SAHİH-İ MÜSLİM

CUMA

 

باب التحية والامام يخطب.

179- İMAM HUTBE VERİRKEN TAHİYYE(TÜ'L-MESCİD) KILMAK BABI

 

وحدثنا أبو الربيع الزهراني وقتيبة بن سعيد. قالا: حدثنا حماد (وهو ابن زيد) عن عمرو بن دينار، عن جابر بن عبدالله ؛ قال:

 بينا النبي صلى الله عليه وسلم يخطب يوم الجمعة، إذ جاء رجل. فقال له النبي صلى الله عليه وسلم "أصليت ؟ يا فلان!" قال: لا. قال: "قم فاركع".

 

2015- Bize Ebu Rabi'ez-Zehranıve Kuteybe b. Said de tahdis eciip dediler ki ... Cabir b. Abdullah dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir cuma günü hutbe vermekte iken bir adam geliverdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey filan, namaz kıldın mı?" buyurdu. Adam: Hayır, deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kalk ve iki rekat kıl" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 930; Ebu Davud, 1115; Tirmizi, 510; Nesai, 1408

 

 

حدثنا أو بكر بن أبي شيبة ويعقوب الدورقي عن ابن علية، عن أيوب، عن عمرو، عن جابر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. كما قال حماد. ولم يذكر الركعتين.

 

2016- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Yakub ed-Devraki de İbn Uyeyne'den tahdis etti ... o Cabir'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellemı'den Hammad'ın dediği gibi hadisi rivayet etti, ama iki rekab zikretmedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثنا قتيبة بن سعيد وإسحاق بن إبراهيم. (قال قتيبة: حدثنا. وقال إسحاق: أخبرنا سفيان) عن عمرو، سمع جابر بن عبدالله يقول:

 دخل رجل المسجد، ورسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب، يوم الجمعة. فقال "أصليت ؟  "قال: لا. قال "قم فصل الركعتين". وفي رواية قتيبة قال "صل ركعتين".

 

2017- Bize Kuteybe b. Said ve İshak b. İbrahim de tahdis etti. Kuteybe bize Süfyan, Amr'dan tahdis etti derken, İshak, bize haber verdi, demiştir. Amr, Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledi: Bir adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü hutbe vermekte iken mescide girdi. Allah Resulü: "Namaz kıldın mı?" dedi. Adam: Hayır, deyince Allah Resulü: "Kalk o iki rekatı kıl" buyurdu.

Kuteybe'nin rivayetinde ise: "İki rekat kıl" buyurdu, şeklindedir.

 

Diğer tahric: Buhari, 931; İbn Mace, 1112

 

 

وحدثني محمد بن رافع وعبد بن حميد. قال ابن رافع: حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا ابن جريج. أخبرني عمرو بن دينار ؛ أنه سمع جابر بن عبدالله يقول:

 جاء رجل والنبي صلى الله عليه وسلم على المنبر، يوم الجمعة، يخطب. فقال له "أركعت ركعتين ؟" قال: لا. فقال "اركع".

 

2018- Bana Muhammed b. Rafi' ve Abd b. Humeyd de tahdis etti. İbn Rafi dedi ki: Bize Abdurrezzak tahdis etti, bize İbn Cureyc haber verdi, bana Amr b. Dinar'ın haber verdiğine göre o, Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü minber üzerinde hutbe verirken bir adam çıkageldi. Ona: "İki rekat namaz kıldın mı" buyurdu, adam:Hayır,deyince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıl" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 1399

 

 

حدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد (وهو ابن جعفر) حدثنا شعبة عن عمرو ؛ قال: سمعت جابر بن عبدالله؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم خطب فقال "إذا جاء أحدكم يوم الجمعة، وقد خرج الإمام، فليصل ركعتين".

 

2019- Bize Muhammed b. Beşşar tahdis etti, bize Muhammed -ki o b. Cafer' dir- tahdis etti, bize Şu'be, Amr'dan şöyle dediğini tahdis etti: Cabir b. Abdullah'tan dinlediğime göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verip:

"Sizden bir kimse cuma günü (mescide) gelip de imam (hutbe vermek üzere minbere) çıkmış ise iki rekat namaz kılıversin" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 1166; Nesai, 1394

 

 

وحدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث. ح وحدثنا أحمد بن رمح. أخبرنا الليث عن أبي الزبير، عن جابر ؛ أنه قال

 "جاء سليك الغطفاني  يوم الجمعة. ورسول الله صلى الله عليه وسلم قاعد على المنبر. فقعد سليك قبل أن يصلي. فقال له النبي صلى الله عليه وسلم "أركعت ركعتين" قال: لا. قال "قم فاركعهما".

 

2020- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys tahdis etti (H.) Bize Muhammed b. Rumh da tahdis etti, bize Leys, Ebu Zubeyr'den haber verdi, o Cabir'den şöyle dediğini rivayet etti: Cuma günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minber üzerinde ayakta iken Gatafanlı Suleyk geldi. Suleyk namaz kılmadan oturunca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "İki rekat namaz kıldın mı?" buyurdu O: Hayır, deyince Allah Resulü: "Kalk o iki rekatı kıl" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثنا إسحاق بن إبراهيم وعلي بن خشرم. كلاهما عن عيسى بن يونس. قال ابن خشرم: أخبرنا عيسى عن الأعمش، عن أبي سفيان، عن جابر بن عبدالله ؛ قال:

 جاء سليك الغطفاني يوم الجمعة، ورسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب، فجلس. فقال له "يا سليك ! قم فاركع ركعتين. وتجوز فيهما". ثم قال "إذا جاء أحدكم، يوم الجمعة، والإمام يخطب، فليركع ركعتين، وليتجوز فيهما".

