SAHİH-İ MÜSLİM |
CUMA |
باب
الصلاة بعد
الجمعة.
183- CUMA NAMAZINDAN
SONRA NAMAZ KILMAK BABI
وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا خالد
بن عبدالله عن
سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة ؛ قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"إذا
صلى أحدكم
الجمعة فليصل
بعدها أربعا".
2033- Bize Yahya b. Yahya
da tahdis etti, bize Halid b. Abdullah Suheyl'den haber verdi, o babasından, o
Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Sizden bir kimse cuma namazını kıldıktan sonra dört rekat daha
kılıversin" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وعمر
الناقد. قالا:
حدثنا عبدا
الله بن إدريس
عن سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة ؛ قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"إذا
صليتم بعد
الجمعة فصلوا
أربعا" (زاد
عمرو في
روايته: قال
ابن إدريس:
قال سهيل) فإن
عجل بك شيء
فصل ركعتين في
المسجد،
وركعتين إذا
رجعت".
2034- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe ve Amr en-Nakid de tahdis edip dedi ki: Bize Abdullah b. İdris,
Suheyl'den tahdis etti, o babasından, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cumadan sonra
namaz kılacak olursanız dört rekat kılıverin" buyurdu.
Amr rivayetinde şu
ziyadeyi eklemiştir: İbn İbris dedi ki: Suheyl dedi ki:
Eğer herhangi bir şeyden
dolayı acele edersen o taktirde mescitte iki rekat, döndüğün zaman da iki rekat
kıl.
Diğer tahric: İbn
Mace, 1132
وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير. ح
وحدثنا عمرو
الناقد وأبو
كريب. قالا:
حدثنا وكيع عن
سفيان. كلاهما
عن سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة ؛ قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"من
كان منكم
مصليا بعد
الجمعة فليصل
أربعا". وليس
في حديث جرير
"منكم".
2035- Bana Zuheyr b.
Harb da tahdis etti, bize Cerir tahdis etti, (H.) Bize Amr en-Nakid ve Ebu
Kureyb de tahdis edip dedi ki: Bize Veki', Süfyan'dan tahdis etti, her ikisi Suheyl'den,
o babasından, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden kim cuma namazından sonra namaz
kılarsa dört dekat kılıversin" buyurdu. Ama Cerir'in hadisi rivayetinde
"sizden" lafzı yoktur.
Diğer tahric: Zuheyr
bin Harb'in rivayetini Nesai, 1425;
Amr en-Nakıt ile Ebu
Kureyb'in rivayetini ise yalnız Müslim rivayet etmiştir
وحدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح
قالا: أخبرنا
الليث. ح وحدثنا
قتيبة. حدثنا
ليث عن نافع،،
عن عبدالله ؛
أنه
كان، إذا صلى
الجمعة،
انصرف فسجد
سجدتين في
بيته. ثم قال:
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يصنع ذلك.
2036- Bize Yahya b.
Yahya ve Muhammed b. Rumh da tahdis edip dedi ki: Bize Leys haber verdi (H.)
Bize Kuteybe'de tahdis etti, bize Leys, Nafi'den tahdis etti, o Abdullah'dan
rivayet ettiğine göre, cuma namazını kıldıktan sonra evinde iki rekat namaz
kılar, sonra da: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu yapardı, derdi.
Diğer tahric: Tirmizi,
522; İbn Mace, 1130
AÇIKLAMA: (2033)
"Biriniz cuma namazını kıldıktan sonra dört re kat kılıversin" diğer
rivayette (2034) "cumadan sonra namaz kıldığınız taktirde dört rekat
kılınız", öbür rivayette (2035) "cumadan sonra sizden namaz kılan
dört rekat kılıversin", diğer rivayette (2036) Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in cumadan sonra iki rekat kıldığı belirtilmektedir.
