SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب
استحباب صلاة
النافلة في
بيته وجوازها
في المسجد
137- KİŞİNİN NAFİLE
NAMAZI EVİNDE KILMASININ MÜSTEHAB OLDUĞU MESCİDDE DE CAİZ OLDUĞU BABI
حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
يحيى عن
عبيدالله.
قال: أخبرني
نافع عن ابن
عمر، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال:
"اجعلوا
من صلاتكم في
بيوتكم. ولا
تتخذوها قبورا".
1817-
Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti. Bize Yahya b. Ubeydullah tahdis edip
dedi ki: Bana Nafi', İbn Ömer'den haber verdi, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den: "Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız ve oralan
kabirler haline getirmeyiniz" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
423; Ebu Davud, 1043, 1448; İbn Mace, 1377 -muhtasar-
وحدثنا
ابن المثنى.
حدثنا
عبدالوهاب.
أخبرنا أيوب
عن نافع، عن
ابن عمر، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
"صلوا
في بيوتكم ولا
تتخذوها
قبورا".
1818-
Bize İbnu'l-Müsenna tahdis etti... İbn Ömer, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den: "Evlerinizde namaz kılın ve oraları kabre döndürmeyin"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
1187
وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب. قالا:
حدثنا أبو
معاوية عن الأعمش،
عن أبي سفيان،
عن جابر. قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إذا قضى
أحدكم الصلاة
في مسجده،
فليجعل لبيته
نصيبا من صلاته.
فإن الله جاعل
في بيته من
صلاته خيرا".
1819-
Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: ... Cabir dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biriniz mescidinde
namazını kıldıktan sonra namazından evi için de bir pay ayırsın. Çünkü şüphesiz
Allah onun evinde namazından dolayı bir hayır takdir buyurur" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (1817)
"Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız. Evlerinizi kabirlere
döndürmeyiniz." Yani evlerinizde de namaz kılın. Oraları namazın
kılınmadığı kabirlere benzer bir hale sokmayın. Kastedilen ise nafile namazdır.
Yani nafile namazlarınızı evinizde kılınız.
Kadi İyaz dedi ki:
Denildiğine göre bu hadis farz namaz hakkındadır.
Yani farz namazlarınızın
bir kısmını evlerinizde kılın ki, mescide çıkıp gitmeyen kadınlar, köleler,
hasta ve benzeri kimseler de size uyarak kılsın. Yine Kadi İyaz diyor ki:
Cumhur ise, hayır, hadis saklı tutulması niteliğinden dolayı nafile namaz
hakkındadır. Ayrıca "en faziletli namaz -farz dışında- kişinin evinde
kıldığı namazdır" şeklindeki diğer hadis de bunu gerektirmektedir.
Derim ki: Doğrusu
kastedilenin nafile namaz olduğudur. Babdaki bütün hadisler de böyle olmasını
gerektirmektedir. Bunun farz namaz hakkında yorumlanması caiz değildir. Nafile
namazı teşvik etmesinin sebebi ise bunun daha saklı ve riyadan daha uzak,
amelleri boşa çıkartan sebeblere karşı daha koruyucu ve böylelikle eve
bereketin gelmesinin sağlanıp eve rahmetin ve meleklerin bu vesile ile inip
evden şeytan ın uzaklaşması içindir. Nitekim başka hadiste de böyle
buyurulmuştur. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diğer rivayetteki (1819)
"Şüphesiz Allah namazından dolayı evine bir hayır kılar" buyruğunun
anlamı da budur.
حدثنا
عبدالله بن
براد الأشعري
ومحمد بن العلاء.
قالا: حدثنا
أبو أسامة عن
بريد، عن أبي
بردة، عن أبي
موسى، عن
النبي صلى
الله عليه وسلم
قال:
"مثل
البيت الذي
يذكر فيه،
والبيت الذي
لا يذكر الله
فيه، مثل الحي
والميت".
