SAHİH-İ MÜSLİM |
ORUÇ |
(25) باب
بيان نسخ قوله
تعالى: وعلى
الذين
يطيقونه فدية،
بقوله: فمن
شهد منكم
الشهر فليصمه
25- YÜCE ALLAH'IN:
"ONA TAKAT GETİRENLER BİR FİDYE VERMELİDİR" (BAKARA, 184) BUYRUĞUNUN
"SİZDEN KİM AYA ERİŞİRSE O AYDA ORUÇ TUTSUN" (BAKARA, 185) AYETİ İLE
NESHEDİLDİĞİNİN BEYANI
149 - (1145) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
بكر (يعني ابن
مضر) عن عمرو
بن الحارث، عن
بكير، عن يزيد
مولىِ سلمة،
عن سلمة ابن
الأكوع رضي
الله عنه. قال:
لما نزلت هذه
الآية: وعلى
الذين
يطيقونه فدية
طعام مسكين [2 /
البقرة /
الآية 184] كان من
أراد أن يفطر
ويفتدي. حتى
نزلت
الآية التي
بعدها
فنسختها.
2680- Bize Kuteybe b.
Said de tahdis etti, bize Bekr -yani b. Mudar- Amr'dan -yani b. el-Haris-
tahdis etti, o Bukeyr'den, o Seleme'nin azadlısı Yezid'den, o Seleme b.
el-Ekva' (r.anh)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Şu: "Ona takat
getirenler bir yoksula yedirmek sureti ile bir fidye vermelidir" (Bakara,
184) ayeti nazil olunca isteyen oruç açıp fidye verirdi. Bu hal bundan sonraki
ayet nazil olup onu neshedinceye kadar böyle devam etti.
Diğer tahric: Buhari,
4507; Ebu Davud, 2315; Tirmizi, 798; Nesai, 2315
150 - (1145) حدثني
عمرو بن سواد
العامري.
أخبرنا
عبدالله بن
وهب. أخبرنا
عمرو بن
الحارث عن
بكير بن الأشج،
عن يزيد مولى
سلمة بن
الأكوع عن
سلمة بن الأكوع
رضي الله عنه
؛ أنه قال:
كنا
في رمضان على
عهد رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. من شاء
صام. ومن شاء
أفطر فافتدى
بطعام مسكين.
حتى أنزلت هذه
الآية: فمن
شهد منكم
الشهر فليصمه.
[2 / البقرة /
الآية 185].
2681- Bana Amr b. Sevvad
el-Amiri de tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi, bana Amr b.
el-Haris, Bukeyr b. el-Eşecc'den haber verdi, o Seleme b. el-Ekva'ın azadlısı
Yezid'den, o Seleme b. el-Ekva' (r.a.)'dan şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken Ramazan ayında dileyen
oruç tutar dileyen oruç tutmayıp onun yerine bir yoksula yedirmek sureti ile
fidye verirdi. Bu hal şu: "Sizden kim aya erişirse o ayda oruç
tutsun" (Bakara, 185) ayeti nazil oluncaya kadar devam etti.
AÇIKLAMA: "Seleme
b. el-Ekva' (r.anh)'dan rivayete göre şu ... devam etti" diğer rivayette
ise: "Biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken Ramazan
ayında ... devam etti."
Kadi İyaz dedi ki: Selef
birinci ayet hakkında muhkem midir yoksa tahsis edilmiş midir yoksa hepsi ya da
bir kısmı neshedilmiş midir hususlarında ihtilaf etmişlerdir. Cumhur, Seleme'nin
dediği gibi neshedilmiştir demektedir. Sonra acaba bu ayetten neshedilmemiş bir
kısım kalıp kalmadığı hususunda da ihtilaf etmişlerdir. İbn Ömer ve cumhurdan
nakledilen rivayete göre yemek yedirme hükmü yaşlılık sebebi ile oruç tutmaya
takat getiremeyen kimseler hakkında bakidir.
Selefden bir topluluk,
Malik, Ebu Sevr ve Davud ise bütün yemek yedirme hükümleri neshedilmiştir,
yaşlı bir kimse eğer oruç tutmak takati yoksa yemek yedirme yükümlülüğü yoktur
demişlerdir. Ancak Malik böyle bir kişinin yemek yedirmesini müstehab kabul
etmiştir.
Katade der ki: Önceleri
oruç tutabilen yaşı ilerlemiş bir kimse için bir ruhsattı sonra bu hususta
hüküm nesholdu ve takati olmayan, oruç tutamayan kimseler hakkında bu hüküm
baki kaldı.
İbn Abbas ve başkaları
ise şöyle demektedir: Ayet oruç tutacak gücü bulunmayan yaşlı ve hastalar
hakkında inmiştir. Buna göre ayet onun an layışında muhkemdir. Ancak hasta olan
bir kimse iyileşecek olursa tutamadığı oruçların kazasını yapar.
İlim adamlarının çoğunluğu
ise hastanın yemek yedirme yükümlülüğü olmadığı kanaatindedir.
Zeyd b. Eslem, Zühri ve
Malik dedi ki: Ayet muhkemdir ve önce oruç açan sonra iyileşen, Bununla
birlikte sonraki Ramazan girinceye kadar orucunu kaza etmeyen hasta kişi
hakkında inmiştir. Böyle bir kimse yeni giren Ramazan ayının orucunu tutmakla
yükümlüdür. Bu aydan sonra ise daha önce tutamadığı orucun kazasını yapar ve
her bir gün için de ayrıca bir mud buğday yedirir. Hastalığı ikinci Ramazana
kadar devam eden kimsenin ise yemek yedirmek yükümlülüğü yoktur. Yalnızca kaza
etmekle yükümlüdür.
Hasan-ı Basri ve
başkaları da şöyle demiştir: "Ona takat getirenler"deki zamir oruca
değil yemek yedirmeye aittir. Sonra bu da neshedilmiştir. O halde ona göre ayet
umumidir.
Diğer taraftan ilim
adamlarının cumhuru her gün için bir mud yedirileceği kanaatindedir. Ebu Hanife
ise iki mud demiş ve sahibeyen (İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed) de ona
muvafakat etmişlerdir.
Maliki mezhebine mensup
Eşhed ise Medineli olmayanlar için bir mud ile üçte bir mud yedirir, demiştir.
İlim adamlarının
cumhuruna göre oruç açmayı mübah kılan hastalık, 'oruç tutmayı meşakkatli hale
getiren hastalıktır. Bazıları ise her hastanın oruç açmasını mübah kabul
etmiştir. Kadı İyaz'ın açıklamaları burada sona ermektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
26- RAMAZANIN
KAZASINI ŞABAN AYINDA YAPMAK BABI