SAHİH-İ MÜSLİM

CUMA

 

باب ذكر الخطبتين قبل الصلاة وما فيهما من الجلسة.

175- NAMAZDAN ÖNCE İKİ HUTBE VE İKİ HUTBE ARASINDA OTURMAYA DAİR BAB

 

وحدثنا عبيدالله بن عمر القواريري وأبو كامل الجحدري. جميعا عن خالد. قال أبو كامل: حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا عبيدالله عن نافع، عن ابن عمر ؛ قال:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب يوم الجمعة قائما. ثم يجلس. ثم يقوم. قال: كما يفعلون اليوم.

 

1991- Bize Ubeydullah b. Ömer el-KavarM ve Ebu Kamil el-Cahderi birlikte Halid'ten tahdis etti. Ebu Kamil dedi ki: Bize Halid b. el-Haris tahdis etti, bize Ubeydullah Nafi'den tahdis etti, o İbn Ömer'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü ayakta hutbe okur, sonra oturur, sonra ayağa kalkardı. (Ayrıca) dedi ki: Bugün yaptıkları (ya da bir okuyuşa göre: yaptığınız) gibi yapardı.

 

Diğer tahric: Buhari, 920; Tirmizi, 506

 

 

وحدثنا يحيى بن يحيى وحسن بن الربيع وأبو بكر بن أبي شيبة (قال يحيى: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا أبو الأحوص) عن سماك، عن جابر بن سمرة ؛ قال:

 كانت للنبي صلى الله عليه وسلم خطبتان يجلس بيينهما. يقرأ القرآن ويذكر الناس .

 

1992- Bize Yahya b. Yahya, Hasan b. er-Rabi ve Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. Yahya: Bize Ebu'l Ahvas, Simak'dan haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti, dedi. O Cabir b. Sağura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki hutbe verir, aralarında oturur, (hutbe esnasında) Kur'an okur, insanlara hatırlatmalarda bulunurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1094

 

 

وحدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا أبو خيثمة عن سماك. قال: أنبأني جابر بن سمرة ؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يخطب قائما. ثم يجلس. ثم يقوم فيخطب قائما. فمن نبأك أنه كان يخطب جالسا فقد كذب، فقد، والله ! صليت معه أكثر من ألفي صلاة.

 

1993- Bize Yahya b. Yahya da tahdis etti, bize Ebu Hayseme, Simak'den şöyle dediğini haber verdi: Bana Cabir b. Semura'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakta hutbe verir, sonra oturur, sonra kalkıp yine ayakta hutbe verirdi. Kim sana, o oturarak hutbe verirdi, diye bildirirse yalan söylemiş olur. Hem ben Allah'a yemin ederim ki, onunla birlikte ikibinden çok defa namaz kılmışımdır.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1093

 

AÇIKLAMA:          (1991) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü ayakta hutbe verir, sonra oturur, sonra ayağa kalkardı" Cabir b. Semura'nın rivayet ettiği hadise göre (1992) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki hutbe verir, aralarında oturur, Kur'an okur, insanlara hatırlatmalarda bulunurdu." Bir diğer rivayette (1993) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakta hutbe okur, sonra otururdu ... yalan söylemiş olur" denilmektedir.

 

İşte bu rivayette Şafii mezhebi ve çoğunluğunun kanaatinin lehine delil bulunmaktadır. Buna göre cuma günü hutbesi, ayakta durabilecek gücü olan kimse tarafından ancak her iki hutbenin de ayakta okunması halinde sahih olur. Yine cuma hutbesi iki hutbe arasında oturmadan sahih olmaz, cuma namazı da iki hutbe olmaksızın sahih olmaz.

 

Kadi İyaz dedi ki: genel olarak ilim adamları cumanın sahih olması için iki hutbenin şart olduğu kanaatindedir. Hasan-ı Basri, Zahiri mezhebi alimleri ve İbn Macişun'un Malik'den rivayet ettiğine göre cuma namazı hutbesiz de sahih olur. İbnu'l Abdilberr ise gücü yeten kimsenin hutbeyi ancak ayakta okuyabileceği hususunda icma etmiş olduklarını nakletmiştir.

Ebu Hanife, ayakta hutbeyi vermek vacip değildir. Oturarak hutbenin verilmesi de sahihtir derken, Malik de: Bu vaciptir, onu terk edecek olursa kötü bir iş yapmış olur, bununla birlikte cuma sahihtir, demiştir.

 

Ebu Hanife, Malik ve cumhurun görüşüne göre iki hutbe arasında oturmak sünnettir, vacip de şart da değildir. Şafii mezhebine göre ise iki hutbe arasında oturmak farzdır, hutbenin sıhhatı için de bir şarttır.

 

Tahavi dedi ki: Bunu Şafii'den başka söyleyen olmamıştır.

Şafii'nin delili ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz öylece namaz kılınız" buyruğu ile birlikte bu uygulamanın ondan sabit olmuş olmasıdır.

 

(1992) "Kur'an okur, insanlara hatırlatmalarda bulunurdu." Burada hutbede öğüt vermek ve Kur'an okumak şarttır şeklindeki Şafii'nin görüşünün lehine bir delil vardır. Şafii dedi ki: Yüce Allah'a hamd etmeden, her iki hutbede de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e salavat getirmeden ve öğüt vermeden her iki hutbe de sahih olamaz. Bu üç husus da her iki hutbede ayrı ayrı vaciptir. Daha sahih olan görüşe göre iki hutbeden birisinde Kur'an-ı Kerim'den bir ayet okumakicab ettiği gibi daha sahih kabul edilen görüşe göre ikincisinde de müminlere dua etmek gerekmektedir.

 

Malik, Ebu Hanife ve cumhur ise şöyle demektedir: Kendisine hutbe denilenecek kadar söz söylemek yeterlidir. Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve bir rivayette Malik de, bir defa elhamdulillah yahut subhanallah ya da la ilah e illallah demek yeterlidir, demişlerdir. 

 

Bu zayıf bir görüştür. Çünkü buna hutbe adı verilmez ve onları söylemek ile de hutbeden gözetilen maksat gerçekleşmemekle birlikte "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sabit olana da muhalifiir.

 

(1993) "Cabir b. Samura (r.anh) dedi ki: Allah'a yemin ederim ki onunla birlikte ikibinden fazla namaz kılmışımdır" sözünden kasıt cuma değil beş vakit namazdır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

176- YÜCE ALLAH'IN: "ONLAR BİR TİCARET YAHUT BİR EĞLENCE GÖRDÜKLERİ ZAMAN SENİ AYAKTA BIRAKIP ONA DOĞRU YÖNELİRLER" (CUMA, 11) BUYRUĞU HAKKINDA BİR BAB