SAHİH-İ MÜSLİM |
KÜSUF |
باب ذكر
عذاب القبر في
صلاة الخسوف.
175 (195)- KÜSUF
NAMAZINDA KABİR AZABININ HATIRLATILMASI BABI
وحدثنا
عبدالله بن
مسلمة
القعنبي.
حدثنا سليمان
(يعني ابن
بلال) عن
يحيى، عن عمرة
؛
أن
يهودية أتت
عائشة تسألها.
فقالت: أعاذك
الله من عذاب
القبر. قالت
عائشة: فقلت:
يا رسول الله ! يعذب
الناس في
القبور قالت
عمرة: فقالت
عائشة: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: "عائذا
بالله" ثم ركب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ذات غداة
مركبا. فخسفت
الشمس. قالت
عائشة: فخرجت
في نسوة بين
ظهرى الحجر في
المسجد. فأتى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من
مركبه. حتى
انتهى إلى
مصلاه الذي
كان يصلي فيه.
فقام وقام
الناس وراءه.
قالت عائشة:
فقام قياما
طويلا ثم ركع.
فركع ركوعا
طويلا ثم رفع.
فقام قياما
طويلا وهو دون
القيام الأول.
ثم
ركع فركع
ركوعا طويلا.
وهو دون ذلك
الركوع. ثم
رفع وقد تجلت
الشمس. فقال:
"إني قد
رأيتكم تفتنون
في القبور
كفتنة الدجال".
قالت
عمرة: فسمعت
عائشة تقول:
فكنت أسمع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، بعد
ذلك، يتعوذ من
عذاب النار
وعذاب القبر.
2095-
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb'i de tahdis etti, bize Süleyman -yani b.
Bilal- Yahya'dan tahdis etti, o Amre'den rivayet ettiğine göre Yahudi bir kadın
Aişe'ye gelip ondan bir şeyler dilendi. Kadın: Allah seni kabir azabından
korusun, dedi.
Aişe dedi ki: Ben: Ey
Allah'ın Resulü! İnsanlara kabirde azab edilir mi? dedim. Amre dedi ki: Aişe
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a
sığınırım" buyurdu. Sonra bir sabah Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir merkeb? bindi. Derken güneş tutuldu. Aişe dedi ki: Ben de bir kaç
kadın ile birlikte mescitte hücrelerin arasından çıktım. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) merkebinden inip namaz kıldığı namazgahına kadar geldi.
Kendisi ayakta durdu, cemaat de arkasında ayakta durdu.
Aişe dedi ki: Uzunca bir
kıyam yaptıktan sonra rüku'a vardı. Uzun bir rüku'dan sonra başını kaldırdı.
Uzun bir süre kıyamda durdu ama bu, birinci kıyamdan biraz daha kısa idi. Sonra
rüku'a vardı. Uzunca bir rüku yaptı, ama bu ilk rüku'dan daha kısa idi. Sonra
kalktığında güneş açılmıştı. Allah Resulü:
"Ben sizin kabirlerinizde
Decca! fitnesi gibi bir fitne ile imtihan edildiğinizi gördüm" buyurdu.
Amre dedi ki: Aişe'yi
şöyle derken dinledim: Bundan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
cehennem ateşi azabı ile kabir azabından Allah'a sığındığını duyar oldum.
Diğer tahric: Buhari,
1049, 1050 -buna yakın-, 1055; Nesai, 1474, 1498
وحدثناه
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالوهاب. ح
وحدثنا ابن
أبي عمر.
حدثنا سفيان.
جميعا عن يحيى
بن سعيد، في
هذا الإسناد.
بمثل معنى
حديث سليمان
بن بلال.
2096- Bunu bize Muhammed
b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdulvehhab tahdis etti, (H.) Bize İbn Ebu
Ömer de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti. (Abdulvehhab ile) birlikte Yahya
b. Said'den bu isnad ile Süleyman b. Bilal'in rivayet ettiği hadis ile aynı manada
rivayet etti.
AÇIKLAMA: "Namazgahına
kadar geldi." Kastettiği mescitte durduğu yeridir. Buradan da küsuf
namazında sünnetin camide cemaatle birlikte olması olduğu hükmü
anlaşılmaktadır.
"Kabirlerde fitneye
maruz kaldığınızı gördüm ... kabir azabından sığınır oldu." Bundan da
kabir azabının ve kabir sualinin sabit olduğu hükmü çıkmaktadır. Bu da hak
ehlinin mezhebidir.
''Fitneye maruz
kalırsınız" imtihan olursunuz demektir. Bu sorgulamada bu adam hakkındaki
bilgin nedir, mümin olan o, Resulullah'tır der. Münafık kişi ise: İnsanların
bir şeyler söylediklerini işittim, ben de onu söyledim, diyecektir. Sahih'de
bu, bu şekilde açıklanmış (müfesser) olarak gelmiştir.
"Deccal fitnesi
gibi" yani son derece şiddetli bir fitneye, dehşetli bir imtihana maruz
kalacaksınız. Ama yüce Allah iman eden kimselere, sağlam ve sabit söz ile sebat
verecektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: