SAHİH-İ MÜSLİM |
ZEKAT |
باب فضل
المنيحة
23- MENİHA (DENİLEN
SAĞMAL HAYVANIN SÜTÜNÜ BAĞIŞLAMA)'NIN FAZİLETİ BABI
حدثنا
زهير بن حرب.
حدثنا سفيان
بن عيينة عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة.
يبلغ به " ألا
رجل يمنح أهل
بيت ناقة.
تغدو بعس. إن
أجرها لعظيم".
2354- Bize Züheyr b.
Harb tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne, Ebu'z-Zinad'dan tahdis etti, o
el-A'rec'den, o Ebu Hureyre'den Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etti: "Bir aile halkına sabah bir kap akşam bir kap
süt veren bir dişi deveyi meniha olarak verecek bir kimse yok mu? Şüphesiz
Bunun ecri pek büyüktür."
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
حدثني
محمد بن أحمد
بن أبي خلف.
حدثنا زكرياء بن
عدي. أخبرنا
عبيدالله بن
عمرو عن زيد،
عن عدي بن
ثابت، عن أبي
حازم، عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم ؛ أنه
نهى فذكر خصالا
وقال:
"من
منح منيحة،
غدت بصدقة،
وراحت بصدقة،
صبوحها
وغبوقها".
2355-
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef tahdis etti, bize Zekeriyya b. Adiy tahdis etti,
bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den haberverdi. O Adiy b. Sabit'ten, o Ebu
Hazim'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sözünü
ettiği bazı hususları nehyettiğini belirterek şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Her kim sağmal bir hayvanı meniha olarak verirse, bu hayvanın sabah
öğününde de akşam öğününde de verdiği sütü bir sadaka olur. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (2354)
"Bir aile halkına sabah bir kap akşam bir kap süt veren bir dişi deveyi meniha
olarak verecek bir kimse yok mu?" Buradaki "us" büyükçe kase
demektir. Biz bu lafzı bu şekilde ayn harfi ötreli ve sin harfi şeddeli olarak
zaptettik. Bu lafız sonu med olan şin harfi ile "işa" diye de rivayet
edilmiştir. Kadi İyaz dedi ki: Bu ise Müslim ravilerinin çoğunluğunun
rivayetidir. Ama bizim sağlam üstadlarımızdan işittiğimiz büyükçe kase demek
olan "us" rivayetidir. Kadi İyaz işte bilinen ve doğru olan da budur
diye eklemiştir. (Devamla) dedi ki: el-Humeydi'nin Müslim'den başka kaynaklardaki
rivayeti ise sonrasında med gelen sin harfi ile "isa" diye rivayet
etmiş ve el-Humeydi de bunu oldukça büyük kase diye açıklamıştır. Kendisi ise
dil bilginlerinden birisidir. O şöyle demektedir: Bizler Ebu Mervan b.
Sirac'dan ayn harfini hem kesreli hem fethalı olarak rivayet ettik. el-Ceyyani
Ebu'l Hasen b. Ebu Mervan ise ondan ancak kesreli olarak rivayet etmişlerdir.
Kadi İyaz'ın açıklamaları bunlardır.
Bizim diyarımızdaki
Sahih-i Müslim nüshalarının çoğunda ya da çoğunluğunda ayn harfi fethalı ve sin'den
sonra da med ile asa' diye kaydedilmiştir.
Meniha vermek ise bir
süreliğine sürunü içecekleri bir dişi deveyi o aile halkına vermek sonra da
bunların o deveyi asıl sahibine geri vermeleri demektir. Meniha bazı hallerde
hibe gibi sonsuza kadar menfaatlerinden yararlanmak üzere hayvanın kendisini
bağışlamak sureti ile de olabilir.
(2355) "Her kim bir
meniha verir de ... " bazı nüshalarda (ye harfi ile) "men/ha"
bazılarında ise ye harfi olmaksızın "minha" diye geçmektedir. Dil
bilginlerinin dediklerine göre minha ile meniha bağış anlamındadır. Bu
hayvanların bağışlanması sureti ile de olur, mahsullerde de başka şeylerde de
sözkonusu olur. Sahih hadisde belirtildiği üzere de: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Ümmü Eymen'e hurma ağaçlarını minha olarak vermiştir." Diğer
taraftan meniha bazı hallerde menfaatleri ile malın kendisini bağışlamak sureti
ile de olur ki buna hibe denilir. Bazen belli bir süre süİÜn yahut mahsulün
bağışlanması sureti ile olur. Bu durumda rakabe (malın aslının mülkiyeti) asıl
sahibinin mülkünde kalmaya devam eder. İzin verilmiş bulunan süt ya da
mahsülden yararlanma süresi bitince de o menihayı sahibine geri verir.
"Sabah öğünü ve
akşam öğünün" deki sabah gündüzün ilk vaktinde içilen şey, gabuk ise
gecenin ilk vaktinde içilen şey demektir. Burada bu iki lafız zarf olarak nasb
halindedir. Kadi İyaz dedi ki: Bunlar: "Sadaka" lafzından bedel
olarak mecrurdurlar, Bununla birlikte zarf olarak nasb edilmeleri de sahihtir,
demiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
24- İNFAK EDEN
KİMSE İLE CİMRİLİK EDEN KİMSENİN MİSALİ BABI