SAHİH-İ MÜSLİM

CENAZE

 

باب الصلاة على الجنازة في المسجد.

34- CENAZE ÜZERİNE MESCİD İÇERİSİNDE NAMAZ KILMAK BABI

 

وحدثني علي بن حجر السعدي وإسحاق بن إبراهيم الحنظلي (واللفظ لإسحاق)  (قال علي: حدثنا. وقال إسحاق: أخبرنا عبدالعزيز بن محمد) عن عبدالواحد بن حمزة، عن عباد بن عبدالله بن الزبير؛

 أن عائشة أمرت أن يمر بجنازة سعد بن أبي وقاص في المسجد. فتصلي عليه. فأنكر الناس ذلك عليها. فقالت: ما أسرع ما نسي الناس ! ما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على سهيل بن البيضاء إلا في المسجد.

 

2249- Bize Ali b. Hucr es-Sa'dı ve İshak b. İbrahim el-Hanzali -ki lafız İshak'a aittir- tahdis etti. Ali: Bize Abdülaziz b. Muhammed, Abdülvahid b. Hamza'dan tahdis etti. İshak ise haber verdi, dedi. O Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyr'den rivayet ettiğine göre Aişe, Sa'd b. Ebi Vakkas'ın cenazesinin mescidden geçirilmesini emretti. Böylelikle onun namazını kılacaktı. Ancak insanlar onun bu isteğine karşı çıkınca kendisi: 'İnsanlar ne kadar da çabuk unuttu: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Süheyl b. el-Beyda'nın namazını mescidden başka bir yerde kılmamıştı ki' dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا بهز. حدثنا وهيب. حدثنا موسى بن عقبة عن عبدالواحد، عن عباد بن عبدالله بن الزبير. يحدث عن عائشة؛

 أنها لما توفي سعد بن أبي وقاص، أرسل أزواج النبي صلى الله عليه وسلم أن يمروا بجنازته في المسجد. فيصلين عليه. ففعلوا فوقف به على حجرهن يصلين عليه. أخرج به من باب الجنائز الذي كان إلى المقاعد. فبلغهن أن الناس عابوا ذلك. وقالوا: ما كانت الجنائز يدخل بها المسجد. فبلغ ذلك عائشة. فقالت: ما أسرع الناس إلى أن يعيبوا ما لا علم لهم به ! عابوا علينا أن يمر بجنازة في المسجد، وما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على سهيل بن بيضاء إلا في جوف المسجد.

 

2250- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Behz tahdis etti, bize Vuheyb tahdis etti, bize Musa b. Ukbe, Abdulvahid'den tahdis etti, o Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyr'den rivayet etti, o da Aişe'den tahdis ederek şunları söyledi: 'Sa'd b. Ebi Vakkas vefat edince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevceleri üzerine namaz kılmaları için cenazesini mescidden geçirmeleri için haber gönderdiler, onlar da istediklerini yaptılar. Cenazesi onların hücrelerinin önünde durduruldu, onlar da üzerine namaz kıldılar. Sonra da bulunduğu cenazeler kapısından el-Mekaid denilen yere çıkarıldı. Daha sonra müminlerin annelerine insanların bunu ayıpladıkları ve: 'Hiç de cenazeler mescidin içerisine sokulmuyordu' dedikleri haberi ulaştı. Bu söyledikleri Aişe'ye de ulaşınca o: 'İnsanlar bilgi sahibi olmadıkları bir hususu ayıplamakta ne kadar da aceleci davranıyorlar, onlar bize mescidden bir cenazenin geçirilmesini ayıpladılar. Halbuki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Süheyl b. Beyda'nın cenaze namazını mescidin içinden başka bir yerde kılmadı' dedi.'

 

 

وحدثني هارون بن عبدالله ومحمد بن رافع (واللفظ لابن رافع) قالا: حدثنا ابن أبي فديك. أخبرنا الضحاك (يعني ابن عثمان) عن أبي النضر، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن ؛ أن عائشة، لما توفي سعد بن أبي وقاص، قالت:

 ادخلوا به المسجد حتى أصلي عليه. فأنكر ذلك عليها. فقالت: واللهّ لقد صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم على ابني بيضاء في المسجد، سهيل وأخيه. (قال مسلم): سهبل بن دعد وهو ابن البيضاء. أمه بيضاء.

 

2251- Bana Harun b. Abdullah ve Muhammed b. Rafi'de -ki lafız İbn Rafi'indir- tahdis edip dediler ki: Bize İbn Ebu Fudeyk tahdis etti, bize Dahhak -yani bin Osman- Ebu Nadr'dan haber verdi, o Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) Sa'd b. Ebu Vakkas vefat edince şöyle dedi: 'Onu mescidin içine getirin ki ben de onun namazını kılayım.' Ancak onun bu dediğine karşı çıkılınca şöyle dedi: 'Allah'a yemin ederim ki Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beyda'nın iki oğlu Süheyl ve onun kardeşinin cenaze namazını mescidde kılmıştı.'

Müslim dedi ki: Sühel b. Da'd, el-Beyda'nın oğludur. Onun annesinin adı Beyda idi.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3190

 

AÇIKLAMA:          (2249) "Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Süheyl b. Beyda'nın (cenaze namazını) mescidden başka biryerde kılmadı" diğerrivayette (2250) "Allah'a yemin olsun Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beyda'nın iki oğlunun namazını mescidin içinde kıl(dır)dl".

