SAHİH-İ MÜSLİM

ORUÇ

 

(32) باب  جواز صوم النافلة بنية من النهار قبل الزوال، وجواز فطر الصائم نفلا من غير عذر

32- ZEVALDEN ÖNCE GÜNDÜZÜN NİYET ETMEK SURETİ İLE NAFİLE ORUÇ TUTMANIN CAİZ OLUŞU İLE NAFİLE ORUÇ TUTAN BİR KİMSENİN MAZERETSİZ OLARAK ORUÇ AÇMASININ CAİZ OLDUĞU BABI

 

169 - (1154) وحدثنا أبو كامل فضيل بن حسين. حدثنا عبدالواحد بن زياد. حدثنا طلحة بن يحيى بن عبيدالله. حدثتني عائشة بنت طلحة عن عائشة أم المؤمنين رضي الله عنها. قالت:

 قال لي رسول الله صلى الله عليه وسلم، ذات يوم "يا عائشة ! هل عندكم شيء ؟ " قالت فقلت: يا رسول الله ! ما عندنا شيء. قال "فإني صائم" قالت: فخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأهديت لنا هدية (أو جاءنا زور). قالت: فلما رجع رسول الله صلى الله عليه وسلم قلت: يا رسول الله ! أهديت لنا هدية (أو جاءنا زور) وقد خبأت لك شيئا. قال"ما هو ؟ " قلت: حيس. قال "هاتيه" فجئت به فأكل. ثم قال " قد كنت  أصبحت صائما". قال طلحة: فحدثت مجاهدا بهذا الحديث فقال : ذاك بمنزلة الرجل يخرج الصدقة من ماله . فإن شاء  أمضاها وإن شاء أمسكها.

 

2707- Bize Ebu Kamil Fudayl b. Husayn de tahdis etti, bize Abdulvahid b. Ziyad tahdis etti, bize Talha b. Yahya b. Ubeydullah tahdis etti, bana Talha kızı Aişe, müminlerin annesi Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini tahdis etti. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Aişe! Yanınızda (yiyecek) bir şey var mı? dedi." Aişe: Ey Allah'ın Resulü! Yanımızda hiç bir şey yok dedim, dedi. Allah Resulü: "Öyleyse ben oruca niyet ediyorum" buyurdu. Aişe devamla dedi ki: Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıktı bize bir hediye getirildi. -ya da bize bir grup ziyaretçi geldi- (Aişe) dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönünce: Ey Allah'ın Resulü! Bize bir hediye getirildi -yahut bize ziyaretçiler geldi- ve ben sana bir şeyler sakladım, dedi. O: "Nedir?" buyurdu. Ben, haystır dedim. Allah Resulü: "Onu getir" buyurdu. Ben de onu getirdim. O da yedikten sonra: "Oruçlu olarak sabahı etmiştim" buyurdu.

Talha dedi ki: Ben bu hadisi Mücahid'e tahdis ettim, o şöyle dedi: O (hal) bir adamın malından bir sadakayı vermek maksadı ile ayırması gibidir. Dilerse onu verir, dilerse alıkoyar.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 2455; Tirmizi, 733, 734; Nesai, 2324 - 2326

 

 

170 - (1154) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة . حدثنا وكيع عن طلحة بن يحيى ، عن عمته عائشة  بنت طلحة، عن عائشة أم المؤمنين . قالت:

 دخل على النبي صلى الله عليه وسلم ذات يوم فقال "هل عندكم شيء ؟ " فقلنا: لا. قال "فإنى إذن صائم" ثم أتانا يوما آخر  فقلنا   يا رسول الله ! أهدي لنا حيس . فقال" أرينيه. فلقد أصبحت صائما" فأكل .

