SAHİH-İ MÜSLİM

ORUÇ

 

(39) باب استحباب صوم ستة أيام من شوال اتباعا لرمضان

39- RAMAZAN AYININ AKABİNDE, ŞEVVAL AYINDAN ALTI GÜN ORUÇ TUTMANIN MÜSTEHAB OLDUĞU

 

204 - (1164) حدثنا يحيى بن أيوب وقتيبة بن سعيد وعلي بن حجر. جميعا عن إسماعيل. قال ابن أيوب: حدثنا إسماعيل بن جعفر. أخبرني سعد بن سعيد بن قيس عن عمر بن ثابت بن الحارث الخزرجي، عن أبي أيوب الأنصاري رضي الله عنه ؛ أنه حدثه ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال

 "من صام رمضان. ثم أتبعه ستا من شوال. كان كصيام الدهر".

 

2750- Bize Yahya b. Eyyub Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr birlikte İsmail'den tahdis etti. İbn Eyyub dedi ki: Bize İsmail b. Cafer tahdis etti, bana Said b. Kays Ömer b. Said b. el-Harisel-Hazreci'den haber verdi. O Ebu Eyyub el-Ensari (r.anh)'tan kendisine şunu tahdis ettiğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurduki: "Kim Ramazan orucunu tuttuktan sonra, Şevval ayından da arkasından altı gün oruç tutarsa senenin tamamını oruç tutmuş gibi olur. "

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2433; Tirmizi, 759; İbn Mace, 1716

 

 

(1164) وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا سعد بن سعيد، أخو يحيى بن سعيد. أخبرنا عمر بن ثابت. أخبرنا أبو أيوب الأنصاري رضي الله عنه قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم. يقول. بمثله.

 

2751- Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Yahya b. Said'in kardeşi Saad b. Said tahdis etti, bize Ömer b. Sabit haber verdi, bize Ebu Eyyub el-Ensari (r.anh) dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim, deyip aynısını rivayet etti.

 

 

(1164) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن المبارك عن سعد بن سعيد. قال: سمعت عمر بن ثابت قال: سمعت أبا أيوب رضي الله عنه يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

2752- Bunu bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Abdullah b. el-Mubarek Saad b. Said'den şöyle dediğini tahdis etti: Ömer b. Sabit'i şöyle derken dinledim: Ebu Eyyub (r.anh)'ı şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki deyip hadisi aynen rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          "Ramazan orucunu tutup ta arkasından, Şevval ayından altı gün oruç tutan kimse, senenin tamamını oruçla geçirmiş gibi olur." Bu hadis-i şerifte Şafii, Ahmet, Davud ve onlara uygun kanaat belirtenlerin görüşlerinin lehine açık bir delalet bulunmaktadır. Bu görüşte olanlara göre bu altı günün orucunu tutmak müstehabtır. Malik ve Ebu Hanife ise mekruhtur demişlerdir. Malik Muvatta'da şöyle der: İlim ehlinden kimsenin bu günleri oruç tuttuğunu görmedim. Onlar vacip olduğu sanılmasın diye bu günleri oruç tutmak mekruhtur demişlerdir.

 

Şafii ve ona muvafakat edenlerin delili ise, bu sahih ve açık olan hadistir.

Sünnet sabit olduğu taktirde bazı kimselerin onu terk etmesi dolayısıyla ya da çoğunluklarının ya da hepsinin onu terk etmesinden ötürü terk edilmez. Bazıları Bunun vacip (farz) olduğunu zannedebilir, şeklindeki sözleri ise arefe ve Aşure günleri orucu ile bunların dışında mendup (teşvik edilmiş) oruçlarla çürütülmektedir.

 

Mezhep alimlerimiz dedi ki: Daha faziletli olan, bu altı günün bayram akabinde peş peşe tutulmalarıdır. Eğer bunları dağınık tutacak yahut ta Şevval'in ilk günlerinden sonlarına doğru bırakacak olursa, yine Ramazan'dan sonra arkasından altı gün oruç tutmanın fazileti elde edilmiş olur. Çünkü böyle yapan hakkında da Şevval ayından Ramazan'ın arkasından altı gün oruç tutmuş hükmü doğrudur. İlim adamları dedi ki: Bunun, senenin tamamını oruçla geçirmek gibi olmasının sebebi ise; bir hasenenin on misli ile mükafatlandırılmasıdır. Ramazan on ay, altı gün de iki ay oruç tutulmuş gibi mükafatlandırılır. Nitekim bu husus Nesai'nin kitabında merfu bir hadiste geçmiş bulunmaktadır.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellemı'ın: "Şevval'den altı gün" buyruğunda (altı anlamında) "sitten" buyurması doğrudur. Şayet "sitteten" demiş olsaydı bu da caiz olurdu. Dil bilginleri dedi ki: Biz beş ve altı gün oruç tuttuk, denirken beş ve altıyı anlatmak için hamsen ve sitten de hamseten ve sitteten de denilebilir. Sayı ile birlikte sondaki yuvarlak te'yi kesinlikle kullanmaları ise açıktan açığa "yevm: gün" lafzını zikrettikleri zaman kullanırlar ve: Sumna sittete eyyam: altı gün oruç tuttuk, derler. Gün lafzı kullanılacak olursa -sonuna yuvarlak te getirmeden- "sitte eyyam demek caiz olmaz; şayet eyyam: günler lafzını hazfedecek olurlarsa her iki şekil de caiz olur. Yevm: gün lafzen zikredilmeyecek olursa müzekker kipte yuvarlak te'nin hazf edildiği buyruklardan birisi de yüce Allah'ın: "Kendi kendilerine dört ayan (gün) beklerler" (Bakara, 234) buyruğudur ki bu da: "Aşrate Eyyam: On gün" anlamındadır. Bu meseleyi etraflı bir şekilde Tehzibu'l-Esma ve'l-lugat ile Şerhu'l-Mühezzeb adlı eserlerimde genişce açıklamış bulunuyorum. Allah en iyi bilendir. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

40- KADİR GECESİNİN FAZİLETİ, BU GECEYİ ARAŞTIRMANIN TEŞVİK EDİLDİĞİ GECENİN YERİNİN VE ONU ARAYIP BULMANIN EN ÇOK ÜMİD EDİLDİĞİ ZAMANIN BEYANI BABI