Bu hadislerden cumadan
sonra sünnet kılmanın müstehap olduğu ve bu sünnetin teşvik edildiği en azının
iki rekat, kemalinin de dört rekat olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Sizden bir kimse cumadan sonra namaz kılacak olursa dört
rekat kılıversin" buyruğu da bunu kılmaya teşviktir. Hem emir kipini
zikretmiş hem de "sizden kim namaz kılacak olursa" ifadesi ile de
bunun vacip (farz) olmayıp sünnet olduğuna dikkat çekmiştir.
Dört rekatı sözkonusu
etmesi faziletinden dolayıdır. Bazı hallerde iki rekat kılınabileceğini
belirtmesi de ayrı bir beyandır. Çünkü asgari sayısı iki rekattır. Bilindiği
gibi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çoğu zaman dört rekat kılardı. Çünkü o
bize dört re kat kılmayı emir buyurmuş, bunları teşvik etmiştir. Kendisinin
hayır işleme arzusu ve hayra olan tutkusu daha ileri derecede olduğundan ötürü
onun da çoğunlukla dört rekat kılması, ona daha çok yakışandır.
وحدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن عبدالله بن
عمر ؛
أنه
وصف تطوع صلاة
رسول الله صلى
الله عليه وسلم.
قال: فكان لا
يصلي بعد
الجمعة حتى
ينصرف. فيصلي
ركعتين في
بيته. قال
يحيى: أظنني
قرأت فيصلي،
أو البَتَّة.
2037- Bize Yahya b.
Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Nafi'den rivayetini okudum. O, Abdullah
b. Ömer'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tatavvu
(nafile) namazını anlatarak dedi ki: Yerinden ayrılıp gidinceye kadar, cumadan
sonra namaz kılmazdı. Ayrıldıktan sonra iki rekat namaz kılardı. Yahya dedi ki:
Zannederim "namaz kılardı" diye yahut da: "Kesinlikle
kılardı" diye okudum, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
937; Ebu Davud, 1252; Nesai, 872, 1426
حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب
وابن نمير.
قال زهير:
حدثنا سفيان
بن عيينة.
حدثنا عمرو عن
الزهري، عن
سالم، عن أبيه
؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: كان
يصلي بعد الجمعة
ركعتين.
2038- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe, Zuheyr b. Harb ve İbn Numeyr tahdis etti. Zuheyr dedi ki: Bize
Süfyan b. Uyeyne tahdis etti, bize Amr, ezZühri'den tahdis etti, o Salim'den, o
babasından rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma namazından
sonra iki rekat namaz kılardı.
Diğer tahric: Tirmizi,
521; İbn Mace, 1131
حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا غندر عن
ابن جريج. قال:
أخبرني عمر بن
عطاء بن أبي
الخوار؛
أن
نافع بن جبير
أرسله إلى
السائب، ابن
أخت نمر،
يسأله عن شيء
رآه منه
معاوية في
الصلاة. فقال:
نعم. صليت معه
الجمعة في
المقصورة.
فلما سلم
الإمام قمت في
مقامي. فصليت.
فلما دخل أرسل
إلي فقال: لا
تعد لما فعت. إذا
صليت الجمعة
فلا تصلها
بصلاة حتى
تكلم أو تخرج.
فإن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أمرنا
بذك. أن لا
توصل صلاة
بصلاة حتى
نتكلم أو نخرج.
2039- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe tahdis etti, bize Gunder, İbn Cureyc'den şöyle dediğini tahdis etti:
Bana Ömer b. Ata b. Ebu Huvvar'ın haber verdiğine göre Nafi b. Cubeyr kendisini
Nemir'in kızkardeşinin oğluna göndermiş, ona Muaviye'nin, kendisini namazda
yaparken gördüğü bir hususu sormasını istemiş. O da: Evet, ben onunla birlikte
maksure'de cuma namazını kıldım. İmam selam verince yerimden kalktım, namaz
kıldım. İçeri girdikten sonra bana birisini gönderdi ve: Yaptığını bir daha
yapma, cuma namazını kıldıktan sonra konuşmadan yahut dışarı çıkmadan hemen ona
başka bir namazı bitiştirme, çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bize bunu emretti, konuşmadıkça yahut çıkmadığınız sürece bir namazın bir başka
namaza bitiştirilmemesini emir buyurdu, dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 1129
وحدثنا
هارون بن
عبدالله.
