SAHİH-İ MÜSLİM

ZEKAT

 

باب تغليظ عقوبة من لا يؤدى الزكاة

9- ZEKATINI ÖDEMEYEN KİMSENİN CEZASININ AĞIR OLDUĞU BABI

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع. حدثنا الأعشى عن المعرور بن سويد، عن أبي ذر. قال:

 انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم وهو جالس في ظل الكعبة:فلما رآني قال : "هم الأخسرون.ورب الكعبة ! " قال فجئت حتى جلست. فلم أتقار أن قمت،فقلت: يا رسول الله ! فداك أبي وأمي ! من هم ؟ قال: "هم الأكثرون أموالا. إلا من قال هكذا وهكذا وهكذا (من بين يديه ومن خلفه وعن يمينه وعن شماله) وقليل ما هم. ما من صاحب إبل ولا بقر ولا غنم لا يؤدى زكاتها إلا جاءت يوم القيامة أعظم ما كانت وأسمنه. تنطحه بقرونها وتطوؤه بأظلافها. كلما نفذت أخراها عادت عليه أولادها. حتى يقضى بين الناس".

 

2297- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti ... el-Ma'rur b. Suveyd, Ebu Zer'den şöyle dediğini rivayet etti: Ka'be'nin gölgesinde oturmakta iken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellemı'in yanina vardım. Beni görünce: "Ka'be'nin rabbine yemin ederim onlar en büyük hüsranda olanlardır" buyurdu. (Ebu Zer) dedi ki: Ben de geldim ve nihayet oturdum. Ama yerimde duramayıp hemen kalktım ve: Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kimlerden söz ediyorsun, dedim,

Şöyle buyurdu: "Onlar en çok mala sahip olan kimselerdir. Ancak önünden, arkasından, sağından, solundan şöyle şöyle şöyle yapanlar müstesnadır. Halbuki onlar da ne kadar azdır. Deve, inek ve koyun sahibi olup da bunların zekatını ödemeyen herkesin (bu davarları) mutlaka kıyamet gününde olduklarının en iri ve en semiz halleri ile gelir. Boynuzları ile ona taslar, tırnakları ile onu çiğnerler. Sonuncuları hep bitip tükendikçe ilkleri tekrar onun üzerine gelirler ve bu insanlar arasında hüküm verilinceye kadar devam edecektir. "

 

Diğer tahric: Buhari, 1460 -muhtasar-, 6638 -muhtasar-; Tirmizi, 617; Nesai, 2439, 2455; İbn Mace, 1785

 

 

حدثناه أبو كريب محمد بن العلاء. حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن المعرور، عن أبي ذر: قال:

 انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم وهو جالس في ظل الكعبة. فذكر نحو حديث وكيع. غير أنه قال: "والذي نفسى بيده ! ماعلى الأرض رجل يموت. فيدع إبلا أو بقرا أو غنما، يؤد زكاتها".

 

2298- Bunu bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-A'la da tahdis etti... Ma'rur, Ebu Zer'den şöyle dediğini rivayet etti: Ka'be'nin gölgesinde oturmakta iken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım. Veki' ninkine yakın olarak hadisi zikretti. Ancak o: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki, yeryüzünde bir adam ölüp de geriye zekatını ödemediği bir takım develer, inekler ve koyunlar bırakacak olursa muhakkak. .. " dedi.

 

 

حدثنا عبدالرحمن بن سلام الجمحي.حدثنا الربيع  (يعني ابن مسلم) عن محمد ابن زياد، عن أبي هريرة ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 " ما يسرني أن لي أحدا ذهبا. تأتي علي ثالثة وعندي منه دينار. إلا دينار أرصده لدين علي ".

 

2299- Bize Abdurrahman b. Sellam el-Cumahi tahdis etti. .. Muhammed b. Ziyad'ın Ebu Hureyre'den rivayetine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Uhud dağının benim için altın olması ve üç gün geçtikten sonra ondan yanımda -üzerimdeki bir borcu ödemek için saklayacağın bir dinar müstesna- ondan bir dinarın dahi yanımda kalması beni memnun etmez" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن محمد بن زياد ؛ قال: سمعت أبا هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

2300- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu' be Muhammed b. Ziyad'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Hureyre'yi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye naklederken dinledim, deyip aynısını rivayet etti.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (2297) "Le m etekarre" yani karar kılamadım, yerim de duramadım. "Ka'be'nin Rabbine yemin olsun, onlar en ziyanda olanlardır" buyurduktan sonra kim olduklarını açıklayarak: "Onlar; malları en çok olan kimselerdir. .. ki onlar ne kadar azdır" buyurdu.

 

 

Bu hadisten şu hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. Çeşitli hayır yollarında sadaka teşvik edilmiştir.

 

2. Çeşitli iyilik yollarının sadece bir türünü yapmakla yetinilmemelidir. Aksine karşı karşıya kalınan her türlü hayır yolunda infakta bulunmak gerekir.

 

3. Yemin istenmeden yemin etmek caizdir. Hatta bunda eğer bir maslahat varsa müstehab dahi olur. Bir hususun pekiştirilmesi, muhakkaklığının anlatılması, mecazi anlamın kastedilmediğinin gösterilmesi gibi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu gibi hususlar dolayısı ile bu türden yeminleri ile ilgili sahih hadisler pek çoktur.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önüne, arkasına, sağına ve soluna işaret etmesinin anlamı da önemli bir iş ile karşı karşıya kalındığı her bir zamanda infak etmesi gerektiğine dair yaptığımız açıklamadır.

 

"Sonuncuları her bitip tükendikçe onun üzerine tekrar bOştakiler geri döner. " Biz (bitip tükenmek anlamındaki) "nefede" lafzını hem dal ile hem de zel ile "nefeze (geçip gittikçe)" diye zaptetmiş bulunuyoruz. Her ikisi de doğrudur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

10- SADAKA VERMEYE VE (HAYIR UGRUNDA) MALI ELDEN ÇIKARMAYA TEŞVİK HAKKINDA BİR BAB