SAHİH-İ MÜSLİM

ZEKAT

 

باب فضل التعفف والصبر

43- İFFETLİ DAVRANMANIN VE SABRIN FAZİLETİ BABI

 

124 - (1053) حدثنا قتيبة بن سعيد عن مالك بن أنس، فيما قرئ عليه، عن ابن شهاب، عن عطاء بن يزيد الليثي، عن أبي سعيد الخدري؛

 أن ناسا من الأنصار سألوا رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأعطاهم. ثم سألوه فأعطاهم. حتى إذا نفذ ما عنده قال " ما يكن عندي من خير فلن أدخره عنكم. ومن يستعفف يعفه الله. ومن يستغن يغنه الله. ومن يصبر يصبره الله. وما أعطي أحد من عطاء خير وأوسع من الصبر ".

 

2421- Bize Kuteybe b. Said, Malik b. Enes'den kendisine İbn Şihab'dan diye okunanlar arasında tahdis etti. İbn Şihab, Ata b. Yezid elLeysi'den, o Ebu Said el-Hudri'den rivayet ettiğine göre Ensar'dan bazı kimseler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (kendilerine bir şeyler vermesini) istedi. O da onlara verdi. Sonra ondan bir daha istediler, o da onlara verdi. Sonunda yanındakiler bitip tükenince şöyle buyurdu: "Benim yanımda eğer bir hayır (mal) bulunursa kesinlikle onu sizden saklamam. Her kim iffetli davranırsa Allah onun iffetini korur. Her kim müstağni durursa Allah da onu ihtiyaçtan kurtarır. Sabredene Allah sabır verir. Hiçbir kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir bağış verilmiş değildir. "

 

Diğer tahric: Buhari, 1469,6470; Ebu Davud, 1644; Tirmizi, 2024, 2587

 

 

(1053) حدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، بهذا الإسناد، نحوه.

 

2422- Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Abdürrezzak haber verdi, bize Ma'mer ez-Zühri'den bu isnad ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Hiçbir kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir bağış verilmiş değildir." Müslim'in bütün nüshalarında bu şekilde "hayır" lafzı merfudur. Bu da doğrudur, takdiri: "huve hayrun" şeklindedir. Nitekim Buhari'nin rivayetinde de böyledir.

 

Bu hadis ile iffetli durmaya, kanaatkarlığa, geçim darlığı ve daha başka dünyanın hoşlanılmayan hallerine sabır teşvik edilmektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

44- AZ İLE YETİNMEK VE KANAATKAR OLMAK HAKKINDA BİR BAB