SAHİH-İ MÜSLİM

ORUÇ

 

(24) باب كراهة صيام يوم الجمعة منفردا

24- YALNIZ BAŞINA CUMA GÜNÜ ORUÇ TUTMANIN MEKRUH OLDUĞU BABI

 

146 - (1143) حدثنا عمرو الناقد. حدثنا سفيان بن عيينة عن عبدالحميد بن جبير، عن محمد بن عباد بن جعفر ؛ سألت جابر بن عبدالله رضي الله عنهما، وهو يطوف بالبيت:

 أنهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن صيام يوم الجمعة ؟ فقال: نعم. ورب هذا البيت!

 

2676- Bize Amr en-Nakid de tahdis etti... Muhammed b. Abbad b. Cafer'den (şöyle dediği rivayet edilmiştir): Cabir b. Abdullah (r.anhuma)'ya Beyt'i tavaf etmekte iken: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü oruç tutmayı nehyetti mi? diye sordum. O: Bu Beyt'in Rabbine andolsun ki, evet dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 1984; İbn Mace, 1724

 

 

(1143) وحدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا ابن جريج. أخبرني عبدالحميد بن جبير بن شيبة ؛ أنه أخبره محمد بن عباد بن جعفر ؛ أنه سأل جابر بن عبدالله رضي الله عنهما. بمثله. عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

2677- Bize Muhammed b. Rafi'de tahdis etti. .. Muhammed b. Abbad b. Cafer'in haber verdiğine göre o, Cabir b. Abdullah (r.anhuma)'ya soru sordu diye hadisi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diyerek aynısını rivayet etti.

 

 

147 - (1144) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا حفص وأبو معاوية عن الأعمش. ح وحدثنا يحيى بن يحيى (واللفظ له) أخبرنا أبو معاوية عن الأعمش، عن أبي صالح، عن أبي هريرة رضي الله عنه. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا يصم أحدكم يوم الجمعة. إلا أن يصوم قبله أو يصوم بعده".

 

2678- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Havs ve Ebu Muaviye, A:meş'den tahdis etti. (H.) Bize Yahya b. Yahya da -ki lafız ona ait- tahdis etti, bize Ebu Muaviye, A:meş'den haber verdi, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre (r.anh)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden bir kimse cuma gününü -ya ondan önce bir gün yahut ondan sonra bir gün ile birlikte olmadıkça- yalnız başına oruç tutmasın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'nin rivayetini Buhari, 1985; İbn Mace, 1723;

Yahya b. Yahya'nın rivayetini Ebu Davud, 2420; Tirmizi, 743; İbn Mace, 1723

 

 

148 - (1144) وحدثني أبو كريب. حدثنا حسين (يعني الجعفي) عن زائدة، عن هشام، عن ابن سيرين، عن أبي هريرة رضي الله عنه، عن النبي صلى الله عليه وسلم. قال:

 "لا تختصوا ليلة الجمعة بقيام من بين الليالي. ولا  تخصوا يوم الجمعة بصيام من بين الأيام. إلا أن يكون في صوم يصومه أحدكم".

 

2679- Bize Ebu Kureyb de tahdis etti... Ebu Hureyre (r.anh) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Geceler arasında namaz kılmak için cuma gecesini tahsis etmeyin, günler arasından da cuma gününü oruç tutmak için -birinizin tutmakta olduğu oruç gününe rastlamas! müstesna- tahsis etmeyin. "

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (2676) "Cabir b. AbduIlah'a Beyt'i tavaf etmekte iken sordum ... " (2678) Ebu Hureyre'den gelen rivayette: ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Sizden biriniz cuma günü ... oruç tutmasın" bir diğer rivayette (2679): "Geceler arasından cuma gecesini. .. tahsis etmeyin" buyurulmaktadır. Bu sonuncu hadisde bu şekilde "tahsis etmeyin" lafzı birincisinde "tahtasu" ikincisinde ise "tahussu" olarak kaydedilmiştir. Her iki şekil de doğrudur.

 

Bu hadislerde Şafii mezhebine mensup ilim adamlarının çoğunluğunun ve onlara muvafakat edenlerin bir kimsenin oruç tutmayı adet edindiği zamana'denk düşmesi hali dışında yalnız başına cuma günü oruç tutmanın mekruh olduğu şeklindeki görüşlerinin lehine açık bir delalet bulunmaktadır. Eğer o gün ile birlikte bir önceki ya da bir sonraki gün daha oruç tutar yahut da oruç tutmayı adet edindiği zamana'denk düşmüşse -mesela hastasına Allah'ın şifa verdiği günde ebediyyen oruç tutmayı adamış ve bu da cuma gününe rastlamışsa- bu hadisler dolayısı ile mekruh olmaz.

 

Malik'in Muvatta'da: İlim ve fıkıh ehlinden ve kendisine uyulan kimselerden herhangi birisinin cuma günü oruçtutmayı yasakladığını duymadım. O gün oruç tutmak güzel bir şeydir, hem ben ilim ehli birisinin o gün oruç tuttuğunu ve zannederim özellikle o gün oruç tutmak için gayret gösterdiğini de gördüm.

