SAHİH-İ MÜSLİM

CENAZE

 

باب في الصبر على المصيبة عند الصدمة الأولى.

8- MUSİBETE BAŞA GELDİÖİ İLK ANDA SABRETME HAKKINDA BİR BAB

 

حدثنا محمد بن بشار العبدي. حدثنا محمد (يعني ابن جعفر) حدثنا شعبة عن ثابت. قال: سمعت أنس بن مالك يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "الصبر عند الصدمة الأولى".

 

2136- Bize Muhammed b. Beşşar el-Abdi tahdis etti ... Sabit dedi ki: Enes b. Malik'i şöyle derken dinledim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabır (musibetin) 'ilk gelip çarptığı (başa geldiği) andadır" buyururken dinledim.

 

Diğer tahric: Buhari, 1252 -muhtasar-, 1283, 1302, 7154; Ebu Davud, 3124; Tirmizi, 988 -muhtasar-; Nesai, 1868

 

 

وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا عثمان بن عمر. أخبرنا شعبة عن ثابت البناني، عن أنس بن مالك ؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أتى على امرأة تبكي على صبي لها. فقال لها " اتقي الله واصبري". فقالت: وما تبالي بمصيبتي ! فلما ذهب، قيل لها: إنه رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأخذها مثل الموت. فأتت بابه. فلم تجد على بابه بوابين. فقالت: يا رسول الله ! لم أعرفك. فقال "إنما الصبر عند أول صدمة" أو قال: "عند أول الصدمة".

 

2137- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti ... Enes b. Malik'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölmüş küçük bir çocuğu için ağlamakta olan bir kadının yanından geçiyordu. Kadına: "Allah'a karşı takvalı 01 ve sabret" buyurdu. Kadın: Başıma gelen sana gelmedi ki, dedi. Allah Resulü oradan gidince kadına: O Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) idi, denilince kadın adeta ölüm haline yakalanmış gibi oldu. Derhal onun kapısına gitti. Kapısında kapıcılar görmedi. Ey Allah'ın Resulü! Seni tanıyamadım, dedi. Allah Resulü: "Sabır ancak (musibetin) ilk çarpma zamanında olur" ya da: "çarpmanın (boşa geldiği) zamanında olur" buyurdu.

 

 

وحدثناه يحيى بن حبيب الحارثي. حدثنا خالد (يعني ابن الحارث). ح  وحدثنا عقبة بن مكرم العمَي. حدثنا عبدالملك بن عمرو. ح وحدثني أحمد بن إبراهيم الدورقي. حدثنا عبدالصمد. قالوا جميعا: حدثنا شعبة، بهذا الإسناد. نحو حديث عثمان بن عمر، بقصته. وفي حديث عبدالصمد: مر النبي صلى الله عليه وسلم بامرأة عند قبر.

 

2138- Bunu bize Yahya b. Habib el-Haris! de tahdis etti, bize Halid -yani b. el-Haris- tahdis etti (H.) Bize Utbe b. Mukrem el-Ammi de tahdis etti, bize Abdulmelik b. Amr tahdis etti (H.) Bize Ahmed b. İbrahim ed Devrak! de tahdis etti, bize Abdussamed tahdis etti, hep birlikte: Bize Şu'be bu isnad ile tahdis etti, deyip hadisi olayı ile birlikte Osman b. Amr'ın hadisine yakın rivayet ettiler. Abdussamed'in hadisi rivayetinde ise: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kabrin yanında (ağlamakta olan) bir kadının yanından geçti, denilmektedir.

 

 

AÇIKLAMA:          (2136) "Sabır (musibetin) ilk gelip çarptığı (başa geldiği) andadır" denilirken diğer rivayette de: "Sabır ancak. .. " denilmektedir. Pek büyük ecri elde edilmesine sebep, eksiksiz sabır demektir. Çünkü böyle bir halde sabır gerçekten çok meşakkatlidir. Sadme, ise sertçe bir şeye darbe vurmak demektir. Daha sonra mecaz olarak beklenmedik bir anda başa gelen hoşlanılmayan her bir şey hakkında kullanılmaya başlanmıştır.

(2137) "Küçük bir çocuğu için ağlayan bir kadının yanından geçti. Ona:

Allah'a karşı takvalı ol ve sabret" dedi. Buradan herkese iyiliğin emredilip kötülükten sakındınlacağı hükmü anlaşılmaktadır.

 

"Başıma gelen sana gelmedi ki" dedikten sonra hadisin sonlarında "seni tanıyamadım" dediği zikredilmektedir.

 

 

Bundan da şu hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. Bir kimse fazilet sahibi kişilere karşı saygısızlık edecek olursa özür dilemelidir.

 

2. Bundan bana ne, beni ilgilendirmiyor anlamında "ma ubali bi keza" demenin (dil açısından) doğru olduğu ve burada, be harfini kullanmanın yerinde olmadığı aksine be harfi olmadan kullanılacağını söyleyenlerin kanaatleri reddedilmektedir. Çünkü bu kanaat yanlıştır, doğrusu be harfinin kullanılmasının da kullanılmamasının da mümkün olduğudur. Bu da hadis-i şeriflerde çokça kullanılmıştır.

 

"Kapısında kapıcılar bulmadı" buradan da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ne kadar mütevazı olduğu, imam'ın (yöneticinin) ve hakimin eğer kapıcıya ihtiyacı yoksa kapıcı edinmemesi gerektiği hükmü anlaşılmaktadır ki, mezheb alimlerimiz de böyle söylemişlerdir;

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

9- ÖLÜYE -YAKINLARININ KENDİSİ İÇİN AĞLAMALARI SEBEBİ İLE- AZAB EDİLDİĞİ BABI