حدثنا حجاج بن
محمد. قال: قال
ابن جريج:
أخبرنا عمر بن
عطاء ؛ أن نافع
بن جبير أرسله
إلى السائب بن
يزيد، وساق
الحديث بمثله.
غير أنه قال:
فلما سلم قمت
في مقامي. ولم
يذكر: الإمام.
2040- Bunu bana Harun b.
Abdullah da tahdis etti, bize Haccac b. Muhammed tahdis edip dedi ki: İbn
Cureyc dedi ki: Ömer b. Ata'nın bana haber verdiğine göre Nafi b. Cubeyr
kendisini Nemir'in kızkardeşinin oğlu Said b. Yezid'e gönderdi, deyip hadisi
aynen rivayet etti. Ancak rivayetinde "imam" lafzını zikretmeksizin,
"selam verince olduğum yerde ayağa kalktım" dedi.
AÇIKLAMA: (2037)
"Yahya dedi ki: Zannederim ben namaz kılar yahut kesinlikle (kılar) diye
okudum, dedi." Bu, yani ben Malik'den diye naklettiğim rivayette Malik'e:
"Namaz kılar" diye okudum yahut bunu kesinlikle söyleyebilirim,
demektir. Bunun ifade ettiği mana da şudur: Ben bu lafzı kullandığım i
sanıyorum ya da kesinlikle kullandığımı söylüyorum, demektir.
(2039) "Onunla
birlikte cuma namazını maksure'de kıldım." Bu ifadede veliyyu'l-emrin
maslahat görmesi halinde mescitte maksure edinmenin caiz olduğuna delil vardır.
İlim adamlarının dediklerine göre bunu ilk yapan kişi -Haricilerden olan şahıs,
onu hançerlemesi üzerine- Muaviye b. Ebu Süfyan' dır.
Kadi İyaz dedi ki:
Maksure edinme hususunda ihtilaf etmişlerdir.
Selef'den pek çok kimse
bunu caiz görmüş ve maksure içinde namaz kılmışlardır. Hasan, Kasım b.
Muhammed, Salim ve başkaları bunlar arasındadır. Diğer taraftan İbn Ömer,
Şa'bi, Ahmed ve İshak ise bunu mekruh görmüşlerdir. İbn Ömer maksurede
bulunuyarken namaz vakti gelecek olursa maksureden çıkıp mescide geçerdi.
Kadi İyaz dedi ki:
Maksurenin herkese mübah (açık) olması şartı ile içinde cuma namazı kılmanın
sahih olduğu da söylenmiştir. Şayet bazı kimselere özel ve başkalarının oraya
girmesi engelleniyor ise caminin hükmünün dışına çıktığından ötürü içinde cuma
namazı kılmak sahih olmaz.
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bunu emretti. Konuşmadıkça yahut dışarı
çıkmadığımız sürece bir namaza başka bir namazın eklenmemesini emir
buyurdu." Bu ifadelerde mezheb alimlerimizin şu görüşlerine delil vardır: Revatip,
nafile ve diğer namazları kılarken farzın -kılındığı yerden bir başka yere
geçilmesi müstehaptır. Bunun en faziletlisi ise evine geçmektir. Aksi taktirde
mescitte başka herhangi bir yere geçer, böylelikle secde yaptığı yerler
çoğalmış olur ve nafile namaz, şekil itibari ile farz namazın şeklinden
ayrılmış olur.
"Konuşmadıkça"
ifadesi de farz ile nafile arasını konuşmakla ayırmanın sözkonusu olacağına,
ama -zikrettiğimiz sebeb dolayısı ile- yer değiştirmenin daha faziletli
olduğuna delildir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: