SAHİH-İ MÜSLİM

ZEKAT

 

باب تحريم الزكاة على رسول الله صلى الله تعالى عليه وسلم وعلى آله وهم بنو هاشم وبنو المطلب دون غيرهم

51- RESULULLAH (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'E VE ONUN AL'İ DEMEK OLAN -VE YALNIZ- HAŞİM OGULLARI İLE MUTTALİB OĞULLARINDAN İBARET OLANLARA ZEKATIN HARAM KILINNMASI BABI

 

161 - (1069) حدثنا عبيدالله بن معاذ العنبري. حدثنا أبي. حدثنا شعبة عن محمد (وهو ابن زياد) سمع أبا هريرة يقول: أخذ الحسن بن علي تمرة من تمر الصدقة. فجعلها في فيه. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 " كخ كخ. ارم بها. أما علمت أنا لا نأكل الصدقة ؟ ".

 

2470- Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberi tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şube Muhammed -ki o b. Ziyad'dır- tahdis ettiğine göre o Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir: el-Hasan b. Ali sadaka (zekat) hurmalarından bir hurma alıp onu ağzına koyuverdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) derhal: "Kih kih, at onu. Bizim sadaka malı yemediğimizi bilmiyor musun?" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 1491,3072

 

 

(1069) حدثنا يحيى بن يحيى وأبو بكر بن أبي شيبة وزهير بن حرب. جميعا عن وكيع، عن شعبة، بهذا الإسناد. وقال "أنّا لا تحل لنا الصدقة ؟".

 

2471- Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Zuheyr b. Harb birlikte Veki'den tahdis etti. O Şube'den bu isnad ile hadisi rivayet etti ve: "Sadakanın bize helal olmadığını (bilmiyor musun?)" dedi.

 

 

 

2472- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, (H.) Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize ibn Ebu Adiyy tahdis etti (Muhammed b. Cafer'le) ikisi Şube'den bu isnad ile hadisi ibn Muaz'ın dediği gibi: "Bizim sadaka yemediğimizi (bilmiyor musun)" diye rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          (2470) "Hasan b. Ali sadaka (zekat) hurmasından bir hurma alıp onu ağzına koydu. ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "kih ki h, at onu, bizim sadakayı yemediğimizi bilmiyor musun?" buyurdu. Diğer rivayette: (2471) "Sadakanın bize helal olmadığını (bilmiyor musun?)" şeklindedir. Kadi İyaz dedi ki: Kih kih ve keh keh küçük çocukların pis şeylerden uzak kalmalarını anlatmak için söylenen bir sözdür. Ona bunu bırak, bunu at anlamında bu söz söylenir. ed-Davudi dedi ki: Bu kelime Arapça olmayıp Arapçalaştırılmış bir kelime olup bi'se: kötü anlamındadır. Buna Buhari "Farsça Ve Müslüman Olmayanların Dili İle Konuşan Kimse Babı" başlığı ile buna işaret etmiştir.

 

Hadisten çocukların da büyüklerin korunduğu şeylerden korunacakları ve bu gibi şeyleri yapmaktan alıkonulacakları hükmü anlaşılmaktadır. Bunu yapmak ise velinin üzerine bir görevdir.

 

"Bizim sadakayı yemediğimizi bilmiyor musun?" Bu ifade haramlığı gayet açık ve benzeri hususlar hakkında kullanılır. isterse muhatap kişi Bunun haram olduğunu bilmesin. ifadenin takdiri ise şöyledir: Zekatın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ve onun al-i olan Haşim oğulları ile Muttalib oğullarına haram kılındığı hükmü açıkça ortada olmakla birlikte Bunun sana gizli kalmış olmasına gerçekten hayret edilir şeklindedir. Şafii'nin ve ona muvafakat edenlerin görüşü budur. Buna göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ali Haşim oğulları ile Muttalib oğullarıdır. Malikiler de böyle demişlerdir. Ebu Hanife ve Malik ise bunlar özel olarak Haşim oğullarıdır demişlerdir.

 

Kadi İyaz dedi ki: Bir ilim adamı da bunlar Kureyş'in tamamıdır demiştir.

Maliki mezhebinden Esbağ, bunlar Kusayoğullarıdır demiştir. Şafii'nin delili Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Şüphesiz Haşim oğulları ile Muttalib oğulları aynı şeydir" buyruğudur. Ayrıca onlar arasında akrabalara verilen payı paylaştırmıştır.

 

Nafile sadaka ile ilgili olarak da Şafii'nin üç görüşü vardır. Bu üç görüşün daha sahih olanına göre sadaka Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisine haram, aline helaldır. İkinci görüşe göre hem ona hem aline haramdır. Üçünçü görüşe göre ise ona da aline de helaldir. Haşim oğulları ile Muttalib oğullarının mevalisine (azadlılarına) gelince: Onlara zekat haram mıdır? Bu hususta mezhep alimlerimizin iki görüşü vardır. Daha sahih olan görüş, Müslim'in bundan sonra zikredeceği Ebu Rafi' yolu ile gelen hadis dolayısı ile haram olacağıdır.

İkinci görüşe göre ise helaldir. Ebu Hanife, diğer Kufelilerle bazı Malikliler, haram olduğu görüşünü söylerken Malik, mübah olduğunu söylemiş, Maliki mezhebine mensub İbn Battal da bu husustaki ihtilatın esasen Haşim oğullarının mevlaları (azadlıları) hakkında olduğunu ama onların dışındakilerin mevalisine (azadlılarına) icma ile helal olduğunu söylemiştir. Ama durum onun dediği gibi değildir. Aksine bizim mezhep alimlerimizce daha sahih olan görüşe göre zekat hem Haşim oğullarının hem Muttalib oğullarının azadlılarına haramdır. Aralarında bir fark yoktur. Allah en iyi bilendir.

