SAHİH-İ MÜSLİM

CENAZE

 

باب في تحسين كفن الميت.

15- CENAZENİN KEFENİNİN GÜZEL OLMASI HAKKINDA BİR BAB

 

حدثنا هارون بن عبدالله وحجاج بن الشاعر. قالا: حدثنا حجاج بن محمد. قال: قال ابن جريج: أخبرني أبو الزبير ؛ أنه سمع جابر بن عبدالله يحدث ؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم خطب يوما. فذكر رجلا من أصحابه قبض فكفن في كفن غير طائل. وقبر ليلا. فزجر النبي صلى الله عليه وسلم أن يقبر الرجل بالليل حتى يصلى عليه. إلا أن يضطر إنسان إلى ذلك. وقال النبي صلى الله عليه وسلم "إذا كفن أحدكم أخاه فليحسن كفنه".

 

2182- Bize Harun b. Abdullah ve Haccac b. eş-Şair tahdis edip dedi ki: Bize Haccac b. Muhammed tahdis edip dedi ki: İbn Cüreyc dedi ki: Bana Ebu Zubeyr'in haber verdiğine göre o Cabir b. Abdullah'ı şunu tahdis ederken dinlemiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün bir hutbe verdi. Ashabından birisinin vefat ettiğini ve pek bol olmayan bir kefen ile kefenlendiğini, geceleyin de gömüldüğünü söz konusu etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kişinin cenaze namazı kılınmadan geceleyin gömülmesini yasakladı. Bir kimsenin buna mecbur olması hali müstesna. Ayrıca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biriniz kardeşini kefenleyecek olursa, onun kefenini güzel yapsın" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 3148; Nesai, 1894,2013

 

AÇIKLAMA:          "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün bir hutbe verdi. .. Kefenini güzel yapsın" hadiste geçen "gayru taH (pek yeterli olmayan)", tam örtmeyen, cenazeyi iyice kapatmayan basit bir kefen demektir.

 

"Cenaze namazı kılınmadan ... " Cenaze namazı kılınıncaya kadar geceleyin cenazeyi gömmenin yasaklanmasının sebebi bir açıklamaya göre şudur: Gündüzün defnedilecek olursa cenazede çok kimse hazır bulunur ve cenaze namazını kılarlar. Gece vaktinde ise ancak belli sayıda kişiler hazır bulunabilir.

 

Bir diğer açıklamaya göre onlar geceleyin gömme işini kefenin kalitesizliğinden dolayı yapıyorlardı. Çünkü gece vakti kefenin durumu görülmezdi. Hadisin baş taraflarıyla sonu bu açıklamayı desteklemektedir.

 

Kadi İyaz: Her iki gerekçe de doğrudur ama göründüğü kadarıyla da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikisini birlikte kastetmiştir demiş, ayrıca böyle bir açıklamanın da yapıldığını söylemiştir.

 

"Bir kimsenin buna mecbur olması hali müstesna." Bu da zorunluluk (zaruret) zamanında geceleyin gömmekte bir sakınca bulunmadığına bir delildir. İlim adamları geceleyin cenazeyi gömme hususunda ihtilaf etmişlerdir. Zaruret hali dışında Hasan-ı Basri bunu mekruh görmüştür. Bu hadis onun lehine delil gösterilecek hadislerden birisidir. Selef ve haleften ilim adamlarının büyük çoğunluğu ise mekruh olmaz demişler ve Ebu Bekir es-Sıddık (r.anh) ile seleften bir topluluk herhangi bir tepki ile karşılaşmaksızın geceleyin defnedilmiş olduğunu delil gösterdikleri gibi, siyah i bir kadın ile mescidi temizleyen adamın geceleyin vefat edip geceleyin gömülmesiyle ilgili hadisi de delil göstermişlerdir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashaba O adamı sorunca; geceleyin vefat etti bizde onu geceleyin gömdük demişlerdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Neden beni haberdar etmediniz" diye sormuş onlar: Ortalık iyice karanlıktı. Allah Resulü bu cevaplarına karşı bir tepki göstermemişti.

 

Bu kanaati savunanlar bu hadis ile ilgili olarak da şu cevabı vermişlerdir:

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yasağı namazının kılınmamasından dolayı idi. Yoksa o yalnızca geceleyin defnedildiğinden ötürü bu yasaklamayı yapmış değildir. Onun bu yasağının sebebi namazının terk edilmesi ya da namaz kılanların sayısının azlığı yahut da kefeninin kötülüğünden dolayı idi. Ya da -az önce geçtiği gibi- bir arada bütün bu sebeplerden dolayı da olabilir.

 

Namaz kılmanın yasak olduğu vakitlerde cenaze namazı kılmanın ve cenaze gömmenin hükmüne gelince bu hususta ilim adamlarının farklı görüşleri bulunmaktadır. Şafii ve mezhebine mensup ilim adamları derler ki: Bu ikisini yapmak da mekruh değildir. Herhangi bir sebep olmadan kasten o vakte kadar geciktirilmesi hali müstesnadır. Maliki mezhebine mensup İbn Abdulhakem ile Malik de şöyle demektedir: Sabah vakti ortalığın iyice aydınlanmasına, güneş ışığının sararmasına, güneş doğuncaya ya da batıncaya kadar süre içinde cenaze namazı kılınmaz. Ancak cenazeye bir zarar geleceğinden korkulması hali müstesnadır. Ebu Hanife de şöyle demektedir: Güneş doğarken, batarken ve günün ortasında cenaze namazı kılınmaz. Leys ise bütün yasak vakitlerde cenaze namazını mekruh görmüştür.

 

Hadiste kefenin güzel olması emredilmektedir. İlim adamları der ki: Kefenin güzel olmasından kasıt kefende israfa kaçmak pahalı ve nefis kefen kullanmak değildir. Maksat temiz pak olması, sıkı dokulmuş olması, setredici örtücü olması ve orta halli oluşudur. Ayrıca hayatta iken çoğunlukla giydiği elbiselerinin türünden olmalıdır, ne onlardan daha pahalı ne de değersiz olmalıdır.

 

"Kefenini güzel tutsun" kefen kelimesi fe harfi fethalı olarak da söylenir sakin olarak "kefn" şeklinde de söylenir. Her ikisi de doğrudur. Kadi İyaz der ki: Fethalı söyleyiş daha doğru ve daha açık anlaşılır. Hadisin lafzına da yakındır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

16- CENAZEYİ GÖMMEKTE ELİ ÇABUK TUTMAK BABI