 

2021- Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem de tahdis etti, ikisi İsa b. Yunus'dan rivayet etti. İbn Haşrem dedi ki: Bize İsa, A'meş'den haber verdi, o Ebu Süfyan'dan, o Cabir b. Abdullah'dan şöyle dediğini rivayet etti:

Cuma günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe veriyorken Gatafanlı Suleyk gelip oturdu. Allah Resulü ona: "Ey Suleyk! Kalk iki rekat namaz kıl ve bu iki rekatı kısa kes" buyurduktan sonra: "Biriniz cuma günü imam hutbe vermekte iken gelecek olursa iki rekat namaz kılrversin ve onları kısa kessin" buyurdu. 

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1116 -muhtasar-; İbn Mace 1114

 

AÇIKLAMA:          (2015) "Cuma günü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe veriyorken ... " 'b halde kalk iki rekat kıl"; diğer rivayette (2017): "Kalk, o iki rekatı kıl", Kuteybe'nin rivayetinde ise: "İki rekat kıl"; diğer rivayette (2018): "İki rekat kıldın mı? dedi, Hayır, dedi. Allah Resulü: Kıl, buyurdu." Bir diğer rivayete göre de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (2019): "Sizden biriniz imam (hutbe okumak üzere) çıkmış ise ... iki rekat namaz kılsın" bir başka rivayette (2020):

 

Cuma günü Gatafanlı Suleyk geldi. .. kalk iki rekat kıl ve onları kısa kes" sonra da (2021): "Biriniz cuma günü imam hutbe okumakta iken ... ve o iki rekatı kısa kessin" buyurulmaktadır.

 

Bütün bu hadisler Şafii, Ahmed, İshak ve muhaddislerin fukahasının kabul ettiği şu kanaate açıkça delil teşkil etmektedir: Cuma günü imam hutbe okumakta iken bir kimse camiye girecek olursa, iki rekat tahiyyetü'l mescit namazı kılması müstehaptır. Bu iki rekatı kılmadan oturması da mekruhtur. Ayrıca bu iki re kattan sonra hutbenin geri kalan kısmını dinlemek için de bu iki rekatı kısa kesmesi de müstehaptır.

 

Bu görüş aynı zamanda Hasan-ı Basri'den de, mutekaddimundan ve daha başkalarından da nakledilmiştir.

 

Kadi İyaz dedi ki: Malik, Leys, Ebu Hanife, Sevri, ashab ve tabiinden selefin cumhuru ise bu iki rekatı kılmaz, demişlerdir. Bu görüş ise Ömer, Osman ve Ali (r.anhum)dan rivayet edilmiştir. Delilleri ise imam'ın hutbesini susup dinlemesine dair verilmiş emirlerdir. Onlar bu hadisleri şöyle yorumlamışlardır: Bu zatın elbisesi yoktu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlar onu görüp de ona tasaddukta bulunsunlar diye emir vermiştir. Böyle bir tevil batıldır, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Sizden biriniz cuma gününde imam hutbe okurken gelirse iki rekat namaz kılsın ve onları kısa kessin" hadisinin açık ifadeleri bu yorumu reddetmektedir. Bu ise herhangi bir şekilde tevil edilmesi sözkonusu olmayan bir nasdır. Ben bu lafız kendisine sahih olarak ulaşıp da buna muhalefet edecek bir ilim adamının bulunacağını hiç zannetmiyorum.

 

 

Bu hadislerden ayrıca şu hükümler de anlaşılmaktadır:

 

1. Bir ihtiyaç dolayısı ile hutbe sırasında konuşmak caizdir.

2. İhtiyaç sebebi ile konuşmak hatip için de başkaları için de caizdir.

3. İyiliği emretmek ve maslahat olanları göstermek her durum ve her yerde sözkonusudur.

4. Tahiyyetü'l mescit namazı iki rekattır. Gündüzün kılınan nafileler de iki rekartır.

 

5. Tahiyyetü'l mescit hükmünü bilmeyen kimse hakkında oturmak halinde bu namaz kaçırılmış olmaz. Ancak bizim mezheb alimlerimiz oturuldu mu onu kılma fırsatının kaçırılmış olacağını mutlak olarak ifade etmişlerdir. Fakat onların bu ifadeleri onun sünnet olduğunu bilen kişiler hakkında yorumlanır. Bunun hükmünü bilmeyen bir kimse ise eğer aradan fazla zaman geçmemiş ise -bu hadis-dolayısı ile- onu kılıp telafi eder.

Yine bu hadislerden şunlar da çıkarılmaktadır:

 

6. Tahiyettü'l mescit namaz kılmanın yasak olduğu vakitlerde terk edilmez.

 

7. Tahiyyetu'l mescit her vakit kılınması mübah olan sebep ii bir namazdır.

Sebebi olan diğer bütün namazlar da buna katılır. Geçmiş bir namazı kaza etmek ve benzeri namazlar gibi. Çünkü bu namazlar herhangi bir durumda kalkacak olsaydı böyle bir halde kalkması öncelikle sözkonusudur. Çünkü bu durumda iken hutbeyi dinlemekle emrolunmuştur. Bu namazı kılmak maksadı ile hutbe dinlemek terk olun up Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da bunun için de hutbeyi kesip, oturduktan sonra bu namazı kılmasını emrettiğine göre bu oturan kişi de hükmünü bilmediği için, -bu haller- bu namazın müekked olduğuna, hiçbir durum ve hiçbir vakitte terk edilmeyeceği ne delildir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

180- HUTBEDE ÖĞRETME HADİSİ BABI