 

(2471) "Sadaka bize helal değildir." Bunun zahiri farz ve Nafile sadakanın haram olduğudur. Bu ikisi hakkında da az önce yaptığımız açıklamalar sözkonusudur.

 

 

 

162 - (1070) حدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا ابن وهب. أخبرني عمرو ؛ أنا أبا يونس مولى أبي هريرة حدثه عن أبي هريرة، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم ؛ أنه قال "إني لأنقلب إلى أهلي فأجد التمرة ساقطة على فراشي. ثم أرفعها لآكلها. ثم أخشى أن تكون صدقة. فألقيها".

 

2473- Bana Harun b. Said el-Eyl! tahdis etti, bize İbn Vehb tahdis etti, bana Amr'ın haber verdiğine göre Ebu Hureyre'nin azadlısı Yunus kendisine Ebu Hureyre'den tahdis etti, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ben ailemin yanma giderim de yatağımın üzerine bir hurma tanesinin düşmüş olduğunu görürüm. Sonra onu yemek için kaldırırım, arkasından Bunun bir sadaka olabileceği korkusu ile onu bırakıveririm. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

163 - (1070) وحدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق بن همام. حدثنا معمر عن همام بن منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن محمد رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها. وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "والله ! إن لأنقلب إلى أهلي فأجد التمرة ساقطة على فراشي (أو في بيتي) فأرفعها لآكلها. ثم أخشى أن تكون صدقة  (أو من الصدقة). فألقيها".

 

2474- Bize Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdürrezzak b. Hemmam tahdis etti, bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'den şöyle dediğini tahdis etti. Bu Ebu Hureyre'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muhammed'den tahdis ettikleridir. Sonra bunlar arasında bir takım hadisler zikretti ve (dedi ki): Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki ben ailemin yanma dönerim de yatağımın üzerine -yahut evimde- düşmüş bir hurma bulurum. Onu yiyeyim diye kaldırırım sonra onun sadaka olabileceğinden -ya da sadakadan olacağından- korktuğum için onu bırakıveririm. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

164 - (1071) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا وكيع عن سفيان، عن منصور، عن طلحة بن مصرف، عن أنس بن مالك ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم وجد تمرة. فقال:

 "لولا أن تكون من الصدقة لأكلتها".

 

2475- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Veki' Süfyan'dan haber verdi, o Mansur'dan o Talha b. Musarrif'den, o Enes b. Malik'den rivayet ettiğine göre. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hurma buldu da: "Eğer sadakadan olmasaydı şüphesiz onu yerdim" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2055, 2431

 

 

165 - (1071) وحدثنا أبو كريب. حدثنا أبو أسامة عن زائدة، عن منصور، عن طلحة بن مصرف، حدثنا أنس بن مالك ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم مر بتمرة بالطريق فقال:

 "لولا أن تكون من الصدقة لأكلتها".

 

2476- Bize Ebu Kureyb de tahdis etti, bize Ebu Usame Zaide'den tahdis etti, o Mansur'dan o Talha b. Musarrif'den rivayet etti. Bize Enes b. ' Malik'in tahdis ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolda giderken bir hurma tanesi buldu ve: "Şayet sadakadan olmasaydı, şüphesiz onu yerdim" buyurdu.

 

 

166 - (1071) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا معاذ بن هشام. حدثني أبي عن قتادة، عن أنس ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم وجد تمرة فقال:

 "لولا أن تكون صدقة لأكلتها".

 

2477- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis edip dedi ki: Bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam Katade'den tahdis etti, o Enes'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hurma buldu ve: "Sadaka olmasaydı şüphesiz onu yerdim" buyurdu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (2473) "Ben ailemin yanına dönerim de yatağımın üstüne düşmüş bir hurma tanesi bulurum. .. " bu hadisten sadakanın ona haram kılınmış olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Ayrıca farz ile tatavvu sadakası arasında onun için bir fark bulunmamaktadır. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "essadaka" diye elif-lam'lı kullanmıştır. Bu ise her iki türü (farz ve nafile olanını) kapsar. Zekat buyurmamıştır.

 

Yine bu hadisten vera'ı elden bırakmamak anlaşılmaktadır. Çünkü böyle bir hurma tanesi sırf ihtimal dolayısı ile haram olmaz ama vera'ı dolayısı ile onu yememiştir.

(2476) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolda geçerken bir hurma gördü ve: Sadakadan olmasaydı şüphesiz onu yerdim" buyurdu. Bu hadiste de az önce geçtiği gibi vera'a uygun hareket ebnek anlaşılmaktadır. Yine bundan anlaşılan diğer hüküm hurma ve buna benzer değersiz bir mal bulunursa ayrıca tanıtılıp ilan edilmesine (sahibinin gelip onu bulması için) gerek yoktur. Aksine derhal onu yemek, onda tasarrufta bulunmak mübahtır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onu yemeyiş sebebi lükata (buluntu) olduğundan dolayı değil sadakadan olma ihtimalinden dolayıdır. Bu da ittifakla kabul edilmiş bir hükümdür. Bizim mezhep alimlerimiz ile başkaları Bunun gerekçesini böyle bir şeyi kaybeden kimsenin adeten onu aramayacağı, artık onu bulmayı ümit edip onu beklemeyeceğidir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

52- NEBİ (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'İN AL'İNİN ZEKAT TOPLAMAK İLE GÖREVLENDİRİLMELERİNİN TERK EDİLMESİ BABI