1820-
Bize Abdullah b. Berrad el-Eş' ari ve Muhammed b. elAla tahdis edip dedi ki:
Bize Ebu Usame, Bureyd'den tahdis etti, o Ebu Burde'den, o Ebu Musa'dan, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "İçinde Allah'ın anıldığı ev ile içinde
Allah'ın anılmadığı evin misali diri ile ölünün misali gibidir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
6407 -buna yakın-
حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
يعقوب (وهو
ابن عبدالرحمن
القاري) عن
سهيل، عن أبيه،
عن أبي هريرة؛
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال:
"لا
تجعلوا
بيوتكم مقابر.
إن الشيطان
ينفر من البيت
الذي تقرأ فيه
سورة البقرة".
1821-
Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Yakub -bin Abdurrahman el-Kari'dir- Suheyl'den
tahdis etti, o babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evlerinizi kabirlere döndürmeyin. Çünkü
şeytan içinde Bakara suresinin okunduğu evden kaçar" buyurdu.
AÇIKLAMA: (1820)
"Bureyd, Ebu Burde'den" daha önce defalarca geçtiği üzere
"Bureyd" isminde be harfi ötreli okunur.
"İçinde Allah'ın
anıldığı evin misali ile ... "
Bu hadisten şu hükümler
anlaşılmaktadır:
1. Evde yüce Allah'ın
adının anılması (zikredilmesi) ve evin zikirsiz kalmaması teşvik edilmektedir.
2. Temsil ile anlatım
caizdir.
3. itaat ile geçen uzun
bir ömür bir faziletlir. Ölen kişi hayra doğru intikal etse dahi bu böyledir.
Çünkü hayatta olan hem bu hayra erişir hem de ondan ayrı yaptığı itaatler ile
ondan fazla hayır kazanma imkanını bulur.
(1821) "Bakara
suresi" buyurması kerahat sözkonusu olmaksızın Bakara suresi
denilebileceğine delildir. Bakara suresi ve benzeri sure isimlerinin
kullanılmasını hoş görmeyen kimseler hataetmişlerdir. Bu mesel e daha önceden
geçtiği gibi yüce Allah'ın izni ile biraz sonra Kur'an'ın faziletleri ile
ilgili bablarda tekrar sözkonusu edeceğiz.
"Şüphesiz şeytan
... kaçar" cumhur bu şekilde "kaçar" anlamındaki lafzı
"yenfiru" diye zaptetmişlerdir. Müslim'in bazı ravileri de bunu (yine
aynı anlamda) "yefirru" diye rivayet etmişlerdir. Her ikisi de
sahihtir.
وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا
عبدالله بن
سعيد. حدثنا
سالم أبو
النضر، مولى
عمر بن
عبيدالله عن
بسر بن سعيد،
عن زيد بن
ثابت. قال:
احتجر
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
حجيرة بخصفة
أو حصير. فخرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يصلي
فيها. قال
فتتبع إليه
رجال وجاءوا
يصلون بصلاته.
قال ثم جاءوا
ليلة فحضروا.
وأبطأ رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
عنهم. قال فلم
يخرج إليهم.
فرفعوا
أصواتهم
وحصبوا الباب.
فخرج إليهم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مغضبا.
فقال لهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"مازال بكم
صنيعكم حتى
ظننت أنه سيكتب
عليكم. فعليكم
بالصلاة في
بيوتكم. فإن
خير صلاة
المرء في
بيته. إلا
الصلاة
المكتوبة".
1822-
Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti ... Zeyd b. Sabit dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hasefe yahut hasır ile kendisine küçük bir
hücre yaptı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O hücrenin içinde
namaz kıldı. Sonra bazı kimseler onu izleyip gelip onun namazına uydular. Sonra
bir başka gece gelip hazır bulundular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
da yanlarına gelmekte gecikti. Hatta yanlarına çıkmadı. Bu sefer seslerini
yükselttiler, hatta kapıya küçük çakıl taşları dahi attılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızarak yanlarına çıktı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendilerine şöyle dedi: "Siz bu işinize devam edip
durdunuz. Nihayetinde ben bunun üzerinize (farz olarak) yazılacağını zannettim.
Bu sebeble evlerinizde namaz kılmaya bakınız. Çünkü farz namaz dışında kişinin
en hayırlı namazı evinde kıldığıdır."
Diğer tahric: Buhari,
731, 6113, 7290; Ebu Davud, 1044 -muhtasar-, 1447; Tirmizi, 450 -muhtasar-;
Nesai, 1598
وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا بهز.