 

Diğer rivayette de (2251) "Allah'a yemin olsun Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beyda'nın iki oğlu olan Süheyl ve kardeşinin namazını mescidde kıl ( dır) mıştı" denilmektedir.

 

İlim adamları dedi ki: Beyda'nın oğulları üç kardeştir. Bunların adı da Sehl, Süheyl ve Safvan'dır. Anneleri Beyda'nın adı Da'd idi. Beyda onun sıfatıdır. Babaları ise Kureyşli Fihr oğullarından Vehb b. Rabia'dır. Süheyl erken dönemde müslüman olmuş, Habeşistan'a hicret etmiş sonra Mekke'ye geri dönüp oradan da Medine'ye hicret etmiş, Bedir ve diğer vakalarda hazır bulunmuştur. Hicretin dokuzuncu yılında vefat etmiştir (r.anh).

 

Hadis-i şerifde Şafii'nin ve çoğunluğunun mescidde cenaze namazı kılmanın caiz olduğu şeklindeki görüşlerinin lehine delil bulunmaktadır. Bunu kabul edenler arasında Ahmed ve İshak da vardır. İbn Abdilber dedi ki: Medine'liler bunu Muvatta'da Malik'ten rivayet etmiş olup Malik'i mezhebinden İbn Receb de bunu kabul etmektedir. İbn Ebu Zi'b, Ebu Hanife ve kendisinden gelen meşhur rivayete göre Malik ise mescidde (cenaze) namazı sahih olmaz demişlerdir. Buna delil de Ebu Davud'un Sünen'inde yer alan: "Kim mescidde bir cenaze namazı kılarsa onun için hiç bir şey yoktur" hadisidir. Şafii ve cumhurun delili ise Süheyl b. Beyda ile ilgili hadistir.

 

Ebu Davud'un Sünen'indeki hadise de çeşitli şekillerde cevap vermişlerdir: 

 

1. Bu hadis zayıftır, delil gösterilmesi doğru değildir. Ahmed b. Hanbel dedi ki: Bu zayıf bir hadis olup bunu yalnızca et-Teveme'nin azadlısı Salih rivayet etmiştir. O da zayıf bir ravidir.

 

2. Muhakkak sema yoluyla işitilmiş meşhur olan Ebu Davud Sünen'inin nüshalarında:"Mescidde cenaze namazı kılan aleyhine de bir vebal yoktur" şeklindedir. Bu durumdan bu kanaatte olanların bu hadisi delil göstermeleri söz konusu olamaz.

 

3. Şayet hadis sabit olsa ve hadiste: "Onun için bir şey yoktur" sözü de sabit ise o taktirde bu hadisin her iki rivayetin bir arada telif edilmesi ve bu hadis ile Süheyl b. Beyda ile İlgili hadisin arasının telif edilmesi için de "onun üzerine birşey yoktur (bir vebal olmaz)" diye tevil edilmesi icab eder. Nitekim ona ve onun için (lehu) anlamında "onun üzerine, onun aleyhine ibaresi (aleyhi) de kullanılmış bulunmaktadır. Yüce Allah'ın: "Ve eğer kötülük yaparsanız onun lehine (aleyhine) olur" (İsra, 7) buyruğunda olduğu gibi.

 

4. Hadis, mescidde namaz kılıp geri dönen ve cenaze ile kab re kadar gitmeyen kimse hakkında ecrinin eksik olduğu şeklinde yorumlanır. Çünkü o cenaze ile kabre kadar gitmeyip defnine hazır bulunmamakla fazileti kaçırmış olur. Allah en iyi bilendir.

 

Süheyl ile alakalı bu hadis, ölmüş insanın tahir oduğuna delildir. Mezhebimizde sahih olan görüş de budur.

 

(2251) "Bana Harun b. Abdullah ve Muhammed b. Rafi'de tahdis edip dediler ki... Aişe'den." Bu hadis, Darakutni'nin Müslim hakkında istidrakde bulunduğu hadislerdendir. O şöyle demiştir: Hafız iki kişi olan Malik ve Macişun, Dahhak'e muhalefet ederek bu hadisi Ebu'n-Nadr'dan o Aişe'den diye mürsel olarak rivayet etmişlerdir. Ayrıca bu hadis Dahhak'dan o Ebu'n-Nadr'dan, o Ebubekr b. Abdurrahman'dan diye de rivayet edilmiştir ki hadis ancak mürsel olarak sahihtir. Darakutni'nin sözleri bunlar.

 

Ancak bundan önceki fasıllarda bu şerhin Mukaddimesinde çeşitli yerlerde bu gibi istidraklere cevap verilmiş bulunmaktadır. O da şudur: Dahhak'ın yaptığı bu ilave sika birisinin ilavesidir ve bu makbuldür. Çünkü o başkasının unuttuğunu hıfz edip bellemiştir. Bundan dolayı onun tenkit edilmesi söz konusu değildir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

35 KABİRLERE (KABRİSTANA) GİRİLDİĞİ ZAMAN NELER SÖYLENİR VE KABRİSTANDAKİLERE DUA BABI