SAHİH-İ MÜSLİM

İTİKAF

 

(1) باب اعتكاف العشر الأواخر من رمضان

İTİKAF AÇIKLAMASI VE 1- RAMAZANIN SON ON GÜNÜNDE İTİKAF BABI

 

İtikatın Mahiyeti ve Hükümleri            İtikaf sözlükte alıkoymak, beklemek, ayrılmamak demektir. Şer'i bir terim olarak özel kimselerin özel bir şekilde mescitte kalmaları demektir. İtikaf'a civar (mücavirlik) adı da verilir. Sahih bir takım hadislerde de bu lafız kullanılmıştır. Bunlardan birisi ise Buhari'nin Sahihi'ni itikaf ile ilgili bahsin baş taraflarında yer alan şu hadisidir: Aişe (r.anha) dedi ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte mücamir (itikafta) iken başını bana uzatır ve ben ay hali olduğum halde onun saçlarını tarardım." Müslim Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ramazan ayının son on günündeki itikafı ile Şevval ayının ilk on günündeki itikafını sözkonusu eden hadisleri zikretmiştir. Bu hadislerden anlaşıldığı üzere itikaf, müstehabtır. Ramazan ayının son on gününde müstehab oluşu ise müekkettir.

 

Müslümanlar itikafın müstehab olduğu ama vacip olmadığı Ramazan ayının son on gününde ise müekked (müstehab) olduğu üzerinde icma etmişlerdir. Şafii, Şafii mezhebi alimleri ve onlara muvafakat edenlerin kanaatine göre itikafın sahih olması için oruç tutmak şart değildir. Aksine oruçlu olmayanın itikafta bulunması da sahihtir. Bir saat ve tek bir an dahi itikaf yapılabilir ve bu sahihtir. Bizim mezhep alimlerimizin kanaatine göre itikafın ölçüsü rüku halindeki tumanineden (yani rükuda iken azaların ve kemiklerin yerli yerince oturmasından) asgari miktardaki bir fazlalık kadar kalmaktır. Sahih olan da budur. Ama mezhep içinde istisnai bir görüş ayrılığı da vardır. Hatta bizim mezhebimizdeki bir görüşe göre mescitte kalmaksızın geçip giden bir kimsenin itikafı dahi sahih olur. Ama meşhur olan birincisidir. Bu sebeple namazı gözetlemek yahut ahiret ya da dünya ile alakalı başka bir iş dolayısı ile mescitte oturan herkesin itikaf niyetinde bulunması gerekir. Böylelikle bu onun için ecir sebebidir ve mescitten çıkmadığı sürece bundan dolayı sevap kazanır. Mescitten dışarı çıktıktan sonra içeri girecek olursa yeniden itikafa niyet eder. Mescitte itikaf niyeti ile kalmanın dışında itikaf için özel bir zikir ve özel bir başka fiil de yoktur.

 

İtikaf halinde iken dünya kelamı konuşsa yahut da terzilik ya da başka bir meslek icra etse itikMı balıl olmaz.

 

Malik, Ebu Hanife ve çoğunluk itikafta orucun şart olduğunu ve oruçlu olmayanın itikMının sahih olmayacağını söylemiş ve bu hadisleri delil göstermişlerdir. Şafii ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Buhari ve Müslim tarafından rivayet edilen Şevval'in ilk on günündeki itikafını ve Ömer b. elHatab (r.anh)ın: Ey Allah'ın Resulü! Ben cahiliye döneminde bir gece itikaf yapmayı adamıştım, deyince ona: "adağını yerine getir" buyurduğu hadisini delil göstermişlerdir. Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir. Geceleyin ise oruç tutma zamanı değildir. O halde bu itikMın sahih olması için şart olmadığına delildir.

 

Bu hadis-i şeriflerde mescidin dışında itikMın sahih olmayacağına delil vardır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zevceleri ve ashabı mescitten çıkmamanın meşakketli olması ile birlikte mescitte itikaf etmişlerdir. Eğer evde itikaf caiz olsaydı, özellikle kadınlar en azından bir defa bunu yapmaları gerekirdi. Çünkü kadınların itikMı evde yapmaya ihtiyaçları daha çoktur. Bizim sözünü ettiğimiz itikMın özel olarak mescitte yapılacağı ve başka yerde sahih olmadığı görüşü Malik, Şafii, Ahmed ve Davud ile cumhurun görüşü olup erkek ile kadın arasında bu hususda fark görmemektedirler. Ebu Hanife ise şöyle demektedir: Kadının evinin mescidinde itikafta bulunması sahihtir. Evinin mescidi ise evinde namaz kılmak için hazırlamış olduğu yerdir. Ama erkeğin evinin mescidinde itikafta bulunması caiz olmaz. Ebu Hanife'nin bu husustaki görüşü gibi Şafii'nin de mezhep alimlerince zayıf kabul edilen Kadi İyaz'ın bir görüşü vardır. Maliki mezhebine mensup kimi ilim adamı ile Şafii mezhebine mensup bazı ilim adamları, kadının da erkeğin de evlerinin mescit bölümünde itikafta bulunmalarını caiz kabul etmişlerdir.