حدثنا وهيب. حدثنا
موسى بن عقبة.
قال:
سمعت
أبا النضر عن
بسر بن سعيد،
عن زيد بن
ثابت؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم اتخذ
حجرة في
المسجد من
حصير. فصلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فيها
ليالي. حتى اجتمع
إليه ناس.
فذكر نحوه.
وزاد فيه "ولو
كتب عليكم ما
قمتم به".
1823-
Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti... Zeyd b. Sabit'ten rivayete göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte hasırdan bir hücre edindi. Resulullah o
hücre içinde bir kaç gece namaz kıldı. Sonunda onun etrafında bir takım
kimseler toplandı dedi ve hadisi buna yakın olarak zikretti. Rivayetinde:
"Ve eğer üzerinize (farz olarak) yazılsa bunun g?reğini yerine
getiremezsiniz" ifadesini ziyade etti.
D
AÇIKLAMA: "Resuluilah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hasefe yahut bir hasır'dan bir hücrecik
yaptı..."
"Huceyre:
hücrecik" hücre kelimesinin küçültme ismidir. Hasefe ile hasır da aynı
anlamdadır. Ravi bunların hangisinin zikredildiğinde şüphe etmiştir. Hücre
edinmenin anlamı ise mescitte içinde namaz kılmak maksadı ile kendisini
gizleyecek hasır ile çevirdiği bir yer edinmesi demektir. Böylelikle önünden herhangi
bir kimse geçmesin, başkası onun zihnini karıştırmasın, huşu ile namaz kılsın,
kalbi başka şeylerle uğraşmasın.
Bu hadisten şu hükümler
de anlaşılmaktadır:
1. Namaz kılanlar ve
benzeri kimseler aleyhine eğer yer daraltılmayacaksa böyle bir iş yapmak
caizdir. Ama bunu sürekli edinmemelidir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu hücresini geceleyin yapar, gündüzün kaldırır ve Müslim'in bundan
sonraki rivayette zikrettiği gibi (hasırları) yayardı. Sonraları ise Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geceleyin de gündüzün de bunu yapmayı terk etti
ve eskisi gibi evinde namaz kılmayı sürdürdü.
2. Mescitte nafile namaz
kılmak caizdir.
3. Farz dışındaki
namazlarda da cemaat caizdir. İmam olmayı niyet etmemiş kimseye uymak da
caizdir.
4. Daha büyük bir
kötülükten korkarak bazı maslahatların terk edilmesi mümkündür.
5. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ümmetine ne kadar şefkatli olduğu, onların maslahatlarını
ne kadar düşündüğü açıkça görülmektedir.
6. Veliyyül emr
(yönetici)lerin insanların büyüklerinin, ilim ve başka hususlarda kendilerine
uyulan kimselerin bütün bu hususlarda da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
uymaları gerekir.
"Bazı kimseler onu
izledi. " Biz "tetebbaa: izledi" lafzını bu şekilde zaptettik.
Nüshalarda da bu şekildedir. Tetebbu, aslen takip etmek demektir. Burada ise
onun yerini takip ettiler ve onun etrafında toplandılar demektir.
"Kapıya küçük çakıl
taşları attılar" Hasba, küçük çakıl taşları demektir.
Bunları atmaktan
maksatları ise onu uyarmak, dikkatini çekmekti. Çünkü unuttuğunu sanmışlardı.
"Kişinin en hayırlı
namazı -farz namaz dışında- evinde kıldığı namazdır. " Bu ister farzlar
ile kılınan revatip sünnetler ister mutlak nafileler olsun bütün nafile
namazlar hakkında geneldir. Ancak İslam'ın şiarlarından sayılan daha sahih olan
kanaate göre teravih de böyledir. Çünkü teravih mescitte cemaat ile kılınması,
istiska namazının da sahrada cemaatle kılınması meşru sünnettir. Mescit dar
gelecek olursa bayram namazı için de böyledir. Allah en iyi bilendir .
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
138- GECE NAMAZI
OLSUN, BAŞKASI OLSUN DEVAMLI AMELİN FAZİLETİ BABI