SAHİH-İ MÜSLİM |
CENAZE |
باب من
صلى عليه
أربعون شفعوا
فيه.
19- BİR KİŞİNİN CENAZE
NAMAZINI KIRK KİŞİ KILARSA ONA ŞEFAATÇİ EDİLİRLER
حدثنا
هارون بن
معروف وهارون
بن سعيد
الأيلي والوليد
بن شجاع
السكوني (قال
الوليد:
حدثني. قال
الآخران:
حدثنا ابن
وهب). أخبرني
أبو صخر عن
شريك بن
عبدالله بن
أبي نمر، عن
كريب مولى ابن
عباس، عن
عبدالله بن
عباس ؛
أنه
مات ابن له
بقديد أو
بعسفان. فقال:
يا كريب ! انظر
ما اجتمع له
من الناس. قال:
فخرجت فإذا ناس
قد اجتمعوا
له. فأخبرته.
فقال: تقول هم
أربعون ؟ قال:
نعم. قال:
أخرجوه. فإني
سمعت رسول
الله عليه
وسلم يقول "ما
من رجل مسلم
يموت فيقوم
على جنازته
أربعون رجلا،
لا يشركون
بالله شيئا
إلا شفعهم
الله فيه".
وفي
رواية ابن
معروف: عن
شريك ابن أبي
نمر، عن كريب،
عن ابن عباس.
2196- Bize Harun b.
Maruf, Harun b. Said el-Eyli, el-Velid b. Şüca'es-SekOni tahdis etti. el-Velid
bana İbn Vehb tahdis etti derken diğer ikisi bize tahdis etti dedi. (İbn Vehb
dedi ki): Bana Ebu Sahr Şerik b. Abdullah b. Ebu Neml'den haber verdi, o İbn Abbas'ın
azadlısı Kureyb'den, o İbn Abbas'dan rivayet ettiğine göre Kedid ya da Asfan
denilen yerde bir oğlu ölmüştü. İbn Abbas: Ey Kureyb! Bunun (cenaze namazı)
için toplanan insanların sayısına bir bak, dedi. (Kureyb) dedi ki: Dışarı
çıktığımda bir grup insanın onun için toplanmış olduğunu gördüm. Gelip ona
haber verince: Sence onlar kırk kişi varlar mı? dedi. Ben: Evet, dedim. Bu
sefer İbn Abbas: Onu çıkarın çünkü ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i şöyle buyururken dinledim, dedi:
"Bir müslüman ölür
de Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayan kırk adam onun cenazesi üzerinde durup
namaz kılacak olurlarsa mutlaka Allah da onun hakkında onları şefaatçi
kılar."
İbrt Ma'ruf'un
rivayetinde: Şerik b. Ebu Nemir'den, o Kureyb'den o İbn Abbas'dan denilmektedir.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 3170; İbn Mace, 1489
AÇIKLAMA: "Bir
müslüman ölür de sayısı yüzü bulan müslüman bir topluluk onun cenaze namazını
kılarsa ... " diğer rivayette (2196) "bir adam ölür de Allah'a hiçbir
şeyi ortak koşmayan kırk adam ... " denilmektedir. Bir başka hadiste ise
"üç saf" denilmektedir ki bunu da Sünen sahipleri rivayet etmiştir.
Kadi İyaz dedi ki: Denildiğine göre bu hadisler bu hususa dair soru soran
kimselere cevap olarak verilmiş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onların
her birisinin sorusuna cevap vermiştir. Kadi İyaz'ın açıklaması budur.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e yüz kişinin şefaatinin kabul edileceği haberi verilmesi üzerine
onun da bunu bildirmiş olması, sonra kırk kişinin şefaatinin kabul edileceği,
sonra sayıları az dahi olsa üç safın şefaatinin kabul edileceği bildirilince
bunu haber vermiş olma ihtimali vardır. Aynı şekilde şöyle de denilebilir:
Burada sözkonusu olan adet mefhumudur. Usul alimlerinin büyük çoğunluğu ise
bunu delil görmemişlerdir. Dolayısı ile yüz kişinin şefaatinin kabul
edileceğini haber vermesi bundan daha aşağı sayıdakilerin şefaatinin kabul
edilmemesini gerektirmez. Kırk kişi ile birlikte üç saf ile ilgili de aynı
şeyler söylenebilir. Bu durumda bütün bu hadisler ile amel edilir ve üç saf ve
kırk kişiden hangisi daha az ise onunla dahi şefaat hasıl olur.
"Ben bunu Şuayb b.
el Habhab'a tahdis ettim. O da şöyle dedi: Bunu bana Enes b. Malik Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye tahdis etti, dedi." Burada
"ben bunu tahdis ettim" diyen kişi önce Eyyub'dan rivayeti nakleden
Sellam b. Ebu Muti'dir. Nitekim Nesai de rivayetinde bunu böylece açıklamıştır.
"Sayıları yüzü
bulan müslüman bir topluluk" hadisi ile ilgili olarak Kadı lyaz dedi ki:
Bunu Said b. Mansur Aişe'ye mevkuf olarak rivayet etmiştir. Bu sözleri ile
hadisin bundan dolayı illetli olduğuna işaret etmek istemiş idi ise de hadis
illetli değildir. Çünkü hadisi merfu olarak rivayet eden sikadır. Sika ravinin
ziyadesi ise makbuldur. Biz kitabın mukaddimesindeki fasıllarda bu kuralı
açıkladığımız gibi daha sonra çeşitli yerlerde de açıklamış bulunmaktayız.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
20- HAKKINDA
HAYIRLA SÖZ EDİLİP ÖVÜLEN YA DA ŞER İLE SÖZ EDİLEN ÖLÜLERİN DURUMU BABI