ebu Hanife zevcenin çıkartılamayacığını, ama kölenin çıkartılmasının caiz olduğunu söylemiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3- RAMAZAN AYININ SON ON GÜNÜNDE İBADETİ OLABİLDİĞİNCE ARTIRMAK BABI