 

Diğer taraftan mescidi şart koşan cumhur ise, umumi mescit hususunda farklı görüşlere sahiptir. Şafii, Malik ve cumhur her mescitte itikaf sahihtir derken, Ahmed: Cuma namazının muntazam olarak kılındığı mescitte özel olarak sahih olur, demiştir. Ebu Hanife ise bütün namazların kılındığı mescide mahsustur derken, ez-Zühri ve başkaları da cuma namazının kılındığı cami özelliğindeki mescitlere mahsustur demişler ve ashab-ı kiramdan Huzeyfe b. el-Yeman'dan itikMın Mescidi haram, Medine mescidi ve Mescidi Aksa'dan ibaret üç mescitte özellikle sahih olduğunu söylediğini nakletmektedirler. Ayrıca itikafın azami süresinin bir sınırının olmadığı üzerinde de icma etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

 

(1) باب اعتكاف العشر الأواخر من رمضان

1- RAMAZANIN SON ON GÜNÜNDE İTİKAF BABI

 

1 - (1171) حدثنا محمد بن مهران الرازي. حدثنا حاتم بن اسماعيل عن موسى بن عقبة، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنهما  أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يعتكف في العشر الأواخر من رمضان.

 

2772- Bize Muhammed b. Mihran er-Razı tahdis etti. .. İbn Ömer (r.anhuma)'dan rivayete göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayının son on gününde itikaf yapardı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

2 - (1171) وحدثني أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس بن يزيد ؛ أن نافعا حدثه عن عبدالله بن عمرو رضي الله عنهما  أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يعتكف العشر الأواخر من رمضان. قال نافع: وقد أراني عبدالله رضي الله عنه المكان الذي كان يعتكف فيه رسول الله صلى الله عليه وسلم، من المسجد.

 

2773- Bana Ebu't-Tahir de tahdis etti, bize İbn Vehb haber verdi, bana Yunus b. Yezid'in haber verdiğine göre Nafi' kendisine Abdullah b. Ömer (r.anhuma)'dan şunu tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan'ın son on gününde itikaf yapardı. Nafi' dedi ki: Abdullah (r.anh) bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mescitte itikaf yaptığı yeri gösterdi.

 

Diğer tahric: Buhari, 2025; Ebu Davud, 2465; İbn Mace, 1773

 

 

3 - (1172) وحدثنا سهل بن عثمان. حدثنا عقبة بن خالد السكوني عن عبيدالله بن عمر، عن عبدالرحمن بن القاسم، عن أبيه  عن عائشة رضي الله عنها. قالت: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يعتكف العشر الأواخر من رمضان.

 

2774- Bize Sehl b. Osman da tahdis etti, bize Ukbe b. es-Sekuni, Ubeydullah b. Ömer'den tahdis etti, o Abdurrahman b. el-Kasım'dan, o Aişe (r.anha)'dan: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayının son on gününde itikaf yapardı dediğini rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

4 - (1172) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو معاوية. ح وحدثنا سهل بن عثمان. أخبرنا حفص بن غياث. جميعا عن هشام. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب (واللفظ لهما) قالا: حدثنا ابن نمير عن هشام بن عروة، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها  قالت: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يعتكف العشر الأواخر من رمضان.

 

2775- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Ebu Muaviye haber verdi (H.) Bize Sehl b. Osman da tahdis etti, bize Hafs b. Gıyas haber verdi; hepsi Hişam'dan rivayet etti (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb -lafız ikisine ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize İbn Numeyr, Hişam b. Urve'den tahdis etti, o babasından, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti: ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan'ın son on gününde itikaf yapardı.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

5 - (1172) وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث عن عقيل، عن الزهري، عن عروة، عن عائشة رضي الله عنها ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يعتكف العشر الأواخر من رمضان. حتى توفاه الله عز وجل. ثم اعتكف أزواجه من بعده.

 

2776- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys, Ukayl'den tahdis etti, o ez-Zühn'den, o Urve'den, o Aişe (r.anha)'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aziz ve celil Allah'ın ruhunu kabz edinceye kadar, Ramazan ayının son on gününde itikaf yapardı. Ondan sonra onun zevceleri de itikaf yapdı.

 

Diğer tahric: Buhari, 2026; Ebu Davud, 2462

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

2- İTİKAF YAPMAK İSTEYEN KİMSE, İTİKAF YAPACAĞI YERE NE ZAMAN GİRER BABI