 

İmam Malik'in bu söylediği kendisinin gördüğü bir husustur. Başkaları ise onun gördüğünden farklı olanı görmüştür. Sünnet ise onun da başkasının da gördüğüne göre önceliklidir. Cuma günü oruç tutmaktan nehiy ise sabit olmuş bir husustur. O halde muayyen olarak bu doğrultuda kanaat sahibi olmak gerekir. Malik bu hususta mazurdur. Çünkü bu rivayet ona ulaşmamışlır. Maliki mezhebi alimlerinden ed-Davudi: Bu hadis Malik'e ulaşmamışlır, eğer ona ulaşmış olsaydı ona muhalefet etmezdi, demektedir.

 

İlim adamları dedi ki: Bugün oruç tutmanın yasak edilmesinin hikmeti şudur: Cuma günü dua, zikir ve gusletmek, namaza erken gitmek, cuma namazını beklemek, hutbeyi dinlemek, yüce Allah'ın: "namaz bittikten sonra yeryüzüne dağılın, Allah'ın lütfundan arayın ve Allah'ı çokça zikredin" (Cuma, 10) buyruğu dolayısı ile hutbeden sonra Allah'ı çokça anmak ve bunun dışında o gün türlü ibadetlerin yapılacağı bir gün olduğundan dolayı bu günde oruç tubnamak müstehabtır. Böylelikle bu görevlerin yerine getirilmesi için daha bir güç kazanılmış, daha bir şevk ile ve istekle eda edilmiş olur. Herhangi bir bıkkınlık ve usanç sözkonusu olmaksızın bunlardan zevk ve lezzet alınır. Çünkü cuma gününde kişi arefe arafatta vakfe yapan, hac eden kimseye benzer. Onun da daha önce açıklandığı gibi bu hikmet dolayısı ile oruç açması sünnettir.

 

Eğer: Durum böyle olsaydı aynı gerekçe sözkonusu olduğundan dolayı bir gün öncesi ya da bir gün sonrasının orucunun da nehyedilmesi ve mekruh olması gerekirdi denilecek olursa şöyle cevap verilir: Bir gün öncesinde yahut sonrasında oruç tubnası vesilesi ile cuma günü oruç tubnası sebebi ile karşı karşıya kalacağı bitkinlik ya da o günün görevlerindeki kusuru telafi edilmiş olur. Yalnızca cuma günü oruç tubnanın nehyedilmesindeki hikmetin açıklanması hususunda itimat olunacak açıklama budur.

 

Bir diğer görüşe göre ise Bunun sebebi cuma gününün ta'zim edilmesinde bir kavmin cumartesi gününde fitneye düştüğü gibi fitneye düşülecek kadar aşırıya gibne korkusudur. Fakat bu gerekçe cuma namazı ile onun dışında kalan cuma gününde yapılması istenen ve ta'zimini gösteren meşhur diğer hususların öngörülmüş olması sebebi ile çürütülür ve zayıf bir gerekçedir.

 

Bir diğer görüşe göre bu yasağın sebebi o gün oruç tubnanın vacip olduğunun inanılmaması içindir. Bu da zayıf bir görüştür. Pazartesi günü orucu ile çürütülür. Çünkü pazartesi günü oruç tubnak mendupdur ve böyle bir uzak bir ihtimale de iltifat edilmemektedir. Aynı şekilde arefe günü, aşura günü ve diğer günlerin oruçları ile de bu gerekçe çürütülür. Bu sebeple doğrusu bizim ilk açıkladığımız hikmettir. Allah en iyi bilendir.

 

 

Bu hadis çeşitli hükümler ihtiva etmektedir:

 

1. Geceler arasında özellikle cuma gecesinin namaz için tahsis edilmesi açıkça nehyedilmektedir.

 

2. Aynı şekilde az önce geçtiği gibi cuma gününün de oruçla tahsis edilmesi nehy edilmiştir. Bunun mekruh olduğu ittifakla kabul edilmiştir.

 

3. Hatta ilim adamları bunu bid'at olarak ortaya çıkarılmış ve "erraği" adı verilen namazın mekruh olduğuna delil göstermişlerdir. Allah bu namazı uyduranı, onu icat edeni kahretsin. Çünkü bu sapıklık ve bilgisizlikten ibaret münker bir bid'attir. Bu namazda münker olduğu açık pek çok husus da vardır. Hatta imamlardan bir topluluk böyle bir namazın çirkin görüldüğü, bunu kılanın ve bunu bid'at olarak ortaya koyanın dalalette olduğuna, Bunun çirkin ve batıllığının, bunu yapanın dalalette olduğunun delillerinin sayılamayacak kadar çok olduğuna dair oldukça nefis eserler telif etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- YÜCE ALLAH'IN: "ONA TAKAT GETİRENLER BİR FİDYE VERMELİDİR" (BAKARA, 184) BUYRUĞUNUN "SİZDEN KİM AYA ERİŞİRSE O AYDA ORUÇ TUTSUN" (BAKARA, 185) AYETİ İLE NESHEDİLDİĞİNİN BEYANI