 

2708- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Veki', Talha b. Yahya'dan tahdis etti, o halası Talha kızı Aişe'den, o müminlerin annesi Aişe'den şöyle dediğini rivayet etti: Bir gün Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdi ve: "Yanınızda bir şey var mı?" dedi, biz: Hayır, dedik. Allah Resulü: "O halde ben oruca niyet ediyorum" buyurdu. Sonra bir başka gün yanımıza geldi, biz: Ey Allah'ın Resulü! Bize bir hays hediye edildi, dedik. Allah Resulü: "Onu bana göster, ben gerçekten oruçlu olarak sabahlamıştım" buyurdu, sonra yedi.

 

 

AÇIKLAMA:          Bu babta Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün bana: "Ey Aişe yanınızda bir şey var mı" hadisi ile diğer rivayette: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün yanıma girdi..." diğer hadisi yer almaktadır. Bu hadisde geçen "hays" yağ ve kurutulmuş süt ile birlikte hurmadan yapılan bir yemektir. el-Herevı dedi ki: Hays, çeşitli şeyler karıştırılarak yapılan bir çeşit tirittir. Ama birincisi meşhur alandır.

 

Hadisteki zevr lafzı ise tek kişi hakkında da az ve çok kalabalık hakkında da kullanılır. (Ziyaretçiler demektir) Aişe (r.anha) şunu demek istemektedir: Bize beraberlerinde bir hediye bulunan bir kaç ziyaretçi gelmiş ben de o hediyeden sana bir şeyler sakladım anlamındadır. Yahut ta şu anlam da olabilir: Bize bir kaç ziyaretçi geldi, onlardan ötürü de bize bir hediye verildi. Ben de o hediyeden sana bir şeyler sakladım.

 

Aslında bu iki rivayet aynı hadistir. İkinci rivayette de birinci rivayete açıklık getirmektedir ve birinci rivayetteki olayın aslında aynı günde değil, iki günde meydana geldiğini göstermektedir. Nitekim Kadi İyaz ve başkaları da böyle demiştir. Açıkça anlaşılan da budur. Bu hadisde cumhurun mezhebinin lehine delil vardır. Buna göre Nafile oruç, güneşin zevalinden önce gündüzün yapılan niyet ile caizdir. Başkaları ise bu hadisi şöyle yorumlamaktadır:

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "sizde yiyecek bir şey var mı" diye sorması oru,ç tutmaktan ötürü bir parça zayıf düşmüş olduğundan dolayı idi. O günkü oruç için de geceden niyet etmişti, bir parça zayıf düştüğü için orucunu açmak istemişti. Bu ise tutarsız bir tevil ve uzak zorlama bir ihtimaldir.

 

İkinci rivayette de Şafii mezhebi ile ona muvafakat edenlerin görüşlerinin lehine açık bir delalet vardır. Onların bu görüşlerine göre Nafile orucu n kesilmesi ve gündüzün yemek yemek caizdir, bu durumda da oruç batıl olur. Çünkü Nafiledir. Buna sebep ise oruca başlamanın da devamın da insanın tercihine ait olmasıdır. Bu görüşü kabul edenler arasında ashab-ı kiramdan bir topluluk, Ahmed, İshak ve başkaları da vardır. Fakat hepsi ve onlarla birlikte Şafii yine de orucu tamamlamanın müstehab olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir.

 

Ebu Hanife ve Malik ise şöyle demektedir: Orucu kesintiye uğratmak caiz değildir ve bundan dolayı oruç tutan günahkar olur. Hasan-ı Basri, Mekhul ve Nehai de böyle demişlerdir. Mazeretsiz olarak orucunu açan kimsenin bu nafile orucunu kaza etmesini vacip kabul etmişlerdir.

 

İbn Abdi'l-Berr dedi ki: Ama böyle bir orucu mazeret sebebi ile açan bir kimsenin üzerinde kaza etmek hükümlülüğü olmadığı üzerinde de icma etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

33- UNUTUP DA YİYEN, İÇEN VE CİMA EDEN BİR KİMSENİN ORUCU BOZULMAZ BABI