SAHİH-İ MÜSLİM |
ZEKAT |
باب الحث
في الإنفاق،
وكراهة
الإحصاء
29- İNFAKIN TEŞVİK
EDİLMESİ VE İHSA'NIN (SAYMANIN) HOŞ OLMADIĞI BABI
حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا حفص
(يعني ابن
غياث) عن
هشام، عن
فاطمة بنت
المنذر، عن
أسماء بنت أبي
بكر رضي الله
عنها. قالت:
قال لي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"أنفقى
(أو انضحي، أو
انفحي) ولا تحصي، فيحصي
الله عليك".
2372- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe tahdis etti, bize Havz b. Rıyaz, Hişam'dan tahdis etti, o el-Munzir
kızı FatıMa'dan, o Ebu Bekr (r.anh)'ın kızı Esma'dan şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "İnfak et -yahut nefh
et ya da nadh et- ama ihsa etme Allah da senin aleyhine ihsa eder. "
Diğer tahric: Buhari,
1433, 2590 -buna yakın-; Nesai, 2549
AÇIKLAMA: "İnfak
et, nefh et, nadh et. " Nehf et ve nadh et, ver anlamındadır. Çünkü nefh
ve nadh vermek demektir. Aynı şekilde nadh dökmek anlamında da kullanılır.
Kastın burada bu olma ihtimali vardır. O taktirde nefh (vermek) den daha beliğ
olur.
وحدثنا
عمرو الناقد
وزهير بن حرب
وإسحاق بن إبراهيم.
جميعا عن أبي
معاوية. قال
زهير: حدثنا محمد
بن خازم.
حدثنا هشام بن
عروة عن عباد
بن حمزة، وعن
فاطمة بنت
المنذر، عن
أسماء. قالت:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"انفحي
(أو انضحي، أو
أنفقي) ولا تحصي. فيحصي
الله عليك.
ولا
توعي فيوعي
الله عليك
".
2373- Bize Amr en-Nakid,
Zuheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim de birlikte Ebu Muaviye'den tahdis etti.
Zuheyr dedi ki: Bize Muhammed b. Hazim tahdis etti, bize Hişam b. Urve, Abbad
b. Hamza'dan ve el-Munzir kızı FatıMa'dan tahdis etti. O Esma'dan şöyle
dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Nefh -yahut nadh ya da infak- et ama ihsa etme o taktirde Allah da senin
aleyhine ihsa eder. Sen de kaba doldurup 'Saklama, Allah da senin aleyhine
doldurup saklar" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
وحدثنا
ابن نمير.
حدثنا محمد بن
بشر. حدثنا هشام
عن عباد بن
حمزة، عن
أسماء ؛ أن
النبي صلى الله
عليه وسلم قال
لها نحو
حديثهم.
2374- Bize İbn Numeyr de
tahdis etti, bize Muhammed b. Bişr tahdis etti, bize Hişam, Abbad b. Hamza'dan tahdis
etti, o Esma'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
'kendisine ... dedi deyip onların hadislerine yakın olarak rivayeti zikretti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
وحدثني
محمد بن حاتم
وهارون بن
عبدالله.
قالا: حدثنا
حجاج بن محمد.
قال: قال ابن
جريج: أخبرني
ابن أبي مليكة
؛ أن عباد بن عبدالله
بن الزبير
أخبره عن
أسماء بنت أبي
بكر ؛ أنها
جاءت النبي
صلى الله عليه
وسلم. فقالت:
يا
نبي الله ! ليس
لي شيء إلا ما
أدخل على
الزبير. فهل
على جناح أن
أرضخ مما يدخل
على ؟ فقال "ارضخي
ما استطعت.
ولا
توعي فيوعي
الله عليك".
2375- Bana Muhammed b.
Hatim ve Harun b. Abdullah tahdis edip dediler ki: Bize Haccac b. Muhammed
tahdis edip dedi ki: İbn Cureyc dedi ki: Bana .İbn Ebu Müleyke'nin haber
verdiğine göre, Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyr kendisine Ebu Bekr'in kızı
Esma'dan :şunu haber verdi: Esma Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
gelip: Ey Allah'ın Ne'bisi! Zübeyr'in benim evime içeri soktuklarından başka
hiçbir şeyim yok. Onun bana getirdiklerinden.az bir şeyler verme md e bana bir
vebal var mı? dedi, Allah Resulü: "Gücünün yettiği kadar bir şeyler ver
ama kaba doldurup saklama. Allah da senin aleyhine saklar" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1434; Nesai, 2550
AÇIKLAMA: (2373)
"Nefh et, nadh et, infak et ama ihsa etme. Allah da senin aleyhine ihsa
yapar. Kaba doldurma, Allah da senin aleyhine doldurur. " Bu itaat olan
hususlarda infak etmeye teşvik, eli sıkılıktan, cimrilikten ve malı kaplarda
yığıp biriktirmekten de bir nehiy anlamındadır.
(2375) "Ebu Bekr'in
kızı Esma'dan rivayete göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip ...
Allah da senin aleyhine olmak üzere kaba doldurur." Bu hadis Zübeyr'in
nafaka ve daha başka maksatlarla kendisine verdiği mal hakkında da yorumlanır.
Ya da Zübeyr'in mülkü olup kendisinden sadaka verilmesini tepki ile
karşılamadığı, aksine insanların çoğunlukla görülen adeti üzere razı olduğu şeyler
hakkında yorumlanır. Bu meselenin beyanı az önce geçmiş bulunmaktadır.
"Elinden geldiği
kadar bir şeyler ver." Bu da Zübeyr'in razı olduğu kadarı ile bir şeyler
ver demektir. İfadenin takdiri ise: Senin için biri diğerinden üstün, mübah bir
takım verme (infak etme) mertebeleri vardır. Bunların hepsine de Zübeyr razı
olur. Sen bunların en üstte olanını yap. Ya da Bunun anlamı: Senin mülkün olan
şeylerden gücünün yettiği kadarını ver, şeklinde de olabilir.
"Sayıp hesap etme,
Allah da senin aleyhine hesap eder, kaba doldurma, Allah da senin aleyhine
doldurur." Buradaki anlatım cinas dolayısı ile bir lafzın aynı şekilde
karşılık olarak kullanılması kabilindendir. Yüce Allah'ın:
"Onlar da
mekrettiler (hile ve tuzak kurdular) Allah da mekretti" (Ali İmran, 54)
buyruğu gibidir. Hadis: Sen alıkoyup vermediğin gibi Allah da sana vermez. Sen
çok az verdiğin için O'da sana az verir, sen eli sıkılık yaptığın gibi o da
lütfunu alıkoyar. Bunun: Sen verdiğini sayma yani onu sayıp çok bulmaya
kalkışırsın, o taktirde bu senin infakının kesintiye uğramasına, sona ermesine
sebeb olur, anlamında olduğu da söylenmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: