SAHİH-İ MÜSLİM

CENAZE

 

باب جعل القطيفة في القبر.

30- KABR'E KADİFE PARÇASI YERLEŞTİRMEK BABI

 

حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا وكيع. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا غندر ووكيع. جميعا عن شعبة. ح وحدثنا محمد بن المثنى (واللفظ له) قال: حدثنا يحيى بن سعيد. حدثنا شعبة. حدثنا أبو جمرة عن ابن عباس ؛ قال:

 جعل في قبر رسول الله صلى الله عليه وسلم قطيفة حمراء. (قال مسلم) أبو جمرة اسمه نصر بن عمران. وأبو التياح اسمه يزيد بن حميد. ماتا بسرخس.

 

2238- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Veki' haber verdi (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Gunder ve Veki' birlikte Şu'be'den tahdis ettiler (H.) Bize Muhammed b. el-Müsenna da -lafız ona ait olmakla üzere- tahdis edip dedi ki: Bize Yahya b. Said tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti, bize Ebu Hamza, İbn Abbas'dan şöyle dediğini tahdis etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kabrine kırmızı bir kadife yerleştirildi.

 

Müslim dedi ki: Ebu Cemra'nın adı Nasr b. Humran'dır. Ebu't-Teyyah'ın adı Yezid b. Humeyd' dir her ikisi de Serahs'da vefat etmişlerdir.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1048; Nesai, 2011

 

AÇIKLAMA:          "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'in kabrine kırmızı bir kadife yerleştirildi. " Bu kadife parçasını Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azadlısı Şükran bırakmıştı. O, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sonra herhangi bir kimsenin onu giymesi hoşuma gitmedi demişti. Şafii ve bütün mezhep alimlerimiz ile onların dışındaki mezhep alimleri kadife, astarlı elbise, yastık ve buna benzer bir şeyleri kabirde ölünün altına sermenin mekruh olduğunu açıkça ifade etmişlerdi.

 

Mezhep alimlerimizden Beğavi bir istisna teşkil ederek et-Tehzib adlı kitabında: Bu hadisten ötürü bunda bir sakınca yoktur, demiştir.

 

Doğrusu ise cumhurun dediği gibi Bunun mekruh olduğudur. İlim adamları bu hadisi delil göstermeye de şu şekilde cevap vermişlerdir: Şükran bu işi yapmakla tek başına kalmıştır. Ashab-ı kiramdan bu hususta kimse ona muvafakat etmediği gibi bundan haberleri bile olmamıştır.

 

Şükran'ın bunu yapmasının sebebi ise zikrettiğimiz üzere Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sonra herhangi bir kimsenin onu giymesini ya da kullanmasını hoş bulmamasıdır. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kadife parçasını giyinir ve altına döşerdi. İşte Şükran, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sonra herhangi bir kimsenin onun yerine bunu kullanmasına kalben razı olmadı. Fakat bu hususta başkaları ona muhalefet etmiş bulunmaktadır. Beyhaki, İbn Abbas'tan ölünün kabrine bir elbise serilmesini mekruh gördüğünü rivayet etmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

Kadife ise tüyleri (havı) bulunan bir örtü adıdır.

 

"Müslim dedi ki: Ebu Cemra'nın adı Nasr b. İmran ed-Dubaf'dir. Ebu'tTeyyah'ın adı ise Yezid b. Humeyd olup ikisi de Serahs'de ölmüşlerdir." Serahs, Horasan'da bilinen bir şehir adıdır. Serhs şeklinde re harfi ve ha harfi de sakin olarak ra söyleniyor ise de birinci söyleyiş daha meşhurdur.

 

Ebu Cemra'dan senette söz edildiği halde Ebu't-Teyyah'ın burada söz konusu edilmemesine rağmen Müslim'in her ikisini birlikte zikretmesinin sebebi ikisi arasında da iki ilim adamının ortak tarafının az rastlandığı bir takım hususlarda ortak özelliklere sahip olmalarıdır. Çünkü her ikisi de Dubai, Basralı, tabiin ve sika ravidirler. İkisi de Serahs'da aynı yılda 128 yılında vefat etmişlerdir.

 

İbn Abdilber, İbn Mende ve Ebu Nuaym el-Asbahani ise Ebu Cemra'nın babası olan İmran'ı, Marifet'üs-Sahabe adındaki kitaplarında zikretmiş ve şöyle demişlerdir: İlim adamları onun sahabe mi yoksa tabiinden mi olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Basra'da hakim idi. Oğlu Ebu Cemre ve başkaları ondan rivayet nakletmiştir, demektedirler. Hakim Ebu Ahmed ise el-Küna adındaki eserinde: Raviler arasında Bunun dışında Ebu Cemra künye li bir kimse yoktur, demektedir .

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

31- KABRİN DÜZELTİLMESİNİN EMREDİLDİĞİ BABI